Mısır ve Suriye'deki Katliamlara Tepkiler
ÖNDER: "Ancak biz biliyoruz ve inanıyoruz ki, 'Allah'ın adaleti vardır ve yakındır. Bu zulüm düzeni uzun süre devam edemez" "Gücümüz yettiğince, elimizle dilimizle ve kalbimizle bu katliamlara karşı çıkmaya, haklının yanında olarak vicdan ve adalet tarafında olmaya, insanlığın barış ve huzuru için mücadele etmeye devam edeceğiz" "Mısır ve Suriye'de bulunan yönetimleri, insanlık dışı müdahalelerden vazgeçmeye, İslam dünyasında bulunan uluslararası kuruluşları, siyasi otoriteleri, sivil toplum kuruluşlarını ve tüm halkı zulme 'dur' demeye davet ediyor, her iki ülkede de bir an evvel barışın ve huzurun tesis edilmesini temenni ediyoruz"
İmam Hatip Liseleri Mezunlar Mensupları Derneği'nden (ÖNDER) yapılan açıklamada, Mısır ve Suriye'de yaşanan katliamlar kınanarak, "Ancak biz biliyoruz ve inanıyoruz ki, 'Allah'ın adaleti vardır ve yakındır. Bu zulüm düzeni uzun süre devam edemez" denildi.
ÖNDER'den, Mısır ve Suriye'de yaşanan katliamlar ile Türkiye'de yaşanan gerginliklere ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Terörün devleti, milleti ve ırkı olmayacağı vurgulanan açıklamada, terörün acı bedelini her zaman yaşlılar, kadınlar, çocuklar başta olmak üzere tüm sivil ve masum halkın ödediği aktarıldı.
Bugün Suriye ve Mısır'da dünya kamuoyunun gözü önünde gerçekleşen katliamlarda yönetimler ve uluslararası işbirlikçilerinin kanlı bir oyun sürdürdüğü kaydedilen açıklamada, bu oyunun asıl acı tarafının ise zulme, Birleşmiş Milletler, Çin, Rusya, Avrupa, Amerika ve İslam dünyasının göz yumması olduğu belirtildi.
Türkiye'de yapılan pek çok darbe ve darbe teşebbüsünün, diktatörlerin amaçlarının hiçbir zaman ve hiçbir coğrafyada "halk adına" olmadığını kanıtladığı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Sekteye uğratılan demokrasi sonucunda kazanan tarafın asla insanlık olmayacağını acı hatıralarla tecrübe etmiş bulunmaktayız. Bu sebeple Suriye'de kimyasal silah kullanarak sivilleri vuran Esed'in de seçilmiş Cumhurbaşkanı olan Mursi'yi askeri darbe ile yönetimden alarak, Mısır'da zulme ortak olanların amaçlarının da halklarının refahı olmadığı açıktır. Katliam üstüne katliam yapan zulüm yönetimlerine uluslararası kurumların, sivil toplum kuruluşlarının ve batılı büyük devletlerin ses çıkarmaması da ayrıca dikkat çekicidir. Kendi çıkarları söz konusu olduğunda hiçbir şeyde sınır tanımayan bu kuruluşlar ve güçlü devletler, söz konusu İslam ülkeleri olunca seslerini çıkarmamakta ve kafalarını deve kuşu gibi kuma gömmektedirler. Ama artık, her şey ortadadır ve bütün dünya görmektedir ki, 'Batılılar, demokrasi, adalet ve özgürlük kavramlarını sadece kendi uluslarına layık görmektedir.' Bunun yanında İslam ülkelerinin ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın da katliamlar ve darbe karşısında bu kadar sessiz ve etkisiz kalması da düşündürücü ve üzücüdür. Ancak biz biliyoruz ve inanıyoruz ki, 'Allah'ın adaleti vardır ve yakındır. Bu zulüm düzeni uzun süre devam edemez. Gücümüz yettiğince, elimizle dilimizle ve kalbimizle bu katliamlara karşı çıkmaya, haklının yanında olarak vicdan ve adalet tarafında olmaya, insanlığın barış ve huzuru için mücadele etmeye devam edeceğiz."
"Türkiye üzerinde oynanan oyunlara karşı dikkatli olmak zorundayız"
Türkiye'de yaşanan gelişmelere de değinilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"İmam hatip camiası olarak Türkiye üzerinde oynanan oyunlara karşı da dikkatli olmak zorundayız. Biz bu topraklarda milletimizin bütün unsurlarıyla barış içerisinde ve kardeşlik hukuku çerçevesinde yaşadık. Bundan sonra da yaşamaya devam edeceğiz. Aramıza ekilmeye çalışılan nifak tohumlarına itibar etmemeli ve milletimizin birlik ve beraberlik içerisinde yaşaması için çalışmalıyız. Hak, hukuk, adalet ve vicdan terazileri hayatımızın her aşamasında yanımızda olmalı ve kadim kültürümüzün bize vaaz ettiği bu kavramların kıymetini bilmeliyiz. Milletimizin izzetli ve onurlu bir şekilde yaşaması için birliğimize, dirliğimize ve kardeşliğimize zarar vermek isteyenlere fırsat vermemeliyiz."
Mısır'da 3 Temmuz'da gerçekleştirilen askeri darbe, sonrasında sivillerin barışçı gösterilerine karşı yapılan ve can kayıplarına neden olan müdahaleler ile Suriye'deki katliamların şiddet ve nefretle kınanan açıklamada, "Mısır ve Suriye'de bulunan yönetimleri, insanlık dışı müdahalelerden vazgeçmeye, İslam dünyasında bulunan uluslararası kuruluşları, siyasi otoriteleri, sivil toplum kuruluşlarını ve tüm halkı zulme 'dur' demeye davet ediyor, her iki ülkede de bir an evvel barışın ve huzurun tesis edilmesini temenni ediyoruz" denildi. - İstanbul