Haberler

50 kişi idam edildi, onlarca insan işkence gördü! İşte Türkiye'nin kara lekesi 12 Eylül'de yaşananlar ve darbecilerin sonu

Güncelleme:

12 Eylül 1980 darbesinin 42. yıl dönümünde, yaşanan acılar tekrar gündeme geldi. Darbe sonrasında 650 bin kişi gözaltına alındı, açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, 7 binden fazla kişi için idam cezası istendi. 517 kişinin ölüm cezasına çarptırıldığı süreçte, 50 kişi darağacına gönderildi. İşte Türkiye tarihine kara leke süren darbeye giden süreç ve sonrasında yaşananlar.

Türkiye demokrasi tarihine kara leke olarak geçen 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 42 yıl geçmesine rağmen geride bıraktığı acılar ilk günkü tazeliğini koruyor. İşte idam, kötü muamele, insan hakları ihlalleriyle anılan dönem ve mimarı Kenan Evren'in 32 yıl sonra hakim karşısına çıkarılma süreci.

DARBE PLANININ ADI "BAYRAK HAREKATI"

Kenan Evren'in talimatı üzerine, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Saltık, 4 aylık çalışma sonucunda ülkeyi karanlığa sürükleyecek "Bayrak Harekatı" adı verilen darbe planını hazırladı. Ardından ordu komutanlarına, 11 Temmuz saat 04.00'te harekete geçileceği bilgisi verildi. Ancak Süleyman Demirel'in başbakanlığındaki hükümetin 2 Temmuz'da güvenoyu almasıyla darbeciler bu planı erteledi. Tarihler 12 Eylül'ü gösterdiğinde, Türkiye demokrasisine darbe vuracak plan, sabaha karşı uygulandı.

50 kişi idam edildi, onlarca insan işkence gördü! İşte Türkiye'nin kara lekesi 12 Eylül'de yaşananlar ve darbecilerin sonu

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun'dan oluşan darbeci Milli Güvenlik Konseyi, bütün yetkileri ele aldı. Anayasayı kaldıran darbeciler, ardından TBMM'yi lağvederek antidemokratik faaliyetlerine hız verdi.

SİYASİLER SÜRGÜN EDİLDİ

Ülke genelinde sıkıyönetim ilan edildikten sonra sivil toplum kuruluşlarını hedef alan darbeciler, Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay dışındaki dernekleri kapattı. Siyasi partilerin kapısına kilit vuran darbeciler, Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit'i Hamzakoy, Necmettin Erbakan ile Alparslan Türkeş'i ise Uzunada'ya sürgüne göndererek siyasi yasaklar getirdi.

50 kişi idam edildi, onlarca insan işkence gördü! İşte Türkiye'nin kara lekesi 12 Eylül'de yaşananlar ve darbecilerin sonu

İDAMLAR BAŞLADI

Antidemokratik uygulamalarına her gün yenisini ekleyen darbeciler, acısı yıllarca hafızalardan silinmeyecek idam kararlarına da imza attı. Takvimler 9 Ekim 1980'i gösterdiğinde sol görüşlü Necdet Adalı ile ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu idam edildi. Darbe öncesinde bir askeri inzibat erini öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giyen 17 yaşındaki Erdal Eren'e de idam cezası verildi. Eren'in idam hükmü, Yargıtay tarafından 2 kez iptal edilmesine rağmen Milli Güvenlik Konseyince onaylanan kararla ve yaşı büyütülerek 13 Aralık 1980'de Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde infaz edildi.

50 kişi idam edildi, onlarca insan işkence gördü! İşte Türkiye'nin kara lekesi 12 Eylül'de yaşananlar ve darbecilerin sonu

"ASMAYALIM DA BESLEYELİM Mİ?"

Kenan Evren'in Eren için söylediği "Asmayalım da besleyelim mi?" ifadesi, darbecilerin insan hakları ihlali konusunda sınır tanımayacaklarının itirafı oldu. Kanlı uygulamaların yanı sıra demokrasinin askıya alındığı süreçte 650 bin kişi gözaltına alındı, 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, 7 binden fazla kişi hakkında idam talep edildi. Hukukun askıya aldığı o günlerde, 517 kişi ölüm cezasına çarptırıldı ve 50 kişi hakkında idam kararı yerine getirildi.

Onlarca gazeteci hakkında binlerce yıla varan hapis cezası istendi, 14 bin kişi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldı, 30 bin kişi ise "sakıncalı" olduğu iddiasıyla işinden edildi. Kültür ve sanat hayatının da hedef alındığı 12 Eylül'de, yaklaşık bin film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.

