Haberler

RTÜK Başkanı Prof. Dr. Dursun Başkanlık Dönemini Değerlendirdi

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, 2009 yılından bu yana iki dönem süren Başkanlık döneminin sona ermesi nedeniyle bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya Üst Kurul Başkan Vekili Taha Yücel, Üst Kurul Üyeleri Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, Nurullah Öztürk, Başkan Yardımcıları Volkan Öztürk, Arslan Narin, kurum yöneticileri, çalışanları ve medya mensupları katıldı.

Dursun, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç başta olmak üzere, halen görevde olan veya görev süresi sona eren Üst Kurul Üyeleri ile kurumun her kademesindeki çalışanlara, dış paydaşlara, katkı ve destek veren herkese teşekkür ederek sözlerine başladı.

RTÜK'ün kuruluşundan bugüne kadar 9 Başkan ve 8 Başkan Vekilinin görev aldığını belirten Dursun, kendisi de dahil olmak üzere son dönemde göreve gelen üç RTÜK Başkanının ikişer kez Başkanlık yaptığını hatırlattı. RTÜK'ün 9. Başkanı olarak görev süresinin 19 Temmuz 2013 tarihinde sona ereceğini de sözlerine ekleyen Dursun, gelecek hafta Üst Kurul'da başkanlık seçimi yapılacağını belirtti.

RTÜK'te son dört yılın genel bir değerlendirmesini yapan Dursun, Başkanlık döneminin en önemli hizmetlerinden birinin 3 Mart 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun olduğunu vurguladı. Dursun, kanunun tüm paydaşların katılımına açık olarak hazırlandığını, AB Görsel İşitsel Medya Hizmetleri Yönergesine uyumlu olduğunu, aynı zamanda Türkiye açısından karasal sayısal yayıncılığın önünü açtığını belirtti.

Başkanlık döneminin yayıncılık sektörü açısından en önemli kazanımlarından birinin Karasal Sayısal TV Yayın Lisansı Sıralama İhalesi olduğunu söyleyen Dursun, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında gerçekleştirilen ulusal, bölgesel, yerel ihalelerle karasal yayın alanında bugüne kadar yapılamayan düzenlemelerin artık mümkün hale geldiğini bildirdi. Dursun, karasal sayısal TV yayın lisansı sıralama ihalesinden elde edilecek 875 milyon 962 bin liralık gelirin tamamının Hazineye aktarılacağını vurguladı.

Tematik Türde Karasal Sayısal Televizyon Yayın Lisansı Sıralama ihalesiyle ilgili Ankara 1. İdare Mahkemesi tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararının, Ankara Bölge İdare Mahkemesi tarafından kaldırıldığını dile getiren Dursun, ihale işlemlerine kaldığı yerden devam edildiğini bildirdi.

Ulusal Karasal Sayısal Genel ve Standart Çözünürlüklü Televizyon Yayın Lisansı Sıralama ihalesiyle ilgili işlemlerin de Ankara 12. İdare Mahkemesi kararıyla durdurulduğunu hatırlatan Dursun, Ankara Bölge idare Mahkemesi'ne itirazda bulunulduğunu, itiraz sonucuna göre işlem tesis edileceğini kaydetti.

Karasal sayısal deneme yayınlarının bir süredir yapılmakta olduğunu ifade eden Dursun, Ankara'da karasal sayısal TV yayınlarının başlama tarihinin 1 Kasım 2013 olduğunu açıkladı.

Üst Kurul'un, 6112 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 3 Mart 2011'den bu yana 3 bin 200 müeyyide kararı aldığını anlatan Dursun, Üst Kurul müeyyidelerine en fazla konu olan ve yayın kuruluşları tarafından en fazla ihlal edilen yayın ilkelerinin, genel sağlığın, insan onurunun ve özel yaşamın, çocukların ve gençlerin, genel ahlak ve aile yapısının, tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluğun korunmasına, Türkçenin doğru kullanılmasına ilişkin yayın ilkeleri olduğunu açıkladı.

Reklam ihlalleri konusunda ise Üst Kurulca en fazla müeyyidenin, gıda takviyelerinin ve bitkisel ürünlerin gizli ve yanıltıcı reklamlarını yayınlayan kanallara uygulandığını dile getiren Dursun, gizli reklam, yanıltıcı reklam, ayırt edilebilirlik, reklam ve tele alışveriş süre aşımı ve program destekleyene atıf kurallarının ihlali nedeniyle verilen müeyyide kararlarının, reklam ihlalleri nedeniyle verilen Üst Kurul müeyyidelerinin yüzde 90'ını oluşturduğunu bildirdi.

