Haberler

Balyoz Sanığı : Ordu Değil Darbe Yapmak, Açıklama Yapmaktan Bile Çekinir Olmuş

"balyoz Planı" iddialarına ilişkin 250'si tutuklu 365 sanıklı davanın 105.duruşması sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasıyla devam etti.

"balyoz Planı" iddialarına ilişkin 250'si tutuklu 365 sanıklı davanın 105. duruşması sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasıyla devam etti. Sanıklar, "Yargılamanın son savunma aşamasında olmadığı, avukatsız savunma yapmaya zorlandıklarını ve bu nedenle adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini" savundular.

"YARGILANAN BİZLER DEĞİL GEÇMİŞ DARBELER"

Tutuklu sanık emekli Hakim Albay Onur Uluocak, "Sanık sandalyesinde yargılanan bizler değil, geçmişi darbe ve darbe girişimleri ile dolu olan Türk Silahlı Kuvvetleri'dir. O halde kendisine bundan sonrası için ibret olacak kalıcı ders verilmelidir. Ne var ki bu ders darbelerin yapıldığı dönemde çocuk yaşta olan biz masumların üzerinden verilmektedir" diye konuştu.

"BİRİNCİ SINIF ASKERİ HAKİM OLAN ŞAHSIMI YARGILAMAYA YETKİNİZ YOK"

Başkan Ömer Diken'in son savunması için söz verdiği Tutuklu sanık Hakim Albay Onur Uluocak, sözlerine "Birinci sınıf askeri hakim olan şahsımı yargılamaya yetkiniz yok. Beni yargılamaya yetkili merci Yargıtay'ın ilgili dairesidir. Bunun en güzel örneği İlhan Cihaner'dir" diyerek başladı. CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner'in 1. sınıf savcı olması nedeniyle Özel Yetkili Mahkeme'de yargılanırken dosyasının ayrılarak Yargıtay'a gönderildiğini söyleyen ancak kendi dosyasının ayrılmadığını belirtti. Savunma yapmayacağını ifade den Uluocak "Ancak tamamen siyasi olan bu dava hakkında konuşmak bir zorunluluk haline gelmiştir" dedi.

YALMAN'IN TANIKLIĞI

Davada, mahkemenin CMK'nin hükümlerini ihlal ettiğini ifade eden Uluocak "İddianameye göre darbe suçunun teşebbüs aşamasında kalmasının yegane tanığı olan ve bu sebeple kovuşturmada mutlaka dinlenilmesi gereken emekli orgeneral Aytaç Yalman'ı tanık olarak çağırmamak suretiyle CMK'nin 210. maddelerini ihlal etmiştir" dedi. Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın gazetelerde yer alan açıklamalarına dikkat çeken Uluocak "Kendisi adeta mahkemeye bir şeyler söylemek istemekte, ancak kendi gelmeye cesaret edememekte, siz de bir türlü çağırmamaktasınız" diye konuştu.

"YARGITAY'DA BOZULUR"

Mahkeme heyetinin, bir an önce mahkumiyet kararı verebilmek için usul hükümlerini görmezden geldiğini ifade eden Uluocak, davanın Yargıtay'da bozulacağını, ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin "Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin" kararı nedeniyle yargılamanın yenilenmesinin gerekeceğini söyledi.

TSK YARGILANIYOR

Uluocak şöyle devam etti: "Sanık sandalyesinde yargılanan bizler değil, geçmişi darbe ve darbe girişimleri ile dolu olan Türk Silahlı Kuvvetleri'dir. O halde kendisine bundan sonrası için ibret olacak kalıcı ders verilmelidir. Ne var ki bu ders darbelerin yapıldığı dönemde çocuk yaşta olan biz masumların üzerinden verilmekte, 'Bir masum cezalandırılacağına, bin suçlu cezasız kalsın' ilkesi yerine 'Bin masum cezalandırılsın yeter ki askeri vesayet kalksın' anlayışı ile hareket edilmektedir" İspanya, Portekiz, Yunanistan ve Güney Amerika ülkelerini örnek gösteren Uluocak "Türk siyasi tarihinde henüz var olmayan 'darbecilerden hesap sorma' sürecini de oluşturacak ve böylece sivil toplum günah çıkartarak ülkenin hali hazırdaki az gelişmişliğin sorumluluğu askerlerin üzerine yıkılacaktır" dedi.

