TÜM KATEGORİLER
Irak'ta Yatırım Olanakları" Konferansı
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Türkiye, Irak ve yakın coğrafya yeni bir ekonomik blok oluşturmalıdır.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, " Türkiye, Irak ve yakın coğrafya yeni bir ekonomik blok oluşturmalıdır. Bu oluşan yeni blokun en önemli iki aktörü, bu coğrafyada Irak ve Türkiye'dir" dedi.
Ekonomi Bakanlığı ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ev sahipliğinde düzenlenen "Irak'ta Yatırım Olanakları" konferansında konuşan Zeybekci, yıllardır Irak'ta hep kanayan yaralar gördüklerini belirterek, bu durum Türkiye'de yaşayan herkesin içini kanattığını söyledi.
Türkiye olarak, İslamiyet ile uzaktan yakından alakası olmayan DAEŞ ile mücadelede sonuna kadar Irak'ın yanında olduklarını vurgulayan Zeybekci, İslam tarihine bakıldığında İslamiyet'e en çok zarar veren örgütün bu olduğunu kaydetti.
Zeybekci, DAEŞ'in dünyada İslamiyet'in algılanmasına verdiği zarara işaret ederek, İslamiyet'te "bir insanı öldürenin, bütün insanlığı öldürmüş gibi olacağı" ifadesinin yer aldığını söyledi.
Şu ana kadar verdikleri gerek lojistik gerekse insani yardımlarda çekingen davranmadıklarının altını çizen Zeybekci, şöyle devam etti:
"Türkiye bugün, İslamiyet'in ilk yıllarındaki gibi muhacir ve ensar ilişkisinin yeniden hayat bulduğu bir coğrafya haline gelmiştir. Yaklaşık 2 milyon kardeşimiz bugün Türkiye'dedir. Kapılarımız, gönlümüz sonuna kadar açıktır. Ama bütün bunlardan ders çıkarmak lazım. Bizim bir ve beraber olmamız gerekiyor. Irak'taki bir huzursuzluk bizi huzursuz ediyor. Irak ekonomisindeki bir rahatsızlık doğrudan bizi etkiliyor. Dünya artık böyle. Dünyadaki bu global ekonomide bırakın Irak ve Türkiye arasındaki bu aynı coğrafyanın insanlarını, Brezilya tarım alanlarında meydana gelen bir afet, dünya borsalarını yarım saat içinde etkiliyor."
Bu terör örgütünün, Irak'a verdiği rahatsızlıklardan Türkiye'nin bire bir etkilendiğini vurgulayan Zeybekci, Irak'ın Türkiye'nin en büyük ikinci ticaret ortağı olması sebebiyle burada yaşanan bir rahatsızlığın hemen etkisini gösterdiğini anlattı.
Zeybekci, Türkiye ve Irak'ın ulaştırmada Orta Doğu'ya ve Körfez ülkelerine Irak üzerinden ulaşmakla ilgili konuları bir an önce konuşmak istediklerini vurgulayarak, "Bu terör örgütü yüzünden ulaştırmada çok büyük problemler yaşadık. Irak ile Türkiye birbirini tamamlayan iki ülke. Irak'ta olan birçok şey Türkiye'nin, Türkiye'de olan pek çok şey ise Irak'ın ihtiyaç duyduğu özelliktedir. Bu alanlarda rekabet etmek, Allah'ın bize verdiği akla ihanet etmek demektir. Akıl, bize bir araya gelin, üretin, bölgede refahı, huzuru artırın diyor. Irak ve Türkiye'nin sanayi, ekonomi ve enerji gibi alanlarda bir araya gelmesi, bölgeye huzur getirecektir" diye konuştu.
Türkiye'nin en büyük ticaret ortaklarından ikincisinin Irak olduğunu anımsatan Zeybekci, 2014'te Irak'ın üçüncü sıraya gerilediğini söyledi.
Bu yılın ilk çeyreğinde Irak'a yapılan ihracatın yüzde 24 düştüğünü, bu ülkeden yapılan ithalatın ise yüzde 270 arttığını belirten Zeybekci, ülkelerin birbirine bu kadar bağımlı hale gelmesini pozitif gördüklerini söyledi.
