Haberler

Dha Yurt Bülteni-8

Sosyal medyanın yıldızı Hamdu Sena: Hayvanları çok seviyorumRİZE'de, yeni doğum yapmış keçiyi sırtında, yavrusunu da çoban köpeğinin sırtına bağladığı okul çantasında taşırken çekilen fotoğrafı sosyal sosyal medyada paylaşım ve beğeni rekoru kıran ilköğretim okulun 5'inci sınıf öğrencisi...

Sosyal medyanın yıldızı Hamdu Sena: Hayvanları çok seviyorum

RİZE'de, yeni doğum yapmış keçiyi sırtında, yavrusunu da çoban köpeğinin sırtına bağladığı okul çantasında taşırken çekilen fotoğrafı sosyal sosyal medyada paylaşım ve beğeni rekoru kıran ilköğretim okulun 5'inci sınıf öğrencisi 11 yaşındaki Hamdu Sena Bilgin o anları anlattı. Otlattığı keçilerden birinin aniden doğum yapması sonucu olayı yaşadığını dile getiren küçük kız, hayvanları çok sevdiğini söyledi.

İlginç olay, İkizdere İlçesi'ne 10 kilometre uzaklıktaki Yağcılar Köyü'nde, hayvancılıkla geçimini sağlayan Atilla Bilgin'in ilköğretim 5'inci sınıf öğrencisi 11 yaşındaki kızı Hamdu Sena Bilgin'in keçileri barınaktan çıkarmasıyla başladı. Evden uzaklaşırken keçilerden biri doğum yapmaya başlayınca koşarak eve dönen Hamdu Sena Bilgin, okul çantasını aldıktan sonra doğum yapan keçinin yanına geldi. Keçiyi sırtına alan, yavrusunu da, Tomi adındaki çoban köpeğinin sırtına bağladığı okul çantasına koyan küçük kız, karla kaplı dik yolda evine doğru yürümeye başladı. Bu sırada 15 yaşındaki Ali Rahman da, kız kardeşinin fotoğrafını çekti. Fotoğraf, sosyal medyada paylaşım ve beğeni rekoru kırdı.

Türkiye'ye hayvan sevgisi ile örnek olan Hamdu Sena Bilgin'in yaşadığı Yağcılar Köyü'nün 1.5 metreye ulaşan kar nedeniyle kapalı olan yolu Rize Valisi Erdoğan Bektaş'ın talimatı ile bu sabah ulaşıma açıldı. Köyde baba Atilla, anne Havva, kardeşleri Ali İmran ve Ali Rahman ile birlikte keçilerini dolaştıran Hamdu Sena Bilgin, sosyal medyada ilgi gören fotoğrafın nasıl çekildiğini anlattı. Keçileri otlatırken bir keçinin aniden doğum yapmaya başladığını belirten Hamdu Sena Bilgin, "O anda diğer keçileri ahıra götürdüm. Evden okul çantasını alarak yeniden keçinin yanına geldim. Yeni doğan keçiyi çantanın içine koydum. Çantayı da köpeğimiz Tomi'nin sırtına bağladım. Anne keçiyi de sırtıma aldım. Eve gelirken ağabeyim beni gördü ve o anı fotoğrafladı" dedi.

Günlerini sürekli keçilerle geçirdiğini anlatan Hamdu Sena," Onları otlatıyorum, yemlerini veriyorum. Evde de anneme yardımcı oluyorum. Hayvanları çok seviyorum. Herkesin de hayvanları sevmesini istiyorum. Hayvanlarla vakit geçirmek çok güzel bir duygu" diye konuştu. Fotoğrafının sosyal medyada ilgi görmesinin kendisini mutlu ettiğini ifade eden Hamdu Sena, çok sayıda yakınının kendisini arayıp tebrik ettiğini de sözlerine ekledi.

