Haberler

En Büyük İstekleri Atalarının Yaşadığı Toprakları Görmek

Sultan II. Abdülhamit döneminde mübadeleyle Girit Adası'ndan Türkiye'ye göç eden ve Antalya'ya yerleşen bir grup muhacir, bir asırdan bu yana yarı Türkçe yarı Rumca konuşarak hayatlarını sürdürü...

HATİCE ÖZDEMİR - Sultan II. Abdülhamit döneminde mübadeleyle Girit Adası'ndan Türkiye'ye göç eden ve Antalya'ya yerleşen muhacirlerin bugün en büyük isteği, atalarının yaşadığı Girit Adası'nı görmek.

Türkiye'ye 1898 yılında gelen ve 86 hane olarak Serik ilçesi Boğazkent beldesine bağlı Ahmediye Mahallesi'ne yerleşen muhacirler, gelenek ve göreneklerini burada da sürdürerek genç kuşaklara aktarıyor.

Ege'nin lezzetlerini yöreye taşıyan, burada yerleşik insanlara doğadaki farklı otlarla farklı yemeklerin yapılabileceğini öğreten Giritliler, yerleşik halktan da Türkçe'yi öğrenerek kısa sürede kaynaştı.

İlk yıllarda yerleşik insanlarla evlilik yapmayan ancak daha sonra bundan vazgeçen ve bugün ortak torunlarını büyüten Giritliler, birbirleriyle konuşurken zaman zaman Rumca'yı zaman zaman da Türkçe'yi tercih ediyor.

Tüm eşyalarını Girit'te bırakarak Türkiye'ye gelmişler

Türkiye'de doğan ancak mübadele dönemini annesinden, babasından dinleyen 77 yaşındaki Ali Aldemir, Serik'teki Giritlilerin yaşantılarını AA muhabirine anlattı. Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılış döneminde atalarının tüm eşyalarını, hayatlarını Girit'te bırakarak Türkiye'ye geldiğini söyleyen Aldemir, yerleşik halkla kaynaşmada ilk zamanlar bazı sıkıntılar yaşandığını ifade etti.

Her iki halkın Türk ve Müslüman olması dolayısıyla kaynaşmanın daha kolay gerçekleştiğini dile getiren Aldemir, gelenek göreneklerini gençlere aktararak bugünlere taşıdıklarını belirtti.

Ailesinin Rumca konuşmasından ötürü evde Rumca konuştuklarını, Türkçe'yi ise okulda öğrendiklerini bildiren Aldemir, "İlk zamanlar farklı dilleri konuşuyorduk ama yine de anlaşıyorduk. Yerleşik halktan ve okulda Türkçe'yi öğrendik. Şimdi ise farketmeden yarı Türkçe yarı Rumca konuşuyoruz. Bu durum bizim için bir farklılık oluşturmuyor. Çocuklarımıza da Rumca'yı öğrettik" dedi.

İlk yıllarda birbirlerine kız verip kız almadıklarını, şimdi ise mahallede yaşayan herkesin birbiriyle akraba olduklarını vurgulayan Aldemir, mahallede hırsızlık, kavga gibi kötü hadiselerin yaşanmadığını, insanların birbirlerine güvendiklerini anlattı.

"Atalarımızın geride bıraktıklarını görmek için gitmek isteriz"

Ailesinin Ahmediye Mahallesi'ne yerleşmesiyle Türkiye'de dünyaya gelen ve 77 yıldır yaşamını burada sürdüren Mustafa Alkan, Girit Adası'ndan göç edenlerin çocukları olarak atalarının yaşadıkları toprakları görebilmenin tek istekleri olduğunu söyledi.

İmkanlarının elvermemesi nedeniyle Girit Adası'na gidemediklerini belirten Alkan, "Atalarımız 'Girit yine Türklerin olsa da oraya gidip yerleşsek' derdi. Bugün sorsanız 'Girit Adası'na gitmek ister misiniz' diye, oraya yerleşmek için değil ama atalarımızın yaşadıkları toprakları, geride bıraktıklarını görmek için gitmek isteriz" diye konuştu.

Yöre halkını Ege lezzetleriyle tanıştırdılar

Ferihan Ülginalp (80) da Girit'in yemek çeşitliliği açısından zengin bir kültüre sahip olduğunu, özellikle ot yemeklerine çok önem verildiğine dikkati çekti. Yerleşik halkın ot yemekleri hakkında bilgi sahibi olmadığını ifade eden Ülginalp, "Annemle dağlara çıkıp farklı otlar toplar ve onlardan yemek yapardık. Yerleşik halk ise ot yemeklerini tüketmezdi, sayemizde bu tür yemeklerle tanıştılar. Tabi biz de onlardan farklı lezzetleri öğrendik" diye konuştu. - Antalya

Kaynak: AA / Güncel

Antalya Türkiye Ege Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title