Ayrıca izleyicilerin, 444 1 178 RTÜK İletişim Merkezi aracılığıyla yayınlarla ilgili görüş ve önerilerini RTÜK'e bildirdiklerini ifade eden Dursun, en fazla bildirim alan program türünün ise dramatik diziler olduğunu söyledi.

Sağlık Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Sanayi Bakanlığının işbirliğiyle, gıda takviyelerinin ve çeşitli bitkisel ürünlerin, genel sağlığa aykırı ve halkı yanıltıcı şekilde tanıtımlarını yapan kanalların takibe alındığını anlatan Dursun, bu tarz ürünlerin satılmasında sorumluluğun sadece kendilerinde olmadığını diğer kurumlarla işbirliği içinde hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.

Dursun, RTÜK'ten lisans almadan uydudan yayın yaparak gıda takviyelerinin ve bitkisel ürünlerin tanıtımlarını yayınlayan kanalların, artık RTÜK'ten lisans almadan yayın yapamayacağını, aksi takdirde yayınlarının kesileceğini belirtti.

Üst Kurulun kararlarının zaman zaman eleştirildiğini ancak hukuk ve yasalar çerçevesinde hareket ettiklerini vurgulayan Dursun, şöyle konuştu:

"Gezi Parkı yayınları nedeniyle şiddeti özendirdikleri, tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk, insan onurunun ve Türkçenin korunması ilkelerine aykırı yayın yaptıkları için Üst Kurul tarafından Halk TV, EM TV, Cem TV ve Beyaz TV hakkında müeyyide kararları alınmıştır. Bu cezaların tutarı 11.886 TL.'dir. Buna karşılık Halk TV ve Ulusal Kanal hakkında gıda takviyelerinin ve bitkisel ürünlerin halkı yanıltıcı ve genel sağlığa aykırı tanıtımlarını yaptıkları gerekçesiyle Üst Kurulca daha önce verilen müeyyide kararları Gezi Parkı eylemleriyle ilişkilendirilmiştir. Oysa Üst Kurul'un Gezi Parkı yayınları nedeniyle bazı kanalları hedef alıp müeyyide uyguladığı iddiası tümüyle gerçek dışıdır. Gıda takviyelerinin ve bitkisel ürünlerin halkı yanıltıcı ve genel sağlığa aykırı tanıtımlarını yaptığı belirlenen Ulusal Kanal hakkında toplam 46 müeyyide kararı alınmıştır. Bu müeyyide kararları anılan kuruluşun, 11 Nisan 2013 tarihine kadar olan süreçte bir veya birden fazla sıklıkta yaptığı yayın ihlallerine ilişkindir. Belirtilen gerekçeyle Ulusal Kanal hakkındaki en son müeyyide kararı ise Gezi Parkı eylemlerinin başlamasından günler önce, 8 Mayıs 2013 tarihli Üst Kurul toplantısında alınmıştır. Halk TV'ye verilen 146 bin liralık cezanın Gezi Parkı yayınlarıyla ilişkisi bulunmamaktadır. Halk TV hakkındaki müeyyide kararı, kuruluşun 13 ve 17 Nisan 2013 tarihli yayınlarına ilişkindir. Anılan yayınlarda 4207 Sayılı Kanunun 3/6 maddesi ihlal edilmiştir. Üst Kurul uzmanları tarafından düzenlenen raporların tarihleri 29 Nisan 2013'tür. Söz konusu raporlar Üst Kurulun 29 Mayıs 2013 tarihli toplantısında görüşülerek karara bağlanmıştır. Gezi Parkı yayınları ise 31 Mayıs 2013'ten itibaren başlamıştır."

Dursun, çocuk programlarında obeziteye yol açabilecek gıdaların reklamlarının önlenmesi ve reçeteye tabi olmayan ilaçların reklamlarıyla ilgili de Sağlık Bakanlığı ile çalışmalarının sürdüğünü anlattı.

RTÜK Üyelerine sağlanan olanakların zaman zaman çeşitli tartışmalara ve eleştirilere konu olduğuna da işaret eden Dursun, yapılan düzenlemelerle son yıllarda yurt içi ve yurt dışı gezi harcamalarında yüzde 50 oranında tasarruf ettiklerini açıkladı. Dursun, Üst Kurul üyelerinin kira harcamalarıyla ilgili gelen eleştiriler ve tepkiler üzerine de Kurul kararıyla kira miktarlarının her üye için 2 bin 500 lira seviyesine indirildiğini söyledi.

Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Dursun, bir gazetecinin "Medya okur yazarlığının zorunlu olması ve iletişim mezunları tarafından verilmesi konusunda tavsiyesiniz olacak mı?" sorusuna, Medya Okur Yazarlığı Çalıştayı'nda konuyu tartıştıklarına işaret etti. Bu konunun Milli Eğitim Bakanlığını ilgilendirdiğini ifade eden Dursun, şunları kaydetti:

"Netice itibariyle bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Bu tür toplantılarda bu talep dile getiriliyor. Şu anda bununla ilgili bir düzenleme yapılmış değil ama bizim açımızdan bu dersin İletişim Fakültesi mezunları tarafından verilmesinin daha uygun olduğunu düşünüyoruz ama Milli Eğitim Bakanlığının bu konuda bazı problemleri var. Bir okulda diyelim ki 3-4 saatlik medya okuryazarlığı dersi var bu amaçla 3-4 saat için bir öğretmenin istihdamı çok verimli olmayabilir. Üzerinde çalışılıyor. Önümüzdeki yıl gerçekleşebilir belki ama şu anda gerçekleşebilen bir proje değil."

Başka bir gazetecinin, "RTÜK uzmanlarından İbrahim Uslu hakkında, Gezi Parkı olaylarında Halk TV ile ilgili attığı twitler nedeniyle soruşturma başlatıldığı açıklandı. Konuya ilişkin değerlendirme alabilir miyiz?" sorusuna Dursun, şu cevabı verdi:

"Doğru, böyle bir sorun var. Bildiğiniz gibi ifade özgürlüğü herkes için kutsal bir özgürlük, bu arkadaş için de söz konusu, buna itirazımız yok ancak bu arkadaşın kullandığı twitlerle ilgili elimize bir dosya ulaştı. Maksadı aşan birtakım ifadeler söz konusu. Önce bu arkadaşımla ilgili dosyanın incelenmesini talep ettim, üzerinde çalışılıyor. Çalışmadan sonra ortaya çıkacak duruma göre eğer soruşturma yapmak gerekiyorsa soruşturulacak ama önce bir incelenip durum nedir bir anlayalım. Sonuç olarak arkadaşımızın bu davranışlarında yasaya aykırı bir şey varsa, hakaret varsa o çerçevede değerlendireceğiz."

Dursun, "Vatandaş genelde nelerden şikâyet ediyor, ne olmasın diyor?" sorusuna ise vatandaşın beğenmediği programın kalkmasını istediğini ancak kendilerinin program kaldırmak gibi bir yetkilerinin olmadığını vurguladı.

Bir gazetecinin, "Gezi Parkı olaylarıyla ilgili önümüzdeki günlerde TV kanallarına yeni cezalar gelecek mi?" sorusuna Dursun, gelebileceğini ancak sadece Gezi olaylarıyla ilgilenmediklerini, yayınların tamamının şiddetin özendirilmesi açısından incelendiğini, hangi program olduğunun fark etmeyeceğini, bu tür yayınların her zaman müeyyide uygulamak durumunda kaldıklarını anlattı.

Ulusal Kanal'a verilen müeyyidelerin büyük oranının gizli reklam ve yanıltıcı yayınlar nedeniyle olduğunu belirten Dursun, kanalın bunu Gezi olaylarıyla ilişkilendirdiğini ve izleyicilerden bu müeyyideleri karşılamak için yardım talebinde bulunduğunu, bunun da ayrı bir istismar olduğunu ifade etti.

RTÜK'ün asla ahlak bekçiliği yapmadığını dile getiren Dursun, yasalarda yayınların genel ahlaka uygun olması yönünde maddelerin bulunduğuna işaret etti.

Bir gazetecinin, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Televizyon Yayıncıları Derneği Başkanlığı seçimlerine RTÜK olarak müdahalelerinin olduğu yönünde haberler çıktığını hatırlatması üzerine Dursun, böyle bir şeyin söz konusu olamayacağı cevabını verdi.

Dursun, RTÜK'ün kendi gündemine hakim bir kuruluş olduğunu belirterek, çalışma arkadaşlarına teşekkür etti.

Kaynak: Bültenler / Güncel

Ulusal Kanal Davut Dursun Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title