Haberler

Fetö'nün Darbe Girişimi

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan eski HSYK 2. Daire Başkanı Nesibe Özer'in savcılık ifadesinin detayları ortaya çıktı.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan eski HSYK 2. Daire Başkanı Nesibe Özer'in savcılık ifadesinin detayları ortaya çıktı. Özer, ifadesinde 2007'de Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına atandığını, yapılan Anayasa değişikliğiyle HSYK seçimlerine aday olduğunu ve asıl üye olarak seçimi kazandığını anlattı.

HSYK içerisinde yapılan seçimle 2. Daire Başkanlığına getirildiğini, 4 yıllık görev süresinden sonra yeniden seçimle bağımsız olarak aday olduğunu ancak kazanamadığını ifade eden Özer, bunun üzerine Küçükçekmece Hakimliğine atandığını belirtti.

Özer, FETÖ/PDY mensuplarınca düzenlenen hiçbir seyahate katılmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Ben bu yapılanmayı ilk olarak 2013 yılı sonlarına doğru ciddi anlamda sorgulamaya başladım. Yapılan iş ve işlemlerinden durup dururken hükümetle karşı karşıya gelmeleri ve ısrarcı davranışları bunu sorgulamama sebebiyet verdi. Şu an için geriye dönüp baktığımda bu kadar gizli ve planlı bir örgütü genel bakış tarzımla da farketmenin çok zor olduğunu, bu nedenle de zaman aldığını anlayabiliyorum. 2014 HSYK seçimlerinde yeniden bağımsız aday oldum. Adaylığımın en büyük nedeni, cemaat yapılanması ile birlikte sanki onların istek ve talebi ile seçilmişim gibi yaratılan havayı dağıtmaktır. Cemaate yakın olarak bilinen kişilerin bana adaylık teklifleri söz konusu olmamıştır. Kaldı ki cemaat beni desteklemiş olsaydı, zaten bu oy sayıları itibariyle kazanmış olmam gerekiyordu. O dönem YARSAV'dan aday olan ve aslında gücü sınırlı olan dernek üyesi bir adaya destek verdiklerinin görüldüğü, bu oyların bana dönmesi halinde zaten kazanmış olmam gerekiyordu. Bu açıdan geriye dönüp baktığımda bana kumpas yapıldığını, özellikle ismim öne çıkarılarak kullanıldığını düşünüyorum."

Nesibe Özer, kurul üyeliği ve daire başkanlığı döneminde de pek çok kararda muhalefet şerhi koyan, düşündüğü doğrultuda karar veren birisi olduğunu belirterek, bu nedenle kurulun diğer üyeleriyle de tartışmalar yaşadığını anlattı.

"Ancak genel anlamda bakıldığında kamuoyununa yansıyan olayları değerlendirdiğimde cemaat yapılanmasının yürüttüğü iddia edilen soruşturmanın seyrinin tamamen hükümete yönelmesi benim bu yapıyı sorgulamama, illegal bir yapıyı sorgulamama sebebiyet vermiştir" diyen Özen, HSYK seçimlerinden sonra da tamamen o kesimden olduğunu düşündüğü kişilerle ilişkisini kestiğini belirtti.

Özer'e, "TCK'nın 221/3. maddesindeki 'Örgütün faaliyet çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeden yakalanan örgüt üyesinin, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi verilmesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz' hükmü dikkate alınarak bu maddeden yararlanmamak ister misiniz? Bu çerçevede verecek bilgileriniz var mı?" şeklinde soru yöneltildi.

Bu örgütün yapılanmasını 2013'e kadar bilmediğini ifade eden Özer, kamuoyundaki tartışmaları siyasal tartışmalar olarak değerlendirdiğini, HSYK'nın oluşumunda ağırlıklı olarak bakanlık bürokratlarının bulunduğunu söyledi.

Özer, dönemin Kurul Başkanvekili ve 3. Daire Başkanı Ahmet Hamsici ve 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, daha önce bürokrat kadrosuyla çalışmalarından dolayı bir çok talebin onlara gittiğini dile getirdi.

"Okur, çok sert bir konuşma yapmıştır"

Pek çok dosyaya muhalefet şerhi koyduğunu belirten Özer, "Hatırladığım kadarıyla 2013'te bir teftiş seminerinde İbrahim Okur'un yaptığı konuşmada, 'kimse bizi temsil edemez, kurulu ancak kurul üyeleri temsil eder. Müfettişler kendi kafalarına göre gidemez' tarzında içeriği çok sert bir konuşma yapmıştır. O konuşmayı dinlerken kamuoyunda tartışılan yapılanmanın ciddi boyutta olabileceği yönünde kafamda şimşekler çakmıştı. Ondan sonra ben de sorgulamaya başladım. Zaten son aylarımıza girmiştik." ifadelerini kullandı.

