Haberler

Dha Yurt Bülteni-6

1)BAŞBAKAN YILDIRIM, TÜRKİYE'NİN EN UZUN VİYADÜĞÜNÜ AÇTIİSTANBUL- Bursa- Orhangazi- İzmir Otoyolu Yap- İşlet- Devret Projesi'nin İzmir kısmındaki 1'inci etabından oluşan ve İzmir Şehirlerarası Otobüs Terminali ile Kemalpaşa İlçesi arasındaki 20 kilometrelik alanın açılışı Başbakan...

1)BAŞBAKAN YILDIRIM, TÜRKİYE'NİN EN UZUN VİYADÜĞÜNÜ AÇTI

İSTANBUL- Bursa- Orhangazi- İzmir Otoyolu Yap- İşlet- Devret Projesi'nin İzmir kısmındaki 1'inci etabından oluşan ve İzmir Şehirlerarası Otobüs Terminali ile Kemalpaşa İlçesi arasındaki 20 kilometrelik alanın açılışı Başbakan Binali Yıldırım'ın da katıldığı törenle yapıldı. Türkiye'nin en uzun viyadüğü (2 bin 238 metre) ile çift tüp 3 gidiş-gelişten oluşan Belkahve Tünelleri'nin yer aldığı projenin sağanak yağmur altında yapılan açılışında konuşan Yıldırım, referandum için "Evlenirken, yemeğe giderken, seyahate giderken evet diyoruz, dolayısıyla evette bereket vardır. Hayırdan hayır gelmez" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım'ın da katılımıyla İstanbul ile İzmir arasını yaklaşık 3.5 saate indirmesi düşünülen İstanbul-Bursa- İzmir Otoyolu'nun İzmir kısmındaki 1'inci etabı sağanak yağmura rağmen düzenlenen törenle açıldı. Törene, Başbakan Binali Yıldırım, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Nükhet Hotar, AK Parti'nin İzmir ve Manisa'nın eski ve yeni milletvekilleri, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, Karayolları Genel Müdürü İsmail Kartal, Karayolları 2. Bölge Müdürü Abdülkadir Uraloğlu, Kamu Özel Sektör Ortaklığı Bölge Müdürü Murat Gönenli, davetliler ve İzmirliler katıldı.

BAKAN ARSLAN: "İŞLERİ KOLAYLAŞTIRACAK"

Dünya 8 Mart Kadınlar Günü'nü kutlayarak konuşmasına başlayan Bakan Ahmet Arslan açılan bölümün bölgeye gelenlerin işlerini kolaylaştıracağını belirtip, "Sayın Başbakanımız bıraktığınız yoldan sizi takip etmeye devam ediyoruz elbette tek başımıza değil, çalışma arkadaşlarımız, yüklenicilerimiz yüz bin kişilik ulaştırma ailesi olarak talimatlarınızı yerine getirmek, insanlarımızın hizmetlerini yerine getirip 2023 hedeflerini yerine getirmek için çalışıyoruz. 'Hayırlı uğurlu olsun' diyorum inşallah yalnızca bu değil İzmir'in diğer işlerini de bize emrettiğiniz işleri bitirmek için çalışıp insanımızın hayatın kolaylaştıracağız. Yolun bu kısmı bu bölgeye gelen herkesin işini kolaylaştıracak" diye konuştu.

"TÜRKİYE İÇİN NE DÜŞÜNÜYORSAK İZMİR İÇİN DE ÖYLE DÜŞÜNÜYORUZ"

Gece saatlerinde başlayıp aralıksız devam eden yağmura rağmen çok sayıda İzmirli açılış töreninin yapıldığı alanı doldurdu. Kalabalığa seslenen Başbakan Yıldırım, "Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bütün hanımefendilerin bugününü kutluyorum. Özellikle vatanımız için hayatını seve seve veren şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, şehit analarının ellerinden öpüyorum. İzmir'in güzel insanları, 15 yıl önce Türkiye için ne hissediyorsak İzmir için de İzmirliler için de aynı duyguları taşıyoruz. Nasıl ki Türkiye için daha iyisini nasıl yapabiliriz arayışındaysak İzmir için de aynı şekilde düşünüyoruz. Bu gayret bir meyvesini daha veriyor. Bugün burada İzmir için önem arz eden bir eseri açmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bugün bereketli bir gün, bu yağmura rağmen buraya gelmiş olmanız bir şey ifade ediyor. Mesele memleket meselesi, memleket meselesi İzmir meselesi olunca yağmur da kar da zor şartlar da kolay olur. Ne dedik, 'Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda, şimdi söylediğim tüm şarkılarda bana her şey sizi ve İzmir'i hatırlatıyor. Değerli yol arkadaşlarım bugün açılışını yaptığımız 26 kilometrelik otoyol, hatırlayın İstanbul İzmir Otoyolu'nu yaparken İzmirlilere bir söz verdim. Dedim ki bu otoyol sadece İstanbul başlayıp İzmir'e gelmeyecek, aynı zamanda hem İzmir'den başlayacak hem İstanbul'dan başlayacak ve nitekim İstanbul'dan yola çıktık İzmir'den de yola çıktık ve Balıkesir'de buluşacağız. İstanbul Osmangazi dünyanın 3. büyük köprüsü yapıldı, şimdi Bursa'ya kadar da 85 kilometre otoyol bitti önümüzdeki günlerde onu da açacağız. İzmir tarafından 26 kilometre bitti onu bugün açıyoruz" dedi.