Fotoğrafı çeken Ali Rahman Bilgin ise, "O anı görünce çok şaşırdım, hemen fotoğraf çekmek istedim, çektim" dedi. Baba Atilla Bilgin ise kızının keçilerin bakımında kendisine yardımcı olduğunu belirterek, "Hayvanları çok seviyor. Okuldan boş vakit bulunca keçilerle ilgileniyor" diye konuştu, İkizdere'nin reklam yüzü olan kızının şimdi dünyanın tanıdığı reklam yüzü olduğunu söyledi. Anne Havva Bilgin de kızının kendisine yardım ettiğini belirterek, "Keçileri bekliyor, evde bulaşık yıkayıp temizlik yapıyor. O benim en büyük yardımcım" diyerek kızını çok sevdığini anlattı.

Görüntü dökümü

--------------

-Karla kaplı yoldan görüntüler

-İş makinalerinin yolu açma çalışması

-DHA Muhabiri Muhammet KAÇAR'ın anonslar

Yağcılar Köyü'nden görüntü

-Hamdu Sena'nın evinden görüntü

-Hamdu Sena ve köpeğinin görüntüsü

-Hamdu Sena'nın açıklamaları

-Hamdu Sena'nı türkü söylemesi

-Hamdu Sena'nın keçilerle görüntüsü

-Sırtındaki keçiden görüntüler

-detaylar

Haber-Kamera: Muhammet KAÇAR / RİZE

=======================================

Bozdağ: Almanya, Türkiye'nin iade talebine olumlu bakmıyor

ADALET Bakanı Bekir Bozdağ, Almanya'nın bu güne kadar terör eylemlerine karışmış olan kişilerle ilgili bir iade gerçekleştirmediğini belirtirken, "Hükümlü nakillerinde olumlu bir gelişme var, ama yargılama süreçlerinde bir iade yapmadı. Kim Türkiye'nin aleyhine çalışırsa, kim Türk milletine ve Türk Devletine ihanet ederse, kim Türkiye'ye zarar verdiyse, onun himaye edildiğini görüyoruz. Bunun hukukla, yargı bağımsızlığı ile başka bir izahı mümkün gözükmüyorö dedi.

Yozgat'ta inceleme ve ziyaretlerde bulunan Bakan Bozdağ, Valilik ziyaretinde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bozdağ, Almanya'nın, suçluların iadesi konusundaki soruya, Türkiye olarak bu güne kadar gerek Almanya'dan, gerekse diğer batılı ülkelerden pek çok suçlunun iadesini istediklerini belirterek, "Tabi iadeleri de aramızdaki iade anlaşmaları çerçevesinde talep ettik. Bir hukuk var, o hukuka uygun bir şekilde talep ettik. Ancak Almanya özelinde baktığımızda, bu güne kadar terör eylemlerine karışmış olan kişilerle ilgili bir iade gerçekleştirmedi. Hükümlü nakillerinde olumlu bir gelişme var, ama yargılama süreçlerinde bir iade yapmadı. Aksine; Almanya'nın Adalet Bakanı ve diğer bazı yetkilileri Türkiye aleyhine faaliyette bulunan teröristlerin iade edilmeyeceğine dair açıklamalar yapıyorlar. Türkiye'de hapis cezası almış, yargılaması süren bazı kişileri, Almanya'nın Cumhurbaşkanı sarayda ağırladı ve Almanya adalet bakanı da davet edip, ona bir konuşma yaptırdı. Bütün bunlar gösteriyor ki Almanya, Türkiye'nin iade taleplerine olumlu bakmamaktadır" dedi.

