İslam İşbirliği Teşkilatı 13. Zirvesi

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) ve Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı öncülüğünde, bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, İslam ülkelerini birliğe davet etti.

İslam İşbirliği Teşkilatı'nın 13. Zirvesi dolayısıyla İstiklal Caddesi'ndeki Ağa Cami önünde toplanan katılımcılar, Galatasaray Meydanı'na yürüdü.

"Müslüman çocuklar Avrupa kapısında ölmesin", "Kamplarda değil, evimde yaşamak istiyorum" ile çeşitli Müslüman ülkelerin isimlerinin yazılı olduğu dövizler taşıyan katılımcılar, sık sık "Avrupa değil, İslam Birliği" şeklinde slogan attı.

AGD İstanbul Şube Başkanı Ali Uğur Bulut, burada yaptığı açıklamada, 1996'da Necmettin Erbakan'nın tesis ettiği D-8'in acilen harekete geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

Bu tür toplantılarda yapılan bazı açıklamaları eleştiren Bulut, "Korkuyorum ki böyle geçiştirilen bu toplantılarla bırakın Müslüman ülkelerindeki zulümleri kaldırmayı, adeta sanki siyonizme ve onun uşaklarına hizmet eden bir konuma gelebilir. Bu nedenledir ki uyarı vazifemizi yerine getirmek üzere bu programı tertip etmiş olduk." diye konuştu.

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Birol Aydın ise birçok devlet adamının İİT 13. Zirvesi münasebetiyle İslam dünyasında adalete susamış 2 milyar Müslüman'a tercüman olmak için bir araya geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Dinimizin anlamı 'barış' olmasına rağmen, coğrafyalarımız kan ağlıyor. Peygamberimizin Veda Hutbesi'nde 'kardeş olun' demesine rağmen birbirimizi katlediyoruz. Bangladeş'te saygın din alimleri ve devlet adamları suçsuz yere idam ediliyor. Tacikistan'da sadece inançlarından dolayı insanlar dışlanıyor, sürgün ediliyor. İslam dünyası büyük bir burhan içinde olduğundan İİT'e tarihi sorumluluklarını hatırlatmak istiyoruz. Bölgemizde ve coğrafyamızda savaşın bitmesi ve huzurun gelmesi için İİT'in yeni dönemde ciddi inisiyatif alması gerekir."

İİT'in ana görevlerinden birinin Kudüs'ü kurtarmak olduğunu vurgulayan Aydın, bugün Kudüs'ün mahzun olduğunu söyledi. Aydın, şöyle devam etti:

"Suriye'de ateşkesin Rusya ve ABD tarafından sağlanıyormuş gibi takdim edilmesi, Müslüman ülke liderleri için onur kırıcı değil midir? Müslümanlar kardeştir. Emperyalist devletlerin kendi çıkar ve hukuk tanımaz hedefleri için yaptığı terör tanımına göre değil, İslam'ın kardeşlik, insan hakları tanımına göre hareket etmeliyiz. Müslümanlar kendi iradeleriyle ortak bir İslam ordusu kurmalı ve ilk hedefi Kudüs'ü kurtarmak olmalıdır. Kudüs işgal altındaysa bunun sebebi birbirimizle uğraşıyor olmamızdır. Enerjimizi kendi içimizde birbirimizle uğraşmak yerine, ülkelerimizin refahına ve Kudüs'ün kurtarılmasına harcamamıza gerekir."

Kaynak: AA / Güncel