Haberler

Uludağ Ekonomi Zirvesi Devam Ediyor

Güncelleme:

Capital ve Ekonomist Dergileri tarafından düzenlenen, Bursa Valiliği'nin ev sahipliğinde gerçekleşen Uludağ Ekonomi Zirvesi devam ediyor.

Capital ve Ekonomist Dergileri tarafından düzenlenen, Bursa Valiliği'nin ev sahipliğinde bu yıl ikincisi gerçekleşen Uludağ Ekonomi Zirvesi devam ediyor. Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Turgay Durak karlılık ve büyümenin, şirketler için olmazsa olmaz bir gerekliliği olduğunu; dünyada pazarın batıdan doğuya, kuzeyden güneye doğru gittiğine dikkat çekti.

'Yeni Fırsat Penceresi' ana temasıyla Grand Yazıcı Otel'de düzenlenen zirvenin bugünkü bölümünde 'Sürdürülebilir/Sosyal Büyüme', 'İnovasyon, Teknoloji, Büyüme' ve 'Yeni Girişimler/Yeni Liderler' oturumları yapılacak. Zirve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve kriz kahini olarak bilinen dünyaca ünlü ekonomist Prof. Dr. Nouriel Roubini'nin konuşmasıyla sona erecek.

'SÜRDÜRÜLEBİLİR SOSYAL BÜYÜME'

Zirvenin ikinci gününde, Accenture Türkiye Genel Müdürü Tolga Ulutaş'ın, 'Sürdürülebilir Büyüme: Değişen Tüketici Davranışları' adı altında gerçekleştirdiği konuşmayla başladı. Günümüzde yatırımcıların beklentisinin, şirket beklentilerinin çok üzerinde olduğunu söyleyen Ulutaş, şirketlerin buna göre planlamalarını yapmaları gerektiğini belirtti. Gelişmiş pazarlardaki büyümenin, gelişmekte olan ülkelerdeki büyümeyi yavaşlattığına dikkat çeken Ulutaş, sürdürülebilir büyüme için değişimin şart olduğunu vurguladı.

Tüketici davranışları ile ilgili bilgiler veren Tolga Ulutaş, "Tüketici irtibat halinde sosyal ilişkileri çok güçlü. Üretime dahil. Kontrolü seviyor. Tüketici, aynı zamanda bağımsız. Deneylemek için bir kere de olsa para harcıyor. Çalışkan ve tutumlu. Ancak bazı noktalarda da iletişim dışı kalmayı tercih ediyor" dedi.

Ulutaş'ın konuşmasının ardından Marsh&Mclennan Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bayazıt'ın moderatörlüğünde 'Sürdürülebilir-Sosyal Büyüme' adı altında düzenlenen oturuma geçildi. Oturuma konuşmacı olarak Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Turgay Durak, Sabancı Holding CEO'su Zafer Kurtul, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, Şişecam Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman ile Eczacıbaşı Topluluğu CEO'su Erdal Karamercan katıldı.

BÖYLE TÜKETİM VE ÜRETİMİ SÜRERSE

İlk olarak söz alan Eczacıbaşı Topluluğu CEO'su Erdal Karamercan, sürdürebilir kalkınmanın çok değişik bir kavram olduğunu söyleyerek, "Tüketici talepleri her geçen artıyor. Tüketici adedi de artıyor. Dünyadaki doğal kaynaklarda hızla tükeniyor. Bu çok büyük bir sorun. Dünyanın nüfusu 7 milyar. 2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyar olacağını biliyoruz. Bugün tanıdığımız canlı türlerinin yarısının bu yüzyılın sonunda olmayacağını biliyoruz. Böyle tüketime devam edersek dünyanın 4 ile 6 derece ısınacağını biliyoruz. 2050 yılında bu şekilde tüketmeye ve üretmeye devam edersek 2.3 adet dünya lazım bize" diye konuştu.

İş dünyasının bu gerçeklerin üzerinde iş modelleri üretmediği taktirde ekonomik büyümelerin bir anlamı kalmadığına dikkat çeken Karamercan, yaşamı devam ettirmek için bir ortamın yaratılmasında herkesin sorumluluğunun olduğunun altını çizdi. Sürdürülebilir büyümenin tanımını yapan Karamercan, "İnsan yaşamının ve iş yaşamının gereksinimleri ile doğal kaynaklarının sürdürülebilirliği arasında denge kurmak. Çocuklarınıza bıraktığınız maddi mirasın önemi yok. Bunları bırakacağınız bir dünya bırakmak esastır" diye konuştu. Kaynakları doğru kullanılan bir dünya bırakmak için yasa koyucunun, iş dünyasının ve tüketicilerin bir arada çözüm ve iş modelleri üretmesi gerektiğini ifade eden Karamercan, "Bunu, karlı olarak büyüme için bunu yapmamız lazım. Bunu yapmayanların ileride uzun vadede yaşamaları mümkün değil" dedi.

