Haberler

Hukuk Katliamı Yaşanacaktı"

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) askeri yargıdaki yapılanmasına ilişkin düzenlenen iddianamede, "Sıkıyönetimde yargılanacak olan tüm yasama, yürütme ve yargı makamlarının mensuplarını nasıl yargılamaların beklediği ve akıbetlerinin ne olduğu açıktır.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) askeri yargıdaki yapılanmasına ilişkin düzenlenen iddianamede, "Sıkıyönetimde yargılanacak olan tüm yasama, yürütme ve yargı makamlarının mensuplarını nasıl yargılamaların beklediği ve akıbetlerinin ne olduğu açıktır. Bu anlamıyla FETÖ/PDY mensubu olmayan bunlarla devletin bekası için mücadele eden herkes için büyük bir hukuk katliamı yaşanacağı açıktır." değerlendirmesi yapıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün askeri yargıdaki yapılanmasına ilişkin 33 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, "Askeri yargıdaki FETÖ yapılanmasının sözde sıkıyönetim görevlendirme listesi" de değerlendirildi.

Yaklaşık 100 yıllık bir mazisi olan modern askeri yargının tüm yargı organlarıyla kendi kuruluş ve usul kanunları yanında yaygın bir teamül içerdiği belirtilen iddianamede, son yıllarda askeri yargının terfi, atama, görevlendirme gibi işlemlerinde bu teamüllerin çok dışında, hatta hakkaniyet ve hukuka aykırı birçok atama ve görevlendirme yaptığı kaydedildi.

Daha yarbay rütbesindeki bir askeri hakim olan Muharrem Köse'nin seçilmek için çaba gösterdiği ve üyelerin teveccüh ve icazetini almak için uğraştığı Askeri Yargıtay üyeliğinden feragat ederek, hiçbir hakimlik teminatı olmayan Genelkurmay Adli Müşavirliği Hukuk Hizmetleri Başkanlığına Şube Müdürü olarak atanıp, Genelkurmay Adli Müşavirliği görevini vekaleten yürüttüğü belirtilen iddianamede, bu personelin FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olarak kamuoyunda genel kabul gördüğü, hakkında birçok şikayet ve ihbar bulunduğu ve en son 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında darbenin beyin takımı olarak medyaya yansıdığı hatırlatıldı.

Kıdemsiz rütbelerin çeşitli görevlere getirildiğine dikkat çekilen iddianamede, FETÖ/PDY terör örgütünün en çok kullandığı kamu içerisindeki tasfiye yöntemlerinden olan medyayı kullanarak itibarsızlaştırma, isimsiz, imzasız ihbar mektuplarıyla soruşturma ve kovuşturma süreçlerini harekete geçirme, sonrasında emniyet ve yargı içindeki örgüt üyeleriyle kamuoyunda infial yaratan davalara şüpheli ve sanık olarak dahil etme süreçlerinin özellikle 2012 yılından itibaren uygulandığı ifade edildi.

İddianamede, TSK'ya kurulan kumpasa yönelik soruşturma ve kovuşturmalarda, kumpas mağdurlarının aleyhine soruşturma ve kovuşturmaları gerçekleştiren, bu kapsamda haklarında birçok ihbar, şikayet ve suç duyurusu bulunan Turgay Öztoprak, Muharrem Köse, Mehmet Ali Almış, Kurtuluş Kaya, Mehmet Oğuz Akkuş, Hakan Ata, Mehmet Şimşek, Erhan Ermişoğlu, Ali Müjdat Eski, Seyfi Bulduk gibi birçok askeri hakimin askeri yargı içerisindeki etkin konumlarda görev yaptığı, bu personelin atama, görevlendirme ve Yüksek Yargı Üyeliklerine seçimlerinde kollandığı belirtildi.

"Örgütsel hiyerarşi egemen olmuş"

Genelkurmay Askeri Mahkemesinde görev yapan Ali Müjdat Eski ile Genelkurmay Askeri Savcılığında görev yapan Seyfi Bulduk'un bu görevlerde 3 yıl görev yaptıktan sonra 4 yıllık mesleki teminatlarının dolmasına 1 yıl kala birbiri yerine atamasının yapılarak tekrar 4 yıl mesleki teminat kazandığına dikkat çekilen iddianamede, şu tespitlere yer verildi:

"Hakkında birçok ihbar, şikayet ve suç duyurusu bulunan, bugün 15 Temmuz 2016 menfur darbe girişimi kapsamında şüpheli olan, tutuklanan Askeri Hakimler hakkında Askeri Adalet İşleri Başkanlığınca soruşturma ve inceleme yönünde herhangi bir çaba gösterilmemesine rağmen, FETÖ/PDY mensubu olmadığı bilinen, açıkça bu yapının mağduru olan askeri hakimler hakkında kolaylıkla soruşturma ve inceleme yönünde kararlar verilmesi, açıkça askeri yargının anayasal, yasal ve teamüllere dayalı hiyerarşisi dışında bir kamu dışı örgütsel hiyerarşinin atama, görevlendirme ve soruşturma süreçlerinde egemen olduğunu göstermektedir.

