TÜM KATEGORİLER
Hdp TBMM Grup Toplantısı
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Sultanahmet Meydanı'ndaki canlı bomba saldırısına ilişkin, "HDP olarak bu tür saldırıları sonuna kadar kınadığımızı ve sorumluların ortaya çıkması için peşini bırakmayacağımızı belirtmek istiyorum" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Sultanahmet Meydanı'ndaki canlı bomba saldırısına ilişkin, "HDP olarak bu tür saldırıları sonuna kadar kınadığımızı ve sorumluların ortaya çıkması için peşini bırakmayacağımızı belirtmek istiyorum" dedi.
Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Demirtaş, Sultanahmet Meydanı'nda vahşi bir katliam yaşandığını ifade ederek, saldırıda ölenler ve yaralananlar olduğunu bildirdi.
Can kaybının artmamasını temenni eden Demirtaş, "İnşallah bu saldırı da diğerleri gibi kapalı kapılar ardında saklanan bir katliama dönüşmez. HDP olarak bu tür saldırıları sonuna kadar kınadığımızı ve sorumluların ortaya çıkması için peşini bırakmayacağımızı belirtmek istiyorum" diye konuştu.
Demirtaş, her gün, her saat ölüm haberi aldıklarını iddia ederek, bu gündemin Türkiye'nin neredeyse rutin bir gündemi haline geldiğini söyledi.
TBMM Genel Kurulunun gündemini okuyan Demirtaş, "Zannedersiniz ki çok uzak bir ülkenin gündemidir. Parlamento ve milletvekilleri işlevsiz konuma düşürülmüştür" ifadesini kullandı.
Demirtaş, hiçbir soruna dair resmi bir Meclis gündemi oluşturamadıklarını vurgulayarak, Meclise bu konuda talimat verildiğini öne sürdü.
"Meclis şu anda boş işlerle meşgul. Muhalefet, onun da bir kısmı toplumun sorunları ile meşgul. Geri kalan milletvekilleri, insani olarak zorlananlar olsa bile partinin resmi politikasına tabi olarak sarayın emri dışına çıkmıyorlar" diyen Demirtaş, tüm bunların başkanlık sistemi için yapıldığını savundu.
Demirtaş, şöyle devam etti:
"Er geç biz kazanacığız. Eğer bu süre kısa olsun istiyorsak sesimizi büyütmemiz lazım. Türkiye'nin kuzeyinden, batısından ve güneyinden bu sese ses katılması lazım. Linç kampanyalarının nedeni bu sesi kısmak gerektiğinde bir kişi üzerinden 70 milyona tehdit yağdırma operasyonudur. Doğan Medya meselesi. Biz hiçbir medya kuruluşu ile medya-siyaset ilişkisi dışında birşey kurmadık. Hiçbir zaman pozitif ayrımcılık görmedik. Kayıtlar açılsın, incelensin. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde Doğan Medya'nın bize ayırdığı saat, Erdoğan'a ayırdığı saatin belki de 20'de 1'idir. Bizim üzerimizden sanki HDP'nin medya grubuymuş gibi Doğan Medya'yı hedef haline getirdiler."
Doğan Medaya eleştiri
Selahattin Demirtaş, hükümetin "barış" kelimesini televizyondan duyduğu zaman panik olduğunu savundu. Doğan Medya'nın işlettiği marinayla ilgili bir soruşturmanın başlatıldığını belirten Demirtaş, şunları ifade etti:
"Sizinle olan sözleşmeyi feshettiklerini söylediler. Niye almışsınız? Uyduruk sebepler. Aradan 25 gün geçmiş, açılan bir dava veya itiraz yok. 25 gün sonra feshi kaldırmışlar ve yine 'işletin' denilmiş. Ne oldu bu 25 günde? Doğan Meyda açıklama yapmış. Ben de kendilerinden istiyorum; nereye, hangi idare mahkemesine başvurdunuz? Bağımsız medyasınız ya bunları açıklayın. Ben de diyorum ki sarayla pazarlık yaptınız. Çağırdı sizi, 4 şart koştu. Bunları yerine getirdiniz Bodrum'daki yeri geri aldınız. Ondan sonra 'Demirtaş bizi kandırdı' diyorsunuz. Kim kimi kandırdı şimdi görüyoruz. Biz dik duruyoruz sallanan sizsiniz."
Bir televizyon programına telefonla bağlanarak öğretmen olduğunu söyleyen ve doğu illerinde devam eden terör operasyonlarını eleştiren kadının söylediklerini okuyan Demirtaş, bunların suç olmadığını savundu. Demirtaş, "Bütün imkanlar daraltılmış, bir yerde hesaplayamadıkları canlı yayında gerçekler söyleniyor ve neye uğradıklarını şaşırıyorlar" dedi.
Demirtaş, bütün topluma korku salınmak istendiğini ileri sürerek, Beyazıt Öztürk'ün yaşananlardan dolayı özür dilemesini eleştirdi.
Kendilerinin değişmediğini ve değişmeye ihtiyaç duymadıklarını belirten Demirtaş, "Kavgadan, şiddetten, silahtan yana değiliz. Birlikte ama eşit, adil bir yaşamdan yanayız. Hep bunu savunduk. O kadar emeği nereye getirdiler? Şimdi Türkiye toplumu büyük bir çaresizlik içinde bunların etrafına yaslandı. Kendilerini çözüm umudu olarak pazarlamayı başardılar. Cizre, Sur, Silopi'de yaşananlar köklü bir şekilde yer ediniyor. Yaşayan herkes görüyor" diye konuştu.
"Hangi yeni anayasadan söz ediyorsunuz"
Meclis Başkanı Kahraman'ın yeni anayasa konusunda siyasi parti temsilcilerine yolladığı mektuba değinen Demirtaş, "El insaf ya. Yapılacağını bilsek 1 günde demokratik, sivil anayasa çıkarırız. Dertleri bu değil. Bütün mavi boncuklar başkanlığın etrafına dizilecek, haydi bakalım bulabilirlerse destek, başkanlık rejimini oldu bittiyle kabul ettirecekler. Biz başka niyet görmüyoruz. Partimiz yarın MYK'da değerlendirecek. Gerçekten yeni anayasa yapma imkanı var mı buna bakacağız. Henüz olumlu bir yanıt vermiş değiliz. Hangi yeni anayasadan söz ediyorsunuz. Yeni bir zihniyet ve devlet yönetme anlayışı olmadığı müddetçe, yeni bir anayasa olmaz" dedi.
Demirtaş, DBP yönetimindeki belediyelerin hedef haline getirildiğini savunarak, Mardin Büyükşehir Belediyesinin kendilerinden önce "batmış bir durumda olduğunu" ifade etti. Demirtaş, "Ağrı Belediye Başkanın ismi 'dızo'ya çıkmıştı. Kürtçede hırsız demektir. Ben söylemiyorum. Ağrılılar biliyor. Şimdi Sırrı Bey gitti borcun yarısını kapattı. Vallahi hendekleri ne belediye kazıyor ne de örgüte tek kuruş para aktarabiliyor. Aktarsa siz anında yakalarsınız. Tek kuruşun aktarılmadığını savcı ve poliste biliyor" ifadesini kullandı.
Demirtaş, yerel yönetimlere yetki devri yapılması durumunda bütün belediyelerin daha iyi çalışacağını belirterek, "Öz yönetim ve özerklik dediğimiz budur. İnşallah bir gün ülkemiz o yönetim modeline kavuşacak" diye konuştu.
