Haberler

Abdurrahman Dilipak koronavirüs aşılamasının durdurulması için mahkemeye başvurdu

Güncelleme:

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, Türkiye'de 14 Ocak'ta başlayan koronavirüs aşılama sürecinin durdurulması için mahkemeye başvurdu. Dilekçede ise aşı kullanımına imkan sağlanmasının hukuka aykırı olduğu, insan sağlığının yok sayıldığı gibi sebepler belirtildi.

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak,Sağlık Bakanlığı hakkında Antalya İdare Mahkemesi'nden gönderilmek üzere Ankara İdare Mahkemesi'nde dava açtı ve aşı uygulamasına ilişkin de, "yürütmeyi durdurma kararı" istendi.

Dava dilekçesinde adı olan isimler ise dikkat çekti. Aşı uygulamasına ilişkin "yürütmeyi durdurma kararı" istenen dilekçede, Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak ile Noel Baba Barış Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Karabulut'ın adı yer aldı.

"KULLANIMINA İMKAN SAĞLANMASI HUKUKA AYKIRIDIR"

"Ancak meclis iradesinde, Anayasa değişikliği ve kanunla değiştirilecek bir karar, Sağlık Bakanlığı'nın, 'Yönetmelik' adı altında yayınladığı, 'Acil Kullanım Onayı' (AKO) ile uygulamaya konulmak sureti ile Çin Firması olan Sinovac'in önü açılmıştır" denilen açıklamada, "İlacın üretildiği Çin'de dahi henüz FAZ3 çalışması yapılmadığı için kullanım onayı bulunmayan bir aşının 'AKO' şeklinde kanuni dayanağı olmayan bir yönetmelik düzenlemesi ile kullanımına imkan sağlanması hukuka aykırıdır" ifadeleri kullanıldı.

İPTALİ İSTENDİ

Ayrıca dilekçenin son bölümünde de, "Telafisi olmayan insan ölümü ve sağlığını direkt ilgilendirdiği için, imkansız zarara neden olacağından dolayı öncelikle Acil Kullanım Onayı ile ilgili düzenleme ile ilgili olarak yürütmenin durdurulmasına, ilgili, 'yönetmelik' hükümlerinin iptali istenmiştir" açıklaması yapıldı.

Abdurrahman Dilipak ve Muammer Karabulut imzalı, mahkemeye gönderilen dilekçe şöyle:

"19 Ocak 2005 tarihli ve 25705 sayılı Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği'nde 31338 sayılı, 18 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazete de yayınlanan Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile bir takım değişiklikler yapılmıştır.

Ancak meclis iradesinde, Anayasa değişikliği ve kanunla değiştirilecek bir karar, Sağlık Bakanlığı'nın, "YÖNETMELİK" adı altında yayınladığı, "Acil Kullanım Onayı" (AKO) ile uygulamaya konulmak sureti ile Çin Firması olan Sinovac'ın önü açılmıştır.

"İNSAN SAĞLIĞI YOK SAYILMIŞTIR"

Yetkili kurullardan gerekli iznin alınmamış olması, bir bilimsel araştırmaya başlamak için gerekli olan etik kurul onay başvurusunun dahi yapılmamış olması dikkate alındığında yapılan düzenleme hukuka aykırıdır. Burada mevcut hukukumuz, İNSAN SAĞLIĞI için gerekli tüm önlemleri alırken, ne yazık ki kanunlarımız yok sayılarak, İNSAN SAĞLIĞI da yok sayılmıştır.

Öncelikle mahkemeye sulan ve dikkatini çekmek istediğimiz hususlar, yukarıda yer alan şartlar bilimsel bir araştırma için gerekli olan şartlardır. Oysaki "Acil Kullanım Onayı" ile doğrudan insanlara önleyici ya da iyileştirici tedavi kapsamında gerçekleştirilecek bir tıbbi müdahale yetkisi veren bir düzenlemenin kanunla dahi değiştirilmesi mümkün olmayıp anayasal bir zemine dayandırılması gerekir iken bir yönetmelik hükmü ile düzenleme yapılmış olması ilgili hükmün iptalini gerektirir.

"HUKUKA AYKIRIDIR"

Bu yönetmelik hükmü ile tedaviden çok önceki aşamalar için (bir bilimsel araştırmaya laboratuvar ortamında çalışmaya bile başlamadan önce) bulunması gereken şartları, alınması gereken onayları almamış bir çalışma için çalışmanın sonuçlandırılıp önleyici ya da iyileştirici tedavi kapsamında kullanılması aşaması için izin verilmektedir. İlacın üretildiği Çin'de dahi henüz FAZ3 çalışması yapılmadığı için kullanım onayı bulunmayan bir aşının 'AKO' şeklinde kanuni dayanağı olmayan bir yönetmelik düzenlemesi ile kullanımına imkan sağlanması hukuka aykırıdır.

