Haberler

Eski Adalet Bakanı Oktay'ın Bireysel Başvurusu

Anayasa Mahkemesi, Ergenekon davası sanıklarından eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın, telefon görüşmelerinin basına sızdırılması ve sorumlu kişiler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle yaptığı bireysel başvuruda, haberleşme hürriyetinin maddi ve usul boyutunun ihlal edildiğine karar verdi.

Anayasa Mahkemesi, Ergenekon davası sanıklarından eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın, telefon görüşmelerinin basına sızdırılması ve sorumlu kişiler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle yaptığı bireysel başvuruda, haberleşme hürriyetinin maddi ve usul boyutunun ihlal edildiğine karar verdi.

Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, Oktay, Ergenekon soruşturması kapsamında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla yaklaşık 3 ay süresince teknik takibe alınarak dinlendi.

Telefon dinlemelerinin basında yer alması üzerine Oktay, haberleri yapan gazeteciler ve soruşturma kapsamındaki bilgileri basına sızdıran görevliler hakkında şikayetçi oldu.

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı, konuyla ilgili kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

Bunun üzerine, Oktay, maddi ve manevi varlığını koruma hakkı ile haberleşme hürriyeti ve özel hayatın gizliliği haklarının ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunarak, 50 bin lira manevi tazminat talep etti.

Anayasa Mahkemesi, Oktay'ın bireysel başvurusunu, maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiği iddiası yönünden başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez buldu.

Ancak, haberleşme hürriyetinin maddi ve usul boyutunun ihlal edildiğine karar veren Yüksek Mahkeme, Oktay'a 10 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılması kararlaştırıldı.

Kararda, Anayasa'nın 22'inci maddesinde herkesin haberleşme özgürlüğüne sahip olduğu ve haberleşmenin gizliliğinin esas olduğunun hüküm altına alındığı hatırlatıldı.

Kararda, kamu makamlarının, kişisel verilerin veya haberleşme kayıtlarının ifşa edilmesini önleme, bu kayıtların medyada yayımlanması suretiyle haberleşmenin gizliliğine müdahale edilmesi durumunda ise etkili soruşturma yürütülmesi ve sorumluların cezalandırılması konusunda pozitif yükümlülüğü bulunduğu ifade edildi.

İfade hürriyeti kapsamında basının, kamu yararı gereğince mahkemelerin önüne gelen sorunlarla ilgili haber ve yorumlara yer verme hakkı ve görevi bulunduğuna işaret edilen kararda, ancak bu durumun, davalarda delil olarak kullanılan telefon dinleme kayıtlarının, medya dahil üçüncü kişilerin sınırsız bir şekilde erişimine açılacağı anlamına gelmeyeceği kaydedildi.

Oktay hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmadan telefon kayıtlarının ifşa olduğu aktarılan kararda, bunun sonucunda iddianame hazırlanıp suçlamalar ve deliller ortaya konmadan önce başvurucu hakkındaki iddiaların kamuoyu tarafından öğrenildiği, bu şekilde başvurucunun kendisini savunma imkanının elinden alındığı belirtildi.

Kararda, "Bu kapsamda somut olayda kamu makamlarınca başvurucuya ait telefon görüşme kayıtlarının gizliliğinin korunması, ifşa edilmesinin önlenmesi konusunda gerekli tedbirlerin alınmadığı, bu suretle başvurucunun haberleşme hürriyetinin maddi boyutunun ihlal edildiği sonucuna varılmıştır" denildi.

"Etkili soruşturma koşullarını taşıdığından söz edilemez"

Olayda, söz konusu kayıtların medyada yayımlanarak haberleşmenin gizliliğine müdahale edilmesi üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın, etkili soruşturma koşullarını taşıdığından söz edilemeyeceği belirtilen kararda, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Cumhuriyet Savcılığı tarafından iki yıllık soruşturma sürecinde ilgili kolluk görevlilerinin ve basın mensuplarının ifadelerinin alınmasından başka hiçbir işlem yapılmamıştır. Bu kapsamda, söz konusu olaya ilişkin bilirkişi incelemeleri de dahil olmak üzere tüm kanıtları toplamak için alınabilecek makul tedbirleri alma yoluna gidilmeyerek olaya ilişkin ihtimal ve iddialara karşı en başından kayıtsız kalınmıştır. Söz konusu ifşanın kamu görevlileri tarafından yapılmadığı kanaatine ulaşan Cumhuriyet Savcılığı tarafından bu sonucun yeterli görüldüğü, başka kim veya kimler tarafından söz konusu eylemin gerçekleştirilebileceği konusunda hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla belirtilen eksiklikler nedeniyle etkili bir soruşturma yürütülmeyerek haberleşme hürriyetinin usule ilişkin boyutunun da ihlaline sebep olunduğu kanaatine varılmıştır."

Eski Adalet Bakanı Oktay, Ergenekon soruşturması kapsamında, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettiği iddiasıyla 1 Haziran 2010 tarihinde gözaltına alınmış, bir süre sonra serbest bırakılmıştı.

Kaynak: AA / Güncel

Anayasa Mahkemesi Seyfi Oktay İstanbul Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title