ALMANYA KANITLARIMIZA BAKMADI

PKK terör örgütünün de Almanya'da aleni olarak faaliyette bulunduğunu ifade eden Bakan Bozdağ, "Pek çok sivil toplum görünümü adı altında terör örgütünün kurdurduğu yapılar üzerinden Almanya'dan hem finansman temini, hem terörist temin, hem de terör örgütünün çok etkin bir şekilde propagandası yapılmaktadır. Almanya'ya bu konu defalarca geçmişte iletildi, ancak olumlu bir gelişme olmadı. Şu anda da pek çok Fetullahçı Terör Örgütü üyesi teröristlerin Almanya'da bulunduğunu biliyoruz. Zekeriya Öz orada, Celal Kara orada, başka isimler orada ve son günlerde bazı darbeci, FETÖ'cü askerlerin de oradan talepte bulundukları hepimiz tarafından malum. Ama bütün bunlara rağmen Almanya'da olumlu bir gelişme yok. Herkes kanıt söylüyor. bizim gönderdiğimiz kanıtların hiç birine bakmadılar. Dosyalar var, içerisine de bakmıyorlar. Kamuoyuna şunu söylüyorlar; 'Türkler bize kanıt vermiyor, delil vermiyor, bilgi vermiyor veya dosya vermiyor da, biz o yüzden iade etmiyoruz' diyerek bir algı oluşturmaya çalışılıyor. Bu da gerçek bir algı değildir. PKK'lılarla ve diğerleri ile ilgili Türkiye'nin ilettiği dosyalar var. O dosyaların hiç birisinde bu güne kadar alınmış olumlu bir netice yok. Kim Türkiye'nin aleyhine çalışırsa, kim Türk milletine ve Türk Devletine ihanet ederse, kim Türkiye'ye zarar verdiyse, onun himaye edildiğini görüyoruz. Bunun hukukla, yargı bağımsızlığı ile başka bir izahı mümkün gözükmüyor. Can Dündar'ı orada Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ağırladılar. Adalet Bakanı davet edip konuşturdu. Ben buradan sizin aracılığınız ile sormak isterim 'Can Dündar insanlığın lehine, hayrına, yararına, ortak iyiliğine hangi iyi işi yaptı da Sayın Cumhurbaşkanı Almanya'da ağırladı ve orada Adalet Bakanı himaye ediyor veya Türkiye'nin hayrına, yararına hangi iyi işi yaptı?' Bir şey gösterilmesi lazım. Ama aksine Türk mahkemelerinde yargılandı, bir cezaya çarptırıldı, buna rağmen orada himaye görüyor. Şimdi bu gerçeklikler karşısında biz somut verilere bakacağız. Bundan sonra Almanya, başka ülkeler Türkiye'ye karşı suçluların iadesi konusunda aramızdaki uluslar arası sözleşmelere uygun hareket ettikleri sürece, biz de aynı muameleyi yapacağız. Ama Türkiye'ye karşı suçluların iadesi konusunda gereken hassasiyet gösterilmediği takdirde, Türkiye de aynı şekilde mukabele etmeye devam edecektir. Mütekabiliyet ilkesi, suçluların iadesinde de aynen uygulanacaktır" dedi.

TÜRKİYE OLARAK HIRİSTİYAN TERÖRÜ DEMEDİK

Avrupa'da 356 cami ve mescidin kundaklandığını ve yakıldığını hatırlatan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye olarak hiçbir zaman Hıristiyan terörü diye bir terim kullanmadıklarını belirtti. Bozdağ, "Norveç'te Breivik isimli bir kişi 70 civarında genci kurşuna dizdi ve onların ölümüne neden oldu. Bu da Hıristiyan asıllı birisi. Biz Türkiye olarak, Türkler olarak 'Hıristiyan terörist' demedik. Almanya'da soydaşlarımızı, vatandaşlarımızı yaktılar ve orada da 'biz bunu yakanlar Hıristiyan'dır, Hıristiyan teröristtir' demedik. 'Bireysel suçtur ve aşırı uçların işlediği suçlar' dedik ve bu cinayetleri, bu terör eylemlerini Hıristiyanlık dinine hamletmedik. Diyanet İşleri Başkanımız açıklamada bulundu, Avrupa'da 356 civarında cami, mescit kundaklandı, yakıldı, terör eylemlerine muhatap kılındı ve bunları yapanlar genelde Hıristiyanlık dinine mensup olanlar, ama hiçbir Türk hükümet yetkisi 'bunlar Hıristiyan teröristtir' demedik. Çünkü dinlerin hiçbirisi terörü emretmez, teröre destek vermez. Biz buna inanıyoruz, bunu böyle biliyoruz. İslam da terörü emretmeyen bir din. Bir insanlığın ölümünün bütün insanların ölümü gibi kabul eden ve teröre, şiddeti, öldürmeyi reddeden bir din. Ancak İslam düşmanlığından veyahut da İslam'ı bilmemekten, İslam'a dair yanlış bilgilere sahip olmaktan kaynaklı bir olumsuz yaklaşım söz konusudur. Kim ki İslam'la terörü yan yana getiriyorsa, İslam'a ve müslümanlara en büyük iftirayı yapmaktadır. Bu gün İslam'ın ismini kullanarak DEAŞ Terör Örgütü olsun, El Kaide Terör Örgütü olsun, terör estirenlerin ilham kaynağı Kur'an ve sünnet değildir. Onlar tamamen şeytandan ilham alıyorlar, oradan yapıyorlar. Çünkü Kur'an da sünnet de bunların yaptığı şeyleri tasvip etmez. O nedenle bazı terör örgütlerinin yaptıklarını dine ve o dine mal etmek çok büyük haksızlıktır, büyük bir iftiradır. Sayın Cumhurbaşkanımız bu iftiranın dillendirilmesine zaten itiraz etmiştir, bütün Müslümanlar da bu iftirayı reddeder, kabul etmez. Ben de buradan bir kez daha bu kavramları kullanırken daha hassas olmamız gerektiğini vurgulamak isterim" diye konuştu.

