Haberler

Gaziantep Ekonomi İstişare Forumu - Babacan

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Toplantı salonundan görüntüler - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın konuşması - Gaziantep Ekonomi İstişare Forumu (1)- Başbakan Yardımcısı Babacan: "OECD ülkelerinde 4-5 ülke hariç zengin ile fakir arasındaki uçurum büyüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Toplantı salonundan görüntüler - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın konuşması - Gaziantep Ekonomi İstişare Forumu (1)- Başbakan Yardımcısı Babacan: "OECD ülkelerinde 4-5 ülke hariç zengin ile fakir arasındaki uçurum büyüyor. Oysa Türkiye'de çok şükür gelir dağılımı son 10 yıl içerisinde düzeldi"- " Siyasi istikrar şu anda Türkiye'nin sahip olduğu en büyük varlık, en büyük servet"- " Türkiye'deki bankacılık sistemi de güçlü sermaye yapısıyla ve likidite pozisyonuyla bütün Avrupa'da en sağlam bankacılık sistemlerinden bir tanesi" Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "OECD ülkelerinde 4-5 ülke hariç zengin ile fakir arasındaki uçurum büyüyor. Oysa Türkiye'de çok şükür gelir dağılımı son 10 yıl içerisinde düzeldi" dedi.Babacan, Şehitkamil Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Gaziantep Ekonomi Forumu"nda yaptığı konuşmada, Gaziantep'in Türkiye'nin çok hızlı gelişen ve ilerleyen, bölgeye hatta dünyaya örnek gösterilen bir kent olduğunu belirtti. Gaziantep'te AK Parti hükümetleri döneminde yaşanan gelişmeleri anlatan Babacan, bir ülkede ekonomik kalkınma ve ilerleme için siyasi istikrarın önemli olduğunu, ekonominin ancak sağlam bir siyasi istikrar zemininde büyüyebileceğini kaydetti. Babacan, tüm sistem bir bina gibi düşünüldüğünde siyasi istikrarın binanın temelini oluşturduğuna dikkati çekerek, "Temel sağlam olduktan sonra binayı daha kolay inşa edebilirsiniz. Siyasi istikrar şu anda Türkiye'nin sahip olduğu en büyük varlık, en büyük servet. Siyasi istikrarın üzerine makro ekonomik istikrarı inşa ediyorsunuz" dedi.Makro ekonomik istikrarın kamu maliyesi, bankacılık ve para politikaları olmak üzere 3 temel ayağı bulunduğunu ifade eden Babacan, bu 3 sütun üzerine makro ekonomik istikrarın inşa edildiğini bildirdi. Babacan, kamu maliyesi konusunda Türkiye'nin çok sağlam durduğunu belirterek şunları kaydetti: "Maliye bakanımız Türkiye'nin bütçesini çok sağlam hale getirdi. Geçen sene bütçemizin milli gelire oranla yüzde 1,3. Biz devraldığımızda yüzde 12 bütçe açığı vardı. Orta vadeli programda da 2017 için yüzde 0,3'lük bir bütçe açığı hedefi koyduk. Neredeyse denk bütçeye gidiyor demek. Borcumuzun milli gelire oranı sadece yüzde 33. Yunanistan'da yüzde 130 olan, AB ortalaması yüzde 100 civarında olan bir rakamdan söz ediyoruz. Türkiye'deki bankacılık sistemi de güçlü sermaye yapısıyla ve likidite pozisyonuyla bütün Avrupa'da en sağlam bankacılık sistemlerinden bir tanesi. Bu sağlam bankacılık sisteminin kredi verme fonksiyonunu ve reel sektörle olan ilişkilerini de çok daha sıhhatli bir şekilde düzenlememiz gerekiyor."Babacan, bankacılık sektörünün sıkıntı yaşadığı bir ülkede reel sektörün rahat iş yapamayacağını, reel ve bankacılık sektörlerinin kader ortağı olduğuna değinerek, para politikası ayağının da önemini vurguladı. Burada da öngörülebilirlik ve güvenin her şeyin başı olduğunu anlatan Babacan, "Bu 3 ayaktan herhangi birisi zafiyete uğrarsa, makro ekonomik istikrar da bozulur. Dolayısıyla bu 3 ayağın sapasağlam yoluna devam etmesi gerekir. Bunun üzerine de mikro ekonomik, özellikle yapısal reformlar en önemli konumuz. Türkiye'de çok şükür siyasi istikrar zeminin sağlam tutuyoruz. Makro ekonomik istikrarı da sağlam tutmaya çalışıyoruz. En önemli ihtiyacımız şu anda reformlar. Bu reformları da 25 ayrı dönüşüm programıyla detaylı bir şekilde açıkladık" diye konuştu. - "Türkiye kabuk değiştirecek"-Babacan, Türkiye'nin G20'nin dönem başkanlığını yaptığını anımsatarak şöyle konuştu: "G20 ülkeleri içerisinde hiçbir ülkede şu anda Türkiye'deki kadar detaylı bir reform hazırlığı yok. 25 dönüşüm programı altında bin 248 tane eylemden bahsediyoruz. Bunların hepsinin sorumlu kuruluşu ve tarihi açıklanmış durumda. 