Özer, FETÖ adına kendisiyle kimsenin doğrudan bağlantıya geçmediği için şahısları tanımadığını, dolayısıyla çok istemesine rağmen bilgi veremeyeceğini kaydetti.

Evinde, iş yerinde ve aracında yapılan aramalarda ele geçirilen deliller konusunda diyecekleri sorulan Özer, arama işleminin usulüne göre yapılmadığını savunarak, barodan avukat çağrılmadığı ifade etti.

Özer, HSYK seçimlerine adaylığına ilişkin soru üzerine, 2009'da emekliliğini hak ettiğini, 2010'da HSYK'da seçim yapılmasına karar verildiğinde mesleki tecrübesi, bilgisi, donanımı ve kadın olması sebebiyle bu konuda hizmet için kendisine olan özgüveniyle aday olmaya karar verdiğini anlattı.

Bu süreçte çocukları dışında dışarıdan kimseyle görüşmediğini dile getiren Özer, iş yerindeki arkadaşlarından olumlu tepki aldığını, aday olmaya karar verdikten sonra dönemin Adalet Bakanı Müsteşar Yardımcısı İbrahim Okur ve Personel Genel Müdürünün kendisiyle görüşmek istediğini dile getirdi.

Özer, İstanbul Hakimevinde verilen randevuya gittiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Orada İbrahim Okur, eşi Nurdan Okur vardı. İbrahim Okur bana tek başına hareket ettikleri takdirde hiçbirinin seçilemeyeceğini, bir liste oluşturup grup olarak birlikte hareket etmeye karar verdiklerini, kendilerinin de yaptığı araştırmada adaylığının, meslek camiasınca olumlu karşılandığını söyleyerek, kendileriyle birlikte hareket etmemi istedi. Ben de kendisinin kürsüde olduğunu, bakanlık bürokratı mantığıyla emir ve talimata gelemeyeceğini, özgür çalışma imkanının sağlanması durumunda grupla birlikte hareket edebileceğini söyledim. O da bana seçim süresince birlikte çalışma amacıyla grup olarak birlikte hareket edeceklerini, seçimden sonra herkesin özgür olduğunu söyledi. Ben de bunun uygun olacağını söyledim."

Nesibe Özer, bir süre sonra Adalet Bakanlığı Müsteşarının talebi üzerine yine Hakimevinde bir araya geldiklerini belirterek, kadın aday olarak grupla birlikte seçime girmesi konusunda ortak karar alındığını, ancak seçim çalışmasını yalnız yürüttüğünü vurguladı.

"Aday çıkmadı, seçildim"

Nesibe Özer, bakanlık bürokratlarından 2. daire için herhangi bir aday çıkmadığını, bu nedenle seçildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"HSYK içinde tartışma nedeni de olmadı. HSYK Genel Sekreter ve yardımcıları ile tetkik hakimleri ve memurların tamamı Adalet Bakanlığının bürokrasisinden oluşturuldu. Ben kimseyi tanımıyordum. Neden bu şekilde olduğunu sorduğumda bana teşkilatın yeni kurulduğunu, kurumun oturması için tecrübeli eleman gerektiğini, genel sekreterin tüm dosyaları Adalet Bakanlığından devralacağını, o birimde daha önceden çalışanların görevlendirilmesinin doğru olacağını, kurulda konuşmalarda söylediler. Bu mantıklı geldiği için ben de o yönde oy kullandım. Getirilen bürokratların belli bir gruba mensup, birlikte hareket eden kişiler olduğunu bilmiyordum. Zaten kendilerini tanımıyordum."

Özer, ilk derece mahkemelerini dizayn etme olayının kendi çalıştığı daireyle bir ilgisi olmadığını belirerek, "HSYK kanununa göre 1. daire bu tür atamaları yapar. Bu dairenin de başkanı İbrahim Okur'du. Üyeleri de bilinmektedir. Dolayısıyla atamalar bu kişiler tarafından yapılmıştır. Hatta ilk 1 yıl içerisinde kararname bilgisi bana verilmediğinden meslektaşlarımdan gelen hiçbir soruya cevap veremedim. Bu nedenle pek çok kişinin küskünlüğüne sebebiyet verdiler. Kurum içerisinde kararnamenin bize de söylenmesinin uygun olacağının kavgasını verdim. Bunun üzerine genel sekreterlikçe kararnamenin yayınlanmadan 3-4 saat kadar önce diğer dairelerin üyelerine de mail atılması karar verilmişti. Bu benim çabalarım sayesinde oldu, öncesinde hiçbir bilgimiz yoktu. Referans yönündeki taleplerimiz de yerine gelmezdi. HSYK teftiş kurulunun oluşturulması sürecinde yine aynı şekilde yukarıda ismini zikrettiğim kişiler ağırlıklı olarak belirleyici oldu. Benim yapılan seçimde önceden tanıdığım şahsı tüm uğraşlarıma rağmen seçtiremedim. Benim oylamalarda etkim olmadı." değerlendirmesini yaptı.