REFERANDUM TARİHİNİ CUMHURBAŞKANI BELİRLEYECEK

Referandum tarihinin sorulması üzerine de Bakan Bozdağ, "Cumhurbaşkanımızın, Anayasa değişiklik teklifini referanduma götürme kararı veren onayının Resmi Gazete'de yayınlanmasını takip eden 60'ncı günden sonraki ilk pazar günü yapılacaktır. Dün itibariyle Anayasa değişiklik teklifi Cumhurbaşkanlığı makamına sunuldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın incelemesi söz konusu. Burada 15 günlük bir süre var. Bu süreyi doldurur mu, doldurmaz mı, ne kadar süre sonra bu konuda karar verir, onu bilme imkanımız yok. Ancak önümüzdeki takvim 3 aşağı 5 yukarı gözüken bir takvimdir. Önümüzdeki 9-16 nisan tarihleri daha yakın tarihler olarak görülmektedir. Ancak bunun nihayi şekli Cumhurbaşkanımızın onayına göre şekillenecektirö dedi.

CHP'NİN YAPMASI GEREKEN ANAYASA MAHKEMESİNE GİTMEMEKTİR

Referandum konusunda CHP'nin tavrını değerlendiren Bozdağ, "Cumhuriyet Halk Partisi Anayasa mahkemesine gideceğini açıkladı. Hem genel başkanları, hem de parti adına konuşanlar açıkladı. Bu her zamanki yanlışlarını tekrar edeceğini tekrar etmektir. Bu güne kadar halka giden her meseleyi CHP, 'halka gitmesin' diye engellemeye çalışmıştır. Şu anda CHP'nin yapması gereken şey, Anayasa Mahkemesi'ne gitmemektir. Doğru olan budur. Çünkü ortada henüz yapılmış anayasa değişikliği yoktur. Anayasa değişikliğini yapma kararı almış ve bu kararın doğruluğunu 'bir de millete soralım' diyen bir parlamento kararı vardır. Anayasa değişikliği halk oylaması sonucu milletin kabulü üzerine olacaktır. Şimdi millete giden bir değişikliği Anayasa Mahkemesi'ne götürmenin bir anlamı var mı?. CHP maalesef götürüyor. Biz diyoruz ki; milletten korkmayın, milletten kaçmayın. Anayasa değişikliğinin millete gitmesini engellemek için uğraşmayın. Milletten kaçmanın, milletten korkmanın demokraside izah edilebilir bir yönü yoktur"diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Bakan Bozdağ'ın valilik önünde karşılanması,

Bozdağ'ın açıklamaları

Haber-Kamera: Harun GÖKÇEOĞLU/YOZGAT, -

===============================================

CHP'li Veli Ağbaba : Genelkurmay Başkanı Kardak'ta siyasi şov yapmasın

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, "Genelkurmay Başkanı, Kardak'ta siyasi şov yapacağına gitsin El-Bab'da bu katil süresiyle uğraşsın" dedi.

