" Kahve Bahane, Keyifler Şahane"

Osmanlı döneminde hanımlar arasında rağbet gören açık hava gezi ve eğlencelerine yönelik sahneleri işlediği resimlerinde, coşkulu renkleri, dinamik figürleri ile dikkat çekiyor, eğlenceli ve keyifli seyirler sunuyor.

Nerkiz Akçura "Kahve bahane, keyifler şahane" resim sergisinde Osmanlı'da eğlence kültürünü, dönemin minyatürlerinden yola çıkarak kendi özgün kompozisyon ve üslubuyla tuvaline yansıtır ve günümüz eğlence hayatına göndermeler yapar. Bugün unuttuğumuz ve şehir yaşamı koşullarında gerçekleştiremediğimiz kır gezileri, piknik gibi faaliyetler Osmanlı'da saraylı hanımların en gözde sosyal etkinliklerindendi ve toplumun diğer kesimlerindeki kadınlar onlara özenir, beğeniyle izlerlerdi.

Saray hayatının eğlence kültüründe matrak oyunu, atlı sporlar, avcılık, cirit, okçuluk gibi eğlenceler erkeklere yönelik etkinliklerdi. Saraylı sınıfına mensup hanımlar ise yaz aylarında mesire yerlerine yapılan gezilere büyük önem verilerdi ve onların saray dışında gerçekleştirdikleri neredeyse tek sosyal aktiviteydi. Fayton ve sandallarla, Üsküdar, Çamlıca, Kağıthane, Göksu, Küçüksu gezintileri başta olmak üzere, bu gezilere has içecekler, yemekler hazırlanıyor, seyirlik oyunlar düzenleniyor, müzik icra ediliyor, şarkılar, mâniler, şiirler okunuyor, kahve keyfi ayrı bir yer tutuyordu ve bu etkinlikler dönemin minyatür sanatçıları tarafından resmediliyordu.

Nerkiz Akçura da, Osmanlı'da eğlence kültürünü, bu minyatürlerden yola çıkarak kendi özgün kompozisyon ve üslubuyla tuvaline yansıtır ve günümüz eğlence hayatına göndermeler yapar. Kompozisyonları, çok renkli ve coşkuludur, figürler eğlence hayatının hareketli akışı içinde bir anı temsil etmektedir: Eğlencelere giderken saraylı bir hanımın edası, kostümü, özeni, bu gezilerde bir araya gelen hanımların baş başa özel konuları paylaşmaları, sazlı sözlü toplantılarındaki neşeli tavırları, kahve ikramlı baş başa sohbetlerindeki törensel üslupları ile o anların duygusunu vermeye çalışmaktadır.

Sanatçı, bu tema çerçevesinde figürleri özenle seçmektedir. Kompozisyonlarını oluştururken hanımların saray dışı sosyal aktivitelere ne denli önem verdikleri ve özenle hazırlandıklarını anlatmak ister. Bu etkinlikler bir yanıyla da sarayın dışa açılan penceresiydi. Bu sebeple saray-halk ilişkisi açısından stratejik öneme sahipti. Akçura, bu eğlenceleri tasvir ederken halktan figürleri de, fonda İstanbul manzaralı mesire yerlerinde vakit geçirirken, kahve keyfinde, sohbette betimlemektedir. Osmanlı'ya has bir eğlence kültürü vardı ve o dönem eşdeğerde olan diğer medeniyetlerden farklı olarak toplumun her kesimi için eğlenmek bir ihtiyaç olarak kabul edilmişti.

Güncel Haberler