Haberler

Baykal: Kuzey Irak'taki Tehdidi Durdurmak Lazım

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kuzey Irak'ın Türkiye İçin Bir Tehdidi Himaye Ettiğini Belirterek, 'Bizim Bu Tehdidi Durdurmamız Lazım. Bu, Hakkımızdır, Bunu Gerçekleştirmemiz Lazım' Dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, kuzey Irak'ın Türkiye için bir tehdidi himaye ettiğini belirterek, "Bizim bu tehdidi durdurmamız lazım. Bu, hakkımızdır, bunu gerçekleştirmemiz lazım" dedi.

Baykal, Habertürk televizyonu Basın Kulübü programında gazetecilerin soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı seçimi sürecinde yaşananları değerlendiren Baykal, son Cumhurbaşkanlığı tartışmasının Türkiye açısından eğitici, öğretici olduğunu, olması gerektiğini belirtti. TBMM'de 364 milletvekiline sahip bir siyasi partinin Cumhurbaşkanını seçmeyi başaramadığını ifade eden Baykal, bunun AKP için büyük başarısızlık olduğunu savundu.

Cumhurbaşkanı'nın AKP'li olabileceğini söylediklerini belirten Baykal, ''Başbakan seçimi çok kötü yönetmiştir'' dedi. Bunun, Türkiye bakımından da üzüntü verici olduğunu ifade eden Baykal, Cumhurbaşkanını seçemeyen parlamentonun sonunda seçime sürüklenmek zorunda kaldığını söyledi.

Baykal, ''Kimi ne hakla suçluyor? Kimseden şikayet etme hakkı yoktur. Bu, onların başarısızlığıdır. Türkiye'de Cumhurbaşkanı mutlaka uzlaşmayla seçilmelidir. Cumhurbaşkanlığı dayatmayla seçim yapılamayacak bir yerdir. Başbakansın, hukuku doğru izle... Demokrasiyi, muhalefeti doğru değerlendiremedi'' diye konuştu.

Kendisinin bu seçimden ders çıkardığını dile getiren Baykal, gelecek seçimlerde birinci parti çıkmaları halinde, Cumhurbaşkanı seçimi konusunda AKP dahil tüm partileri ziyaret ederek, yardım isteyeceğini kaydetti.

Bir soru üzerine Baykal, AKP'nin yeni genel merkezini seçimden sonra ziyaret edeceğini belirterek, ''Seçimden sonra yapacağım ilk işlerden biridir'' dedi.

ABD'deki bazı senaryolarda eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'ya suikast girişimine ilişkin konuların yer aldığının belirtilmesi üzerine Baykal, ABD'de böyle senaryolar etrafında gelişmeleri öngörmeye çalışan kurullar bulunduğunu ifade etti. Baykal, ''Bu onların yaygın yaptıkları bir çalışma. Ama beni rahatsız eden, bir önemli yargıcın bir cinayete kurban edilmesi senaryosunun somut bir kişi hakkında öngörülmüş olması. Bu, şeytanın aklına taş getirmek'' dedi.

Deniz Baykal, ''1 Mart tezkeresi TBMM'den geçseydi, terör ve Kuzey Irak konusunda bunlar yaşanmazdı'' yönündeki eleştirilen hatırlatılması üzerine, hala Türk kamuoyunun bu noktada zihninin netleşmediğini belirtti. Tezkerenin, ''ABD ile ortak harekat düzenleme'' olarak düşünüldüğünü ifade eden Baykal, tezkerenin özünün, ''65 bin yabancı askerin Türkiye'nin güneydoğusuna, ne zaman çıkacağı belli olmaksızın yerleşme yetkisi'' olduğunu kaydetti.

Baykal, ''Tanklarıyla, toplarıyla 65 bin asker, Türkiyemize yerleşecekti. 'Bunu niye engellediniz' diyorlar'' dedi.

Türkiye'nin en hassas coğrafyasına 65 bin askerin yerleşmesi halinde, bölgedeki terörle nasıl mücadele edileceğini soran Baykal, ''1 Mart tezkeresi, 'Türkiye yabancı askerlerin işgalinde olsun' demektir'' diye konuştu.

Baykal, o dönemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, bu yabancı askerlerin ne zaman çıkacağını sorduğunu belirterek, Erdoğan'ın kendisine, ''Vallahi ben de bilmiyorum'' dediğini ifade etti.

Ortadoğu'da Türkiye'nin itibarının tezkere nedeniyle arttığını söyleyen Baykal, ABD'nin Türkiye'nin müttefiki olduğunu, ABD ile bir gerginlik yaşama peşinde olunmayacağını ifade etti. Baykal, ''Ama, 'ABD ne önerirse kabul etmek' anlayışı yanlıştır'' dedi.