KONUŞMASI SIK SIK SLOGANLARLA KESİLDİ

Alanı dolduran coşkulu kalabalık AK Parti'yle ilgili sık sık slogan atınca Başbakan Yıldırım konuşmasına zaman zaman ara vermek zorunda kaldı. Kalabalıktan konuşmak için izin isteyen Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yağmur devam ediyor bugün daha çok işimiz var, şurada iki satır konuşalım sonra bol bol stres atalım. Bakın bu açılışını yaptığımız yol 3 gidiş 3 geliş, 2 tane tünel var tünellerin her birinin uzunluğu bin 671 metre. Değerli kardeşlerim 15 yıllık Ak Parti iktidarının ulaşımdaki özetini size vereyim. Türkiye ulaşım ve iletişimde nerden nereye geldi onu anlatacağım. Saatler sürer ama bu yağmurda daha fazla ıslanmanızı istemiyorum. 2003 yılında göreve başladığımda, 6 bin 100 kilometre, 79 yılda yol yapılmış, bölünmüş yol. Cumhuriyet kurulmuş 79 yıl geçmiş Türkiye'de yapılan bölünmüş yol miktarı 6 bin 101 kilometre, şimdi 25 bin 200 kilometre olmuş. Peki bu kadar mı? Yapılan bütün yolların sıcak asfaltları yolların toplamı 2002'ye kadar otoyollar dahil, hepsi 8 bin 500 kilometre, şimdi sıcak asfalt yolların bölünmüş yolların toplamı 21 bin 300 kilometre. 79 yılda Türkiye'de yapılan tünel miktarı 50 kilometre, karayolu tünelinden bahsediyorum, bunun üzerine 15 yılda 350 kilometre tünel yapmışız. İşte AK Parti farkı bu. Hep söylüyoruz yol medeniyet, bir ülkenin atar damarıdır, iktidara geldiğimiz ilk günden bu yana Ak Parti olarak yol su, iletişim konusuna çok önem verdik. Kurucu Genel Başkanımız Cumhurbaşkanımız milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi imar ve inşa noktasında yolları olmazsa olmaz gördü. Biz de Cumhurbaşkanımız'dan aldığımız talimatla yolları böldük hayatları birleştirdik, gönülleri birleştirdik, insanları birbirine kavuşturduk. Yollar geliştikçe Türkiye geliştikçe ülkemizin muassır medeniyetler seviyesine olan yolculuğu da emin adımlarla devam edecek. Amacımız, yolları yaparken şehirleri en kısa yoldan birbirine bağlamak. Bu açtığımız yol İstanbul- İzmir Otoyolu sadece İzmir veya İstanbul'a yaramıyor, Manisa, Balıkesir, bursa, Yalova, Eskişehir'i de Kütahya'yı, Çanakkale'yi, Aydın'ı Denizli'yi de buna dahil et. Bu yol 2018'de bitmiş olacak. İstanbul- İzmir arası 2 saat 50 dakika, eskiden bu İzmir Çevreyolu'nu biz yapmadan Çiğli'den Konak'a Altınyol'dan 2,5 saatte gelemiyordunuz. Çevreyolunu yaptık da Allah'tan yarım saat sonra Çiğli'den Konak'a gidiyorsunuz. İzmir'de eskiden bir yerden bir yere vardığınız sürede İstanbul'a varacaksınız işte medeniyet bu."

"OTOYOL BERGAMA'YA UZUYOR"

İzmirlilere yeni projenin de müjdesini veren Başbakan Binali Yıldırım, "Yeni bir projeden bahsediyorum, İzmir için yeni bir proje, ihalesi yapıldı kazmayı vuracağız. Kuzey otoyolu yani Çiğli'den başlıyor Bergama'ya kadar, biliyorsunuz Koyundere'ye kadar bitirdik, Menemen'e doğru 6 kilometre bitmek üzere 16 kilometre, bunun üzerine 76 kilometrelik kısmın da ihalesini yaptık. Başlıyor. Artik öyle Aliağa'dan Menemen'den Çiğli'den gelirken o trafik çilesi sona erecek. İzmir'i bir yandan Akdeniz'e, bir yandan Ankara'ya, bir yandan İstanbul'a bir yandan da dünyanın en uzun köprüsü Çanakkale'ye bağlamak için adım adım projeleri gerçekleştiriyoruz. Çanakkale köprüsünün de temelini 18 Mart'ta atıyoruz. Biz laf üstüne laf koyan değil, taş üstüne taş koyarak hizmetle bugünlere geldik" diye konuştu.

"İZMİR'E HELALİ HOŞ OLSUN"

Açılışı yapılan bölümün yaklaşık 1.5 milyon lira olduğunu söyleyen Başbakan Yıldırım, "Şu açtığımız yol 1,5 milyar lira, otogara kadar viyadük, bu ne demek 1,5 katrilyon helali hoş olsun İzmir benim evim, benim memleketim, memleketim hizmet etmek benim için en büyük şeref ve gururdur. İzmir her zaman hizmetin karşılığını vermiştir vermeye de devam edecek" dedi.

"BİZİM ANLATAMADIĞIMIZI SAYIN KILIÇDAROĞLU ANLATTI"

Özellikle gençlerin sloganları karşısında konuşmasını bölmek zorunda kalan Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Anayasa değişikliğine gelelim, bir dakika, gençler iki satır konuşayım. Arkadaşlar bakın bu Anayasa değişikliğini biz ne kadar anlatalım diye uğraşıyoruz. Ama aslında bizim sayın Kılıçdaroğlu'na teşekkür etmemiz lazım, bizim anlatamadığımızı çok güzel anlattı. Ne dedi, 'Şimdi eğer Başbakan'la Cumhurbaşkanı ayrı partilerden olursa anlaşamazlarsa ne olacak' dedi. Sağ olsun bizim anlatamadığımızı bütün Türkiye'ye anlattı Kemal bey, biz de tam bunu diyoruz mevcut sistem bunu getiriyor. Buradaki anlaşmazlığı yetki tartışmasını ortadan kaldırıyor, ama bir detay var sayın Kılıçdaroğlu sistemin değiştiğinin farkında değil onu da yorgunluğuna geldiğini düşünelim. Bu gelen sistemle artık Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı seçimleri olay olmaktan çıkacak. Kriz olmaktan çıkacak. Hatırlayın 1971'de askerler 'Eğer şu ismi seçmezseniz meclisi bombalarız' dediler, askerler meclisin etrafını kuşattı. Daha sonra Ak Parti dönemine geldik, 2007 yılında Cumhurbaşkanı'nı bize seçtirmediler, 367 icadı çıkarttılar biz bunları tanımayız dayatmaları tanımayız bizim tanıyacağımız tek merci millettir dedik. ve şimdi Cumhurbaşkanı'nı millet seçiyor, işte bu getirilen değişikliğin en önemli kısmı artık hükümetler sandıkta vatandaş tarafından kuruluyor. Siz seçim yaparken 5 yıllığına Türkiye'yi yönetecek kadroları da seçiyorsunuz. Bir dahaki seçimde isterseniz yeniden istemezseniz değiştiriyorsunuz. Mühür sizin karar sizin tek bayrak için, tek vatan için, tek devlet için tek millet için kararımız evet. Allah sizlerden razı olsun. Birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz, Türkiye'nin aydınlık yarınları için Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün muasır medeniyet hedefi için evetö diye konuştu.

"GÜZEL ŞEYLER EVETLE BAŞLIYOR"

Hayatta güzel şeylerin hep evetle başladığını söyleyen Başbakan Yıldırım, "Evlenirken, yemeğe giderken, seyahate giderken evet diyoruz, dolayısıyla evette bereket vardır. Hayırdan hayır gelmez. Bu sistem Erdoğan için diyorlar, bu sistem Erdoğan için değil her doğan içindir. Çocuklarımız, torunlarımız için Türkiye'nin geleceği için daha güzel günler için sürekli büyüme için kalkınma için istikrar için terörün ülke gündeminden tamamen çıkması için kararımız evet. Gününüz aydınlık, geleceğiniz mübarek olsun. Bu ne sevgidir sicim sicim yağmur yağıyor ve işte memleket sevdası böyle bir şeyö diye konuştu. Konuşmanın ardından törene katılanlarla tünelin projenin açılışını yapan Binali Yıldırım alandan ayrıldı.

