İç savaşın vurduğu Libya'daki toplu mezardan 230 ceset çıkarıldı

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Asad Ahmad Başsavcı Khan, UCM'nin resmi sosyal medya hesabından yayınlanan konuşmasında, Libya'da gerçekleştirdiği ziyaretlerin ardından BM Güvenlik Konseyi'ne hitap ederek, konseye bilgi verdi.

"SES VE GÖRÜNTÜ KAYITLARI VAR"

Terhune'de gördüklerinin UCM'nin yargı yetkisine girdiğini belirten Başsavcı Khan, "Terhune'deki toplu mezarlardan en az 230 ceset çıkarıldı, bunlardan sadece birkaçının kimliği belirlendi. Terhune mağdurları ve aileleri ile görüşme imkanı yakaladım." ifadelerini kullandı. Başsavcı Khan, Terhune'de yaşanan katliamlara ve toplu mezarlara dair UCM'nin elinde ses ve görüntü kayıtları olduğunu da sözlerine ekledi.

"KANITLAR VAR"

Öte yandan Başsavcı Khan, ülkenin doğusundaki silahlı güçlerin lideri Halife Hafter ile bağlantılı silahlı grupların Libya'nın çeşitli şehirlerinde yargısız infaz, adam kaçırma ve rehin alma gibi suçlara karıştığını belirterek, "Hafter bağlantılı grupların bu suçları işlediğine dair UCM'nin elinde kanıtlar var." değerlendirmesinde bulundu.

2 YILDAN BU YANA CESET ÇIKARILIYOR

6 Kasım'da Libya'ya gelen UCM Başsavcısı şu ana kadar Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi ve Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Abdoulaye Bathily, Libya Askeri Başsavcısı Mesud Erhume Miftah ve ülkenin doğusundaki silahlı güçlerin lideri Halife Hafter ile görüşme gerçekleştirdi. Terhune kenti, ülkenin doğusundaki silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'e bağlı milislerden 5 Haziran 2020'de kurtarıldı. O tarihten bu yana tespit edilen toplu mezarlardan hemen her gün cesetler çıkarılıyor. Hafter'e bağlı "Kaniyat" milis grubu, kentteki toplu mezarların sorumlusu olarak biliniyor.

İSTİKRAR SAĞLANAMADI

Libya'da 17 Şubat 2011'de başlayan "Arap Baharı" kapsamındaki devrim süreciyle, 42 yıl süren Muammer Kaddafi yönetimine karşı halk ayaklanması gerçekleşti. Bu ayaklanmaya karşı Kaddafi rejimini destekleyen kurumlar, aşiretler ve oluşumlar direniş gösterirken, devrim süreci 23 Ekim'de Libya Ulusal Geçiş Konseyi tarafından ilan edilen ''İstiklal Günü'' ile son buldu. Halife Hafter, 14 Şubat 2014'te başlattığı operasyonla Trablus hükümetine karşı darbe girişiminde bulunurken, Libya'nın doğusundaki Tobruk şehrinde bulunan Temsilciler Meclisi'nden destek buldu. Başkent Trablus'u ele geçirerek Faiz es-Serrac liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni sonlandırmak isteyen Hafter, 4 Nisan 2019'da başlattığı ve 14 ay süren saldırılarda üstünlük sağlayamadı.

Libya'da bir süredir Abdulhamid Dibeybe ve Fethi Başağa'nın liderlik ettiği iki ayrı hükümet bulunuyor. Bu durum ülkede istikrarsızlığın sürmesine neden oluyor.