Haberler

Dha Yurt Bülteni-5

1)BİNGÖL ŞEHİDİ UZMAN ÇAVUŞ AYDOĞAN'IN NAAŞI, MEMLEKETİNE UĞURLANDIBİNGÖL'de dün akşam el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan Uzman çavuş Ramazan Aydoğan'ın naaşı, Bingöl Havalimanı'nda düzenlenen törenle memleketi Konya'ya uğurlandı.

1)BİNGÖL ŞEHİDİ UZMAN ÇAVUŞ AYDOĞAN'IN NAAŞI, MEMLEKETİNE UĞURLANDI

BİNGÖL'de dün akşam el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan Uzman çavuş Ramazan Aydoğan'ın naaşı, Bingöl Havalimanı'nda düzenlenen törenle memleketi Konya'ya uğurlandı. Genç İlçesi Yeniyazı Köyü kırsalında yürütülen operasyonda dün, yola önceden tuzaklanan el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan Uzman Çavuş Ramazan Aydoğan için bu sabah Bingöl Havalimanı'nda uğurlama töreni düzenlendi. Törene Vali Yavuz Selim Köşger, Emniyet Müdürü Metin Akay, askeri erkan, kamu ve kuruluşları temsilcileri, vatandaşlar ile şehidin silah arkadaşları katıldı. Tören, şehit Aydoğan'ın naaşının katafalka konulmasıyla başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Vali Köşger bir konuşma yaptı. Bingöl'de 2 günde 2 şehit verildiğini hatırlatan Vali Köşger, "Bingöl 2 günde 2'inci şehidini veriyor. Bunlar son olsun inşallah. Bu vatan hainlerine bir kez daha imanla haykırıyoruz ki, biz bu topraklar için ödediğimiz her bedel, bu vatanın ve bayrağın gözümüzdeki değerini arttırmaktan başka hiçbir işe yaramıyor. Biz bu vatan için ödenmesi gereken bedelleri peşinen kabul etmişiz. Bingöl meydanından sesleniyoruz, başaramayacaksınız" dedi.

Kuran-ı Kerim tilaveti ve İl Müftüsü Mecit Can'ın dualarının ardından şehidin silah arkadaşları tabutu tekbirlerle omuzlayarak uçağa kadar taşıdı. Şehidin naaşı uçakla, toprağa verilmek üzere memleketi Konya'ya uğurlandı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Şehidin naaşının katafalka konulması

-Vali Yavuz Selim Köşger'in konuşması

-Dua okunması

-Tekbirler eşliğinde tabutun uçağa götürülmesi

-Uçağın havalanması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mesut BUDRAÇ/BİNGÖL, -

=============================================

2)KOMŞUSUNUN EVİNDE ÖLÜ BULUNAN CEYLİN' İN KAFA KEMİKLERİNDE AYRILMA VE ŞİŞLİK

İzmir'in Ödemiş İlçesi'nde Ceylin 4 gün önce evlerinin önünden kaybolan dün apatmanın bodrum katındaki bir dairede ölü olarak bulunan 10 yaşındaki Cyelin Atik'in cenazesi Adli Tıp Kurumu'nda incelendi. İlk belirlemelere göre Ceylin'in başının arka bölümünde travmatik bir bulgu sonrasında ekimoz tespit edildi. Raporda ayrıca sütür (kafadaki kemiklerin birleşme yerinden ayrılması) tespit edildi. Cesedin üzerinde tecavüze dair herhangi bir bulguya rastlanmadı. Örnekler alındı. İki gün havasız ortamda kaldığı için cesette bozulmalar tespit edildi. Ceylin'in kaza sonucu mu öldüğü yoksa cinayete mi kurban gittiği gerekli testlerden sonra ortaya çıkacak.

Taylan YILDIRIM, Mehmet CANDAN / İZMİR,

===============================================

(ÖZEL)