2018 sonuna kadar da bunların hepsinin tamamlanacağını taahhüt etmiş durumdayız. Bu gerçekten Türkiye için çok önemli bir adım. Bunlar eğer gerçekten yapılırsa Türkiye'nin gerçekten kabuk değiştirdiğini göreceksiniz. Nasıl 12 yılda çok büyük bir değişim oldu, aynı hızdaki değişimin önümüzdeki dönemde de gerçekleşeceğini göreceksiniz. 25 dönüşüm programının hemen yanına eklediğimiz yargı ve eğitim reformunu da ekledik. Yargı reformu paketi stratejimiz açıklandı. Kapsamlı ve Türkiye'nin de çok şiddetle ihtiyaç duyduğu bir reform. Türkiye'nin yüksek öğretimden tutun hayat boyu öğretime kadar ilk, orta ve lise pek çok alanda gerçekten reforma ihtiyacımız var. Türkiye'nin daha yüksek katma değer üreten bir ekonomi olmasını istiyorsak, eğitim reformuna dikkatli bir şekilde eğilmemiz gerekecek."-"Koalisyonlar döneminin Türkiye'ye neler kaybettirdiğini gördük"Ekonomi alanında 2019 ve 2023'e kadar ki dönemin planının, programının hazırlandığını anlatan Babacan, siyasi istikrarın kıymetinin bilinmesi gerektiğini kaydetti. Siyasi istikrarın olmadığı ülkelerin ne hale düştüğünün canlı örnekleriyle görüldüğünü, Türkiye'nin de bunu daha önce yaşadığını anımsatan Babacan, şunları söyledi: "Koalisyonlar döneminin Türkiye'ye neler kaybettirdiğini gördük. Siyasete güvenin olmadığı, siyasi istikrarın ve güven ortamının sağlanamadığı dönemlerde Türkiye nasıl büyük bedeller ödedi, bunları canlı örnekleriyle yaşadık. 1999-2002 döneminde Türkiye'nin kamu borcu 29 katrilyondan 236 katrilyona yükselmiş. Türkiye'de bu 3,5 yılın toplam kümülatif enflasyonu yüzde 303, dolar kuru 396 binden, eski lirayla söylüyorum 1 milyon 646 bin liraya yükselmiş. Gayri safi yurtiçi hasıla 262 milyar dolardan 215 milyar dolara düşmüş. Dolayısıyla istikrar her şeyin başı. İstikrarı, güveni mutlaka korumamız gerekiyor. Bazen insan içinde yaşarken varlığın kıymetini bilmeyebiliyor. Ümit ediyoruz, dua ediyoruz ve çalışıyoruz ki inşallah Türkiye'de önümüzdeki dönem istikrar zeminin güçlendiği, güven ortamının daha da güçlendiği bir dönem olsun. Bunlar sağlandığında işler kolaylaşacak. Türkiye'nin ekonomisi büyümeye devam edecek. OECD ülkelerinde 4-5 ülke hariç zengin ile fakir arasındaki uçurum büyüyor. Oysa Türkiye'de çok şükür gelir dağılımı son 10 yıl içerisinde düzeldi. OECD'nin geçen yıl yayımladığı rapora göre, Türkiye gelir dağılımın en hızlı düzeldiği ülke. Gelir dağılımı en düzgün ülke değil ama en hızlı düzeldiği ülke."Babacan, Dünya Bankası'na göre Türkiye'de orta kesimin yüzde 22'den yüzde 44'e yükseldiğini belirterek, bunların ileriye dönük umut veren önemli gelişmeler olduğuna işaret etti. Yatırım teşvik sistemiyle ilgili parametreleri değiştirdiklerini, özellikle yatırım dönemiyle alakalı kurumlar vergisi matrahından indirilebilecek rakamları yükselttiklerini ifade eden Babacan, yüksek teknoloji yatırımlarını Türkiye'nin neresinde olursa olsun 5. bölge destek kapsamına alındığı bilgisini paylaştı. Babacan, yapılan düzenlemelerle iş adamlarının, sanayicilerin şirket bilançolarında borç yerine, kredi yerine daha çok sermayeyi tercih etmelerini sağlayabildiklerini kaydetti. (Devam edecek)

Kaynak: AA / Güncel

Ali Babacan Gaziantep Türkiye Politika Güncel Haberler

title