TÜM KATEGORİLER
Moody's'in Türkiye Kararı
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, "Türkiye artık aralarında Moody's'in de yer aldığı üçlü not çetesinin çıkar oyunlarıyla yatırımcıların gözünde gelgitler yaşayan bir ülke değil." değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, "Türkiye artık aralarında Moody's'in de yer aldığı üçlü not çetesinin çıkar oyunlarıyla yatırımcıların gözünde gelgitler yaşayan bir ülke değil." değerlendirmesinde bulundu.
Çağlar, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye'ye ilişkin kararına yönelik yaptığı yazılı açıklamada, "Türkiye artık aralarında Moody's'in de yer aldığı üçlü not çetesinin çıkar oyunlarıyla yatırımcıların gözünde gelgitler yaşayan bir ülke değil. Türkiye, yatırımcıya notun ötesinde bir yatırım potansiyeli sunuyor. Bu nedenle Moody's'in aldığı kararın yatırımcı üzerinde kalıcı bir etkisi olacağını düşünmüyorum." ifadelerini kullandı.
Türkiye dik durdukça "not silahı"nın kullanıldığını belirten Çağlar, Moody's ile çıkar ortağı olduğu banka ve şirketlerin çevirdikleri dolapları dünyanın bildiğini kaydetti.
Çağlar, iki gün önce "Türkiye ekonomisinin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaşadığı şok büyük ölçüde kayboldu" diyen Moody's'in iki gün sonra not düşürdüğüne işaret ederek, "Türkiye'nin krediye değer olup olmadığını bu Moody's mi ölçecek?" değerlendirmesinde bulundu.
ASKON Genel Başkanı Koca
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca ise derecelendirme kuruluşlarının verdiği notların önemli, ancak her şey demek olmadığını kaydetti.
Moody's'in kararı ile birlikte Türkiye'nin üç büyük derecelendirme kuruluşundan ikisindeki notunun yatırım yapılabilir seviyenin altına düştüğünü ifade eden Koca, Standard & Poor's'un, 15 Temmuz'daki FETÖ darbe girişimi sonrasında Türkiye'nin notunu indirdiğini anımsattı.
Koca, şunları kaydetti:
"Şimdi yapılması gereken hızla hareket edip bir an önce yaraları sarmak ve teşvikleri de iyi değerlendirerek, ekonomik hareketliliği sağlayıp görünümü düzeltmektir. Ülkemizin hem darbe görüntülerinden kurtulması hem de olağanüstü halden bir önce çıkması ve normalleşmesi lazım. Böylece derhal toparlanıp, imajı onarmalıyız. Ekonomik hareketlilik için ülkede hukuk üstünlüğü ve siyasal istikrar görüntüsü acilen en güçlü konumuna kavuşturulmalıdır."