3)DOĞUM RAPORUNDA 'ERKEK' YAZILAN BEBEK 'KIZ' ÇIKTI

GAZİANTEP'te, hamilelik sırasında erkek bebekleri olacağı ve doğum yaptığı hastanede bebeklerinin erkek olduğunu gösteren rapor düzenlenen aileye, doğumdan 4 gün sonra kız bebek verilmek istendi. Bebeği kabul etmeyen aile, doğum yapılan özel hastaneye dava açarken, Sağlık Müdürlüğü de hastane hakkında soruşturma başlattı. Karşıyaka Mahallesi'nde oturan ve 4 yaşında Mustafa Uğur adında çocukları olan 25 yaşındaki Ebru Dudu ile fabrika işçisi 27 yaşındaki Harun Dudu çifti, yeniden erkek bekledikleri ikinci çocuklarının doğumu için geçen 3 Haziran günü özel bir hastaneye gitti. Devlet hastanelerinde yapılan tetkiklerde ultrason görüntülerinden bebeklerinin erkek olacağını bildikleri doğum öncesi Dudu çifti, tüm hazırlıklarını erkek bebeğe göre yaptı ve evi mavi renkle süsledi. İddiaya göre; doğumun zor olabileceği uyarıları üzerine çift, doğumu özel bir hastanede yapma kararı aldı. Hastanede yapılan tetkiklerde çifte, bebeğin hayati tehlikesinin bulunduğu ve hemen alınması gerektiği aktarıldı. Beklenenden 1 ay önce 3 Haziran günü normal yolla gerçekleşen doğumdan sonra 2 kilo ve 46 santim doğan bebek, zayıf olduğu gerekçesiyle yeni doğan yoğun bakım servisinde tedaviye alındı. Hastanede oluşturulan rapora da anne Ebru Dudu'nun sağlıklı bir erkek bebek dünyaya getirdiği yazıldı. Raporla beraber Nüfus Müdürlüğüne giden baba Harun Dudu, oğluna Miraç adını vererek kimlik belgesi çıkardı.

ANNE BEBEĞİN BEZİNİ DEĞİŞTİRMEK İSTERKEN FARK ETTİ

Yoğun bakımda geçen 4 günün ardından anne Ebru Dudu, bebeğini görmesi ve emzirmesi için hastaneye çağırıldı. Anne ise bezini değiştirmek istediği bebeğinin kız olduğunu fark edince, şoke oldu. Kız bebeğin kendisine ait olmadığını ve erkek çocuk dünyaya getirdiğini söylemesine rağmen, doktorlar anneye çocuklarının kız olarak dünyaya geldiğini söyledi. İddiaya göre, hastane yetkilileri aileye kız çocuğunu alıp gitmesini aksi taktirde çocuk yuvasına bırakacaklarını söylediler. Dudu ailesi, gelişen olayla beraber İl Sağlık Müdürlüğü'ne ve savcılığa başvurarak bebeklerinin bulunmasını istedi. 10 gündür hastanede yatan bebeğin annesi Ebru Dudu geçen süreçte psikolojisinin bozulduğunu ifade ederek şunları dedi: "Daha önce devlet hastanelerine gittim. Burada çekilen ultrasonlarda bebeğimin erkek olacağını söylediler. Doğum sırasında bebeğimin hayati tehlikesinin olabileceği söylenince özel bir hastaneye gitmek istedik. Doğumdan 2 gün önce giderek kontrol yaptırdık. Bu sırada bebeğin hemen alınması gerektiğini söylediler. Ben de ayın 3'ünde doğuma girdim. Bebeğim doğdu. Zayıf olduğunu söyleyerek bebeğimi yoğun bakıma aldılar. 4 gün sonra beni çağırarak bebeğimi emzirmemi söylediler. Hastaneye geldim bebeğimin altını açtım ama bebek kızdı. Ben de erkek bebek olması gerektiğini söyleyerek, doktorlarla konuştum. Doktorlar sorun olmadığını ve bebeğimin kız olarak dünyaya geldiğini söylediler. Şok yaşıyoruz doğum sırasında bile bana erkek çocuğu simgeleyen mavi bileklik takmışlardı. Şimdi DNA testi yaptırmak için savcılığa başvurduk. Bebeğime kavuşmak istiyorum. Karışıklığın biran önce açıklığa kavuşmasını istiyorum. Ailecek perişanız."

ERKEK KİMLİĞİ ÇIKARDILAR

Baba Harun Dudu da yaşanan olay nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadıklarını ifade ederek, "Çocuğumuz erkek olacak diye bütün hazırlığımızı buna göre yaptık. Mavi elbiseler aldık, beşiğini bile mavi renk aldık. Doğum sonrası bize erkek çocuk diye rapor verdiler. Çocuğuma erkek kimliği çıkardım. Sonra bize bebeğimizin kız olduğunu söylediler. Büyük şok yaşadık. Mutluluğumuz kursağımızda kaldı. Bizim sıkıntımız erkek yada kız çocuk olması değil. Bu çocuk gerçekten bizim mi onu öğrenmek istiyoruz. Yaşanan karışıklık nedeniyle sağlık müdürlüğü ve savcılığa şikayette bulunduk. DNA raporunu bekliyoruz. Hastanede böyle bir karışıklık nasıl olur anlam veremiyoruz" diye konuştu.

