TÜM KATEGORİLER
Kutlu Doğum ve Çocuk" Programı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Hazreti Peygamber dünyaya, 'çocuk hakları bildirgesi' diyebileceğimiz ilkeler, prensipler getirdi ancak bugün çocuklar, savaş ve şiddet hareketlerinin en büyük mağduru ve mazlumudurlar.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Hazreti Peygamber dünyaya, 'çocuk hakları bildirgesi' diyebileceğimiz ilkeler, prensipler getirdi ancak bugün çocuklar, savaş ve şiddet hareketlerinin en büyük mağduru ve mazlumudurlar. Dünyada açlığa, eğitimsizliğe ve ölüme terk edilen çocukların hesabını Allah'a zor veririz" dedi.
Görmez, tamamını çocukların organize ettiği "Kutlu Doğum ve Çocuk" programına katıldı. Ankara Kocatepe Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinlik, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Sosyal Hizmetler Eğitim ve Yardım Vakfı'nın himayesinde yapıldı.
Programda konuşan Görmez, çocukları "göz aydınlığı" olarak tanımlayarak, "Hazreti Peygamber dünyaya, 'çocuk hakları bildirgesi' diyebileceğimiz ilkeler, prensipler getirdi ancak bugün çocuklar, savaş ve şiddet hareketlerinin en büyük mağduru ve mazlumudurlar. Dünyada açlığa, eğitimsizliğe ve ölüme terk edilen çocukların hesabını Allah'a zor veririz" diye konuştu.
"Merhamet sözleşmesine ihtiyaç var"
"Allah'ın çocukların yüreğine yerleştirdiği merhamete bugün tüm insanlığın ihtiyacı var" diyen Görmez, bugün çocuk konusunda, Afrika'dan Asya'ya, Latin Amerika'dan Avrasya'ya kadar dünyanın muhtelif yerlerinde çocukların içine düştüğü durumu ele alarak bir araştırma yapıldığında, insanlığın merhametinin azaldığının görüldüğünü kaydetti. Görmez, insanlığın merhamet kaybına uğradığını belirterek, "Yeryüzünde inşa etmek zorunda olduğumuz merhameti öğrenmek istiyorsa insanlık, onu ancak çocukların kalbinde, yüreğinde, hayatında görebilir, öğrenebilir" dedi.
Görmez, şöyle devam etti:
"Bugün insanlığın ciddi bir merhamet sözleşmesine ihtiyacı var. Bugün insanlığın, o insanlığı yeniden keşfetmeye ihtiyacı var. Sevgi kelimesi elbette güzeldir ancak merhamet kelimesiyle mukayese edilemez. Merhamet kelimesi ahlakı, adaleti, sevgiyi de içine alan yüksek bir kavramdır. Onun için Allah, Peygamberimiz için en güzel kelime olan bu kelimeyi seçmiştir. 'Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik' buyurmuştur. Böyle olduğu için Rabbimiz bize çok merhametli olan kerim bir peygamber gönderdi. O Peygamber önce babasını sonra annesini kaybetmiş, bir çocuğun dünyada karşılaşacağı en büyük zorlukları yaşayarak peygamberlik yolunda ilerledi. Baba olunca Hazreti Fatma hariç bütün çocuklarının acısını yaşamıştır. İnsanların yaşayacağı bütün acı tecrübeleri yaşayan bir peygamber gönderdi Allah. Bu bir tesadüf değildir."
"Ölüme mahkum edilen çocukların hesabını Allah'a zor veririz"
Büyüklerin Afrika ve dünyanın farklı yerlerinde açlığa, eğitimsizliğe, ölüme mahkum edilen çocukların hesabını Allah'a zor vereceklerinin altını çizen Görmez, "Eğer yeryüzünün kıyameti bir büyük günahtan dolayı kopacak olsa, yeryüzünde insanların çocuk haklarına riayet etmediği, çocukları himaye etmediği, çocuklara karşı ve merhametsiz olduğu için olur bu kıyamet. Bugün bütün savaşlarda, şiddet hareketlerinde en büyük mağdur ve mazlum, gözümüzün nuru, kalbimizin süruru çocuklardır. En büyük zulmü onlar görüyor" ifadesini kullandı.
Kutlu Doğum haftalarının zaman zaman yanlış algılandığına dikkati çeken Görmez, şöyle dedi:
"Peygamberimiz sadece gül peygamberi, sevgi peygamberi değil, Peygamberimiz aynı zamanda adalet ve özgürlük peygamberidir. Yeryüzüne hakkı, hakikati, adaleti getiren, zulmü ve kötülüğü ortadan kaldıran bir peygamberdir. Çocuklara onu anlatırken bu yönlerini anlatmalıyız. Onun bütün çocuklarla arkadaş muamelesi içinde olduğunu her büyük bilmelidir. Çocuklarla ilgili Efendimizin en büyük sünneti, çocukları arkadaş gibi görerek muamele etmesidir. Bir çocuk konuşurken, ayakta, tepeden çocuğa bakarak konuştuğunu kimse gösteremez. Bir çocukla ne zaman konuşsa eğilip onun boyuna inerek yüz yüze göz göze gelerek onunla konuşmuştur. Çocuk Allah'ın yeryüzünde büyüklere en büyük emanetidir."
Geleceği görmek için gözün nura ihtiyacı olduğuna değinen Görmez, "Göz nuru olan çocukları korumamız, muhafaza etmemiz, onlara en güzel eğitimi ve terbiyeyi vermemiz gerekir. Sadece okula emanet edip testlerle uğraşmasını değil, aynı zamanda onların o güzel yüreklerinde zaten var olan yaratıcı kudrete karşı sevgiyi, saygıyı, efendimizi onlara iyi anlatmalıyız. Bir tek iyi insan bazen bir toplumu bütün kötülüklerden koruyabilir. Çocuklarımızı korumaz, onları muhafaza etmezsek toplum olarak geleceğimizi göremeyiz. Yeryüzünde hiçbir çocuğun zulme uğramadığı, istismar edilmediği bir dünyayı birlikte inşa etmeyi Allah bizlere nasip etsin."
Görmez, konuşmasını şu duayla sonlandırdı:
"Bütün çocukları ve onların şahsında ülkemizin ve dünyamızın İslam coğrafyasında zorluk içinde olan çocukların gözlerinden öpüyorum. Onları Rabbime emanet ediyorum. Yeryüzünde hiçbir çocuğun hiçbir kötülüğe maruz kalmadığı bir dünyayı inşa etmeyi Allah bizlere nasip etsin."
Etkinliğe eşi Hatice Görmez ile katılan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, çocuklara düzenledikleri program dolayısıyla teşekkür etti.
Programda çocukların yazıp oynadığı "Hz. Peygamber'in Hayatı" adlı tiyatro oyunu sergilendi. Gösterinin ardından çocuklar Görmez'e çiçek hediye ederek, onunla hatıra fotoğrafı çektirdi.
