Haberler

22. Müsiad Olağan Genel Kurulu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, normal şartlarda, sermayenin, özgürlüklerin, hukukun, demokrasinin, açıklığın, şeffaflığın, sivilliğin yanında durduğunu belirterek, "Esasen bu duruş çıkarlarının da gereğidir ama bizde maalesef, bir kısım sermaye,"...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, normal şartlarda, sermayenin, özgürlüklerin, hukukun, demokrasinin, açıklığın, şeffaflığın, sivilliğin yanında durduğunu belirterek, "Esasen bu duruş çıkarlarının da gereğidir ama bizde maalesef, bir kısım sermaye, çoğu zaman tam tersi istikamette konumlanmıştır. Bu tavrının da karşılığını, krediler yoluyla tekelleşme yoluyla güç temerküzü yoluyla fazlasıyla almıştır" dedi.

Başbakan Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 22. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Olağan Genel Kurulu'nun açılışında yaptığı konuşmada, MÜSİAD'ın, gerek bir sivil toplum örgütü olarak gerekse tek tek tüm mensuplarıyla Türkiye iktisadına yeni bir soluk ve iklim kazandırdığını söyledi.

Erdoğan, "Türkiye ekonomisini sizler, kanaat kavramıyla tanıştırdınız. Türkiye ekonomisini sizler, bereket kavramıyla taçlandırdınız. Sizler, acımasız kapitalizmin, kıran kırana rekabetin, insanı insanın kurdu olarak gören anlayışın izinden değil, kanaatin, bereketin, zühdün ve takvanın izinden gittiniz" ifadelerini kullandı.

MÜSİAD'ı çok iyi tanıdığını ve bildiğini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"MÜSİAD için insan, önce müşteri, önce tüketici, önce çalışan değil, MÜSİAD için insan, önce insandır, eşrefi mahlukattır, yaratılmışların en şereflisidir. MÜSİAD için ülke, büyük bir fabrika, büyük bir mağaza, bir tüketim arenası değil, her şeyden önce şehitlerimizin kanıyla sulanmış mübarek vatan toprağıdır. MÜSİAD için millet, bir para kaynağı, bir emek kaynağı, bir iş gücü yığını değil, tarihin ve ecdadın şanlı mirasını omuzlarında taşıyan, kader birliği yapan, aynı ufka bakan kardeşler topluluğudur. MÜSİAD'ı, Türkiye için değerli kılan, işte ekonomiye, iktisada, böyle farklı bir nazarla bakıyor olmasıdır."

Erdoğan, ülkede, ne yazık ki, herhangi bir mesele karşısında, ülkesini, milletini, devletini değil, en önce kendisini, en önce kendi çıkarlarını, en önce kendi cebini ve kasasını düşünen "nicelerine" şahit olduklarını ifade ederek, devletin imkanlarıyla bu ülkede ayakta kalanları çok iyi bildiklerini, çok iyi tanıdıklarını, makama geldikten sonra kimlerin nasıl ayakta kaldığını, nasıl bir şeylere sahip olduğunu daha iyi gördüklerini anlattı.

Kendi imkanlarıyla ayakta olanları "alkışlanacak olanlar" şeklinde tanımlayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu ülkede öyleleri oldu ki, milletin emeğinden istifade ettiler, tekelleşmek suretiyle milletin harcamalarından istifade ettiler. Yetmedi, milletin ödediği vergilerden sınırsız derecede istifade ettiler ama iş milletin topyekun çıkarlarına geldiğinde, milletin menfaatleri söz konusu olduğunda milletin yanında değil, milletin karşısında yer aldılar.

Geçmişe dönüp şöyle bir bakın... Her zaman, demokrasinin değil, statükonun, müdahalelerin yanında durduklarını görürsünüz bu tiplerin. Özgürlüklerin değil, kısıtlamaların yanında durduklarını görürsünüz. Serbest piyasanın değil, dünya ile entegrasyonun değil, tekelleşmenin, içe kapanmanın taraftarı olduklarını görürsünüz. Milli manevi değerlerin değil, her zaman sadece kendi çıkarlarının yanında durduklarını görürsünüz."

-"MÜSİAD, bu çarka, bu işleyişe çomak soktu"-

Başbakan Erdoğan, normal şartlarda, sermayenin, özgürlüklerin, hukukun, demokrasinin, açıklığın, şeffaflığın, sivilliğin yanında durduğunu belirterek,

"Esasen bu duruş çıkarlarının da gereğidir ama bizde maalesef, bir kısım sermaye, çoğu zaman tam tersi istikamette konumlanmıştır. Bu tavrının da karşılığını, krediler yoluyla tekelleşme yoluyla güç temerküzü yoluyla fazlasıyla almıştır" dedi.

MÜSİAD'ın "bu çarka, bu işleyişe çomak soktuğunu" dile getiren Erdoğan, MÜSİAD'ın yanı sıra MÜSİAD gibi başka örgütlenmeler, işveren örgütleri, işçi örgütlerinin bu çarkın dişlilerini kırdığını söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Burada asıl takdir edilecek olan şudur; siz,

'Bugüne kadar onlar yedi, bundan sonra biz yiyeceğiz' diyerek ortaya çıkmadınız. Tam tersine siz 'millet' dediniz, 'vatan' dediniz, 'insan' dediniz, 'demokrasi' dediniz, 'hak' dediniz, 'hukuk' dediniz. Siz, 'Elit bir tabaka kazansın, kaymak tabaka kazansın, bir avuç seçkin kazansın' demediniz. 'Türkiye kazansın, 76 milyon hep birlikte kazansın, kazanalım' dediniz. Allah'a hamdolsun, sonuçta samimiyet kazandı, sonuçta hak galip geldi, sonuçta batıl zail oldu ve inşallah daha da olacak" diye konuştu.

(Sürecek) - İSTANBUL

Kaynak: AA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Haliç Politika Güncel Haberler

title