Malatya'da CHP İl binasında basın toplantısı düzenleyen Veli Ağbaba, anayasa değişikliğinin yangından mal kaçırılır gibi Meclis'ten geçirildiğini savunarak, "Cumhurbaşkanı'nın önüne niye iki hafta sonra gönderiliyor? Madem çok acelesi yoktu, Meclis ve kamuoyu tartışıp, herkes fikrini özgürce, zaman sınırı olmadan söyleseydi" dedi. Referanduma gidilirken halkın 60-70'inin anayasa değişikliğinin içeriğini bilmediğini belirten Ağbaba, "İnsanların önünden kaçırılan bir anayasa değişikliğinin perşembe akşamı cumhurbaşkanına gönderilmesi de manidar. Her türlü anketi yapıyorlar, 'hayır' oyları 'evet' oylarının önünde açık ara çıkıyor. Türkiye'nin geleceğini, rejimini, cumhuriyeti düşünen herkes bu teklife karşı çıkıyor" diye konuştu.

Veli Ağbaba, Ak Parti'nin referandum kampanyasını Genelkurkmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın Kardak'a gitmesiyle başlattığı görüşünü savundu. Genelkurmkay Başkanı Orgeneral Akar'a yüklenen Ağbaba, şunları söyledi: "Referandum kampanyasını Kardak'a çıkışla birlikte Genelkurmay Başkanı başlattı. Genelkurmay Başkanı Akar'a tavsiyemiz siyasi şovu bıraksın, kışlasına dönsün. Çok meraklıysa gitsin AKP'ye üye olsun. Nasıl olsa bu çıkan kararnamelerle Genelkurmay Başkanı'nın hiçbir anlamı yok. Onbaşıyı çavuş yapamıyor. Yetkileri elinden alınmış kimi zaman saray düğününde, kimi zaman davetlerde boy gösteriyor, kimi zaman cumhuriyetin kuruluşuna karşı çıkan, Atatürk'e küfreden şairlerin evlerinde konuk oluyor. Hiç bu kadar siyasileşmiş bir Genelkurmay Başkanı görmemiştik. Biz, askerin siyasete girmesine karşıyız. AKP'den niye ses çıkmıyor, çünkü şu anda emireri konumu pozisyonunda. Genelkurmay Başkanı, Kardak'ta siyasi şov yapacağına gitsin El-Bab'da bu katil süresiyle uğraşsın."

Ağbaba, TRT'nin yayın politikasını eleştirerek, "TRT, maalesef yandaş kanalları geçmiş durumda. TRT yetkililerini uyarıyoruz, orası babanızın çiftliği değil. Önümüzdeki günlerde yayın politikalarını değiştirmezlerse, bu konuda her türlü hukuki hakkımızı kullanacağız. TRT, bizim vergilerimizle ayakta duruyor. Birilerinin çiftliği, borazanı olamaz" diye konuştu.

CHP'nin referandumla ilgili kendi kampanyasını yapacağını belirten Veli Ağbaba, "Herkesin hayırı kendine. Türkiye'de hangi siyasi düşünceden olursa olsun herkesin bu konuda hayır kampanyası yapacağını görüyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------

-Veli Ağbaba'nın açıklamaları

Haber-Kamera: Mikail PELİT/MALATYA, -

============================================

'Hayır' afişi yapıştıran 3 kişi gözaltında

ANTALYA'da dün gece bazı sokaklara üzerinde '80 milyonun iradesi bir kişiye teslim edilemez. Hayır' ve 'Halkevleri' yazılı afişleri asan 2'si üniversite öğrencisi 3 kişi gözaltına alındı.

Polis tarafından sabah saat 04.00 sıralarında gözaltına alınan Barış Çetin, Gürkan Gülseven ve Suat Bulut, Dokuma semtinde gözaltına alındıktan sonra Sanayi Polis Merkezi'ne götürüldü. Polisteki işlemlerin ardından 2'si Akdeniz Üniversitesi öğrencisi 3 kişi, hakklarında Kabahatler Kanunu'nun 42'nci maddesine muhalefet suçundan 227'şer TL para cezası kesildikten sonra serbest bırakıldı.

