TÜM KATEGORİLER
İhsanoğlu: Büyük Sürprizle Karşılaşacağız
Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, "Bana Anadolu'da, insanların güvendikleri için oy vereceklerini görüyorum, aydınlarımızın da vereceğine inanıyorum ve ben biliyorum ki Pazar Günü Türkiye, bu sandıktan 1950'deki gibi, 1983'teki gibi büyük sürprizle karşılaşacağız. Bu sürpriz sessiz yığınların oyu olacak" diye konuştu.
Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, "Bana Anadolu'da, insanların güvendikleri için oy vereceklerini görüyorum, aydınlarımızın da vereceğine inanıyorum ve ben biliyorum ki Pazar Günü Türkiye, bu sandıktan 1950'deki gibi, 1983'teki gibi büyük sürprizle karşılaşacağız. Bu sürpriz sessiz yığınların oyu olacak" diye konuştu.
İhsanoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) ekonomi raporu sunum toplantısına katıldı. Burada konuşan İhsanoğlu, Türkiye'de hiçbir zaman bir liderin diğerine "Sen şusun sen busun" dediğinin duyulmadığını, görülmediğini ifade etti. Böyle bir ortamda insanların huzur bulamayacağını savunan İhsanoğlu, " Suriye, Irak, Azerbaycan, Ermenistan, Ukrayna, etrafımızda bu sıkıntılar, bölünmeler Irak'ta, Suriye'de etniğine ve mezhebe dayalı çarpışmalar, iç savaş yürürken ve bunların bize etkisi görülürken, toplumda huzur yok. Herkes bölünme korkusu, çatışma korkusu içerisinde. Ben bunu Hatay'da gördüğüm gibi dün Karadeniz'de de gördüm. İnsanlar gelecekten endişe duymaya başladılar. Anneler geliyorlar, ağlıyorlar "Biz nereye gidiyoruz, Türkiye bölünüyor mu, Türkiye iç savaşa sürükleniyor mu?' bunu soruyorlar. Biz onları teskin etmeye çalışıyoruz, diyoruz ki "Merak etmeyin, Türkiye'de aklıselim hakim olacak ve Türkiye bu badireleri atlatacak.' Onun için etrafımız sarıyorlar. Özellikle kadınlarımız" diye konuştu.
-"IRAK'TAKİ HARİTA YENİDEN ÇİZİLİYOR"-
Türkiye'nin etrafı ateş çemberiyle çevrilmişken, bu alevlerin ülkeye düşmesini istemediklerini söyleyen İhsanoğlu, "Bunu nasıl yapacağız, bu ateşlerin üzerine benzinle mi giderek yapacağız yoksa suç örterek mi? Körükle mi gideceğiz, yoksa yatıştırarak mı? Elbette ki bunun cevabı basit ama biz bunu değil tersini görüyoruz. Bugün Irak'ta harekat başlıyor, Amerikalılar bir takım şeyler yapıyor. Bu Türkiye'yi tehdit ediyor. Irak'taki harita yeniden çiziliyor. Irak Türkmenleri ve Suriye Türkmenlerinin bulundukları bölge boşaltılıyor. Telafer'deki, Kerkük'teki Türkmenlerin kovulmasının sebebi nedir, bu bölgeyi boşaltmak ve ikisinin arasında başka bir etnik grubun hazırlığını yapmaktır. Bizim diplomatlarımız rehine olarak "terör örgütü' diyemediğimiz IŞİD'in elinde" dedi.
-"GOL YİYORUZ AMA SÖYLEMİYORUZ"-
Böyle bir ortamda ekonominin, ticaretin gelişemeyeceğini belirten İhsanoğlu, şöyle devam etti:
"Suriye'ye, Irak'a yapılan ticaret durmuştur. Üçüncü yol olarak bulduğumuz Mısır üzerinden de, kavgalı olduğumuz için gitmiyor. İsrail üzerinden gidiyor, daha pahalıya mal oluyor. Bir de üstelik sabahtan akşama kadar İsrail'e küfrediyoruz, İsrail'i kınıyoruz ama İsrail'le ticaretimizi artırıyoruz. Piyasada da İsrail malları var, dün Karadeniz'de esnaf şikayet ediyordu, "hani boykot yapacaklardı' diye. Mallar artıyor ve Türk malları ile rekabet ediyor. Oradan da bir gol yiyoruz ama hiçbir zaman bunu söylemiyoruz. Bu 2009 senesinde de aynı şekilde yapıldı, boykot kararı alındı ama öbür taraftan devlet, bakanlar boykot kararının durdurulması için resmi yazılar yazdı. Bizim elimizde bu yazılar var. Yani biz tavşana kaç tazıya tut diyoruz. Böyle dış politika, böyle ticaret, böyle ekonomi yönetimi olur mu?"
