Öğrenci Evinden Hava Ambulansı Patronluğuna

ERDAL ÇELİKEL - Savunma sanayisi ve sivil havacılık alanında firmaları bulunan Nuray Karalar, kadın girişimci sayısının arttığı Türkiye'de örnek bir görüntü çiziyor.

Karalar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, devlet memuru bir baba ve ev hanımı bir annenin çocuğu olarak dünyaya geldiğini ve üniversiteye kadar olan eğitimini Çanakkale Çan'da tamamladığını belirtti.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünden 1992'da mezun olduğunu anlatan Karalar, daha sonra Grantham University'de elektronik alanında 2. mühendislik eğitimini aldığını ifade etti.

ODTÜ'deki eğitimi döneminde ağabeyiyle kaldıkları öğrenci evinde ilk firmalarını kurduklarını kaydeden Karalar, bu dönemde Çanakkale Seramik'e ait fabrikanın pres makine elektronik kartlarını üreterek iş hayatına adım attıklarını dile getirdi.

Müşteri sayısının artmasıyla ev-ofis şeklinde çalışmanın kendilerine yetmemeye başladığını belirten Karalar, daha sonra, ODTÜ'de kurulan KOSGEB Teknoloji Geliştirme Merkezi'nin ilk firması olarak 75 metrekarelik bir alanda çalışmaya  başladıklarını aktardı.

1997 yılına kadar daha çok alım, satım, ithalat, projelerde sistem entegrasyonu gibi işlerle uğraştıklarını anlatan Karalar, müşterilerinin memnuniyetinin kendilerine yeni kapılar açtığını ifade etti.

Söz konusu yıllarda fabrikalardaki yabancı menşeli elektronik cihazlar için satış sonrası teknik desteği gerektiğinin altını çizen Karalar, "Maalesef teknik destek konusunda dışarıya aşırı bağımlılık vardı. Bu ihtiyacı tespit ettik ve Türkiye'de ilk teknik servis konseptini geliştirdik" diye konuştu.

Firmaya "çağ atlatan" proje

İş hayatı açısından 2000'li yılların dönüm noktası olduğunu dile getiren Karalar, şunları kaydetti:

"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterinde Cougar helikopterleri vardır. Bu helikopterin depo seviyesi bakım kabiliyeti ile ilgili çalışmalar yaptık. Depo seviyesi bakım kabiliyeti ne demek? Helikopterde bir sürü donanım var. Helikopterde ilgili modüller arıza yapınca yurt dışına gönderiliyordu. Bizim geliştirdiğimiz ve yurt dışı üretici ile yapmış olduğumuz proje ile bu modüller, Türkiye'de tamir edilir hale geldi. O modüllerde değişik kartlar var, 10-15 tane. Hangisinde arıza varsa sistem o arızayı tespit ediyor. Hatta modül üzerindeki hangi eleman arızalı ise onu tespit edebiliyor. Sistem otomatik olarak diyor ki 'bunu değiştireceksiniz.' Örneğin 100 bin dolarlık bir modülde yaklaşık bin dolarlık bir malzemeyi değiştirerek çalışır hale getiriyorsunuz. 99 bin dolar Türkiye'de kalıyor. Sonrasında bununla ilgili fizibilite yapıldığında milyonlarca doların Türkiye'de kaldığı görüldü. Bu proje firmamıza çağ atlattı."

- "İşte kadın olmanın olumsuzluğunu yaşamadım"

Erkek egemen olarak kabul edilen savunma sanayisi alanında kadın girişimci olmanın nasıl bir duygu olduğunu anlatan Karalar, sektörde başarıya ulaşmanın ciddi çalışma gerektirdiğine dikkati çekti.

Kadın olmasından dolayı iş hayatında bir olumsuzluk yaşamadığını, aksine kendisine saygı duyulduğunu dile getiren Karalar, "İşin içine girince kadın-erkek farkı kalkıyor. Özellikle alanınız hata kaldırmıyorsa daha otoriter ve disiplinli olmak durumundasınız" ifadesini kullandı.

