TÜM KATEGORİLER
Tiyatroda Oyunu Nedeniyle 64 Gün Tutuklu Kaldı
Zonguldak'ta 28 Şubat sürecinde, öğretmen olarak görev yapan Muzaffer Zor, okulda sahnelenen "Bir Hak Düşmanı" adlı tiyatro oyununun tertip heyetinde yer aldığı gerekçesiyle 64 gün tutuklu kaldı.
Zonguldak'ta 28 Şubat sürecinde, öğretmen olarak görev yapan Muzaffer Zor, okulda sahnelenen "Bir Hak Düşmanı" adlı tiyatro oyununun tertip heyetinde yer aldığı gerekçesiyle 64 gün tutuklu kaldı.
Yaklaşık 20 yıl önce Zonguldak Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde görev yapan Zor, o dönem "Dünya Tiyatrolar Günü" dolayısıyla hazırlanan "Bir Hak Düşmanı" adlı tiyatro oyununda bir oyuncunun unuttuğu repliğinin yerine, "Sen misin ulan bu ülkede her on yılda bir ihtilal yapan?" cümlesini demesi üzerine, oyunun tertip heyetinde yer aldığı gerekçesiyle beş günü hücre cezası olmak üzere 64 gün tutuklu kaldı.
Şimdilerde İstanbul İl Milli Eğitim Şube Müdürü olarak görevini sürdüren Zor, AA muhabirine yaptığı açıklamada, o dönem tiyatro oyunu sahneye koymak istediklerini ve tertip heyeti olarak oyunun resmi bildirgeleri ve izinlerini yetkililere bildirerek, onay aldıklarını hatırlattı.
Zor, oyuncunun tiyatro metnin de olmayan bir sözü söylediğini belirterek, "O söz tırnak içerisinde Sayın Cumhuriyet Savcısı tarafından siyaha boyanmak suretiyle alınmış. O söz de, "Sen misin ulan bu ülkede her on yılda bir ihtilal yapan?" Bu sözü Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) hakaret olarak kabul ediyor. Birinci mahkeme kağıt üzerinden devam etti. İkinci mahkemede hepimizi bıraktılar. Ondan sonraki süreçte de tamamen beraat ettik." diye konuştu.
Kendilerinden sonra oyunun birçok kentte sahnelendiğini aktaran Muzaffer Zor, "Fakat o cümleyi oyuncular sadece bize söylemişler. Çünkü orada söyleyeceği cümleyi unutmuş oyuncu. Onun da çok fazla suç unsuru olabileceğini düşünmemiş. Hayali bir ülkede yüzbaşı kıyafeti giymiş bir adam ama askeri üniforma ve apoletler bizimkine benzemiyor. Hiç bizim askeri temamızla benzemeyen bir subayın söylemiş olduğu bir laf. Bu da bizi mahkum etmek için uydurulan bir bahane. 'Biz acaba ne yaptık?' diye kendi kendimize düşündük. Oysa bir şey yapmamıştık." dedi.
