Göğsüne Dayanan Silah, Okuma Azmini Öldüremedi

Göğsüne dayanan silah, okuma azmini öldüremedi- Bursa'da, 12 Eylül döneminde lise ikinci sınıftayken başörtüsünü çıkarmadığı için askerler tarafından göğsüne silah dayanan ve okuldan ayrılmak zorunda kalan Misci, yıllar sonra evlenip çocuk sahibi oldu, eğitimini dışarıdan sınavlara katılarak bitirdi- Bununla yetinmeyerek iki üniversite diploması alan, yüksek lisansını da yapan Misci, şimdi de lise yıllarında hayali olan hukuk eğitimini hedefliyor- Misci: "O silahlar bizi korkutmadı. Göğsüme dayanan silahı iterek, 'Başörtümü vermiyorum, alamazsınız' dedim. 'O zaman giremezsin' dediler. Ben de 'Girmiyorum' dedim" - Kimilerine göre "28 Şubat süreci"nin temellerinin atıldığı 1980'li yılların başında, başörtüsü yüzünden lise ikinci sınıftayken okuldan ayrılmak zorunda kalan Şükran Mercan Misci, askerler tarafından göğsüne dayanan silah yüzünden yarıda kalan eğitimini dışarıdan sınavlara girerek tamamladı.Misci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, başörtüsü nedeniyle ilk baskıyı 1980'de henüz ortaokuldayken yaşadığını, ailesinin "Aç başını, okuluna devam et" telkiniyle istemeyerek de olsa başı açık olarak bu dönemi tamamladığını söyledi.Daha sonra İmam Hatip Lisesine kayıt yaptırdığını dile getiren Misci, 1982'de ikinci sınıftayken başörtüsü konusundaki baskıların iyice arttığını ve bir sabah okula gittiğinde kapıda askerler beklediğinden içeri giremediğini belirtti.Kız öğrencilerin okula ancak başörtülerini çıkararak girebildiğini, kendisine ise göğsüne silah dayanıp "Başını açmazsan giremezsin" denildiğini anlatan Misci, "Ailem, 'Olsun, onların hepsi ağabeyin, kardeşin. Başını aç ve okula devam et' dedi fakat o zaman öyle bir fikriyatla yetişirdik ki hocalarımızdan Allah razı olsun, o silahlar bizi korkutmadı. Göğsüme dayanan silahı iterek, 'Başörtümü vermiyorum, alamazsınız' dedim. 'O zaman giremezsin' dediler. Ben de 'Girmiyorum' dedim. O gün büyüdüm çünkü hayallerim, ideallerim çalınmıştı, okula almadılar" diye konuştu.- Azmiyle engelleri birer birer aştıOkula alınmadığı gün, tüm engellemelere rağmen okumaya, eğitimini sürdürmeye yemin ettiğini vurgulayan Mesci, Diyanet İşleri Başkanlığında memuriyet hayatının başladığını, evlenip çocuk sahibi olduğunu ancak hayallerinin hiç bitmediğini kaydetti.Önce dışarıdan sınavlara girerek liseyi bitirdiğini, ardından Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İktisat Bölümünü tamamladığını ve sınava girip sosyoloji bölümünden mezun olduğunu dile getiren Misci, bununla da yetinmeyip kamu yönetimi ve siyaset alanında yüksek lisans yaptığı bilgisini verdi.Lisedeyken siyasetle uğraşmayı, hukuk eğitimi alıp gazetecilik yapmayı hayal ettiğini bildiren Mesci, bir gazetede köşe yazarlığı yapıp yerel televizyonda program yaparak bunu kısmen gerçekleştirdiğine değinerek, "Siyasetle de uğraşıyorum. Ufukta hukuk gözüküyor. Hukuk okuyamadım çünkü Açıköğretim Fakültesinde bu bölüm yok. Azmettim, o da bir gün olacak" ifadesini kullandı.Şükran Mercan Misci, şimdi dernek çalışmalarıyla gençlere, okumak isteyen gençlere yönelik çalışmalar yürüttüğünü belirtti.Bu dernek vasıtasıyla gençleri uyuşturucudan uzak tutmaya, güzel sanatlar, müzik, resim gibi sanat faaliyetlerine yönlendirmeye, meslek edindirme konularında yardımcı olmaya çalıştıklarını aktaran Misci, "İslam'da ilk emir 'oku.' Vahiy 'oku' ile başladığına göre her şeyin başı okumak. O zaman okumalı ve okutmalıyız. Bir gün daha yukarılara gelmek nasip olursa bütün çalışmalarımı eğitim noktasında yoğunlaştırmak istiyorum" diye konuştu. -

28 Şubat Politika Güncel Haberler