Müezzinoğlu: Erdoğan Cumhurbaşkanı Olamaz

Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili açıklamada bulunan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayı olmayacağını çünkü önümüzdeki dönemde insanların Cumhurbaşkanı değil, Başkan seçimi yapacağını açıkladı.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, TGRT Haber'de katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayıyla ilgili Müezzinoğlu, "Milletin kazancı, ülkenin menfaatleri merkeze alınacak ve bizim için en doğru isim belirlenecek. En doğru isim kim? Şu anda en doğru isim konusunda yüzde 90'ın üzerinde hem fikir olunan tek kişi var. Hem milletten gelen teveccüh ile, hem parti tabanından gelen iştiyak ile ve anketlerin işaret ettiği gibi Recep Tayyip Erdoğan'dır" ifadelerini kullandı.

"ÇATI, BACA, KOLON ADAYIN DA GEREĞİ YAPILIR"

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'çatı aday' açıklamasını değerlendiren Mehmet Müezzinoğlu, "Topluma hizmet edenlerin, onların karşısında ilkeli ve etik durmaları gerekir. Şayet böyle bir 'ortak aday' kararları varsa da, bunu topluma deklare ederler, millet de çatı adayı, baca adayı, kolon adayı kabul ediyorsa, gerekli teveccühü gösterir ya da gereğini yapar. Bunun sonucunu da herkes 10 Ağustos'ta sandıkta görür" dedi.

"PLAN YAPARAK BU İŞLER OLMAZ"

'Siyasetçiler, toplumun geleceğini planlamak için görev alırlar' diyen Müezzinoğlu, muhalefet partilerine, "Milletin iradesi için siyasete soyunanlar, bu alandaki sorumluluklarını önce yerine getirmeli. Sağdan soldan adam toplayarak, kapalı kapılar arkasında 'Ahmet mi olsun, Mehmet mi olsun' diye plan yaparak bu işler olmaz. Bunun yerine milletin huzurunda, onların geleceği için çalışmalılar" diye konuştu.

"Millet, 10 Ağustos'ta cumhurbaşkanı seçmeyecek. Toplum, 'devlet başkanını belirleyecek" diyen Müezzinoğlu, "Siyasi partiler, devlet başkanı seçimindeki bakış açılarını, kendi çıkarları veya politik çıkarlarından ziyade; ülkenin geleceği ve milletin menfaati bakımından planlamaları lazım" dedi.

"HSYK, AK PARTİ'Yİ YIKMAK ÜZERİNE BİR VESAYET DÜZENİ"

Bakan Müezzinoğlu, HSYK'nın bir 'vesayet kurumu' gibi çalıştığını savunarak, "Benim ağzımda çürük bir diş olabilir. Hukukun görevi veya diş hekiminin görevi, benim beynimi sarsmak, beni öldürmek değildir. O dişe dolgu gerekiyorsa dolgu yapmaktır, diş dolgu ile düzelmiyorsa çekip almaktır. Ama 17 Aralık operasyonu boyunca, Ahmet'in Mehmet'in oğlunun, kızının, çalışanının veya belediyedeki, TOKİ'deki, bankalardaki, yani bütün bu hadisede, 'Biz yanlış yapanların peşindeyiz' algısı görmüyoruz. 250 bin rey almış, milletin seçtiği birine diyor ki; '2 dakika süren var; ne konuşacaksan konuş, imzanı at ve çık git.' Milli iradeye böyle bir tavrın yetkisini sana kim verdi? 'Sen de kalmayacaksın, Bakan'ın da kalmayacak, Başbakan'ın da gidecek' tavrı ile hareket ediyorlar. Bu tavır, AK Parti'deki birilerinin hata ve yanlışlarını bulmak mı yani? Yoksa 12 yıldır sandık ile götüremiyoruz, milletten bunları koparamıyoruz. 12 yıldır bir sürü tezgah kurduk, bir sürü tuzak kurduk; başaramadık. Yeni tuzağı da 'yolsuzluk' üzerine mi bina ettiniz" şeklinde konuştu.

"İSTEDİKLERİ YERDEN DESTEK ALSINLAR TUZAĞA TESLİM OLMAYIZ"

"İktidarı milli iradeyi topyekün asrın yolsuzluğu diye yaftalayacaksın. Bu millet asrın yolsuzluklarını çok gördü" diyen Müezzinoğlu, şunları söyledi: "Bunlar milletin ümüğünü sıkacak yolları hep buldular. Bir elleri milletin ümüğünde, diğeri ceplerinde oldu daima. Hep ceplerini doldurdular. Bir gecede milletin yüzde 100'ü fakirleşti. 50 milyar doları bu tuzaklarla insanımızın cebinden hortumlayıp gittiler. Halk Bankası'nın değeri, biz İktidar olduğumuzda 2 milyar dolarken şu anda 26 milyar dolar. Bu mu yolsuzluk? Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası öyle. 10 yıl önce bu bankaların durumlarına bir baksın bakalım Sayın Kılıçdaroğlu, birazcık hesap biliyorsa anlayacaktır. Bizim kimseyi aklamak gibi bir derdimiz yok. Ama milli iradeye tuzak kurmaya da müsaade etmeyiz. İster uluslararası destek alsınlar, ister Pensilvanya ellerinden tutsun, asla o tuzağa bu milleti teslim etmeyiz."