-KUTU-

TÜRKİYE'NİN EN UZUN VİYADÜĞÜ AÇILDI

Başbakan Binali Yıldırım'ın da katılımıyla açılışı yapılan İstanbul-Bursa- İzmir Otoyolu'nun İzmir kısmındaki 1'inci etabı; İzmir Otogar ile Kemalpaşa İlçesi arasındaki 20 kilometrelik alanı kapsıyor. Bu alan içinde, bin 653 metrelik çift tüp 3 gidiş ve 3 gelişten oluşan Belkahve Tünelleri, 2 bin 238 metrelik uzunluğuyla Türkiye'nin en uzun viyadüğü olma özelliğini taşıyan Bornova Viyadüğü de yer alıyor. Ayrıca, İstanbul ile İzmir arası ulaşımı 9 saatten 3,5 saate indirecek olan toplam 433 kilometre uzunluğundaki İstanbul-Bursa- İzmir Otoyolu'nun, sözleşme yürürlük tarihi Mart 2013'te başlayan yap- işlet- devret projesinin yapım süreci 7 yıl olarak belirlenmişti. Mevcut devlet yoluna göre mesafeyi 95 kilometre kısaltarak ortalama 8-10 saatlik ulaşım süresini ciddi anlamda indirmesi beklenen projeyle yılda 650 milyon dolar tasarruf sağlanması öngörülüyor. Projenin toplam yatırım tutarı ise yaklaşık 10 milyar 51 milyon 882 bin lira.

BİRİNCİ ETAPTA NELER VAR

İstanbul-Bursa- İzmir Otoyolu bünyesinde tamamlanarak 20 Ekim 2015 tarihinde trafiğe açılan 6,5 kilometrelik Kemalpaşa Bağlantı Yolu'na ilave olarak bugün hizmete giren 1. Etap, İzmir Limanı ile yapımı planlanan Çandarlı Limanı'na bağlantıyı sağlayacak. Öte yandan İzmir- Ankara karayolunu kullanarak İzmir'den güneye geçecek transit turizm trafiği, şehir merkezine girmeden proje sonundaki Otogar Kavşağı ile mevcut İzmir Kuzey ve Güney Çevre Otoyolu'nu izleyerek İzmir- Aydın Otoyolu'na bağlanacak. Trafiğe açılan alanda, bin 605 metrelik 2 tüpten oluşan 1 tünel, toplam 5 kavşak, 2 viyadük, 22 köprü ve 26 menfez bulunuyor. Çalışmalar kapsamında 225 bin 790 metreküp beton, 38 bin 294 ton da demir, asfaltlama çalışmalarında ise 707 bin 920 ton soğuk karışım yol yapım malzemesi ile 389 bin 325 ton sıcak karışım yol yapım malzemesi kullanıldı.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Törene katılanlar

-Başbakan Yıldırım'dan detay

-Kalabalıktan

-Genel ve detay görüntü

(Haber: Tufan HAMARAT, Mustafa OĞUZ, Timur TARLIĞ, Kamera: Yasin TİNBEK / İZMİR,

====================================================

2)ADALET BAKANI BOZDAĞ: KILIÇDAROĞLU'NU DEĞİŞTİRMEK İÇİN CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNİN ADI BİLE YETTİ

ADALET Bakanı Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu değiştirmek için Cumhurbaşkanlığı sisteminin adının bile yettiğini belirterek, "16 Nisan'a kadar oruç tutuyorlar. Tayyip beye hakaret etmeme orucu. Onu da milleti aldatmak için yapıyorlar. Bakın sayın Kılıçdaroğlu'nu değiştirmek için Cumhurbaşkanlığı sisteminin adı bile yetti. Bu sistem 16 Nisan'da milletimiz tarafından kabul görürse CHP nasıl değişecek hep beraber göreceğizö dedi.

Bir dizi ziyaretler için Çorum'a karayoluyla gelen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ilk olarak Sungurlu ilçesine geçti. İlçe girişinde partililer tarafından karşılanan Bakan Bozdağ, daha sonra partisinin ilçe başkanlığında partililere seslendi. Konuşmasına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamasıyla başlayan Bakan Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu değiştirmek için Cumhurbaşkanlığı sisteminin adının bile yettiğini belirterek, "Eğer bu halk oylaması olmasa Saadet Partililerin oyuna ihtiyaç duymasa herhangi bir güç Kılıçdaroğlu'nu Erbakan hocamızın anma toplantısına gönderebilir miydi? Gönderemezdi. Dua ettirebilir miydi Erbakan hocaya? Ettiremezdi. Size sizin yüzünüz suyunuz hürmetine dua ediyor. Milletin oyu var. 'Saadet Partililer aman bize oy versin' diye bunu yapıyorlar. Şimdi 'aman Tayyip beye hakaret etmeyin' diyorlar. 'Sayın Cumhurbaşkanı deyin. Sayın Recep Tayyip Erdoğan deyin' diyorlar. Ne için sevdiklerinden mi? Hayır. 7-24 sövüyorlar. 'Peki niye' diyor. 'Aman Tayyip beyi seven çok toplumda, şimdi biz bu dili kullanırsak sevenler incilir 'hayır' verecekken kızar 'evet'e döner. Aman ha 16 Nisan'a kadar oruç tutuyorlar. Tayyip beye hakaret etmeme orucu. Onu da milleti aldatmak için yapıyorlar. Bakın Sayın Kılıçdaroğlu'nu değiştirmek için Cumhurbaşkanlığı sisteminin adı bile yetti. Bu sistem 16 Nisan'da milletimiz tarafından kabul görürse CHP nasıl değişecek hep beraber göreceğizö dedi.

Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarının üzerinde baskı kurulduğunu ve sandığa gitmesinin engellenmek istediğini söyleyen Bakan Bozdağ, "Almanya'da Türk toplumunun tertip ettiği bir toplantıya katılacak ve orada vatandaşlarımızla, soydaşlarımızla bir araya gelecek ve hasbihal edecektik. Ancak toplantı her türlü yasal prosedürler yerine getirildiği halde iptal edildi. Toplantı yapamadık ve Türkiye'ye geri döndük. Ben Türkiye'nin hükümet sistemi değiştirmesinin bu milletin bekası, istikrarı, istikbali için şart olduğuna inananın ve buna inanarak müdafaa eden, anlatan birisiyim. Sadece bugün değil uzun yıllardır bu inançta olan birisiyimö diyerek sözlerine şöyle devam etti:

"Avrupa'da gördüğüm manzaradan sonra bizim inanarak savunduğumuz bu şeyin Türkiye'nin ne kadar menfaatine olduğunu göstermesi bakımından son derece önemli. Sanırsınız ki referandum Türkiye'de değilde Almanya'da oluyor. Türkiye'nin değil de Almanya'nın hükümet sistemi değiştiriliyor. veya ABD, herhangi bir ülkenin hükümet sistemi değiştiriliyor. Herkes gözünü dikmiş Türkiye'ye kulaklarını kabartmış Türkiye'ye, Türkiye'de sistemi halk değiştirecek mi? değiştirmiyecek mi? ve çok müthiş bir baskı var. Türkiye'nin üzerine baskı kuruyorlar. Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarının üzerinde baskı kuruyorlar ki sandığa gitmesin. Korkutarak sindirerek sandığa gitmesini engellemek istiyorlar. Öte yandan da sandığa giden olursa da 'evet' değil 'hayır' versin istiyorlar. Bu işin ne kadar doğru olduğunu görmemiz için bu bile yeter. Bütün Avrupa hepsi Türkiye'nin iyiliğini istiyor. Terör örgütlerine her gün ev sahipliği yapıyorlar. PKK'lılar orda, DHKP-C'liler orada, darbeciler, FETÖ'cüler orada. Kim Türkiye'ye düşmanlık ediyorsa hepsi orada himaye ediliyor. Ama öte yandan da bakıyorsunuz Türkiye'nin iyiliğini düşünüyor bu beyfendiler.ö

Venedik Komisyonu'nun hazırladığı rapor hazırlansa bile Türkiye'nin içişlerine karışmanın kimsenin hakkı ve yetkisi olmadığını belirten Bakan Bozdağ, "Venedik Komisyonu raporlar hazırlıyor. Önümüzde ki günlerde göreceksiniz Avrupa'nın bir çok birimi Türkiye'de ki bu hükümet sisteminin aleyhine raporlar yayınlayacaklar peşpeşe. Neden? Milletin zihnini karıştırmak için raporların hepsi CHP'den ve HDP'den kopya. Hepsi siyasi rapor. Teknik rapor değil. Objektif rapor uzman diliyle yazılmış bir rapor değil. Sanki Türkiye'nin iç muhalefetinin diliyle üslubuyla yazılmış bir rapor. Kusura bakmasınlar Venedik Komisyonu'na değil hangi komisyona düzmece raporlar hazırlatırlarsa hazırlatsınlar Türkiye'nin içişlerine karışmak hakkı ve yetkisi hiç kimsenin yoktur. Türkiye egemen bir devlettir. Bağımsız bir devlettir. Kendi yolunu kendi çizecektirö dedi.

Konuşmasının ardından Bakan Bozdağ, MHP İlçe Başkanlığı'na da bir ziyarette bulundu.

Görüntü Dökümü :

------------------------

Bakanın karşılanması

Partiden detay

Konuşması

MHP'yi ziyareti

(SÜRE: 06.29 - BOYUT: 207 MB)

Haber-Kamera: Hakan AKGÜN-Yusuf ÇINAR/SUNGURLU(Çorum), -

===================================================

3)BAKAN ELVAN, KILIÇDAROĞLU İÇİN "EMİN OLUN Kİ, O DA 'EVET' DİYECEKTİR"

KALKINMA Bakanı Lütfi Elvan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun katıldığı bir radyo programındaki açıklamasını hatırlatarak, "Sayın Kılıçdaroğlu neye 'Hayır' dediğini bilmiyor. Demek ki o aslında yürütme de çift başlılığın ortadan kaldırılmasını istiyor. Sırf muhalefet olsun diye 'Hayır' diyor. Zaten 18 maddelik bu değişikliği okusa emin olun ki o da 'Evet' diyecektir." dedi.

Kalkınma Bakanı Lütfi Evlan, bir dizi ziyaretlerde bulunmak için Konya'ya geldi. Bakan Elvan ilk olarak Ankara'ya sınır olan Kulu İlçesi'ni ziyaret etti. Burada bir düğün salonunda partilileriyle bir araya gelen Bakan Elvan, 16 Nisan'da yapılacak referanduma değindi.

Elvan, yeni Anayasa değişikliğiyle milletin iradesinin üzerinde hiç bir gölge ve vesayetin olmayacağını belirtti.

Ana muhalefet partisinin halen rejim değişikliği yapılacak şeklinde kampanya yürüttüğünü ifade eden Elvan, rejim değişikliğinin olmayacağını değişenin sadece hükümet sistemi olacağını kaydetti.

"KILIÇDAROĞLU, BAŞBAKANLIĞI KALDIRACAĞIMIZI BİLE BİLMİYOR"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun katıldığı bir radyo programında yaptığı açıklamaya değinen Bakan Elvan, şunları söyledi:

"Ana muhalefetin başındaki kişi sayın Kılıçdaroğlu, geçen gün bir radyo programına katıldı. Sayın Kılıçdaroğlu, radyo programında diyor ki, 'Diyelim yeni bir model kurduk, halk seçti, Cumhurbaşkanı'nı, Başbakan'da başkası oldu. Cumhurbaşkanı başka bir partinin genel başkanı, Başbakan'da başka bir partinin genel başkanı, asıl kavga o zaman çıkacak, niye bunu söylemiyorlar millete' diyor. Arkadaşlar buna gülmeyin diyemem. Kılıçdaroğlu, bizim Anayasa değişikliğiyle Başbakanlığı kaldıracağımızı bile bilmiyor. Anayasa'nın 18 maddesini bile okumamış. Bir partinin genel başkanı böyle bir şeyi nasıl söyler. Hiç mi okumadınız Anayasa değişikliğini, hiç mi görmediniz? Biz ne diyoruz, Cumhurbaşkanlı hükümet sistemi diyoruz. İşte sayın Kılıçdaroğlu neye 'Hayır' dediğini bilmiyor. Demek ki o aslında yürütme de çift başlılığın ortadan kaldırılmasını istiyor. Sırf muhalefet olsun diye 'Hayır' diyor. Zaten 18 maddelik bu değişikliği okusa emin olun ki o da 'Evet' diyecektir."

Elvan, ana muhalefet partisinin yapılacak yeni Anayasa değişikliğiyle 18 yaşındaki gençlere milletvekili seçilme imkanını eleştirdiğini belirterek, tepki gösterdi. Elvan, "Bunlar zaten bakkal çocuğunu, manav çocuğunu, işçi çocuğunu Milletvekili yapmaz diyorlar. Bal gibi yaparız sevgili kardeşlerim. Şu an bakkal çocuğu, manav çocuğu, işçi çocuğu olan Ak Parti Milletvekillerimiz var. Biz gençlerimize güveniyoruz."dedi.