DURAK: KARIN PEŞİNDEN GİTMEK İÇİN DOĞUYA VE GÜNEYE BAKMAK GEREKİYOR

Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Turgay Durak ise karlılık ve büyümenin, şirketler için olmazsa olmaz bir gerekliliği olduğunu dile getirerek, hedeflerin kısa vadeli fırsatları yakalamak değil, ülke ekonomisine katkı sunacak yatırımları hayata geçirecek stratejik planlar yapmanın önemine değindi. Dünyada pazarın batıdan doğuya, kuzeyden güneye doğru gittiğini söyleyen Durak, şunları söyledi:

"Karın peşinden gitmek için doğuya ve güneye doğru gitmek, en azından bakmak gerekiyor. Brezilya, Rusya, Çin'de, Hindistan'da belli yavaşlamalar olduğu gözüküyor. Çin'de 10-15 yıl üst üste zarar etmeden kara geçebilen batılı bir ülke yok. Bu durumda yeni ülkelere bakmak gerekiyor. Güneydoğu Asya'ya, girişkenliği bakımından Vietnam, Endonezya önemli ülkeler. Afrika'nın ortasına, kuzey Afrika'ya bakılması gerekiyor. Pazar olarak çok tabi Avrupa'ya ilgiyi azaltmamalıyız ama yeni tarzda ülkelere de odaklanmalıyız. Organik yeşil saha denilen sıfır fabrika kurarak, yatırım yapmalıyız. Biz daha çok sanayi ürünleri ihracatı yaptığımız için pazarlardaki oranlarda da değişiklikler oldu. İhracatımızda Avrupa'nın payı 2008'de yüzde 77 idi, şimdi yüzde 56'ya indi. Afrika ülkelerinin payı yüzde 7'den yüzde 16'ya. Asya'nın payı ise yüzde 12'den yüzde 20'ye yükseldi. Otomotivde Ford Amerika'ya ihraç eder hale geldik. Ortadoğu'ya ihracat ise son 5 yılda iki katına çıktı"

Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin ilk defa inovasyon üzerine Türkiye'de ödül verdiğini belirten Durak, bu ödülü de en inovatif şirket olarak seçtikleri Arçelik'in aldığını kaydetti. Durak, "Ödülü verdikleri örneklemelerden biri şu: Arçelik'in buzdolabı fabrikası Eskişehir'dedir. Ancak bizim Çin'de şirketimiz vardır ve çamaşır makinesi imal eder ama buzdolabı da satmazsa zarardan kurtulması mümkün değil. Çin'deki pazarlama heyetinin verdiği öneriler doğrultusunda Çin pazara için özel bir buzdolabı tasarlandı. Bu buzdolabının özelliği üç kapılı, kombi oluşu. Ama bir bölümü var ki pirinç saklama amacıyla sıcaklığı ve rutubeti en iyi şekilde tutabilecek bir kompartmanı var. Sonuç olarak farklı ülkelerdeki farklı yaşam tarzlarına uygun dizaynı yaratmak lazım" diye konuştu.

KURTUL: CİRODAKİ BÜYÜMENİN YANINDA KARLILIKTAKI BÜYÜME DE ÇOK ÖNEMLİ

Sabancı Holding CEO'su Zafer Kurtul ise konuşmasında holdingin ana hedefleri ve vizyonu ile ilgili bilgiler verdi. Ana hedeflerinin paydaşlarına daha fazla değer yaratmak ve hisse senedi fiyatını yükseltmek olduğunu ifade eden Kurtul, "Sabancı Holding olarak geçen sene hisse senedi değeri yüzde 80 yükseldi. Bu yıl da artış yüzde 11 civarında. Borsa artışı yüzde 9. Bugün piyasa değerimiz yaklaşık 12 milyar dolar. Sabancı topluluğu şirketleri borsanın yüzde 12'sini oluşturuyor. Hisse değerini nasıl artırırız diye bakarsak, sürdürülebilirlik konusu çok önem kazanıyor" diye konuştu.

Sabancı Holding olarak sürdürülebilirlik konusunda birinci hedeflerinin ticari karlılık ve büyüme olduğunu anlatan Kurtul, "Net olarak karlılık içinde büyüme.Hem karlılık hem de büyüme. İkinci olarak çevreye duyarlılık, üçüncü olarak da sosyal sorumluluklarımızı yerine getirmek. Üçünü doğru şekilde yaptığımız taktirde Sabancı Topluluğu hissedarlarına daha fazla değer yaratacak. Karlılık için büyüme, hem karlılığı hem de büyümeyi gerçekleştirmek durumundayız ve bu çok zor bir konu.2006 yılından bugüne Sabancı Holding net kar yıllık yüzde 21 arttı. Bu gerçekten başarılı bir gidiş. Bizim başlıca hedeflerimizden biri öz sermayeyi karlılığımızı yüzde 15' in üzerine çıkarmak. İkincisi de büyümede de cirodaki büyümenin yanında karlılıktaki büyümede çok önemli. Karlılık mı büyüme mi dendiğinde ilk öncelik, eğer bir şirketin karlılığı çok başarılı bir seviyedeyse, önceliğini bir şekilde büyümeye verebilir" dedi.