42'NCİ MADDE

Kabahatler Kanunu'nun 42'nci maddesi şöyle: "Meydanlara veya parklara, cadde veya sokak kenarlarındaki kamuya ait duvar veya alanlara, rızası olmaksızın özel kişilere ait alanlara bez, kağıt ve benzeri afiş ve ilan asan kişiye, yüz Türk Lirasından üç bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir. Aynı içerikteki afiş ve ilanlar, tek fiil sayılır."

Haber: ANTALYA

===============================================

Sivas'ta hayat buz kesti

Buz tutan Kızılırmak'ın görüntüsü

SİVAS'ta son 3 gündür etkili olan aşırı soğuk hava nedeniyle, Türkiye'nin en uzun nehri olan Kızılırmak'ın büyük bir kısmı buz tuttu. Bazı gölet ve şelaleler ise dondu.

Hava sıcaklığının sıfırın altında 20 dereceye kadar düştüğü Sivas'ta, Kızılırmak'ın kent merkezinde geçen bölümü büyük oranda buz tuttu. Karşıyaka Mahallesi'nde bulunan Serpincik Göleti'nin buz tutan yüzeyi de tamamen karla kaplandı. Öte yandan Paşabahçe Piknik ve Mesire Alanı'nda bulunan yapay şelalenin de bir bölümü de buz tuttu. Bazı vatandaşlar şelale önünde hatıra fotoğrafı çektirdi. Meteoroloji verilerine göre soğuk havanın önümüzdeki günlerde de etkisini sürdüreceğini öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

-Buz tutan Kızılırmak'ın görüntüsü

-Donan şelale ve göletler

-Kent genelinden görüntüler

Haber-Kamera: Gökhan CEYLAN-Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

=========================================

Evde ölü bulunan araştırma görevlisi Çorum'da toprağa verilecek

MUŞ'ta evinin banyosunda ölü bulunan Alparslan Üniversitesi'nde (MŞÜ) araştırma görevlisi İsmail Alan'ın cenazesi Ankara'da yapılacak otopsinin ardından Çorum'da toprağa verilecek.

İslami İlimler Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü'nde araştırma görevlisi olan evli ve 1 çocuk babası İsmail Alan, dün öğle saatlerinde polis memuru ev arkadaşı tarafından banyoda hareketsiz halde bulundu. Ev arkadaşının ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yapılan kontrollerde İsmail Alan'ın yaşamını yitirdiği belirlendi. İncelemenin ardından Alan'ın cesedi, Muş Devlet Hastanesi'nin morguna kaldırıldı.

Eşinin de Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olduğu bildirilen İsmail Alan'ın cenazesi bugün üniversite personeli ve akademisyen arkadaşlarınca alınarak Muş Havalimanından uçakla Ankara'ya gönderildi. Alan'ın cenazesi Ankara'da yapılacak otopsinin ardından memleketi Çorum'da toprağa verilecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-İsmail Alan'ın fotoğrafları

-Hastaneden detay

-Cenaze aracına konması

-Cenaze aracı

-Cenaze aracı çıkışı

Haber-Kamera: Yusuf Özgür BÜLBÜL/ MUŞ,

===================================================

40 yıldır eşek sırtında süt satıyor

GAZİANTEP'in İslahiye İlçesi'nde, 78 yaşındaki Şeyho Özdemir, 40 yıldır eşek sırtında süt satıyor.

Yeni Mahallede yaşayan 8 çocuk babası Şeyho Özdemir, 40 yıldır her sabah Kadife ismini verdiği eşeğiyle sokak sokak geziyor. Özdemir, eşek sırtında taşıdığı sütü satarak geçimini sağlıyor. Yıllar önce kendi hayvanlarından elde ettiği, son zamandarda ise güvendiği insanlardan aldığı sütü satan Özdemir, "Yıllardır eşekle gezerek süt satıyorum. Bu şekilde geçimimi sağlıyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

Özdemir'ineşekle gezmesi

Şeyho Özdemir ile röp.

Özdemir'den süt alanlar

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA)

==========================================

Yangında zarar görmeyen Kuran'ı Kerim'ler sergilenecek

MANİSA Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, ilde son 20 yıldır çıkan ev yangınlarından çevrenin aksine zarar görmeden kurtulan ve cam fanusta muhafaza altına alınan 7 Kuran-ı Kerim'i başta İtfaiye Haftası'nda olmak üzere özel günlerde halka sergileme kararı aldı.