Görüntü Dökümü

--------------

Bakan Elvan'ın gelişi

Partililerle selamlaşması

Bakan Elvan açıklama

Genel ve detay

(Haber- Kamera: Mehmet Kayhan YILDIZ- Mehmet YILMAZ KONYA DHA))

=======================================

4)MERKEZ BANKASI BAŞKANI ÇETİNKAYA: "YILIN İKİNCİ YARISINDA ENFLASYON DAHA MAKUL SEVİYELERE İNECEKTİR"

DENİZLİ'de konuşan Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, Türkiye'nin son dönemde ekonomi politikalarında hızlı karar alabilme ve koordineli hareket edebilme konusunda önemli bir sınav verdiğini belirterek amaçlarının istikrarlı olarak enflasyonun düşük düzeyde kalması olduğunu söyledi. Uyguladıkları para politikası tedbirlerinin büyük ölçüde hedeflenen sonuçları verdiğini belirten Çetinkaya, "Ocak ayındaki adımlarımızın ardından döviz kuru oynaklığının ciddi anlamda azaldığını gördük. Kuşkusuz, piyasalardaki haber akışına bağlı olarak zaman zaman dalgalanmalar olması doğaldır. Yılın ikinci yarısında döviz kurunun gecikmeli yansımaları ve yönetilen fiyatlardan kaynaklanan baz etkileri azaldıkça, sıkı duruşun da katkısıyla, enflasyon daha makul seviyelere inecektir" dedi.

Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, Denizli İşadamları Platformu'nun düzenlediği Ekonomik Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Denizli Anemon Otel'de düzenlenen toplantıya AK Partili Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli İşadamları Platformu Dönem Sözcüsü Süleyman Kocasert, işadamları derneklerinin başkanları, iş dünyasından temsilciler katıldı. Toplantının açış konuşmasını yapan Denizli İşadamları Platformu Dönem Sözcüsü Süleyman Kocasert, Türkiye olarak zor bir dönemden geçtiklerini, beklenmedik durumlarla karşılaşıldığını belirterek, "Reel sektör olarak en çok önemsediğimiz konu öngörülebilirlik. Önümüzü görmek, planlarımızı orta vadeye kaydırmak, gece korkulu rüya görmek istemiyoruz" dedi.

Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya da "Makroekonomik Görünüm ve Fiyat İstikrarı" başlıklı konuşmasında 2007 yılında yaşanan küresel krizin ardından on yıl geçmesine rağmen küresel ekonominin halen istikrarlı bir görünüme kavuşamadığını söyledi. Çetinkaya, "Alınan olağanüstü parasal tedbirlere rağmen küresel ölçekte yaşanan düşük büyüme ortamı ve yakın tarihte iktisat politikalarına hakim olan geleneksel yaklaşımların sorgulanmaya başlanması ekonomi politikalarına dair belirsizliğin de yüksek kalmasına neden oluyor. Bu süreç, artan korumacılık eğilimleri, zayıf küresel ticaret ve jeopolitik risklerle birlikte yeni yatırımların ertelenmesine yol açarak küresel ekonominin büyüme potansiyelini sınırlıyor. Böyle bir konjonktürde ülkelerin iktisadi temellerini sağlamlaştırma yönünde adımlar atabilme kapasitesi daha da önem kazanmakta" dedi.

"İKİNCİ ÇEYREKTEN İTİBAREN TOPARLANMA GÜÇ KAZANABİLİR"

Türkiye'nin son dönemde ekonomi politikalarında hızlı karar alabilme ve koordineli hareket edebilme konusunda önemli bir sınav verdiğini belirten Murat Çetinkaya, "Geçtiğimiz yıl küresel belirsizliklerin yanı sıra jeopolitik ve yurt içi gelişmeler açısından oldukça hareketli bir yıl oldu. Özellikle yılın ikinci yarısından itibaren iç ve dış kaynaklı gelişmeler, iktisadi faaliyetin yavaşlamasına ve TL'deki değer kaybıyla birlikte maliyet yönlü enflasyonist baskıların artmasına yol açtı. Bu süreçte ekonomi politikaları uygun bir bileşimle ödünleşimleri azaltma yönünde şekillendi. Merkez Bankası enflasyona odaklı sıkı bir parasal duruş sergilerken kamu politikaları ve makro ihtiyati tedbirler iktisadi faaliyeti destekleyici yönde hareket etti. Yakın dönemde yatırım ve ihracata yönelik teşvik ve tedbirler ile kredi kanalını ve istihdamı destekleyen düzenlemelerin iktisadi faaliyetteki yavaşlamayı sınırlama yönünde önemli bir katkı sunduğunu söylemek mümkün. Bütün bu önlemlerin de desteğiyle ekonomide toparlanma eğiliminin başladığını görüyoruz. Nitekim, reel sektör güven endekslerindeki bozulma son dönemde kısmen de olsa tersine dönmüş görünüyor. İhracat siparişlerinde de kayda değer bir iyileşme var. Öncü veriler ikinci çeyrekten itibaren toparlanmanın bir miktar güç kazanabileceğine işaret ediyor" diye konuştu.

"2017 YILINDA DIŞ TİCARET DENGESİNİN OLUMLU BİR SEYİR İZLEYECEĞİNİ TAHMİN EDİYORUZ"

Dış denge açısından son yıllarda Türkiye ekonomisinin önemli bir aşama kaydettiğini, cari işlemler dengesindeki iyileşmenin geçen yıl turizm gelirlerindeki yavaşlama nedeniyle kesintiye uğrası bile son aylarda tekrar bir iyileşmenin başladığının gözlemlendiğini belirten Çetinkaya, "2017 yılında emtia fiyatlarının ithalatı artırıcı etki yapması beklenmekle birlikte enerji dışı ticarette olumlu bir seyir öngörüyoruz. Ana ticaret ortağımız olan Avrupa bölgesi talebinde süregelen artış, Rusya gibi komşu ülkelerle olan ticaretteki toparlanma ve küresel ticaret pazar payımızdaki güçlü seyir ihracatımızı olumlu etkileyecektir. Ayrıca, son dönemde yaşanan reel kur hareketleri ithalat talebini sınırlayıcı etki yapmakta. Bütün bu gelişmeler çerçevesinde, 2017 yılında enerji hariç dış ticaret dengesinin olumlu bir seyir izleyeceğini ve cari dengenin kademeli bir iyileşme eğilimi göstereceğini tahmin ediyoruz. Özetle, iç ve dış talep gelişmelerini birlikte değerlendirdiğimizde önümüzdeki dönemde iktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanma eğiliminin sürmesini bekliyoruz" dedi.

