TÜM KATEGORİLER
Marmara Depremi'nin 15. yılı -
Donanma Komutanlığında, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde yaşamını yitiren 420 personel törenle anıldı.
Donanma Komutanlığında, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde yaşamını yitiren 420 personel törenle anıldı.
Deprem Şehitleri Anıtı önündeki anma töreni, Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Muhittin Elgin'in anıta çelenk koyması, saygı duruşunda bulunulması, saygı atışı yapılması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Deniz Binbaşı Murat Çelik, burada yaptığı konuşmada, depremde 420 personelin yaşamını yitirdiğini, birçok binanın yıkıldığını anımsattı.
Büyük felaketin yıl dönümünde acıların yeniden tazelendiğini ifade eden Binbaşı Çelik, o günlerin bir daha yaşanmaması temennisinde bulundu.
Depremin ardından Türk ulusunun tarihinde en büyük dayanışma örneklerinden birini sergilediğini ve ulusça birlik olmanın en güzel örneğinin dünyaya sunulduğunu vurgulayan Binbaşı Çelik, "Donanmamız yine en yüksek harbe hazırlık seviyesinde dünya denizlerinde sancak göstermeye devam etmektedir. 17 Ağustos 1999'da yaşanan depremin ardından aramızdan ayrılan arkadaşlarımızın hatıraları kalbimizde saklı kalacaktır" diye konuştu.
Daha sonra, anıt anı defterini imzalayan Tuğamiral Muhittin Elgin, Marmara Depremi'nin yakın tarihte donanmanın karşı karşıya kaldığı en büyük felaket olarak hala hatıralarında canlı kaldığını söyledi.
Personelin gösterdiği gayretle yaraların kısa sürede sarılmasının en büyük tesellileri olduğunu dile getiren Tuğamiral Elgin, "Deniz kuvvetlerimize şeref ve sadakat ile hizmet verirken bu elim olay sonucu ebediyete intikal eden arkadaşlarımız ve onların aziz hatıraları, kalplerimizdeki mümtaz yerini sonsuza dek muhafaza edecektir" ifadesini kullandı.
Daha sonra ölenlerin yakınları anıta karanfil bıraktı, gözyaşı döktü. Törende bazı şehit yakınları fenalık geçirdi.
Depremde oğlu Deniz Er Gültekin'i kaybeden Durmuş Gülaçtı, AA muhabirine, oğlunun terhisine 45 gün kala depremde hayatını kaybettiğini belirterek, "Nöbet sırasında oluyor. Arkadaşı çıkıyor, o nöbete giriyor ve bina üzerine yıkılıyor o anda. Hatta diyorlar ki 'her zaman nöbete 5-10 dakika gecikerek gelirmiş, bu sefer nöbete 10 dakika kala kalkmış, 'koğuş, nöbete gidiyorum, beni uğurlasanıza' demiş" şeklinde konuştu.
