TÜM KATEGORİLER
Kılıçdaroğlu, Başbakan'a "Cumhurbaşkanı Adayının Cam Gibi Olması Lazım" Diye Seslendi
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, "Sen bir haramzadesin kusura bakma, bir haramzadesin" derken, "Cumhurbaşkanı adayının temiz olması lazım. Cam gibi olması lazım, cam. Senin neren temiz. Alnındaki kirleri temizlemeden sen o makama nasıl oturacaksın?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, "Sen bir haramzadesin kusura bakma, bir haramzadesin" derken, "Cumhurbaşkanı adayının temiz olması lazım. Cam gibi olması lazım, cam. Senin neren temiz. Alnındaki kirleri temizlemeden sen o makama nasıl oturacaksın?" diye sordu.
-"SEN BİR HARAMZADESİN KUSURA BAKMA"-
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı sert sözlerle eleştirerek şöyle dedi:
"Sen bir haramzadesin kusura bakma, bir haramzadesin. Cumhurbaşkanı adayının temiz olması lazım. Cam gibi olması lazım, cam. Senin neren temiz. Alnındaki kirleri temizlemeden sen o makama nasıl oturacaksın? Malvarlığını vermiş. Evi yok, aramızda para toplayıp bir ev alalım bari. Ben merak ediyorum bir sürü yerde villaları vardı, Çatalcada'ki villalar, Urla'daki villalar Kısıklı'daki villalar ve Şehrizar konutlarından alınan, sıfırlandıktan sonra kalan 30 milyon Avro ile alınan Şehrizar Konutlarındaki villalar, kimin üstüne bunlar?
Alın teriyle kazanılan bir mal dolayısıyla insanlar utanmazlar. Çıkarlar milletin önüne, çünkü bunların her kuruşunda benim alın terim var derler. Bu adam öyle yapamıyor. Gizliyor, saklıyor. Neden, haram parayı nasıl diyecek ben bunu alın teriyle kazandım.
Demiyor muydu, ben yırtık ayakkabı ile siyasete girdim, hangi yırtık ayakkabı. Dünyanın en zengin başbakanlardan birisisin sen şimdi.
-"SEN BİR ÜLKEYİ BİLE YÖNETEMEDİN, SADECE SOYUP SOĞANA ÇEVİRDİN"-
Çatacak bir şey bulamadı Ekmel Bey'e. Geçenlerde yine dilini tutamamış monşer demiş. Ne diyecek merak ediyorum, dese ki temiz bir adam değil, kendisini tarif etmiş olacak. Bilgisiz dese kendisini tarif etmiş olacak, cahil dese kendisini tarif etmiş olacak. Bu iyi bir yönetici değildir dese adam 57 ülkeyi yönetmiş, sen bir ülkeyi bile yönetemedin, sadece soyup soğana çevirdin.
-BAŞBAKAN'A "MONŞER" YANITI-
Monşer demiş, o halkın arasına inen birisi, halkla beraber yürüyen birisi, etrafında bir koruma ordusu olmayan birisi, halktan birisi, temiz yürekli bir adam. Sen koruma ordusu olmadan gidip bir kahveye oturabiliyor musun? Oturamaz. Gidip Hakkari'de, Diyarbakır'da bir kahvede oturabilir misin? Oturamazsın. Göreceksiniz, Ekmeleddin Bey gidecek, oturacak, her yurttaşı kucaklayacak.
-VALLAHİ BİLLAHİ OLMAZ, YALANCIDAN CUMHURBAŞKANI ADAYI DA OLMAZ-
Sık kullandığım bir cümle var. Yalancıdan başbakan olmaz diye. Vallahi billahi olmaz, yalancıdan cumhurbaşkanı adayı da olmaz. Yalan söylemek ayıptır. Bütün dinlerin ortak temeli ahlaksa, ahlakı güçlü kılan yalan söyleme güdüsünün sıfırlanmasıdır. Yalan söylemeyeceksiniz.