"ORDU DEĞİL DARBE YAPMAK, AÇIKLAMA YAPMAKTAN BİLE ÇEKİNİR OLMUŞ"

"Ordu değil darbe yapmak, açıklama yapmaktan bile çekinir olmuş, içine düşürüldüğü durum ülke güvenliğini tehdit eder hale gelmiştir" diyen Uluocak şöyle devam etti: "Terör, vur-kaç stratejisinden kurtarılmş bölge yaratma stratejisine ilerlemiş, iç savaş nedeniyle yıkılmak üzere olan bir ülke savaş uçağımızı düşürme cesareti gösterebilmiştir. Koskoca Türk ordusu, beyni yıkanmış, zavallı bir suç örgütünün tüylü, siyah bir örümceğe benzeyen elinde cinayete kurban gitmektedir" Ulucak, sözlerini şöyle tamamladı: "Heyetinize düşen sahteliği onlarca defa kanıtlanan sanal yazıları bir kenara iterek bu komploları kuran aşağılık suç örgütünü ortaya çıkarmaktır. Kararınız bu yönde olmasa bile, tarihin şaşmaz adaleti, TSK'nin katledildiği bu cinayeti ve işbirlikçilerini er geç ortaya çıkartacak ve 'işkence' ve 'milli müdafaaya ihanet' suçlarından yargılayacaktır. Zira kusursuz cinayet yoktur"

"TEK GERÇEK MASUMİYETİM"

Tutuklu sanık Emekli Tümgeneral Nedim Güngör Kurubaş da, "Bu yargılama sonunda karar ne olursa olsun değişmeyecek ve zaman içinde kabul edilecek tek gerçek masumiyetim olacaktır. Bu yargılama sonunda karar ne olursa olsun değişmeyecek ve zaman içinde kabul edilecek tek gerçek masumiyetim olacaktır" diye konuştu. Kurmay Albay Sinan Topuz, suç tarihinde yurt dışında olduğunu ifade ederek "Fiziksel olarak isnat edilen suç fiilini ve iddialardaki görevlendirmeyi yerine getirmem imkansızdır. Çünkü suç tarihinde gemimle 10 Eylül 2002-2009 Ocak tarihlerinde NATO görevindeydim. Mart-Temmuz 2003 tarihleri arasında bir firkateynin 2. Komutanı olarak ABD'de bulunuyordum" dedi. Korgeneral Turgut Atman ise "Ben bu davada gelinen aşama itibarıyla esasa yönelik mütalaaya karşı savunma veya son söz noktasında olmadığımızı değerlendiriyrum. Çünkü daha önce beyanda bulunan sanıkların tamamı gibi ben de bilirkişi ve tanık çağrılmasına yönelik en doğal savunma taleplerimin karşılanmadığını, dolayısıyla yasal savunma ve adil yargılanma hakkımın engellendiğin görüyorum" diye konuştu" diye konuştu.

"BİZİ ZORLA BU FRENİ OLMAYAN ARABAYA BİNDİRDİNİZ"

Tutuklu sanık Korgeneral Turgut Atman ise "Ben bu davada gelinen aşama itibarıyla esasa yönelik mütalaaya karşı savunma veya son söz noktasında olmadığımızı değerlendiriyorum. Çünkü daha önce beyanda bulunan sanıkların tamamı gibi ben de bilirkişi ve tanık çağrılmasına yönelik en doğal savunma taleplerimin karşılanmadığını, dolayısıyla yasal savunma ve adil yargılanma hakkımın engellendiğin görüyorum" diye konuştu. Tutuklu sanık Tuğamiral Ali Sadi Ünsal da, davada savunmayı fiilen yok eden uygulamalarda bulunulduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Size nasıl kimse güvenmiyor. Başbakanınız bile size güvenmiyor. Güvense özel kanunlar çıkarmak zorunda kalmazdı. Bir denizci için en korkunç durumlarda biri de karaya oturmaktır. Karaya oturan gemi ne ise mahkemenizin hukuk denizindeki durumu da odur. Hukukun ve adaletin yolundan çıktığı bu zeminde ben nasıl savunmamı yapayım? Bir arabada fren ne anlam ifade ediyorsa, yargılamada da savunma o anlamı ifade eder. Savunmasız devam eden yargılama, freni olmayan bir arabaya benzer. Bizi zorla bu freni olmayan arabaya bindirdiniz. Ama unutmayın ki bu arabada sizler de bulunuyorsunuz"

BAŞKAN'DAN ÇAĞRI

Mahkeme Başkanı Ömer Diken, duruşmayı sonlandırmadan önce, "Esasa ilişkin savunması alınamayan tutuklu sanıkların yarınki duruşmaya katılmaları uygun olacak. Hastaneye gidecekler varsa, sabahtan savunmalarını alırız, sonra göndeririz" diye konuştu. Savunmaların alınmasına ara veren mahkeme duruşmayı yarın saat 09.00'a erteledi. - İstanbul / Silivri

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Aytaç Yalman Ömer Diken Yargıtay Tsk Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title