Manisa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Ali Gül, ev yangınlarında hiç zarar görmeden kurtarılan 7 Kuran-ı Kerim'in cam fanusta muhafaza altına alındığını belirtti. Gül, "Şu anda 7 adet Kuran-ı Kerim var. İlk olarak 20 sene önce 2 genç kızın çeyizlik eşyaları tamamen yanarken, eşyaların içinde sağlam olarak kurtardığımız Kuran-ı Kerim'ler mevcut. Yine başka bir yangında, içinde Kuran-ı Kerim'in de yer aldığı gardıroptaki tüm eşyalar yanmış, kutsal kitabımız zarar görmemiş. Bir başka ev yangının ise ahşap bina tamamen yandı ve çöktü. İçerisinde bulunan 2 Kuran-ı Kerim'e hiçbir şey olmadı. Kuran-ı Kerim'lerin burada yanmadığını görüyoruz" dedi.

Kuran-ı Kerimleri görenlerin hayretle karşıladığını belirten Ali Gül, "Şu anda muhafaza ediyoruz. İtfaiye Haftası'nda özel bir yerde insanların görmesi için sergileyeceğiz. Buraya gelen ziyaretçilerimiz görüyor ama halkımızın da görmesi için uygun bir stantta sergileyeceğiz. Kuran-ı Kerim'leri yangın tarihi ile sergileyeceğiz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Yanmayan Kuran-ı Kerimlerden detay görüntü

Yanmayan Kuran-ı Kerimlerden sayfalarından detay

Sergilen alandan detay görüntü

Manisa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Ali Gül röportaj

Haber- Kamera: Ersan ERDOĞAN /MANİSA,

===============================================

Niğde'de kırmızı ışıkta bekleyen araç yandı

NİĞDE'de kırmızı ışıkta bekleyen araç yandı.

Olay sabah saat 07.30'da merkez Mezbaha Caddesi ile Bor Caddesini birleştiren kırmızı ışıkta meydana geldi. Hafif ticari araç kırmızı ışıkta beklerken motor bölümünden alev yükseldi. Yangını fark eden sürücü, kendini dışarı attı. Cadde üzerinde bulunan esnafın yangın tüpleri ile müdahale ettiği araç kısa sürede söndürüldü.

Görüntü Dökümü

-------------------------

(CEP TELEFONE GÖRÜNTÜSÜ)

Aracın kırmızı ışıkta beklerken alev alması

Vatandaşların yangına müdahale etmesi

Haber-Kamera: Ali KADI/NİĞDE,

===============================================

Cüce su aygırı anne olacak

Ultrason görüntüleri

TÜRKİYE'de sadece Kocaeli'nin Darıca İlçesi'ndeki Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı'nda bulunan cüce su aygırlarına yeni bir üye daha katılıyor. Hamile olan cüce su aygırının önümüzdeki günlerde doğum yapacak olması heyecanla bekleniyor.

Darıca Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı'nda 1 erkek, 2 dişi cüce su aygırı bulunuyor. Dişi su aygırlarından birisi hamile. 6-7 ay gebelik süreleri olan dişi su aygırının 6 aylık hamile olduğu düşünülürken, doğum için gün sayılıyor. Ultrasonla da kontrolde bulunulurken, gelişimin normal olduğu görüldü. Türkiye'de sadece Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı'nda bulunan cüce su aygırlarına yeni bir üye daha katılacak olması heyecanla bekleniyor. Annenin herhangi bir ismi bulunmazken, doğacak cüce su aygırına ise anketle isim verilmesi düşünülüyor.