50 kişi idam edildi, onlarca insan işkence gördü! İşte Türkiye'nin kara lekesi 12 Eylül'de yaşananlar ve darbecilerin sonu

2010'DA DARBECİLER YARGILANMAYA BAŞLADI

Darbeci generallerin belirlediği danışma meclisinin hazırladığı anayasa, 1982'de "güdümlü" referandumla yüzde 92'lik evet oyu aldı. Evren ve diğer darbeciler, darbe anayasasına dahil ettikleri "geçici 15. madde" ile ömür boyu dokunulmazlık hakkı kazanarak olası bir yargılanmaya karşı önlem aldı. Ancak "Milli Güvenlik Konseyi üyelerinin yargılanamayacağına" dair geçici 15. madde, 12 Eylül 2010'daki referandumla anayasadan çıkarıldı. Böylece darbecilerin yargılanmasının önü açıldı. Referandumdan bir gün sonra Türkiye'nin dört bir tarafından darbeciler ve onların talimatlarını uygulayanlar hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Bunu üzerine o dönem hayatta olan Milli Güvenlik Konsey üyelerinden Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma açıldı.

Haklarındaki iddianame, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesince 10 Ocak 2012'de kabul edilen iki darbeci, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını veya bir kısmını değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya ve anayasa ile teşekkül etmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engel olmaya cebren teşebbüs etmek" ile suçlandı.

Sağlık gerekçesiyle duruşmalara katılmayan darbeci generaller, video konferans aracılığıyla yaptıkları savunmalarında suçlamaları kabul etmedi, kurucu iktidar olduklarını, mevcut mahkemelerin kendilerini yargılayamayacağını iddia etti. Yargılamanın devam ettiği dönemde Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi yasayla kapatılınca dosya Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesine devredildi.

MÜEBBET HAPİS VERİLDİ, RÜTBELERİ SÖKÜLDÜ

Mahkeme, 18 Haziran 2014'te Evren ve Şahinkaya'yı, 1979'da verdikleri muhtırayla "anayasa ve TBMM'yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", 1980'deki darbeyle de "anayasayı tağyir, tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül eden TBMM'yi ıskat ve cebren men" suçunu işledikleri gerekçesiyle "ağırlaştırılmış müebbet hapis" cezasına çarptırdı. Mahkeme, takdiri indirimle bu cezayı "müebbet hapse" çevirdi, ayrıca 2 darbecinin rütbelerinin sökülmesine karar verildi.

ÖLDÜKLERİ İÇİN DAVA DÜŞTÜ

Hükmün ardından sanık avukatları, kararı temyiz etti. Dosya Yargıtay'dayken Evren 10 Mayıs 2015'te 98 yaşında, Şahinkaya ise 9 Temmuz 2015'te 90 yaşında öldü. Yargıtay 16. Ceza Dairesi temyiz incelemesinde, sanıkların ölümleri nedeniyle davanın düşürülmesine karar verdi. Dosyayı yeniden gören ilk dereceli mahkeme, karara uyarak düşme kararı verdi ve dosya tekrar ceza dairesine gönderildi. Daire, yerel mahkemenin kararını bu kez de usul yönünden bozdu. Bozma kararında, yerel mahkemenin gerekçesinde lehe olan kanunun 765 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) hükümleri olduğu belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında 5237 sayılı TCK ve Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uyarınca karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu belirtildi. Ceza dairesinin bozma kararına yine uyan mahkeme, Evren ve Şahinkaya hakkında "kamu davasının ortadan kaldırılmasına" karar verdi. Ayrıca Evren ve Şahinkaya'nın mal varlıklarına el konulması ve sanıkların rütbelerinin geri alınmasına "yer olmadığına" hükmedildi.

Kaynak: AA / Güncel

12 Eylül Darbesi Kenan Evren Haberler

500

Yorumlar (4)

MEHMET ŞİRİN YILDIZ:

Allah'ın laneti Kenan EVREN ve arkadaşları üzerine olsun....

30
14
yanıtYanıtla
Furkan Öztürk Öztürk:

12 Eylül de darbe hata değildir olması gerekendir.. Fakat devamındaki süreçte büyük hatalar yapılmıştır..

19
22
yanıtYanıtla
Hamit Gündoğdu:

Bak kimse kimseyi kandırmasın bu darbenin isteklisi ne ülkücüler ne de solculardi. Yapanlar ve destek olanlar belli amaç ise Türkiye'nin geriye gitmesini temin etmek. Asılan ve işkencede ölenlere rahmet. Kim bu darbenin gizli veya aşikar destekçisi varsa belalarını bulsunlar.

20
1
yanıtYanıtla
seyfullah aydın:

gençler bilmez o zamanda insanlar şimdiki gibi sağ sol milliyetçi dinci diye ayrıştırılmıştı yalnız bir farkı vardı bu insanlar ...davaları!!!!! uğruna birbirini boğazlıyor kendilerine göre vatanı kurtarıyorlardı ölen öldüğüyle kaldı bu olanlardan ibret alınmamış

2
0
yanıtYanıtla
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title