İpek: Büyükşehir Yasası Uygulamalarında Hukuk Dışılık Var

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hafize İpek, 14 ilde Büyükşehir Belediyesi ve 27 İlçe Belediyesi Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 Sayılı Kanun'un uygulaması ile ilgili pek çok konudaki eleştirilerini yaptığı basın açıklaması ile kamuoyu ile paylaştı.

İpek, Büyükşehir Yasası'nın, Türkiye'nin demokratikleşmesi sürecindeki rolüne değinerek, yasanın "Diyarbakır'da ciddi bir hayal kırıklığı yarattığını" söyledi. İpek, Diyarbakır Valiliği bünyesinde kurulan Devir-Tasfiye, Paylaştırma Komisyonu'nu sert bir dille eleştirerek, komisyonun kanunun yürürlüğe girdiği tarihten bir yıl sonra oluşturulduğunu ve merkezi hükümetin atadığı yerel kurul temsilcilerinden oluşturulduğunu söyledi. Eleştirilerini sürdüren İpek, İl Özel İdaresi Meclisi ve kentteki sivil dinamiklerin bu komisyona dahil edilmeyerek, demokratik olmayan bir yöntem izlendiğini söyledi.

"TAŞINMAZLAR BELEDİYELERE VERİLMELİDİR"

İpek İl Özel İdaresi Meclisi'ni ve sivil dinamikleri yok sayan Komisyon'un uygulamalarını kanun hükümlerini yok sayan, anti-demokratik uygulamalar olarak değerlendirerek, "Öyle ki, kamuoyunda Büyükşehirler Kanunu olarak da bilinen yasanın geçici 1. Maddesi'nin 3,5,6 ve 8 numaralı bentlerine göre köy, kapatılan belediye ve İl Özel İdarelerinin tahsisli olmayan taşınmazlarının ilçe belediyelerine, büyükşehir ve bağlı kuruluşlarına verilmesi gerekmektedir" dedi.

İpek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ancak 25 Mart 2014 tarihinde yapılan toplantıda talebimiz üzerine tarafımıza tebliğ edilen ve Valilik tarafından re'sen yapılan dağıtımda, bu kanun hükmüne riayet edilmediği ortaya çıkmıştır. İl Özel İdaresi'nin il ve ilçelerde bulunan taşınmazlarının Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerine devri gerekirken yine yasaya aykırı olarak, merkezi hükümetin yerel kurumlara tahsisi tarafımızca anlaşılamamıştır ve kanuna aykırı bulunmuştur." İpek, buna örnek olarak Yenişehir ilçesi, Yeniköy mevkiinde 351-352 No'u 55900 metrekarelik parselin üzerinde herhangi bir tahsis olmamasına rağmen arazinin Hazine'ye tahsis edildiğinin görüldüğünü anımsattı. Ayrıca Diyarbakır İl Özel İdaresi'nin kullandığı binanın ve atölyelerin de kullanımının Büyükşehir Belediyesi'ne verilmesi gerektiğini aktaran İpek, buna aykırı davranıldığının altını çizdi.

"KENTİN MALI MÜLKÜ MERKEZİ HÜKÜMETE VERİLİYOR"

İpek, eski köy tüzel kişiliğine ait binlerce dönüm arazinin kanunun ruhuna aykırı olarak Hazine adına tescillenmek istendiğini, belirterek, "Yerel yönetimlerin kırsal alanda yürüteceği hizmetler daha şimdiden sekteye uğratılmış, imkânları elinden alınarak eli kolu bağlı bir hale getirilmeye çalışılmaktadır. Bu kentin arazisi, malı mülkü merkezi hükümete verilmektedir" şeklinde konuştu.