"KURLA İLGİLİ ALDIĞIMIZ TEDBİRLER PLANLADIĞIMIZ YÖNDE GELİŞTİ"

Merkez Bankası 'nın fiyat istikrarına odaklı duruşumuzu koruduğunu, finansal piyasaların etkin çalışmasını yakından gözlemlediklerini söyleyen Çetinkaya, Ocak ayında döviz kurlarındaki aşırı hareketliliğin fiyat istikrarı üzerindeki olumsuz etkisini sınırlamak için güçlü bir parasal sıkılaştırmaya gittiklerini söyledi. Çetinkaya, "Atılan adımlar döviz kurunda ortaya çıkan iktisadi temellerden sapma ve sağlıksız fiyat oluşumları karşısında sorunun odağına yönelik bir tedbir paketi olarak şekillendirildi. Peşpeşe yaşanan farklı nitelikteki şoklar makro ekonomik ödünleşimleri azami ölçüde dikkate alan bir politika tasarımını gerektirmektedir. Şokların etkisiyle bir yandan iktisadi faaliyette kayda değer bir yavaşlama ortaya çıkarken diğer yandan yakın dönemde döviz kurundaki değer kaybından kaynaklanan enflasyonist baskılar ve orta vadeli görünümde bozulma riski gözlendi. Bu çerçevede, politika adımlarını tasarlarken finansal koşullar üzerinde ilave sıkılık oluşturmadan döviz kurundan gelen maliyet yönlü enflasyon baskılarını hafifletmeyi hedefledik. Alınan tedbirlerin etkisi tam olarak planladığımız yönde gerçekleşti. Ocak ayındaki adımlarımızın ardından döviz kuru oynaklığının ciddi anlamda azaldığını gördük. Kuşkusuz, piyasalardaki haber akışına bağlı olarak zaman zaman dalgalanmalar olması doğaldır; burada önemli olan alınan önlemlerin riskleri dengelemesi ve trendi olumlu yöne çevirmesidir. Öte yandan, bugün itibarıyla finansal koşullar dikkate alındığında sıkılaştırma öncesi döneme kıyasla belirgin bir farklılaşma gözlenmediğini söyleyebiliriz. Sonuç olarak, para politikası tedbirlerinin büyük ölçüde hedeflenen sonuçları verdiğini ifade etmek mümkün" diye konuştu.

"GEREKİRSE İLAVE PARASAL SIKIŞTIRMA YAPABİLİRİZ"

Bu yılın ilk iki ayında açıklanan enflasyon rakamlarının öngördükleri çerçeveden sapma olmadığına işaret ettiğine dikkati çeken Çetinkaya, şöyle devam etti:

"Yılın ilk iki ayında açıklanan enflasyon rakamları öngördüğümüz çerçeveden önemli bir sapma olmadığına işaret ediyor. Attığımız adımların katkısıyla, bu yıl için Ocak Enflasyon Raporu'nda ifade ettiğimiz tahmin patikasında belirgin bir farklılaşma beklemiyoruz. Yılın ikinci yarısında döviz kurunun gecikmeli yansımaları ve yönetilen fiyatlardan kaynaklanan baz etkileri azaldıkça, sıkı duruşun da katkısıyla, enflasyon daha makul seviyelere inecektir. İç talebin ılımlı seyrinin fiyatlama davranışları üzerindeki etkisi önemli olacaktır. Diğer taraftan, para ve maliye politikaları arasındaki artan eşgüdümün de enflasyondaki düşüş sürecini desteklemesi beklenmektedir. Önümüzdeki dönemde, enflasyonu etkileyen faktörleri ve fiyatlama davranışlarını yakından takip ederek gerekirse ilave parasal sıkılaştırma yapabileceğimizi ifade etmek istiyorum. Orta vadede ise fiyat istikrarı odaklı bir parasal duruş ve yapısal alanlardaki adımların katkısıyla hedefe doğru kademeli olarak ilerleyeceğimize olan güvenimiz tamdır."

"AMACIMIZ ENFLASYONUN İSTİKRARLI OLARAK DÜŞÜK DÜZEYDE KALMASI"

Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, amaçlarının enflasyonun istikrarlı olarak düşük düzeylerde kalması olduğunu, para politikasının bu doğrultuda şekillendiğini belirtip, "Bununla birlikte, farklı politika yaklaşımları çerçevesinde edinilen geçmiş tecrübeler, kalıcı çözüm için enflasyonla mücadelenin bütüncül bir çaba ve yapısal bir yaklaşımla desteklenmesi gerektiğine işaret ediyor. Ödünleşimlerin asgari düzeyde tutularak kalıcı sonuçlar elde edilmesi bakımından ekonomideki ilgili kurumların ve paydaşların sürece katkıda bulunması büyük önem taşıyor. Ortak çaba ve bütüncül yaklaşım stratejisi anlamında Gıda Komitesi çalışmaları değerli bir örnek teşkil ediyor. Bugüne kadar ki çalışmalardan önemli kazanımlar elde edildi. Gıda enflasyonuna ve gıda fiyatlarının genel enflasyon üzerindeki etkilerine ilişkin kamuoyunun her kesiminde yüksek bir farkındalık oluşturuldu. Paydaşlar arasında çözüm odaklı bir işbirliği süreci gelişti ve Komite çalışmaları meyvelerini vermeye başladı. Atılan adımların olumlu etkilerinin giderek daha belirgin şekilde hissedilmesini beklemekteyiz. Önümüzdeki dönemde Gıda Komitesi'nde sergilenen ortak kurumsal çabanın fiyat istikrarıyla ilişkili diğer yapısal alanlarda genişletilerek hayata geçirilmesi için gerekli adımları atacağız" diye konuştu.

"REEL SEKTÖRÜN DÖVİZ BORÇ RİSKİ YÖNETİLEBİLİR DURUMDA"

Reel sektörün yabancı para cinsinden borçluluğuna ilişkin önem verdiklerini, ekonominin küresel dalgalanmalara karşı duyarlılığını azaltmak açısından etkin risk yönetiminin önem taşıdığını söyleyen Çetinkaya, "Veriler ve geçmiş dönem tecrübeleri bu alandaki risklerin yönetilebilir olduğuna işaret etmekte. Özellikle reel sektörün yabancı para kredi borcunun vadesinin uzun olması riskleri sınırlayan temel unsur olarak öne çıkıyor. Son verilere göre yabancı para kredi borcunun ortalama vadesi yaklaşık 4,5 yıl ve giderek uzamaya devam ediyor. Kısa vadeli pozisyona bakıldığında ise yabancı para varlıkların yabancı para yükümlülükleri büyük ölçüde karşıladığı görülüyor. Bu faktörler firmalarımızın nakit akışlarının döviz kuru dalgalanmalarından daha az etkilenmesini sağlıyor. Bununla birlikte, firmalarımızın yabancı para cinsi pozisyonunun daha kapsamlı bir şekilde izlenebilmesi uzun vadede ülkemize yönelik risk algısı, finansal istikrar ve fiyat istikrarı açısından önem taşıyor. Bu süreçte, döviz geliri ile dövizle borçlanma arasındaki bağın korunması ve kur riskini sınırlayacak finansal araçlar ile doğal koruma içeren bir bileşenin firmalar tarafından kullanılması faydalı olacaktır" dedi.