-"YALANIN BU KADARINA PES"-
Gene gitmiş dilini tutamamış. Hayatımda gördüğüm en büyük yalanlardan birisi. 5 Temmuz'da Samsun'da miting yapıyor. Şöyle söylüyor. "10 Kasım 1938'te Gazi Mustafa Kemal hayata gözlerini yumdu'. Bu doğru hepimiz biliyoruz. "Bir yıl sonra askerler Meclis'i kuşattılar ya İsmet İnönü'yü seçersiniz ya da Meclis'i kapatırız dediler. İsmet İnönü silah zoruyla, tehditle cumhurbaşkanı seçildi'. İnsanda biraz vicdan olur, ahlak olur ya. Yalanın bu kadarına pes
Arkadaşlarım incelediler. 11 Kasım 1938, Celal Bayar'ın başkanlığında CHP Grubu toplanıyor. Celal Bayar'ın yaptığı konuşma, "oylarınızı serbestçe vereceksiniz'. Toplantıya 323 milletvekili katılıyor, İsmet İnönü'ye 322 oy çıkıyor. TBMM Genel Kurulu'nda oylama yapılıyor. 399 milletvekili oylamaya katılıyor, 348 oybirliği ile İsmet İnönü cumhurbaşkanı seçiliyor. Asker var ama bando, mızıka çalan asker var. O kadar, başka da bir asker yok.
- "BU KADAR YALAN SÖYLEYEN BİR ADAM NASIL O KOLTUĞA OTURACAK"-
Ben merak ediyorum, bu kadar yalan söyleyen bir adam nasıl o koltuğa oturacak, yalan söylerken yüzü kızarmayan bir adam nasıl o koltuğa oturacak?
- "DÜNYANIN EN BÜYÜK YALANCISI"-
Yine söylemişti dedem Sarıkamış'ta şehit oldu diye, bir baktık askeri kaynaklara o da yalan. Dedenin üzerinden yalan mı söylenir? Hayatı yalan üzerine kurulu. Dünyanın en büyük yalancısı. Bu kadar yalan söyleyen ikinci bir adam ben hayatımda hiç görmedim.
-"CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLMAK İÇİN ÖNCE MALVARLIĞININ HESABINI VERECEKSİN"-
Bütün bilgisi nereden geliyor biliyor musunuz? Etrafındaki dar bir grubun kendisine aktardığı dedikodulardan, tarihi dedikodu olarak görüyor. Bir ara söylemişti, dedem kümese saklanmıştı diye. Yazık günahtır ya...Şimdi kalkmış ben cumhurbaşkanlığına aday olacağım diyor. Cumhurbaşkanlığına aday olmak için önce malvarlığının hesabını vereceksin. Gideceksin, aklanacaksın, temizleneceksin, alnındaki kiri yok edeceksin, çocuklarınla beraber, eşin dahil, malvarlığını millete açıklayacaksın. Malvarlığını açıkladığın için de korkmayacaksın, eğer helalse, haramsa zaten açıklayamazsın. Temiz mal varlığından kimse utanmaz.
- "YÜREĞİN YETİYORSA KENDİNE GÜVENİYORSAN EŞİT KOŞULLARDA EKMELEDDİN BEY İLE YARIŞA GİR"-
Kendisine açık yüreklilikle söyledim, yine söylüyorum, yalan söylemekten vazgeç, birinci kural. İkinci kural yüreğin yetiyorsa kendine güveniyorsan eşit koşullarda Ekmeleddin Bey ile yarışa gir. Başbakanlıktan istifa etmiyorsun, eşit koşullarda gitmiyorsun. Fırsat eşitliği diye bir kavram var. Demokrasilerin özüdür bu. Siz fırsat eşitliğine inanmıyorsunuz.
Senin dediğin olmaz. Ben bu milletin ilmine de irfanına da güveniyorum. Önümüzdeki süreçte göreceğiz. Düzgün, namuslu bir adam o koltuğa inşallah oturacaktır. Hep beraber huzurun adresini belirleyeceğiz. Hep beraber mücadele edeceğiz. Yaz kış demeyeceğiz, tatil demeyeceğiz, sandığa gideceğiz, oyumuzun hakkını teslim edeceğiz. Hem sandığa gitme hem konuş o da doğru değil. Sandığa gideceksin ve konuşacaksın. O zaman göreceksiniz ."
