Haberler

Erzurum'da ''Türk'ün tapu senedi'' olarak bilenen 3 bin 500 yıllık taşbaba heykeli bulundu

Güncelleme:

Erzurum'da hayvancılık yapan bir köylü, dağlık kesimde 1 metre 20 santim boyunda kaya parçası buldu. Birkaç ay önce de benzer taş bulan köylü, kaya parçasının fotoğrafını çekip, belediye görevlilerine gönderdi. Yapılan incelemeler sonucu kaya parçasının 3 bin 500 yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen ve ''Türk'ün tapu senedi'' niteliğindeki taşbaba heykeli olduğu ortaya çıktı. Türklerin Erzurum'daki ilk izleri olarak bilenen heykelin, benzerleri olsa da Türkiye'de başka bir örneği bulunmuyor.

Erzurum'un Şenkaya ilçesi Akşar Beldesi'ne bağlı Ormanlı köyünde yaşayan ve hayatını hayvancılık yaparak kazanan Aytaç Alver (45), köyün dağlık kesiminde boyu 1 metre 20 santim olan üzerinde ise belli belirsiz şekillerin yer aldığı bir kaya buldu.

ŞUBAT AYINDA BİR TANE DAHA BULMUŞ

Aynı bölgede geçen yılın şubat ayında da bir taşbaba heykeli bulan ve yetkilileri haberdar eden, yaşadıklarından dolayı da tecrübe sahibi olan Aytaç Alver, bu tür konularla yakından ilgilendiğini bildiği Aziziye Belediyesi'nde görevli Değerli Taşlar Derneği Başkanı Oğuzhan Bingöl ile temasa geçti, cep telefonu kamerasıyla çektiği fotoğrafları da kendisine gönderdi.

BAŞKA ESERLER DE OLABİLİR

Fotoğraflardan yeni bir taşbaba heykeli bulunduğunu anlayan Bingöl durumu bildirdiği Erzurum Müze Müdürü Hüsnü Genç ve Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yavuz Günaşdı ile Ormanağzı köyüne gitti. Alver'in gösterdiği bölgede yapılan kontrol ve inceleme sonrasında bulunan yeni taşbaba heykelinin yanında, başka tarihi değere sahip eserler de olabileceği ihtimali üzerinde duruldu.

'Türk'ün tapu senedi' niteliğinde olan bir 'taşbaba' heykeli daha bulundu

''TAŞBABA HEYKELLERİ OLDUKÇA ÖNEMLİ''

Ormanlı Mahallesi'nin 2 kilometre güneydoğusunda yapılan araştırmalar ışığında birçok taşbabanın var olabileceği anlaşılan alanda daha önce de bir taşbaba heykelinin bulunduğunu hatırlatan Doç. Dr. Yavuz Günaşdı, şunları söyledi: "Orta Asya, Kafkasya ve Anadolu bağlantısının izlerine taşıyan bu taşbaba heykelleri oldukça önemli. Tespit edilen ikinci taşbaba 1 metre 23 santim uzunluğunda ve 47 santim genişliğinde. Kısmen yüz kısmı ile elleri, kemeri ve kemerinin hemen üzerinde yer alan ve kama olduğu düşünülen motiflerin işlendiği görüldü.

''MUTLAKA KAZI ÇALIŞMASI YAPILMALI''

Bu heykeller Orta Asya'da Okunyev kültüründen itibaren başlamış ve Andronova kültür çağı boyunca tüm Avrasya kıtasına yayılmıştır. M.Ö. 17'nci yüzyıldan itibaren bu heykel sanatı Kafkasya yoluyla Anadolu'ya taşınmıştır. Tespit edilen bu heykeller, Hakkari stelleri ve İran Meşgin bölgesindeki heykeller ile düşünüldüğünde Proto-Türk heykel sanatının başlangıcını oluşturmaktadır. Bu alanda mutlaka kazı çalışması yapılmalıdır. Anadolu'daki Türk tarihinin izlerini günümüzden 3000-3500 yıl daha önceye götürebilecek olan bu buluntulardan bir diğeri daha Erzurum Müzesine götürülerek koruma altına alındı."

'Türk'ün tapu senedi' niteliğinde olan bir 'taşbaba' heykeli daha bulundu

''TÜRKİYE'DE BAŞKA ÖRNEĞİ YOK''

Taşbabaların eski Türk geleneklerine göre Türk beyleri için önemli ve hatıra olarak onun büyüklüğünü göstermek için şerefine dikilen mezar taşları olduğunu ifade eden Müze Müdürü Hüsnü Genç, şöyle konuştu:

"Gördüğümüz bu taş, eski Türklerin kullandığı ve bizim de 'taşbaba' dediğimiz bir mezar taşıdır. Bu taşlar günümüzde kullanılan mezarların baş kısmına konulan şahide kısmını oluşturuyor. Bu mezar taşlarının ilki Prof. Dr. Veli Sevin hocamız tarafından Hakkari'de bulundu ki onlar taşbaba değil, stel olarak geçiyordu. Bizim burada bulduğumuz taş ise taşbaba sınıfında yaklaşık olarak M.Ö 2000'li yıllara tarihlenen, Geç Tunç Çağı dediğimiz beylikler dönemine ait, tabii o zamanlarda böyle devletler yok, beylikler, aşiretler şeklinde yaşıyorlar.

'Türk'ün tapu senedi' niteliğinde olan bir 'taşbaba' heykeli daha bulundu

''ERZURUM'DAKİ İLK TÜRK İZLERİ''

Bunlar Erzurum'da bulunan ilk Türk izleri. Türkiye için önemli olan bir konu. Taşbabanın bulunduğu yerin hemen arkasındaki kale ise muhtemelen Erken Tunç Çağı'na ait. Bu kalenin günümüze kadar ulaşan kısmının Ortaçağ'da da yolların güvenliğini sağlamak amacıyla yoğun şekilde kullanıldığını görmekteyiz. Bu taşın tek örneği yine bu bölgede geçen yıl bulunmuştur ve şu an Erzurum Müzesi'nde sergilenmektedir. Bu bulduğumuz taş ise ikinci taşbaba oluyor. Türkiye'de başka örneği yok. Benzerleri Orta Asya, Moğolistan, Tacikistan, Türkmenistan, Çin'e kadar uzanan bölgede bulunmaktadır. Bu taşlar İlk Türklere ait taşlardır."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Türkiye Şenkaya Erzurum Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title