"ENFLASYONDA VE CARİ AÇIKTAKI ARTIŞ ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA TERSİNE DÖNECEK"

Merkez Bankası olarak son yıllarda reel sektörü yakından izleme ve anlama çabalarını yoğunlaştırdıklarını, çeşitli illeri ziyaret ederk reel sektör temsilcileriyle görüştüklerini, elde edilen sonuçların Türkiye ekonomisi için önemli bilgi kaynağı oluşturduğunu belirten Çetinkaya, bu değerlendirmeleri önümüzdeki süreçte kamuoyu ile paylaşmayı düşündüklerini söyledi. Türkiye ekonomisinin son yıllarda farklı nitelikteki şoklar karşısında önemli bir dayanıklılık gösterdiğini belirten Çetinkaya, "2016 yılının üçüncü çeyreğinde yaşanan daralma kalıcı olmamış ve ekonomi tekrar ılımlı bir toparlanma eğilimine girmiştir. Aynı şekilde, yakın dönemde enflasyonda ve cari açıkta gözlenen artışın önümüzdeki aylarda tersine döneceği öngörülmektedir. Merkez Bankası ve kamu otoritelerinin koordineli ve güçlü politika tepkisi ile reel sektörümüzün dinamizm ve esnekliği bu dayanıklılığın temel bileşenlerini oluşturmaktadır" dedi.

"UYGULANAN POLİTİKALAR YAPISAL DÜZENLEMELERLE DESTEKLENİRSE DAYANIKLILIĞIMIZ ARTACAKTIR"

Merkez Bankası olarak küresel anlamda öngörülebilirliğin düşük olduğu bir dönemde ana odağı koruyarak temel hedefler doğrultusunda ilerleyeceklerini belirten Çetinkaya, "Ekonomide eşgüdüm halinde uygulanan politikalar yapısal düzenlemelerle desteklendiği takdirde dayanıklılığımız daha da artacaktır. Şartlar ne olursa olsun, iktisadi temelleri sağlamlaştırma yönünde adımlara devam edildiği sürece dışsal faktörlerin etkisi geçici kalacaktır. Merkez Bankası'nın bu süreçte ülkemizin iktisadi dayanıklılığına ve sürdürülebilir büyümeye verebileceği temel destek fiyat istikrarı odaklı yaklaşımını devam ettirerek öngörülebilirliği artırmaktır. Firmalarımızın sözleşme ve planlamalarını yaparken önlerini daha iyi görebilmeleri ve uygun koşullarda finansmana erişebilmeleri açısından fiyat istikrarı önemlidir. Bu çerçevede, hedefimize kademeli olarak ilerleyeceğimize inanıyoruz" diye konuştu.

Konuşmasının ardından Denizli İşadamları Platformu Dönem Sözcüsü Süleyman Kocasert, Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'ya Buldan'da 100 yıl önce dokunmuş el dokuması hediye etti. Çetinkaya, basına kapalı bölümde ise iş dünyasının sorularına cevap verdi.

Görüntü Dökümü :

------------------------

-Salondan Detay,

-Merkez Bankası Başkanı'nın gelişi,

-Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'nın konuşması,

-Çetinkaya'ya hediye verilmesi,

(Görüntüler iki dosya halinde geçilecek)

(Haber: Osman Nuri BOYACI - Kamera: Ramazan ÇETİN/ DENİZLİ,

====================================================

5)HAKKARİ'DE 4'Ü ENGELLİ 7 ÇOCUK ANNESİ YILIN ANNESİ SEÇİLDİ

HAKKARİ Valisi Cüneyit Orhan Toprak, 8 Mart Dünya Kadınlar günü nedeniyle yılın annesi seçilen Yüksekovalı 4'ü engelli 7 çocuk annesi Naciye Erekli'yi makamında kabul edip ödül verirken, beraberinde eşi Funda Toprak ve diğer kadınlara da gül dağıtıp Kadınlar Günü'nü kutladı.

Aile Sosyal Politikalar Müdürlüğü tarafından düzenlenen ilk etkinlikte Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak'ın eşi Funda Toprak ve beraberindeki Aile Sosyal Politikalar il Müdürü Mehmet Akif Bildirici, Hakkari Devlet Hastanesi'nde tedavi gören kadınlara gül ve çeşitli hediyeler vererek günlerini kutladı. Programa Hakkari Belediye Başkan Vekili Cüneyt Epcim ile Vali Yardımcısı Hasan Ongu da katıldı

Kadınlarla sohbet eden Toprak, dünyadaki tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladıklarını belirtti. Toprak, "Bugün vesilesiyle Aile Sosyal Politikalar Müdürümüz ile birlikte Hakkari Devlet Hastanesi'nde tedavi gören hasta kadınlar ve hastanedeki görevli kadınlarımızın Kadınlar Günü'nü kutladık. Bunun dışında kadınlarımızla bugün öğle yemeğinde bir araya geleceğiz. Öğleden sonra da film gösterimi olacak" diye konuştu.

YILIN ANNESİNE ÖDÜL

Kadınlar Günü nedeniyle ikinci program ise Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak'ın makamında gerçekleştirildi. Vali Toprak, eşi Funda Toprak, yılın annesi seçilen Yüksekovalı Naciye Erekli ve bir grup kadını makamında kabul ederek Kadınlar Günü'nü kutladı. 4'ü engelli 7 çocuğunu bakıcılık yaparak yetiştiren ve bu nedenle yılın annesi seçilen 56 yaşındaki Naciye Erekli'ye yarım altın ve yılın annesi ödülünü veren Vali Toprak, daha sonra eşi Funda Toprak ve makamında kabul ettiği kadınlara gül vererek Kadınlar Günü'nü kutladı.

Vali Toprak burada yaptığı açıklamada, dünyadaki tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladıklarını belirterek şöyle konuştu:

"Dünyadaki tüm kadınlar ve Hakkari'deki kadınlarımızın kadınların gününü kutluyorum. Bildiğiniz gibi ülkemizde kadınlar bazı zorluklar yaşıyorlar. Hatta yerine göre şiddete maruz kalıyorlar. Aslında bunlar bizim kültürümüzde, dinimizde yeri olmayan davranışlar. Bunları hiçbir şekilde tasvip edip veya bir haklılık payı çıkarmamanın yanı sıra bunu tekrar şiddetle kınadığımı belirtmek istiyorum. Dünyanın gelmiş olduğu noktada devletimiz toplumun her noktasında sağlık, eğitim ve diğer sektörlerde en az erkekler kadar kadınlarımızın ülkemize ve insanlara verimli olacakları konusunda en ufak bir şüphemiz yok. Kadınlarımızın zaman zaman yanlış uygulamalara maruz kalmaları bizleri üzmektedir."

