Küçükçekmece'deki Cinayet Davası

Küçükçekmece'de kız arkadaşı Nurcan Arslan'ı öldürdüğü iddia edilen Abdullah Melih Barış'ın yargılanmasına devam edildi.

Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Abdullah Melih Barış ile tarafların avukatları katıldı. Duruşmada tanık olarak dinlenen Oya Erdoğan, maktulün kuzeni olduğunu, sanık ile Tokat Almus'ta Nurcan Arslan'ın vasıtasıyla tanıştığını, sanığı 2 kez gördüğünü, olaydan önce Nurcan Arslan'ın telefonunun bozulduğunu ve tamir için sanığa verdiğini anlattı.

Sanığın telefondan Facebook hesabı, rehber ve fotoğrafları kopyaladığını, bir hafta boyunca Nurcan Arslan'ın bütün mesajlaşmalarını takip ettiğini anlatan tanık Erdoğan, "Sanık Nurcan'ın eski patronu ile iş ilişkisi nedeniyle yapmış olduğu mesajları görmüş ve kendi tabiriyle kıskançlık krizine girerek Nurcan ile tartışmaya başladı. Nurcan'ın Facebook hesabından arkadaşlarına ve akrabalarına Nurcan'dan gönderilmiş gibi uygun olmayan mesajlar gönderdi. Bunun üzerine Nurcan'la tartıştılar. Şifreyi değiştirmeye çalıştık yapamadık. Nurcan benim yanımda sanık ile konuştu. Sanık, Nurcan'a 'beni bırakamazsın, yoksa fotoğraflarını internet sitelerine dağıtırım, üzerine photoshop yaparım' gibi tehditlerde bulundu. Bu tartışmalar mesajlaşma şeklinde olduğu için ben hepsini görüyordum." dedi.

Sanık Barış'ın maktul Arslan'ı rahatsız etmeye devam ettiğini anlatan tanık Erdoğan, maktulün adliyeye giderek sanıktan şikayetçi olacağını ancak sanığın maktule evli, devlet memuru olduğunu, 3 çocuğunun bulunduğunu ve özür dilediğini söylemesi üzerine, Nurcan Arslan'ın şikayetten vazgeçtiğini anlattı. Sanığın Nurcan ile son kez görüşmek için kendisinden yardım istediğini ve yardım etmeyeceğini söylemesi üzerine olay günü Nurcan Arslan'ı görüşmek için ikna ettiğini belirten Erdoğan, Abdullah Melih Barış'ın olaylardan sonra kendisine "Nurcan öldü, değdi mi" şeklinde mesaj attığını ifade etti.

Söz alan sanık Abdullah Melih Barış ise aleyhe olan beyanları kabul etmediğini dile getirerek, "Oya Erdoğan, Nurcan'ı bana karşı koruyacağını söylüyordu. Ben sanki Nurcan'a zarar verecekmişim gibi konuşuyordu. Bende bunun üzerine 'ben Nurcan'a zarar vermek istesem, her türlü zarar veririm. Onu sen mi koruyacaksın' şeklindeki mesajı Nurcan'a zarar vermeyeceğini belirtmek için gönderdim. 'Nurcan öldü, değdi mi' şeklindeki mesajı yaptığınız tehdit ve şantajlara değdi mi şeklinde gönderdim. Ayrıca Nurcan adliyeye gelip şikayetten vazgeçmek için benden para talep etti. Bunun üzerine 400 lira para gönderdim." dedi.

Mahkeme, sanığın tutukluluğunun devamını kararlaştırarak, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Küçükçekmece Halkalı'da 30 Ocak 2016'da Nurcan Arslan'ın silahla öldürüldüğü, sanık Abdullah Melih Barış'ın haber merkezini arayarak bir kadını silahla yaraladığını söylediği ve teslim olduğu anlatılıyor.

Sanık Barış'ın gönül ilişkisi olan ve kendisinden ayrılmak isteyen maktulü ikna edemediği takdirde öldürmeyi planladığı ve silahı bu nedenle yanına aldığı kanaatinin oluştuğu kaydedilen iddianamede, sanığın maktule ateş ettiğini kabul ettiği aktarılıyor.

İddianamede, sanık Abdullah Melih Barış'ın "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Kaynak: AA / Güncel