"BELEDİYE HİZMET ÜRETEMEZ NOKTAYA GELECEK"

Diğer bir hukuksuzluk örneğinin personel dağıtımı ile ilgili olduğunu ifade eden İpek, "Personel dağılımının da sadece Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne değil, bağlı kuruluş ve ilçe belediyelerine yapılacağı 6360 sayılı yasa hükümlerine göre açıktır. Oysa yine yasaya aykırı bir şekilde personel dağıtımı yapılmıştır" dedi. İl Özel İdaresi'nden Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne devredilen hizmetlerin sadece yol hizmetleri ile sınırlı olduğunu ifade eden İpek, "İl Özel İdaresi'nin yaptığı çalışmalarda altyapıyı ilgilendiren hizmetlerin tümü bağlı idaremiz olan DİSKİ Genel Müdürlüğümüzün sorumluluğundadır. Bu alanda çalışan personelin Büyükşehir Belediyesi'ne gönderilmesi adil değildir, yasal değildir. Ayrıca, Büyükşehir'e yeni bağlanan 800 köyün yolları temizlik, imar uygulamaları, ruhsat hizmetleri ilçe belediyelerin görev alanına girmektedir. Buralara da mutlak suretle personel devrinin yapılması gerekirken yine tüm personelin Büyükşehir'e verilmesi adil değildir, hukuki değildir" diye konuştu. Bu uygulamanın Büyükşehir Belediyesini hizmet üretemez noktaya getireceğini kaydeden İpek, dolayısıyla kentte hizmet bekleyen yurttaşların mağdur olacağını ifade etti.

İpek, bu yasa ile Diyarbakır İl Özel İdaresi'nin tasfiye edilerek 402 işçi, 156 memurun Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne verildiğini, bu yolla Büyükşehir Belediyesi'nin ağır bir mali yükün altına konulduğunu ifade etti. İpek, yasa gereği söz konusu personelin ilgisine göre ilçe belediyesi, bağlı idaresi, büyükşehir ve Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı'na devredilmesi gerektiğini ifade etti.

"YARGI SÜRECİ BAŞLATTIK"

İpek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Tüm kamuoyu bilmeli ki; Büyükşehirler Yasası yerel yönetimleri güçlendiren, Türkiye'nin önünü açan önemli bir demokratikleştirme hamlesi olarak kamuoyu ile paylaşılmıştı. Ancak görülen odur ki, hem taşınır-taşınmaz malların dağıtımında hem de personele yönelik tutumda merkezi vesayetçi yapının tezahürü söz konusudur."

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak iradeleri dışında hazırlanan tutanaklara muhalefet şerhlerini koyarak, yargı sürecini başlattıklarını ifade eden İpek, "Tüm kamuoyunu duyarlığa ve kentlerini sahiplenmeye çağırıyoruz" dedi.

DİYARBAKIR'IN MALI ANKARA'YA TESLİM EDİLDİ

Diyarbakır Yerel Gündem 21 Kent Konseyi Genel Sekreteri Metin Kılavuz da Büyükşehir Belediyesi'ne sadece 1 komisyon üye hakkı verildiğini anımsatarak,şunları söyledi: "Gönül isterdi ki kentin tüm dinamikleriyle ortaklaşa kolektif bir tartışma yürüterek, kent lehine bir sonuca varılsaydı. Fakat her zamanki gibi merkezi hükümetin yerelin inisiyatifini, deneyimini, yönetim mekanizmalarını hiçe sayan katı merkeziyetçi zihniyetle Diyarbakır'a ait mallar mülkler Hazine'ye devredilmiştir."

Buna örnek olarak Büyükşehir Belediyesi tarafından 2004 yılında yapılan Şilbe Spor Tesisleri'ni gösteren Kılavuz, "Türkiye'nin bütün kentlerinde bu tür spor tesisleri belediyelere bedelsiz devredilmiştir. Ancak bu tesis bile Hazine'ye devredilmiştir, kent açısından ciddi sıkıntılar yaratacaktır" diye konuştu. Kent Konseyi olarak Büyükşehir Belediyesi'nin yaklaşımını doğru bulduklarını ve sonuna kadar belediyenin almış olduğu kararın arkasında olacaklarını söyleyen Kılavuz, kamuoyundan da duyarlılık beklediklerini söyledi. "Diyarbakır'ın malı Ankara'ya teslim edilmiş durumda" diyen Kılavuz, bu yaklaşımın temel amacı yerel yönetimleri güçlendirmek olan yasanın ruhuna da aykırı olduğunu ifade etti.

Kaynak: Temsilci / Güncel