Hava ambulansı işine de girdi

Karalar, 2005'ten sonraki dönemde hava araçlarının operasyon ve işletimi ile ilgilenmeye başladıklarını belirterek, hava ambulans sistemini girişimci olarak Türkiye'ye kazandırmayı kafasına koyduğunu kaydetti.

Karalar, bu nedenle 2005'te küresel bir helikopter üreticisi olan Eurocopter firması ile çalışmaya başladıklarını ve firmanın sivil helikopterlerini proje ve müşteri bazında satmaya başladıklarını söyledi.

Bu işbirliği çerçevesinde firmanın diğer ülkelerdeki uygulamalarını incelediklerini ifade eden Karalar, şöyle devam etti:

"Avusturya'ya gittim. Vızır vızır hava ambulansları uçuyor. 'Avusturya'da bunlardan kaç tane var?' diye sordum. '24 tane var' dediler. Üstelik gece de uçabiliyorlar. 'Benim ülkemde neden yok?' diye düşündüm. O dönemde Türkiye'nin nüfusu 72 milyon ve 72 milyonun yararlanabileceği hava ambulansı yok. İnsanlar Güneydoğu'da karda kışta dışarı çıkamıyor. Doğum yapacak kadınlar hastaneye yetişemiyor. Bunları düşünerek, 'bu sistemi Türkiye'de kurmalıyız' dedim. Ekibim ile 6 ay kadar süren bir araştırma yaptıktan sonra sonuçları Avrupa Yatırım Bankası'na proje olarak sunduk."

Karalar, 2008 yılında bir inşaat firması ile ortak sözleşmeye imza atıp, Türkiye'de bu işi ilk başlatan firmalardan olduklarını anlattı.

"Hayalim borsaya açılmak"

Bugün itibarıyla öğrenci evinde kurduğu ilk firmasını, ardından kurduğu diğer firmalar ile savunma ve havacılık alanında üretim ve servis hizmetleri sunan şirketler grubuna dönüştürdüğünü dile getiren Karalar, borsaya  açılmayı da düşündüğünü ancak bunun için biraz daha zaman gerektiğini dile getirdi.

Borsaya açılmanın firmaları dünya ile buluşturduğunu kaydeden Karalar, "Firmanın borsaya kote olması benim hep hayalimdi. Home office şeklinde çalışırken hayalim bir fabrika ortamında çalışmaktı, ona ulaştık. Hayallerimden bir tanesi de borsaya açılmak" değerlendirmesinde bulundu.

Annelik başka duygu

Yoğun iş temposuna rağmen 15 yaşındaki kızı ile 12 yaşında oğlunun yerlerinin ayrı olduğunu belirten Karalar, çok önemli toplantılarını, çocuklarını ilgilendiren toplantı ya da görüşmelere göre ayarladığını söyledi.

Bir kadın girişimci olarak ailesine, çocuklarına ve çalışanlarına karşı sorumlulukları bulunduğunu söyleyen Karalar, kadın girişimcilerin başarılarının temelinde, bu kadar çok sorumluluğu bir arada yerine getirebilme ve empati yapabilme becerisi olduğunu dile getirdi.

Kadınların çabaladıkları sürece her şeyi başarabileceklerini belirten Karalar, "Her şey kişinin kendi elinde diye düşünüyorum. Avrupa'da çok önemli firmalarda çalışan, müthiş çalışmalar yapan kadınların üzerine, işten hiç anlamayanların getirilmesini görmüş olan bir insanım. Demek ki sadece Türkiye ile ilgili bir durum değil. Kadın çabalarsa iş hayatında cam tavanı da delebileceğine gönülden inanıyorum" dedi. - Ankara

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Çanakkale Türkiye Karalar Ekonomi Haberler