-"DIŞ POLİTİKA NEDENİYLE YATIRIMLAR KAÇTI"-
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'yla Türkiye'nin İslam dünyası ile ticari münasebetlerin geliştirilmesi konusunda çok işbirliklerinin olduğunu anlatan İhsanoğlu, "Genel sekreterliğim döneminde, İslam dünyası ile ticaretimiz üç misli arttı. Yatırımlar, finansman yatırımları, büyük rakamların Türkiye'ye gelmesi Körfez ülkelerinde büyük paralar var. Bunlar yer arıyor, yatırım pazarı arıyor. Bunlar yavaş yavaş bize geliyordu, büyük projelere imza atılacaktı. Ama yine bizim dış politikadaki hamaset ve iç politikaya alet ederek oy toplama gayreti nedeniyle bu yatırımlar kaçtı. Bizim onlara karşı geliştirdiğimiz hakaretamiz sözler nedeniyle çektiler desteklerini. Böyle devam ederse Türk ekonomisinin hali ne olacak? Libya'da başarılı bir politikamız olduğu için müteahhitlerimiz borçlarını hala alamıyor! Suriye gitti, Irak gitti. Körfez olduğu gibi çekti elini, ne olacak? Batı ile olan münasebetlerimiz bu sebeplerden dolayı da etkileniyor. Böyle devam ettiği zaman bizim ekonomimiz iyi bir yere gitmez" diye konuştu.
-"REKABET YERİNE RANT HAKİM OLDU"-
İhsanoğlu, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirirken, esnafın, memurun, işçinin faizler nedeniyle ezildiğini belirtti. Türkiye'nin son birkaç senedir kişi başına düşen milli gelirde 10 bin dolar seviyesinde kaldığını ifade eden İhsanoğlu, gelir dağılımda da adaletsizlikler olduğunu kaydetti. Bunun nedeninin ekonomide "rant" kavramının hakim olmaya başlaması olduğunu ifade eden İhsanoğlu, " Ekonomide hür, şeffaf rekabet yerine rant hakim oldu. Ekonomideki bu tekelci zihniyete gidiş siyasette de paralelini görüyoruz" dedi.
-İTALYA CUMHURBAŞKANINI ÖRNEK VERDİ-
Türkiye'de cumhurbaşkanlığına layık olan 100 kişi de çıkabileceğini ifade eden İhsanoğlu, "Türkiye gibi kocaman bir devletten, siyaset adamlarından, bilim adamlarından, iş adamlarından, sanayicilerden, sanatçılardan, her kesimden, hatta sendikacılardan aday çıkmaz mı? Etrafınıza bakınız, daha bir-iki ay önce Türkiye'yi ziyarete gelen Almanya'nın cumhurbaşkanı bir din adamıdır. Benim dostum olan Avusturya cumhurbaşkanı bir bilim adamıdır. Polonya'nın bağımsızlığını kazanan ve ilk cumhurbaşkanı olan Lech Walesa bir sendikacı. Çekoslovakya'yı Sovyetlerden koparıp bağımsız devlet haline getiren Havel bir yazar, bir tiyatro yazarı ve çok mükemmel bir devlet reisliği yaptı. Ülkesini komünizmden hür dünyaya taşıdı. Bugünkü İtalyan cumhurbaşkanı aynı şekilde ve O'nun yetkileri Türk cumhurbaşkanından daha azdır. İtalya'nın düştüğü siyasi, ekonomik krizden o zat çıkardı. O insan, bütün siyasi partilerle ve aktörlerle bir araya gelerek, arabuluculuk yaparak, çözüm üreterek ülkesini kurtardı" diye konuştu.
-"AMBARGO YAPILSIN DEYİP DE "AMBARGOYU YAPTIRMAYIN' DİYE YAZI YAZAN BİRİDEĞİLİM"-
İhsanoğlu, Başbakan ve Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan'a işaret ederek şöyle devam etti:
"Bizde ise bir tek o çıkacak. O'nun hakkı olacak, O'nun dışında kimsenin hakkı olmayacak. Çıkanı da hakaretle, ağıza alınmayacak laflarla, şiir yarışmalarındaki "Efendim, dilin sürçtü, doğru okudun, okumadın' gibi tuhaf şeylerle milleti iki hafta bununla meşgul edip ondan sonra sahneye perde kurarak, Anadolu Ajansı'nın çektiği şeyleri oynatarak, "bak burada şüheda fışkıracak dedi, şunu dedi' falan diyerek, benim hakkımda yalan şeyler söyleyerek "İsrail'in tarafını tutuyor' gibi Ben İsrail'den madalya almadım, İsrail lobisinden Cesaret Madalyası almadım. Ben Filistin Cumhurbaşkanı'ndan Kudüs davasına, Filistin davasına hizmet ettiğim için Kudüs Yıldızı Madalyası aldım. Beni onlar takdir ettiler başkaları değil. Ben "ambargo yapılsın' deyip de "ambargoyu yaptırmayın' diye yazı yazan bir insan değilim. Ben bütün, ne söylediysem onu yaptım."
-"BÜYÜK SÜRPRİZLE KARŞILAŞACAĞIZ, BU YIĞINLARIN OYU OLACAK"-
İş hayatıyla siyasetin, ekonomiyle siyasetin birbirinden ayrılmayacağını ifade eden İhsanoğlu, "Türkiye'de içeride huzur olursa, dışarıda itibarı olursa hem içerdeki ekonomik dinamikler rahat bir şekilde işler, pasta büyür, ekmek büyür hem de dışarıyla olan münasebetlerimiz, iş adamlarımız yeni sahalar kazanır, dışarıdan sermaye gelir ve Türkiye gelişir. Ben bu anlayış içerisinde bu yolculuğuma devam ediyorum ve bana Anadolu'da, insanların güvendikleri için oy vereceklerini görüyorum ve aydınlarımızın da vereceğine inanıyorum ve ben biliyorum ki Pazar Günü Türkiye, bu sandıktan 1950'deki gibi, 1983'teki gibi büyük sürprizle karşılaşacağız. Bu sürpriz sessiz yığınların oyu olacak" diye konuştu.
