Haberler

Harran Ovasını Çorak Hale Getirdik

Nihat Ergün, Verimlilik Konusunun Ülke Açısından Vazgeçilmez Bir Şey Olduğunu Savundu.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin zamanı çok bol olan bir ülke olmadığını ifade ederek, verimlilik konusunun ülke açısından vazgeçilmez bir şey olduğunu savundu Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin zamanı çok bol olan bir ülke olmadığını ifade ederek, verimlilik konusunun ülke açısından vazgeçilmez bir şey olduğunu savundu. Bakan Ergün, "Biz Harran Ovası'nı susuzluktan verimsiz diye düşündük. Sonra buraya su götürelim dedik. Ama suyu nasıl kullanacağımızı bilmediğimiz için bol suyla araziyi çorak hale getirdik. Şimdi orayı tekrar kazanmaya çalışıyoruz" dedi.

Milli Prodüktivite Merkezi'nin (MPM) 50. Genel Kurulu MPM Genel Merkezi'nde düzenlendi. Kurula Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ün yanı sıra TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, TİSK Genel Başkanı Tuğrul Kudatgobilik ve TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar katıldı.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün burada yaptığı konuşmada, verimlilik merkezi olması açısından her yıl Genel Kurul yapmanın ve her yıl yönetimi değiştirmenin çalışmaların verimliliği açısından "ne kadar doğru" diye sormadan edemediğini ifade ederek, "Yani bu doğru bir yöntem olmasa gerek. Yönetimde belirli bir süre, makul bir sürede sonuç almak, belli bir anlayışta yürütmek açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Yani hiç olmazsa 3 yıl gibi bir süre yönetime fırsat vermek lazım ki bazı politikaları hayata geçirebilsin. Her yıl yönetimin değişmesi, bazı sonuçların daha iyi olmasına bence engel teşkil ediyor. Dolayısıyla MPM kanunun da yapacağımız bir değişiklikte bu hususların dikkate alınmasında yarar olacağını düşünüyorum" dedi.

3 ay sonra Türkiye'de seçim olduğunu hatırlatan Bakan Ergün, seçimden sonraki ilk fırsatta MPM kanununda da bir değişiklik yapmak istediklerini söyledi. Ergün, "Önümüzde bir kanun çalışması var. Var ama o çalışma bence MPM olarak ihtiyaçlarımıza cevap verecek çapta bir çalışma değil. O çalışmayı da yenileyen yeniden gözden geçiren verimlilik esasına dayalı bir kendi iç mekanizmalarını da kuran bir çalışmaya ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.

-"SUYU BOL BULDUĞUMUZ ZAMAN NE YAPACAĞIMIZI ŞAŞIRIYORUZ"-

Türkiye'nin zamanı çok bol olan bir ülke olmadığını sözlerine ekleyen Bakan Ergün, "Çünkü geç kaldığımız konular var. Kaynaklarımızı etkin ve verimli kullanmak mecburiyetinde olan bir toplumuz. Herkes kamuda özel kesimde hiçbir kuruşumuzu israf etmemeli. İşte konuşuyoruz, su. Su zengini bir ülke miyiz biz değiliz. Suyu etkin ve verimli kullanmak zorundayız. Ama tarımda damlama sulama yöntemlerine bile daha yeni yeni geçen, bunları ciddi teşviklerle destekleyen bir noktadayız. Suyu bol bulduğumuz zaman ne yapacağımızı şaşırıyoruz, boca ediyoruz tarlaya. Bulamadığımız zaman yine ne yapacağımızı şaşırıyoruz. Biz Harran ovasını susuzluktan verimsiz diye düşündük. Sonra buraya su götürelim dedik. Ama suyu nasıl kullanacağımızı bilmediğimiz için bol suyla araziyi çorak hale getirdik. Şimdi orayı tekrar kazanmaya çalışıyoruz" dedi.

-"EKONOMİNİN BÜYÜMESİNDE VERİMLİ ÇALIŞMANIN ÖNEMİ BÜYÜK"-

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, burada yaptığı konuşmasında, Türkiye ekonomisinin son 10 yılda özel sektöre dayalı hızlı büyümesinde, verimli çalışmanın büyük payı olduğunu vurgulayarak, "Artık eskisi gibi, rekabete kapalı ve enflasyonun gizlediği verimsiz çalışma yapılarını terk ediyoruz. 90'lardaki, yüksek faiz ve yüksek enflasyon ortamının neden olduğu, gözü kapalı iş yapma tarzının yerini, daha verimli ve katma değer üreten bir zihniyet alıyor. Esasında son 10 yılda bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Verimlilik konusuna önem vermek zorundayız. Zira verimli çalışan şirket de, çalışan da, ülke de kazanıyor. Bugün Türkiye'de bir çalışan ortalama 1 saat çalışma ile 12 dolarlık katma değer üretiyor. Bu rakam Avrupa'da yaklaşık 40 dolardır" ifadelerini kullandı. Verimlilik konusunda Türk insanını bir hatası olmadığını, ancak Avrupa'daki standartlarda üretim yapılması gerektiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, "Mevcut kapasiteye ilave bir tane çivi çakmadan verimliliği yakalarsak o zaman fert başına düşen gelir 10 bin dolardan 20 bin dolara çıkartıyorsunuz. Kim bunu yapmak istemez. Farkındalık yaratacak kuruluşların başında MPM geliyor. MPM'de aslında temsil ve adalet noktasında kamu özel ve işverenler hep beraber çalışıyorlar" diye konuştu.

-"İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİNİ ALMANYA SEVİYESİNE ÇIKARMALIYIZ"-

MPM Başkanı Mustafa Deryal Genel Kurul'un açılış konuşmasını yaparak, sürdürülebilir kalkınmanın en önemli koşulunun, büyümenin verimlilik artışlarına dayandırılması olduğunu ifade etti. Deryal, Türkiye'nin 2002 ve 2007 arasında büyümede sürekli bir büyüme yakaladığını belirterek, bu büyümenin daha sonraki süreçte düştüğünü ancak 2009 yılının 3'üncü çeyreğinden itibaren yine pozitif bir gelişme yakaladığını savundu.

Deryal, Türkiye'nin bugün 17. büyük ekonomi olduğunu sözlerine ekleyerek, işgücü verimliliğinin Almanya seviyesine çıkarılması ile milli gelirin 3 kat artacağını ve Türkiye'nin 8. büyük ekonomi seviyesine ulaşacağını ifade etti. - Ankara

Kaynak: ANKA / Ekonomi

Ekonomi Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title