Haberler

4. Uluslararası Genç İşadamları Kongresi

MÜSİAD Başkanı Olpak: "Bizim coğrafyamızın geleceğe taşıyacağı ana kaynağı, yeraltı zenginliklerimiz değildir. Bilakis, yer üstü zenginliğimiz olan insan kaynağımız, gençliğimizdir" "Tür...

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Nail Olpak, "Bizim coğrafyamızın geleceğe taşıyacağı ana kaynağı, yeraltı zenginliklerimiz değildir. Bilakis, yer üstü zenginliğimiz olan insan kaynağımız, gençliğimizdir. Gücümüz de buradadır, yatırım alanımız da buradadır" dedi.

Olpak, MÜSİAD Gençlik Kurulu tarafından düzenlenen "İş dünyasında Rızk ve Risk ikilemi"  konulu "4. Uluslararası Genç İşadamları Kongresi"nde, her dönem daha güçlü ve verimli hale gelen kongrenin bu yılki "rızk ve risk ikilemi" temasının, içinde bulunulan konjonktürü güzel açıkladığını anlattı.

Özellikle gelişmiş ülkelerin 2008 krizinde, risk ve rızk arasındaki ikilemi dengeleyemediğini dile getiren Olpak, aşırı risk iştahının, uluslararası finansal sistemin adeta küresel bir terör estirmesine, etkilerinin de hala devam etmesine neden olduğunu söyledi.

Küresel aktörlerin sürekli risk transfer etme eğiliminin, krizi mütemadiyen besleyen bir çarkın oluşmasını tetiklediğini ifade eden Olpak, finansal sistemin, rızkı sağlamak için değil, risk üstüne risk bindirecek bir sarmalın, türev varlıkların oluşması üzerine kurgulanınca, riski doğru yönetemeyen bir sistem haline dönüştüğüne dikkati çekti.

Gelişmekte olan ülkelerin ise özellikle krize kadar, küresel ticaretin genişlediği periyotta, rızıklarını arttırma yolunda ilerlediğini ifade eden Olplak, şöyle devam etti:

"Yüzyıllar boyunca sanayi üretimini Batı'nın elinde tuttuğu ve dolayısıyla, ne insan kaynağının gelişiminde, ne de sermaye birikiminde atılım imkanı bulamayan gelişmekte olan ülkeler, dünya ekonomisindeki paylarını biraz arttırdı.Kriz sonrasında dünya hangi istikamete gidecek? Gelecek 10 yıl gelişmiş ekonomiler büyümelerini sürdürülebilir kılabilecekler mi? Dünyanın yeni ekonomik ve siyasi güç haritası içinde nerede yer alacaklar? Bunları hep birlikte göreceğiz.

Daha da önemlisi, gelişmekte olan ülkeler, yeterince sanayileşemeden, Batı'dan gelen teknoloji-yoğun ürünlerin tüketim havuzları olmaya devam mı edecekler? Yoksa, beklenen sıçramayı yaparak kendi sanayilerini inşa etmiş, rızk esasının hakim olduğu, gelirin adil bölüşüldüğü toplumlar haline mi gelecekler?"

" Türkiye, bölgesinde kadim değerleriyle birlikte, hak ve özgürlüklerin bir arada korunduğu önemli bir model"

Gelişmekte olan ülkelerin bunu başarabilmeleri durumunda, ekonomik olduğu kadar, sosyal büyümelerini de sürdürülebilir temeller üzerine inşa edeceklerini aktaran Olpak, bu durumda uluslararası sistemin riskin paylaşılmasıyla oluşan rızkın, yine paylaşım esasına göre dağıldığı, istikrarlı büyüme ve serbest rekabete imkan veren, yeni bir perspektif kazanacağının altını çizdi.

Olpak, Türkiye olarak, son 10 yılda çok önemli ekonomik ve siyasi atılımlar gerçekleştirdiklerini ve gerçekleştirmeye devam ettiklerini ifade ederek, "Çünkü, biliyoruz ki pozitif istikrar, gerçek demokrasi, adil bir hukuk devleti olmadan, refaha eremiyor, bunu sürdürülebilir hale getiremiyorsunuz" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin, bölgesinde kadim değerleriyle birlikte, hak ve özgürlüklerin bir arada korunduğu önemli bir model olduğunu dile getiren Olpak, "Bu model, bazıları için bir tedirginlik vesilesi olabilir. Ancak, sıhhatli ilerlemenizi kaybetmediğiniz, zulme ve kibre geçit vermediğiniz sürece, yolunuzdan dönmeyeceksiniz. Biz, sadece kendi çıkarlarımızı değil, evrensel ilkeleri savunmaya devam ediyoruz. İnsan haklarını, demokrasiyi, adaleti, daima bunun için vurguluyoruz" şeklinde konuştu.

"Sahip olduğumuz gençliği üzerine bina edeceğimiz ana taşıyıcı akslar eğitim ve yine eğitimdir"

Olpak, gençlere ve insanlığa yapılacak yatırımın önemine dikkati çekerek şunları kaydetti:

"Bizim coğrafyamızın geleceğe taşıyacağı ana kaynağı, yeraltı zenginliklerimiz değildir. Bilakis, yer üstü zenginliğimiz olan insan kaynağımız, gençliğimizdir. Gücümüz de buradadır, yatırım alanımız da buradadır. Sahip olduğumuz gençliği üzerine bina edeceğimiz ana taşıyıcı akslar ise, eğitim ve yine eğitimdir. Ana ocağında aldığımız eğitimden, son nefesimize kadar, kişisel gelişimimizi sağlayacak bir eğitimden bahsediyorum. Dünya ile entegre ama bir o kadar da, bizi biz yapan değerleri yaşatan bir eğitim.

Batı literatüründe, kişisel gelişim, yaptığınız eylemlerle ölçülüyor. Ne kadar taşı üst üste koydunuz? Bununla ölçülüyor kişisel gelişiminiz. Ancak, biz, amel-niyet ilişkisini yok sayamayız. Bizim değerlerimiz, gençlerimizin yalnızca amelleri ve bu dünyada gerçekleştirdikleri başarılı girişimlerden ibaret değildir. Tüm bunların yanı sıra, erdemli işinsanı olma niyetleri de, bir o kadar önemlidir. Genç MÜSİAD'ın da en önemli farkı erdemli genç iş insanlarının ocağı olmasıdır." - İstanbul

Kaynak: AA / Ekonomi

Nail Olpak Türkiye Ekonomi Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title