KIRMAN: ŞİŞECAM AZ ENERJİYLE ÇOK ÜRETİM YAPMAYA ÇALIŞIYOR

Şişecam Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman ise sürdürülebilirliliğinin çok fazla bileşenleri olduğunu dile getirerek, bu bileşenleri farklı noktalardan ele alınması gerektiğini vurguladı. Kırman, "60 milyar doları aşan enerji kökenli ithalatımız var. Bu çok ciddi bir rakam. Büyümekte olan ilk 20'de olan, hedefini daha yukarılara koyan Türkiye açısından, enerji dışa bağımlılığını farklı bir noktaya getirmek ve çok ciddi enerji kullanma planı yapmak durumundayız. Sürdürülebilir bir büyümenin en önemli bileşenlerinden biri kesinlikle enerji" diye konuştu.

Ülkede enerji politikalarını daha belirgin ve ileriye yönelik ve yaratıcı bir şekilde devreye alınması gerektiğini söyleyen Kırman, "Bu konuda daha farklı yaklaşmak mümkün. Şüphesiz bugün Şişecam az enerjiyle çok üretim yapmaya, karlılığını artırmaya ama bunu gerçekleştirmeye çalışırken de sürdürülebilir sosyal sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyor. Bugün Şişecam 10 ülkeye ve 20 bin kişiye çıkacak bir üretim yapıyor. Türkiye'nin 1.4 milyar metreküp, yurtdışıyla birlikte 1.8 milyar metreküp enerji tüketiyoruz. Çok ciddi enerji kullanımı ve planlama ile ilgili stratejiler oluşturmamız gerekiyor. 900 milyar dolarlık bu memleketin taşını toprağını mamule çevirip satıyoruz. Hedefimiz daha yukarılara çıkmak ama daha az ithalat kökenli üretim yapsak daha iyi olacağı açık" dedi.

115 BİN TON CAM TOPLADIK

Sürdürülebilirlik konusunda ve sosyal sorumluluklarını yerine getirmek adına Şişecam olarak hem kendi tükettikleri enerjiyi azalttıklarını, hem de ürettikleri ürünlerle enerji tüketimini düşürdüklerini vurgulayan Kırman sözlerine şöyle devam etti:

"Bütün fabrikalarımızda çok yüksek derecelerde atık ısımız var. Atık ısıdan elektrik üretimine geçtik. Enerjiyi daha iyi kullanan ekipmanları kullanıyoruz. Enerji tüketimini aşağıya çekerek, üretimi artırmayı amaçlıyoruz. Enerji tasarrufu sağlayan cam üretmek çalışmasındayız. Daha hafif cam ambalajları yapmaya çalışıyoruz. Tehlike yaratmayacak atık projeleri hayata geçirmeye çalışıyoruz. Son iki yılda 50 bin ilkokul öğrencisine bunu anlatmak için çalıştık ve devam ediyoruz. Cam atık toplama işini geliştirmeye çalışıyoruz, 115 bin ton cam topladık. Bu rakamla 5 bin konutun ısınması dahil bütün enerji ihtiyacı karşılanmış oldu. 2,5-3 milyar dolar tasarruf sağlama imkanı tanıyor. Türkiye'nin gelişmesi, sürdürülebilir büyümesini sağlaması için enerji konusunda çok daha radikal ve düzenleyici tedbirlerle kullanımını minimuma indiren, maksimuma çıkaran bir niyetin olması gerekir diye düşünüyorum."

ÜLKER: 7 BİN 200 KADIN ÇALIŞANIMIZ VAR

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker ise hayatın sürekli değiştiğini anlatarak, "Büyüme içeride ve dışarıda devam ediyor. Organizasyon yapısında sadeleşiyoruz. Sürdürülebilirlik adına sosyal şirkete dönüşmeye çalışıyoruz. Dünkü modelle başarılı olmak mümkün değil. Sosyal şirket, tüketiciye yakın olmak demek. Ülker olarak çok geniş bir tüketici kitlemiz var kadınlar ağırlıklı 7 bin 200 civarında kadın çalışanımız var. Toplumdan kazanıyoruz topluma ait kaynakları kullanıyoruz ve bunları yerine geri koymamız gerekiyor. Bu kaynakları israf etmeden tasarruflu ve yerine koyacak şekilde bir çalışmanın içinde olmamız gerekiyor" - Bursa / Merkez

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Ekonomi

Sabancı Holding Turgay Durak Türkiye Uludağ Ekonomi Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title