Diyarbakır'ın Surları ve Turizme Katkıları Tartışıldı

Dicle Vadisi'ne hakim Fiskaya Semti'nde yapımı tamamlanan ancak hizmete giremeyen Hilton Garden Otel'de bugün öğlen saatlerinde, gerçekleştirilen panele, Vali Mustafa Cahit Kıraç, Büyükşehir Belediye Başkan vekili Hafize İpek, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar, AK Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Galip Ensarioğlu, BDP Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan adayı Fırat Anlı, DOGÜNSİFED Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, DİSİAD Başkanı Burç Baysal ile çok sayıda iş adamı katıldı.

Panel öncesi Büyükşehir Belediyesi Tigris Oda Orkestrası, Kürtçe ve Türkçe olarak parçalardan oluşan bir senfoni dinletisi sundu.

ÇATIŞMA VE YETERSİZ ALTYAPI, GELİŞMEYİ ENGELLEDİ

Panelin açılış konuşmasını yapan DİSİAD Başkanı Burç Baysal, son 30 yıl içerisinde bölgede, kalkınma adına onlarca teşvik paketinin açıldığını, buna rağmen bir kaç fabrika dışında bir gelişmenin yaşanmadığını ifade ederek, Çatışma ortamı ve yetersiz altyapı, bunun ana nedenlerinden biriydi. Bugün her 2 konuda bölgede gelişme var. Bir yandan altyapı sorunlarımız yavaş da olsa çözülürken, öte yandan da bir barış süreci, en azından bir çatışmasızlık sürecindeyiz. Biz de tam da bu nedenle şu an bu toplantıyı yapıyoruz. En son 2012 nisan ayında çıkan teşvik yasası bölgede yatırım yapmak isteyen yatırımcılara yeni bir takım avantajlar getirmekte. Bunların içinde özellikle istihdam ve yatırım maliyetlerinin desteklenmesi çok kıymetli desteklerdir. Bu destekler özellikle turizm alanında daha da anlam ifade ediyor. Çatışma sonrası süreçlerde insanların kafaları ve kalplerinin tamirinde ekonomik imkanlar da önemlidir. Biz bu nedenle bölgenin tahrip olan ekonominin de, barış süreci ile birlikte tekrar gündeme getirmek istiyoruz. Bu coğrafyada yaşayan herkes bu savaştan etkilendi. Binlerce insanımızı kaybettik, doğamızı, ormanlarımızı, üretim yeteneklerimizi kaybettik. Şimdi, yaraları sarmanın zamanı. bölge ekonominin toplanmasının yanı sıra yaraların sarılmasında turizme de önemli bir rol oynayabilirdedi.

TURİZM İÇİN GÜVENLİK ÇOK ÖNEMLİ BİR MEVZİ

DOGÜNSİFED Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu ise, 12 Mart 1860 tarihinde yapılan seçimde, Diyarbakır nüfusunun 21 bin 300 olduğunu belirterek, kentli nüfusun farklı etnik köken ve farklı inanca sahip insanlardan oluştuğunu anlattı. Bununla birlikte kentli nüfusun tarihsel ve kültürel birlikteliğine dikkat çeken Bedirhanoğlu, Turizmde mesafe almak için güvenlik çok önemli bir mevzi. Güvenlik ve istikrarla ilgili ciddi kaygılar varsa, ortaya bir hedef koymak da çok yeterli olmayacaktır. Bu çözüm sürecinde amaçlanan hedefe ulaşılması, gerçek atışmasızlık ve barış ortamı çok önemlidir. Bu risk, turizm gibi hemen etkilenecek bir sektörle ilgili toplantılar yapmak zorundayız. Turizmi sadece Diyarbakır ilea değil, bölgeyle değerlendirmek lazım. Mardin, Hasanfkey ve Midyat'a ortak merkezinde bulunuyordiye konuştu.

BARIŞIN OLMADIĞI YERDE EKONOMİDEN, KALKINMADAN BAHSEDEMEYİZ

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar da, barışın olmadığı yerde ekonomiden ve kalkınmadın yada sosyo-ekonomik kriterden bahsedilemeyeceğini ifade ederek, Son 1 yıldır devam eden süreç var. Onun kalıcı olması için herkesin üzerine düşen görevler olduğuna inanıyorum. Diyarbakır'da müthiş bir turizm potansiyeli var. Diyarbakır'da bu kadar tarihi esere sahip olmasına rağmen bu potansiyel ile hak ettiği yerde değil. Her bir turist Türkiye'de 800 dolar düzeyinde para bırakıyor. Diyarbakır'ın kısa sürede turizmden alacağı para 1 milyar dolardır. Bu para Türkiye gayri safi milli hasıla gelinin yüzde 10'u kadardır. Havaalanımızın uluslararası uçuşlara açılması lazım. Devam eden bir proje var ama bekleyecek vaktimiz yok. En kısa sürede Diyarbakır- Erbil uçuşlarının başlatılması gerekir. THY Genel müdürü buradayken bunu da buradan iletmiş buluyoruzdedi.