Sıkıyönetim mahkemeleri görevlendirme listesi incelendiğinde, özellikle son yıllarda hakkında FETÖ/PDY üyesi olduğu yönünde kumpas mağdurlarınca birçok ihbar, şikayet ve suç duyurusu bulunan askeri yargının kilit noktalarında görev yapan ve özellikle atama, soruşturma gibi aşamalarda karar mekanizmalarında bulunan personelin bu listelerde sıkıyönetim mahkeme, savcılık ve adli müşavirliklerinde görevlendirildiği, bununla birlikte isimli davalarda sanık ve şüpheli sıfatıyla bulunan, bu yapı tarafından itibar suikastine uğramış ve soruşturmalara, teamül dışı atamalara maruz bırakılmış personelin ise Milli Savunma Bakanlığı emrine alındığı, bu yolla işten el çektirildiği anlaşılmıştır."

FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının, darbe sonrasında, FETÖ/PDY ile mücadele eden, bunlara karşı devletin birlik ve bütünlüğünü savunan ve bu yapıya karşı hukuku uygulayan başta yasama, yürütme, yargı organları temsilcileri ile diğer kamu görevlileri ve darbe girişimine karşı direnen TSK personelini yargılayacağı kaydedilen iddianamede, "Bu kapsamda kamuoyunda Ergenekon, Balyoz, İzmir Casusluk davası olarak bilinen davalarda şüpheli, sanık, mağdur olarak yer alan, fişleme bilgileri halen meslekten ihraç edilen cumhuriyet savcılarınca hukuka aykırı olarak iddianameye konulan, TSK'ya yönelik kurulan kumpas sosyal medya hesaplarında itibar suikastına uğratılan hiçbir askeri hakimin sözde sıkıyönetim mahkemeleri listesinde yer almaması ve bu durumdaki askeri hakimlerin tümünün MSB emrine alınmış olması dikkat çekicidir." değerlendirmesinde bulunuldu.

"İzinli olmalarına rağmen görevdeler"

Sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilen, darbe öncesinde Genelkurmay Adli Müşavirliği, Genelkurmay Askeri Mahkemesi, Genelkurmay Askeri Savcılığı, MSB, Askeri Adalet İşleri Başkanlığı görevlerinde bulunan bazı askeri hakimlerin, darbe girişimi esnasında, mesai saat 18.00'de bitmesine ve izinli olmalarına rağmen, görevleri başlarında bulunduklarının tanık beyanları ve kamera kayıtları ile tespit edildiği aktarılan iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Bu kapsamda Kurtuluş Kaya'nın askeri savcılıkta bulunduğu, izinli olmasına rağmen Ali Müjdat Eski'nin saat 18.35 civarında askeri savcılığa geldiği, akabinde Muharrem Köse'nin askeri savcılığa geldiği ve askeri savcılığı bir karargah gibi kullandıkları ve burada menfur darbe girişimini takip ettikleri belirlenmiştir.

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen menfur darbe girişimi esnasında sözde 'Yurtta Sulh Konseyi' tarafından yayımlanan sıkıyönetim direktifinin 'Sıkıyönetim Mahkemeleri Görevlendirme Listesi'nin sonunda yer alan 2 numaralı notta 'Askeri Hakimler ve Askeri Mahkeme ve Savcılıklar Hakkında mevzuatta Milli Savunma Bakanlığına verilen yetki ve görevlerin ikinci bir emre kadar Genelkurmay Adli Müşaviri tarafından kullanılacağı' belirtilmiştir. Savcılık ve hakimlik mesleklerinin uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve yasal düzenlemeler kapsamında bağımsızlık ve hakimlik teminatı altında yerine getirilen müstesna görevler olmasına rağmen, Milli Savunma Bakanlığı tarafından kullanılan tüm askeri hakimlerin özlük haklarına, atama, terfi, yer değiştirme, soruşturma, hakimlik bağımsızlığı ve teminatına yönelik tüm işlemlerin bir tek kişi tarafından kullanılmasına yönelik bu ibarenin, bu kişinin darbeye fiilen iştiraki artık aşikar olan Muharrem Köse olduğu dikkate alındığında, sıkıyönetim mahkemelerinde ne türden yargılamalar yapılacağına yönelik bir fikir veriyor."

Bunun, nasıl bir yargı düzeninin öngörüldüğünü göstermesi açısından çok önemli olduğu ifade edilen iddianamede, "Uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve yasal düzenlemeler kapsamında bağımsızlık ve hakimlik teminatı altında yerine getirilen savcılık ve hakimlik mesleğinin MSB tarafından kullanılan tüm yetkilerinin, FETÖ/PDY üyesi Muharrem Köse'ye devrinden sonra 1 numaralı sıkıyönetimde yargılanacak olan tüm yasama, yürütme ve yargı makamlarının mensuplarını nasıl yargılamaların beklediği ve akıbetlerinin ne olduğu açıktır. Bu anlamıyla, FETÖ/PDY mensubu olmayan, bunlarla devletin bekası için mücadele eden herkes için büyük bir hukuk katliamı yaşanacağı açıktır." değerlendirmesinde bulunuldu.

Kaynak: AA / Güncel

Kaya Mehmet Yargıtay Akkuş Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title