Beyoğlu Kültür Yolu, 23 Ekim'e kadar 6 bin sanatçıyı ağırlayacak

Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Beyoğlu'nun kültür sanat hayatındaki önemine ilişkin, "Beyoğlu sanat, kültür, yenilik üretir. Beyoğlu her türlü ilklerin yaşandığı bir yerdir. Bu Beyoğlu'nun misyonudur." dedi.

Türkiye Kültür Yolu Festivalleri bünyesinde düzenlenen "Beyoğlu Kültür Yolu Festivali", her gün birbirinden farklı çok sayıda etkinliği sanatseverlerle buluşturuyor.

Demircan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 23 Ekim'e kadar konser, sergi, gösteri ve söyleşilerin de arasında bulunduğu binden fazla etkinlikle 6 binden fazla sanatçıyı ağırlayacak festivali anlattı.

Şehirlerde kültür festivalleri yapmanın bir ritüel olduğunu söyleyen Demircan, dünyanın birçok yerinde şehir eksenli kültür festivalleri yapıldığını ve İstanbul'da da daha önce benzer organizasyonların hayata geçirildiğini söyledi.

"Kültür Yolları kavramı zihnimizde netleşti ve aksiyon aldık"

Ahmet Misbah Demircan, Atatürk Kültür Merkezi (AKM), Galata Kulesi, Atlas Sineması, Emek Sineması, Galataport gibi mekanların son yıllarda yapılan çalışmalarda yeniden halkın hizmetine sunulduğuna dikkati çekerek, "Bu aks üzerinde kültür kurumlarının yeniden hayata geçmesi münasebetiyle bir hareketlilik oluştu. Bu hareketlilik doğal olarak kurumlar açılırken içinde bazı kültürel faaliyetlerin yapılmasını da gündeme getirdi. Bunların gündeme gelmesiyle 'Kültür Yolları' kavramı da zihnimizde netleşti ve aksiyon aldık." dedi.

Beyoğlu Kültür Yolu Festivali'nin 12 ay içinde üçüncü kez düzenlenmesinin bu aksiyonun bir sonucu olduğuna işaret eden Demircan, festivalin veriminden mutlu oldukları için Bakanlık olarak festivali Ankara, Diyarbakır ve Çanakkale'ye de taşıdıklarının altını çizdi.

"Beyoğlu İstanbul'un özü özetidir, ilklerin yaşandığı yerdir"

Demircan, Beyoğlu'nun her türlü somut olan ve somut olmayan mirasın ve sanatın yaşatıldığı tarihi bir semt olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Anadolu'nun özü, özeti bir şehir varsa İstanbul'dur. İstanbul'un özü özeti de Beyoğlu'dur. 'Beyoğlu bir masalhane bir hayalhanedir.' der edebiyatçılar. Beyoğlu sanat, kültür, yenilik üretir. Beyoğlu her türlü ilklerin yaşandığı bir yerdir. Bu Beyoğlu'nun misyonudur. Beyoğlu'nun münhasıran işi sanattır. Bu sanat hem güzel sanatlar hem mimari hem estetik hem moda hem gastronomidir. Bütün her şeyin toplandığı bir yerdir ve bu da sanattır yani. Dolayısıyla Beyoğlu'nun böyle bir misyonu var. Beyoğlu bir ilçe olmanın ötesinde sınırları sınırsızdır."

Son 20 yılda yapılan birçok sanat ve kültür yatırımının Beyoğlu'nda hayat bulduğuna vurgu yapan Demircan, "Bu politikanın giderek kendini göstermiş olması bizi de sevindiriyor. Aslında bu bölge üzerinden bir sanat ve kültür mekanının tahkim edilmesi sadece buranın değil Türkiye'deki bütün kültürel, sanatsal kurumların da desteklenmesi anlamına geliyor. Çünkü buranın bütün Türkiye ile dünyayla ilişkileri var." ifadelerini kullandı.

"Sanatçı atölyelerine, sergi salonlarına dikkat çekmek istiyoruz"

Bakan Yardımcısı Demircan, etkinliklerin AKM ve Galataport'un yanı sıra Kuledibi, Taksim Camii, Emek Sineması, Atlas Sineması, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, Galata Mevlevihanesi, Çukurcuma ve Boğazkesen gibi çeşitli mekanlarda gerçekleştirildiğini dile getirdi.

Mekanların işlerine de dikkat çekmeye çalıştıklarını kaydeden Demircan, "Bunlar ana taşıyıcı mekanlar ama onun yanında tali bir sürü irili ufaklı sanatçı atölyeleri, sergi salonları var. Onlara daha da dikkati çekmek istiyoruz. Bu kültür rotası içerisindeki her yer, gastronomisiyle mutfağıyla da bir sanattır." değerlendirmesinde bulundu.

Demircan, Beyoğlu'nda konaklayan çok sayıda yabancı turistin de 3 hafta süren etkinliklere katılma fırsatı bulacağına işaret etti. Bu anlamda olumlu tepkiler aldıklarını söyleyen Demircan, insanların festival süresince düzenlenen etkinliklerle şehrin rengini ve tadını beğendiğini ifade etti.

"Beyoğlu Kültür Yolu Festivali", tiyatrodan sinemaya, edebiyattan dansa, müzikten dijital sanata, sergiden sohbete geniş kapsamlı bir kültür sanat deneyimi yaşatarak, 51 mekanda, 88 salon ve 5 açık hava sahnesinde gerçekleştiriliyor.

İstanbul'un kültürel mirasını gelecek kuşaklara aktarıp dünya sahnesine taşımayı amaçlayan festival, AKM'den başlayıp Galataport'a ulaşan 4,1 kilometrelik bir rotayı kapsıyor.