"Can güvenliğim yok, demedim"

Nesibe Özer'e basında "HSYK üyesi can güvenliğim yok diyerek, Türkiye'yi AB delegasyonuna şikayet etti" şeklindeki haberlere ilişkin "Can güvenliğinizi tehdit eden kim ya da kimlerdi? Tehlikenin devletten mi yoksa FETÖ gibi paralel yapıdan mı geleceğini düşünerek mi sarf ettiniz?" sorusu yöneltildi.

Olay günü 2. daire toplantısına gelen AB delegasyonuyla yaptıkları görüşmede konuşurken Türkiye'de hukuki güvenliklerinin kalmadığını söylediğini belirten Özer, "Bunun üzerine diğer arkadaşlarımız biz kendimizi gayet güvende hissediyoruz. Sen ne demek istiyorsun diye tepki gösterdi. 'Ben zaten söyleyeceğim konuşmayı yaptım çıkıyorum, siz konuşmaya devam edersiniz' diyerek salondan çıktım. Ben can güvenliği sözcüğünü hiç kullanmadım. Toplantı basına kapalıydı. Sonradan bunun basına bu şekilde verildiğini öğrendim." diye konuştu.

Darbeye teşebbüsü şiddetle reddettiğini dile getiren Özer, şunları kaydetti:

"Böyle bir iddia benim için utançtır. Bu konuda benim hiçbir eylemim olmadığı gibi hiçbir zaman düşünemeyeceğim bir durumdur. Üyelik suçlamasını kabul etmiyorum. Hukukçu kimliğimle olaylara baktım. Ancak yabancısı olduğum Ankara'daki yapılanmanın örgütlenme şekli ve Ankara bürokrasisini tanımamam nedeniyle diğer üyelerin, özellikle bakanlık bürokrasisinden gelen İbrahim Okur'un aktif yönlendirmesiyle birçok şekillenmenin oluştuğunu düşünüyorum. Paralel yapının imamlarını ve temsilcilerini tanımıyorum. Kimlerin yönlendirme noktasında aktif rol oynadığını bilmiyorum. Kurulun seçilmiş bayan üyesi olmam nedeniyle özellikle ön plana çıkarılarak vitrin süsü gibi kullanıldığımı bugün itibarıyla tam olarak anlamaktayım. İş ve işlemlerin yapımında doğrudan bir etkim olmamıştır. Kendi arkadaşlarımın atama taleplerini bile bildirmekte zorlanıyordum. Suçlamaları kabul etmiyorum."

(Bitti)

Kaynak: AA / Güncel

Küçükçekmece İbrahim Okur Bakırköy Cemaat Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

Üç Kız Kardeş final mi yapıyor? Üç Kız Kardeş bitiyor mu 2024? Kardeşlerim final mi yapıyor? Kardeşlerim bitiyor mu 2024? Gönül Dağı final mi yapıyor? Gönül Dağı bitiyor mu 2024? 27-28 Nisan Konya'da elektrik kesintisi yaşanacak ilçeler! (GÜNCEL) MEDAŞ Konya elektrik kesintisi ne zaman bitecek? 27-28 Nisan İstanbul elektrik kesintisi! ELEKTRİKLER NE ZAMAN GELECEK? İstanbul'da elektrik kesintisi! 27-28 Nisan 2024 Antalya elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Antalya'da elektrikler ne zaman gelecek? 27-28 Nisan Gaziantep elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Gaziantep'te elektrikler ne zaman gelecek? Gaziantep'te elektrik kesintisi! 27-28 Nisan Manisa elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Manisa'da elektrik ne zaman gelecek? Manisa'da elektrik kesintisi! 27 Nisan 2024 Resmi Gazete ATAMA KARARLARI! Bugünün kararları neler? 27 Nisan Resmi Gazete yayımlandı! 32266 sayılı Resmi Gazete atamalar listesi! 27 Nisan 2024 Sayısal Loto çekiliş sonuçları açıklandı mı? Sayısal Loto sonuçları saat kaçta açıklanacak? Sayısal Loto CANLI izle! Son Depremler! Bugün İstanbul'da deprem mi oldu? 27 Nisan AFAD ve Kandilli deprem listesi! 27 Nisan Ankara'da, İzmir'de deprem mi oldu? 27-28 Nisan İzmir GEDİZ elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! İzmir'de elektrik ne zaman gelecek? İzmir'de elektrik kesintisi! 27-28 Nisan Ankara elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Ankara'da elektrikler ne zaman gelecek? Ankara'da elektrik kesintisi! 27-28 Nisan Adana elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Adana'da elektrikler ne zaman gelecek? Adana'da elektrik kesintisi! Kral Charles öldü mü, sağlık durumu nasıl? Cenaze planları güncellendi
500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title