Vali Toprak, 4'ü engelli 7 çocuğunu yokluklar içerisinde büyüten ve bu nedenle yılın annesi seçilen Yüksekovalı Naciye Erekli'yi çocuklarına yaptığı fedakarlıklardan dolayı tebrik ettiğini de belirterek, "Aile Sosyal Politikalar Müdürlüğümüzün yaptığı alan taramalarında çok fedakar çalışan, çok çaba gösteren gerçekten hem ailenin kadını, hem de çalışan bir kadın olarak büyük fedakarlık sergileyen Naciye hanımefendiyi yılın annesi seçmeye layık gördük. Kendisi gerçekten 4 tane engelli evladını saçını süpürge ederek bıkmadan, usanmadan çocuklarını yetiştirdi. Yani annelik duygusuyla 7 çocuğunu büyüttü. Kendisini tebrik ediyor ve kadınlar gününü kutluyorum" dedi.

Görüntü Dökümü :

------------------------

-Hakkari Valisinin eşi Funda Toprak, Hakkari Devlet Hastanesinde tedavi gören ve görev yapan kadınları ziyaret edip kadınlar gününü kutlarken

-Valinin eşi kadınlara gül ve çeşitli hediyeler verirken

-Genel ve detaylar

-Funda Toprak'ın açıklaması

-Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak, makamında eşi funda Toprak, yılın annesi naciye Erekli ve bir grup kadını kabul etmesi

-Vali Toprak'ın açıklaması

-Vali Toprak yılın annesi seçilen Naciye erekli'ye ödülünü takarken

-Vali Toprak eşine gül verirken

-Vali Toprak diğer kadınlara gül verip kadınlar gününü kutlaması

BOYUT: 262 MB

SÜRE: 8 DK 13 SN

Behçet DALMAZ/HAKKARİ,

====================================================

6)PAZARCI KADINLAR 8 MART'TA DA ÇALIŞTI

GAZİANTEP'in İslahiye İlçesi'nde, kendi bahçelerinde yetiştirdikleri sebze ve meyveleri pazarda satan kadınlar aile bütçelerine katkı sağlıyor. Pazarcı kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde de çalışmayı sürdürdü.

Dervişpaşa Mahallesi'nde her hafta Çarşamba günleri kurulan pazarda, kırsal mahallelerdeki tarlalarında yetiştirdikleri sebzeleri satmak isteyen kadınlar da tezgah kuruyor. Pazarcı kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nden haberlerinin olmadığını belirterek, "Tek derdimiz burada satış yaparak, evimizi geçindirebilmek" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Pazarda tezgah açan kadınlar

Pazarcı kadınlarla rop

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 52 MB

==================================================

7)BURSA'DA DEVAM EDEN YOL ÇALIŞMASINDA IŞIK YETERSİZLİĞİ KAZASI: 2 YARALI

BURSA'da Kent Meydanı –Terminal Hafif raylı sistem inşaat alanındaki ışıklandırma yetersizliği nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybeden sürücü beton bariyerlere vurdu. Kazada sürücü ile yanında bulunan kızı araç içersinde sıkıştı.

Kaza İstanbul Yolu As Merkez Alışveriş Merkezi önünde meydana geldi. Şehirler Arası Otobüs Terminali'nden şehir merkezi istikametine 34 KA 3246 plakalı aracıyla seyir halinde olan sürücüsünün ismi öğrenilemeyen otomobil, As Merkez Alışveriş Merkezi önüne geldiği esnada direksiyon hakimiyetini kaybetti. Beton bariyere vurarak 10 metre savrulan otomobil yol ortasında durdu. Hurda yığını haline dönen otomobil içinde bulunan sürücü ile yanındaki kızı araç içersinde sıkıştı. Kısa sürede olay yerine gelen İtfaiye ekipleri tarafından kurtarılan baba kız 112 Acil Servis ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalelerinin ardından Çekirge Devlet Hastanesi'ne kaldırıldılar. Hayati tehlikeleri bulunmayan baba kız tedavi altına alınırken görgü tanıkları kazanın Kent Meydanı Terminal arasında yapılan hafif raylı sistem inşaat alanında ışık yetersizliği nedeniyle meydana geldiğini söylediler.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Sürücünün görüntüsü

-Sağlık ekiplerinin görüntüsü

-Polis ekiplerinin görüntüsü

-Aracın ve kazaya neden olan yerin görüntüsü

-Görgü tanıklarının konuşmaları

-Detaylar

Hüseyin TÜCCAR-BURSA-

SÜRE: 1 dakika 16 saniye BOYUT: 81.1 MB

==============================================

8)KİLİS'TE, TÜRK VE SURİYELİ KADINLARDAN 8 MART KUTLAMASI

KİLİS'te, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Türk ve Suriyeli kadınların katıldığı etkinlikle kutlandı.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Kilis Valiliği ile belediyesi tarafından Cumhuriyet Meydanı'nda etkinlik düzenlendi. Etkinliğe Türk ve Suriyeli kadınların yanı sıra Kilis Valisi İsmail Çataklı, Belediye Başkanı Hasan Kara, 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun, bürokratlar ile STK temsilcileri de katıldı.

İstiklal Marşı okunarak başlayan etkinlikte, geçen yıl terör örgütü DEAŞ unsurlarının roketli saldırısında Kilis'te hayatını kaybedenler için İl Müftüsü Mahmut Karatepe tarafından dua ettirildi. Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara, kentteki eski tarihi konakları restore ederek kadınlara tahsis ettiklerini ve kadınların burada önemli çalışmalar yaptıklarını ifade etti.

Kilis Valisi İsmail Çataklı da tüm kadınları kutlayarak, "Dünyanın neresinde olursa olsun, sırf cinsiyetinden dolayı öldürülen kadınları rahmetle anıyorum. Bu tür etkinliklerin kadının sosyal, kültürel, siyasal konumu ile ilgili yanlış düşünceler ve çarpık uygulamalar konusunda ciddi bir toplumsal bilinç oluşturulacağına inanıyorum" dedi.

Kadınlar için yaptırılan pastanın kesildiği etkinlikte, kadına şiddeti protesto için resimler yapıldı, Suriye'de kadın olmanın zorlukları fotoğraf sergisi ile anlatıldı ve çeşitli gösteriler yapıldı.

Görüntü Dökümü

--------------------------------

Alanda toplanan kadınlar

Müftünün dua ettirmesi

Vali ve belediye başkanının konuşması

Kadınların ve çocukların gösterileri

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 328 MB

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Murat Çetinkaya Türkiye İzmir Politika Güncel Haberler

title