Darıca Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı Eğitim Müdürü Gökmen Aydın, "Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi olarak yine ilklere imza aymaya devam ediyoruz. Uzun süredir bünyemizde koruma altında bulundurduğumuz cüce su aygırlarından dişilerden birisi hamile. Ultrason görüntülerine baktık, bebeğimiz şu an sağlıklı görünüyor. Yakın zamanda inşallah doğum gerçekleşecek. Tabii ki ülkemiz için olduğu kadar, dünya için de önemli bir olay. Çünkü cüce su aygırları şu an tükenme tehlikesini en çok hisseden hayvanlardan biri. Doğal yaşamda özellikle erkek nüfusu tükenmiş durumda. Hayvanat bahçemizde bir erkek, iki de dişimiz var. Dişilerden biri şu an hamile, yakın zamanda yeni bir yavru elde edebileceğiz. Buda bu canlıların soy devamlılığının sağlanmasında önemli bir adım olacak"

Gökmen Aydın çok heyecanlı olduklarını belirterek, "Su aygırlarının 6-7 ay gebelik süresi var. Bizim su aygırımızın 6 aylık hamile olduğunu düşünüyoruz. Yani doğumu yaklaştı ve bu bizi çok heyecanlandırıyor. Çünkü cüce su aygırı ülkemizde sadece Darıca Hayvanat Bahçesi'nde var. Bu bize büyük bir misyon yüklüyor. Heyecan ve sorumluluk veriyor. Bu doğrultuda yavruyu büyük heyecanla bekliyoruz. Büyük ihtimalle ziyaretçilerimiz de minik yavruyu görünce oldukça heyecanlanacaklar. Büyük ilgi gösterecekler" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Hayvanlardan görüntü

Gökmen Aydın ile röp.

Ultrason görüntüleri

HABER-KAMERA: Mesut IŞIK-Büşra KAYA / KOCAELİ

===================================

Çifti cinayetin sanığına iki kez ömür boyu hapis cezası verildi

KAYSERİ'de iddiaya göre uyuşturucu ticareti anlaşmazlığı nedeniyle 45 yaşındaki Cuma Coşkun ve 48 yaşındaki Ercüment Erbay'ı bıçakla öldüren 32 yaşındaki Recep Özsoy, iki kez ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Kayseri 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında tutuklu Recep Özsoy ile öldürülenlerin yakınları ve avukatlar katıldı. Geniş güvenlik önlemleri altında mahkeme salonuna alınan sanık Recep Özsoy, polis ve Sulh Ceza Mahkemesinde daha önce verdiği ifadelerin doğru olduğunu iki kişiyi kendisinin öldürmediğini, olayı, içki masasına gelen dördüncü bir kişinin öldürdüğünü ileri sürdü. Çifte cinayet nedeniyle hakkında iki kez ömür boyu hapis cezası istenen Özsoy, şunları söyledi: "Onları ben öldürmedim. Yanımıza gelen dördüncü kişi içki masası üzerinde bulunan bıçağı alarak Cuma'nın gırtlağını kesti, Ercüment'i de defalarca bıçakladı. Ben, korkup kaçtım. Saldırgan bıçağı attı ve olay yerinden uzaklaştı. Saldırganın gittiğini görünce saklandığım yerden çıktım. Tekrar gelir düşüncesi ile attığı bıçağı aldım. Soyadının bilmediğim Muammer isimli kişi beni, ailemle tehdit ederek suçu üstlenmemi istedi. Muammer, şu an suç örgütü liderliğinden cezaevinde yatan Remzi Ç. ile uyuşturucu işi yapıyorlar. Cezaevinde beni öldürmeye çalıştılar."

Sanık Recep Özsoy'un avukatı Sümer Erol ise müvekkilinin mahkemeye ve kendisine yalan söylediğini belirterek "Yalan söyleyen müvekkilimi savunmam mümkün değildir. Verilecek karara saygılıyım" dedi. Son sözü sorulan sanık Recep Özsoy, suçlamayı kabul etmediğini yineledi "Kayseri'deki uyuşturucu ve bazı olaylarla ilgili itirafçı olmak istiyorum" dedi.

Mahkeme heyeti yargılama sonunda tutuklu sanık Recep Özsoy'u iki kişiyi öldürmek suçundan iki kez ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Duruşmayı izleyen öldürülen Cuma Coşkun ve Ercüment Erbay'ın yakınları da sanık Recep Özsoy'a "Cezanı buldum" dedi.

Haber: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ, -

=================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Cumhuriyet Halk Partisi Veli Ağbaba Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title