Dikkat edilmesi gereken bir hususta şudur ki: Firma ile yapılan anlaşmaya göre üretici firma ilacın kullanılmasından kaynaklanabilecek muhtemel zararların tazminini kabul etmemiş ve sadece aşı belinin iadesini üstlenmiştir. Bir başka ifade ile aşının zararları noktasında ellerinde veri bulunmaması nedeniyle zarar doğma ihtimalini yüksek görerek tazmininden kaçınmıştır. Demek istediği husus şudur: "AŞI SONUCUNDA BİRİ ÖLÜR YA DA BİR HASTALIĞA YAKALANIR İSE, MALLIN BEDELİNİ İADE EDERİZ GERİSİNE KARIŞMAYIZ." Söz konusu anlaşma hükmü ile "hiçbir düzenleme olmasaydı bile borçlar kanununda yer alan genel kurallara göre üstlenmesi gereken kusurdan kaynaklanan zararlara katlanmak zorunda olan firma bu sorumluluğu tamamen T.C. Devletinin üzerine atmaktadır."

Firmanın bu tavrı aşının zararlı olma ihtimalinin ne kadar yüksek olduğunu göstermektedir. Muhtemel risklerin bulunup bulunmadığı ancak bilimsel bir araştırma için gerekli aşamaların tamamının sağlıklı bir şekilde gerçekleştirildikten sonra olumlu sonuca ulaşılması halinde ortaya çıkacaktır. Mevcut durumda telafisi güç ve imkânsız zararların doğacağı açıktır. Firmanın bunları üstlenmemekte ısrarcı olması ve 60 milyon aşı satışı gibi bir ticareti bile bu şart yazılmadan gerçekleştirmemesi bunun açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Açıklanan tüm nedenlerden dolayı 331338 sayılı, 18 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazete' de yayınlanan Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin hukuka aykırı olmakla;

1-Telafisi olmayan insan ölümü ve sağlığını direkt ilgilendirdiği için, imkansız zarara neden olacağından dolayı öncelikle Acil Kullanım Onayı ile ilgili düzenleme ile ilgili olarak yürütmenin durdurulmasına.

2- İlgili, "YÖNETMELİK" hükümlerinin iptali istenmiştir. Saygılarımızla, Abdurrahman Dilipak-Muammer Karabulut"

Kaynak: Haberler.com / Güncel

Çin Halk Cumhuriyeti Abdurrahman Dilipak Muammer Karabulut Güncel Haberler

500

Yorumlar (151)

YANDAŞLAR SESİNİZİ KESİN İNİNİZE GİRİN:

Bir türlü anlamak istemiyorsunuz; Aşı olmaya karşı değiliz, bu ne olduğu belirsiz aşıya karşıyız. Çinlilere güvenmiyoruz, Çinden aşı getirenlere güvenmiyoruz, televizyonlarda taburelere oturup aşı oluyor

49
17
yanıtYanıtla
mantıklı:

Sen kimsin ki? Nesin sen? Yetkili misin sen? Bir anlatsana.

yanıt3
yanıt16
ADANALI VI MULAYIM:

Emin degilsenizBAKNLARIN salindigi asinin NERDEN geldigni bir arastirin Cin asisi salinmislarsa , O zaman sorun yok demektit Yoksa Alman asisi BioNTech =Pfizer ise Cin asisindan uzak durun!

yanıt4
yanıt1
Peki kime güveneceğiz bu hastalığı atlatamayan ve :

Peki kime güveneceğiz bırakıp insanlar olsun mı bu hastalığı atlatamayanve ölen insanlar var ne yapılacak bunun cevabı berilmasi lazım

yanıt0
yanıt0
dr:

bir hekim olarak görüşlerimi arz edeyim; piyasada üretilen corona virus aşılarından en güvenilir aşı şüphesiz sinovac aşısıdır çünkü neredeyse 100 yıldan beridir varolan aşıların yapıldığı yöntem ile üretilmiştir, aşı canlı aşı değildir, virusun sadece bir komponentinden elde edilmiş rekombinant aşıdır. ölü aşı olmasının dez avantajı ise elde ettiği bağışıklık ömür boyu sürmez. ancak ciddi bir yanetkide beklenmez. diğer canlı aşılardan farkı öyle ölümcül bir yanetki beklenmez. vesselam.

30
32
yanıtYanıtla
mahmut:

Aşının içinde İnsan vücudunun alması gerekenden çok ama çok fazla, aliminyum ve civa dahil birçok ağır metal olduğunuda söylermisiniz.

yanıt18
yanıt6
yine bir yalancının balonunu patlatalım:

eğer doktor olsaydın aslında virüslerin ne canlı ne de ölü olduklarını dile getirirdin. onlar zaten ne ölü ne canlılardır. biraz araştır dr taklidi yapmadan önce

yanıt7
yanıt15
MAHMUTA CEVAP:

CİVA MI GÜLDÜRMEYİN KEŞKE CİVA OLSA İÇİNDE NE İŞE YARADIĞINI BİLİYORMUSUN MİLYON DOLARLIK MADDEYİ SANA ENJEKTE EDECEKLERİNİMİ ZANNEDİYORSUN DÜNYANIN EN ZENGİN İNSANLARI KENDİNE ENJEKTE ETTİRİYOR CİVA DEDİĞİN MADDEYİ İYİCE SAÇMALADINIZ ARTIK

yanıt1
yanıt0
prof naim gıllı:

yaş 80 e merdiven dayadıysa büyük ihtimal le bunama başlangıcı olabilir , bakırköy ruh ve sinir hastenesine sevki uygundur

15
45
yanıtYanıtla
adam:

bu adam ülke yararına ne varsa karşı

15
45
yanıtYanıtla
Tüm 151 yorumu okumak için tıklayın Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title