"Türkiye'nin Irak'ta özel bir ekonomi bölgesi oluşturulması fikrine son derece sıcak bakıyorum"
Nihat Zeybekci, Irak, Türkiye ve yakın coğrafyanın yeni bir ekonomik blok oluşturması gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Bu oluşan yeni blokun en önemli iki aktörü, bu coğrafyada Irak ve Türkiye'dir. İş birliği yapabileceğimiz çok alan var. Türkiye, gerek şehirleşmede gerek altyapı ve planlamada çok büyük başarılara imza attı. Bu alanda dilediğiniz kadar her türlü iş birliğine varız. Türkiye'deki bütün kurumların kapıları sizlere açıktır. Irak Cumhuriyeti Sanayi ve Madenler Bakanı Naseer Kadhum Al Esavi'nin dediği gibi Türkiye'nin Irak'ta özel bir ekonomi bölgesi oluşturulması fikrine son derece sıcak bakıyorum. Türkiye, dünyanın artık heryerinde çok aktif rol oynamaya başladı. Kardeşimiz Irak'ın topraklarında özel bir Türk ekonomi bölgesinin en büyük kapsamıyla oluşmasını derhal yapalım. Biz varız, derhal bu konuda detayları görüşmeye hazırız. Gelin, iki ülke arasındaki ekonomiyi, ticareti, ekonomik, eğitim ve kültürel ilişkilerini sonuna kadar libere edelim. Her kim ki Irak şirketidir, Türkiye'de kendini evinde hissetsin, her türlü imkan ve hakka sahip olsun. Her kim ki Türk şirketidir, Irak'ta da aynı hakka sahip olsun. İlk başta belki Türkiye'den veya Irak'tan buna söylenecek negatif sözler duyabilirsiniz ama inanın bana sonunda kazanan iki ülke olur."
Zeybekci, Türkiye'nin bugün dünyanın heryeriyle serbest ticaret anlaşması ve ekonomik entegrasyon anlamında önemli adımlar attığına dikkati çekerek, "Türkiye böyle bir şey yapacaksa buna Irak'tan başlamalı" dedi.
Irak'ın, artık Türk şirketleri için yeni bir yatırım alanı olduğunu dile getiren Zeybekci, iki ülke yatırımcılarının rahatlatılmasıyla Türk şirketlerinin hızla Irak'ta olacağını, burada üretim yapacağına inandığını söyledi.
Zeybekci, iki ülkenin sınır ve ulaştırma kapasitelerinin artırılması ve demiryolu hatlarının canlandırılması gibi konuların görüşülmesi gerektiğini ancak öncelikli konunun Türkiye'in Irak ile Transit Taşımacılık Anlaşması'nın bir an önce gerçekleştirilmesi olduğunu ifade etti.
Bununla ilgili hiçbir engel olmadığının altını çizen Zeybekci, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu anlaşmanın yapıldığı gün Iraklı ve Türk şirketleri bir araya gelip ortak şirketler kurmaya başlayacak. Üçüncü ülke anlaşmasını da yaparak Irak tırları sanki Türkiye'de Türk tırları gibi gelsin burada çalışmaya başlasın. Hiçbir ülkeyle böyle bir anlaşmamız yok ama Irak ile bu konuya sonuna kadar açığız. Bu toplantı, mesajların verilmesi anlamında çok önemli. En kısa sürede Irak, Bağdat, Ankara veya İstanbul'da Iraklı ve Türk şirketleri sektör sektör bir araya getirelim. Onları birbiriyle dost ve arkadaş hale getirelim. Sonra onları bizim desteklerimizle, cesaretlendirmemizle ve aramızda imzalayacağımız ticaret ve ekonomiyle ilgili serbestlik anlaşmalarıyla onları iş birliğine zorlayalım. Irak ve Türk şirketlerini başka 3. ülkelerde de iş birliğine zorlayalım diye düşünüyorum. Türkiye, şu anda geldiği noktada önemli gelişmeleri başardı. Irak'ın da aynı şekilde kalkınması ve dünya ekonomisinin vazgeçilmez bir üyesi olması için elimizden geleni yapmaya hazırız."