Gelinen noktayı değerlendiren Baykal, şunları söyledi:

''Manzara şu; Kuzey Irak, terörün yuvalandığı, himaye gördüğü, eğitim olanaklarını kullandığı bir coğrafya haline gelmiştir. Bir ülkedeki terör, bir komşu ülkeden himaye görürse bunu etkisiz kılmak çok güçtür. Irak bu rolü üstlendi. Suriye'dekini nasıl ortadan kaldırdık? Kararlılık içine girdik.''

Irak'ın terörü himaye etmesinin kabul edilemeyeceğini, bunun uluslararası hukuk kurallarına aykırı olduğunu ifade eden Baykal, ''PKK terör örgütüdür. Bütün dünya öyle diyor, ama kuzey Irak değil diyor. Yok öyle şey. Bu kabul edilemez'' dedi.

Türkiye'nin geçmişte Suriye konusunda blöf yapmadığını söyleyen Baykal, blöf yaparak bu işin yürütülemeyeceğini belirtti. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Irak'ın, Bağdat'ın, Kuzey Irak'ın takındığı tavır gayri meşrudur, kabul edilemez. Nokta. Türkiye buna inanacak. Başbakanı da, Cumhurbaşkanı da, halkı da, iktidarı da, muhalefeti de... Herkes buna inanacak. Kabul edilemez diyeceğiz. AB temsilcisine, ABD'ye, 'Niye buna ses çıkarmıyorsunuz? Sen Bin Ladin ile El Kaide ile müzakere mi ediyorsun?' diyeceğiz''

Irak'ın Türkiye'deki teröre destek olmasının engellenmesini istediklerini söyleyen Baykal, bunu istemenin Türkiye'nin hakkı olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin bu konudaki gücünü hissettirmek zorunda olduğunu belirten Baykal, şunları kaydetti:

''Kuzey Irak Türkiye için tehdidi himaye ediyor. Bizim bu tehdidi durdurmamız lazım. Bu, hakkımızdır, bunu gerçekleştirmemiz lazım. Türkiye gücünü bu konuda hissettirmek zorundadır. Türkiye bütün gücüyle bu kararlılık içine girse, Türkiye kuzey Irak'ın bu gayri meşru tavrını sürdürmesine engel olur. Bu, tercih edilen bir şey değildir. Ama mecbur kalırsa Türkiye'nin hukukunu her türlü meşru yöntemle sonuna kadar savunacağını görmek zorunluluğu vardır. Bunu göstermeden Türkiye'yi oyalarlar. Türkiye oyalanıyor.''

''Sınır ötesi operasyon tek çözüm müdür?'' sorusuna karşılık Baykal, ''Elbette tek başına çare değildir'' dedi.

Deniz Baykal, ''Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile yaptığınız telefon konuşmasında neler konuşuldu?'' sorusu üzerine, ''Benim hafızamda yer etmiş hiçbir telefon görüşmesi yok'' dedi. Orgeneral Büyükanıt ile yalnızca törenlerde karşılaştıklarını, bunun dışında böyle buluşma, temas olmadığını ifade etti.

''Erdoğan'ın Siirt'ten milletvekili olmasında rolünüz vardı. Önünü açtığınıza pişman mısınız? Bunun öncesinde görüşmeniz oldu mu?'' sorusuna Baykal, Erdoğan ile milletvekili olmasını sağlamaya yönelik hiçbir görüşmesi olmadığını belirtti.

Baykal, ''Siz bir siyaset adamına, partinin genel başkanı olarak sıfat vereceksiniz, seçime girecek, vatandaş onun adına oy verecek ve yüzde 34 oy alacak. Ondan sonra halka diyeceğiz ki, 'Ama bunu milletvekili yapamazsınız.' Böyle bir şeyi sürdürmek mümkün değildir'' dedi.

Bu konuda pişman olmadığını söyleyen Baykal, milli iradeye saygı için bu konunun düzeltilmesi gerektiğini düşündüklerini ifade etti.

Merkez sağdan isimlerin CHP listelerinde yer almasına yapılan eleştirilerin hatırlatılması üzerine Baykal, Türkiye'nin sorununun, sağ ve solun ötesinde, ulusal bütünlüğe yönelik tehlikelerle ilgili olduğunu söyledi.

Baykal, ''Onlar Türkiye'nin farkındaydılar. Görev duygusu içinde, risk alarak tartışma hedefi olmayı göze alarak bu kararı aldılar. Bu, çok onurlu bir birleşmedir'' dedi.

Bir başka soru üzerine Baykal, TBMM'nin iki partili olmayacağını belirterek, ikiden fazla partili bir meclis beklediğini kaydetti.

Kaynak: AA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title