TARİHİ KÜLTÜRÜ YOKOLMUŞ HALKLAR, ÖLÜMLE YÜZ YÜZE GELİR

Daha sonra konuşan Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Hafize İpek, kentlerin kimliklerinin olduğunu, kentlerde yaşayan halkların da tarih ve kültürüyle varolduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu

Halklar, tarihleri ve kültürleriyle varolurlar. Tarihi kültürü yok olmuş, yada yok edilmiş halklar, toplumlar, ölümle yüz yüze gelirler. Kentimiz de tarihsel geçmişi, toplumsal dokusu, ekolojik potansiyeli ve jeopolitik konumu açısından dünya üzerinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Tarihi ve kültürü koruma bir yaşam modeli olmalıdır. Bunun için toplumsal duyarlılık, ve fedakarlılık, yaratma çabaları, hiç durmadan devam etmelidir. Belediye kente bitçiği vizyonun bir gereği olarak, surlar ve Hevsel bahçeleriyle ilgili çalışmayı esas alan imar planı başlattık. Bu planın bir parçası olarak, sur içi koruma amaçlı imar planını oluştururken, bir yandan da surlar konusunda farkındalık yaratmak amacıyla 30 Aralık 2010 tarihindeki, Diyarbakır ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı sayın Abdullah Gül'e Diyarbakır surlarını UNESCO Dünya Mirası Listesi'ni alınması yönündeki taleplerimizi bildirdik. Yine surların korunması amacıyla kentimize ziyarette bulunan bir çok uluslararası heyete ev sahipliği yaptık. Bütün bu çalışmaları yaparken, kentimizin yerel dinamiklerini ve yerel gündem 21'i harekete geçirdikdiye konuştu

DİYARBAKIR, ZENGİNLİKLERİYLE, DEĞİŞİMİ GECİKEN BİR KENT

Açılışta son konuşmayı yapan Vali Mustafa Cahit Kıraç ise, Diyarbakır'ın tarihteki yeri ve önemini anlatarak, kente gelen yerli ve yabancı turist sayıları hakkında istatistiki bilgi verdi. Çözüm sürecinin, barış ve huzuru getirdiğine işaret eden Vali Kıraç, Çözüm sürecinin getirdiği huzur barış iklimi sayesinde geçtiğimiz yıl ilimize gelen turist sayılarında çok ciddi yüzeysel artışlar yaşandı. Yabancı turist sayısı yüzde 100 artarken, yerli turist sayımız yüzde 25 civarında artış gösterdi. Bu da çok ve net bir şekilde göstermektedir ki, bu süreç böyle devam ettikçe, gelen turist sayılarımızda daha yüksek yüzdelerle artışlar görebileceğiz ifadelerini kullandı.

DİYARBAKIR GERİ KALMIŞ, YADA GERİ BIRAKTIRILMIŞ

Daha sonra geçilen panelin oturumunda konuşan THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, yapılan konuşmalardan sonra aklına demokrasi-refah ilişkisinin geldiğini, demokrasinin geliştiği yerde refah arttığını ifade ederek, Bu bütün dünyada doğru orantılı gidiyor. Bu talebi de Diyarbakır'da çok kuvvetli görüyorum. Artık demokrasi, insan hakları, daha fazla hukuk bütün ülkemizin kentleri gibi, en fazla da Diyarbakır hakkettiğini düşünüyorum dedi. 33 medeniyete başkentlik etmiş Diyarbakır'ın dünya turizm pastasından aldığı payın gerçekten çok kötü ve içler acısı durumda olduğunu ifade eden Topçu şöyle konuştu

Bugün bu payın arttırılması yönünde Diyarbakır'da bir iradenin ortaya konulduğunu görüyorum, son derece memnun oldum. Bu iradeye katkı yapabilir miyiz,nasıl bir katkı olur. Havacılığın gelişmesi gerekiyor. Havacılık, demokrasinin ve refahın konforu. Bu konforu da yaşamak istiyor. Son 10 yılda, Diyarbakır payını almış ama hak ettiği payı alamamış. ülkemizin Güneydoğusunda olan bir kent ama çevresindeki bir çok kente hizmet vermiş. İşte son yıllarda Erbil, konumu Diyarbakır'dan iyi değil. Bir Şanlıurfa, hemen hemen nerdeyse Diyarbakır'dan belki de ekonomik olarak öne geçti. Gaziantep'in durumu ortada. Etrafımıza baktığımızda Türkiye'nin ihracat yaptığı bir çok ülke Diyarbakır'a çok yakın. İşte bu potansiyelden, bu rekabetten Diyarbakır geri kalmış, yada geri bıraktırılmış. Son 10 yıldaki gelişmeler, demokrasi alanındaki atılımlar, ülkemizdeki demokrasinin gelişimi, ülkedeki tüm insanların refahının artması için çok ciddi artışlar sağlanmış. Huzur ve refahın sağlanması neticesinde, hem de ülkemizdeki bu kadar değerin karşılık bulması önemlidir.

Mustafa Cahit Kıraç Ahmet Sayar Diyarbakır Dicle Politika Güncel Haberler