BAŞHEKİM; PERSONELİN YAZIM HATASI

Hastane Başhekimi İdris Yıldırım ise, konunun raporu düzenleyen personelin hatası olduğunu, personelin raporu aile bireylerinin ifadeleri doğrultusunda yaptıklarını söyledi. Yıldırım, konuyla ilgili olarak doğum raporunu dolduran personel hakkında soruşturma başlattıklarını ifade etti. 10 gündür hastanede olan bebeğin ise, aileye teslim edilmediği öğrenildi.

Görüntü Dökümü

---------------------------

Anne ve baba

Bebeğe alınan kıyafetler

Ebru Dudu'nun konuşması

Harun Dudu'nun konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber: Eyyüp BURUN-Kamera: Metin Faruk TAMER-GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 271 MB

======================================================

4)LİSİNİA'DA PAPATYA YAĞI ÜRETİLİYOR

BURDUR'daki Lisinia Doğa Proje Alanı'nda bu yıl papatya yağı üretimine başlandı. Proje Sorumlusu Öztürk Sarıca, papatya yağının cilt güzelliği için uzmanlar tarafından son yıllarda bol miktarda kullanıldığını belirterek, "Ülkemizde de ciddi anlamda bir papatya potansiyeli var. Özellikle bizim bölgemiz Göller Yöresinde mayıs papatyaları, mayıs ve haziran aylarında bol miktarda toplanabilmekte" dedi. Burdur merkeze bağlı Karakent Köyü'nde bulunan Lisinia Doğa Proje Alanı'nda bu yıl papatya yağı üretimine başlandı. Bölgede yetişen papatyalar Lisinia gönülleri tarafından toplanarak merkezde distilasyon (damıtma) ve maserasyon (ıslatma) yöntemleriyle yağı elde ediliyor.

"YAĞI ÇIKARTILABİLİYOR"

Lisinia Doğa Proje Sorumlusu Öztürk Sarıca, mayıs ayında bol miktarda papatya yetiştiğini söyledi. Bu tür papatyaların içilebilir olmasının yanında yağının da değerlendirildiğini aktaran Sarıca, "Distilasyon ve maserasyonla yağı çıkartılabiliyor. Distilasyonda yağlılık verimi çok az olduğu için çok fazla yağını çıkartmak için uğraşmıyoruz. Zeytinyağına bastırdıktan sonra 1-1.5 aylık süreçte güneşte beklettiğimizde fermente olmuş papatyalarda çok kaliteli miktarda yağ alabilme şansımız var" dedi.

"ÜLKEMİZDE CİDDİ PAPATYA POTANSİYELİ VAR"

Papatya yağının cilt güzelliği için güzellik uzmanları tarafından son yıllarda bol miktarda kullanıldığını anlatan Sarıca, "Ülkemizde de ciddi anlamda bir papatya potansiyeli var. Özellikle bizim bölgemiz Göller Yöresinde mayıs papatyaları, mayıs ve haziran aylarında bol miktarda toplanabilmekte" diye konuştu.

"MAYIS PAPATYALARI İÇİLEBİLİYOR"

Papatyanın hem aromatik bitki hem de şifalı bir bitki olarak kullanıldığını da vurgulayan Sarıca, şöyle dedi: "Kurutulup çayı çok fazla içilmekte. Yalnız her papatya türü içilmiyor. Özellikle mayıs papatyaları içilebiliyor. Göller Yöresinde de bundan bol miktarda var. Yatıştırıcı, sakinleştirici özelliği var. Aynı zamanda sindirim sistemi hastalıklarında bolca kullanılıyor."

Görüntü Dökümü

--------------------

Papatya toplayanlar,

Papatya tarlası

Öztürk Sarıca'nın açıklamaları

Detay

(Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,

======================================================

5)STRES ÇARKLARI ÇOCUKLARIN SOSYALLEŞMESİNE ENGELMİŞ

MANİSA Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Uzman Doktor Psikiyatristi Kuzeymen Balıkçı, son günlerde özellikle çocuklar arasında yaygın olarak kullanılan stres çarkının, çocuklarda sosyalleşmek, iletişim kurmak ve arkadaşlarıyla oynamak yerine kendi iç dünyasına doğru yönelterek, daha izole daha otistik insanlar yaratılmasına neden olacağını söyledi.Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Uzman Doktor Psikiyatrist Kuzeymen Balıkçı, son günlerde özellikle çocuklar arasında yaygın olarak kullanılan stres çarkına ilişkin açıklama yaptı. Çarkların çocuklarda dikkat dağınıklığına ve bağımlılığa yol açabileceğini belirtti. Stres çarklarının Amerika, İngiltere ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde yasaklandığına dikkat çeken Balıkçı, "Stres çarkları aslında dünyada 1.5 ve 2 yıldır çocukların elinde kullandığı bir oyuncak. 2 aydır da bizlerin gündeminde. Stres çarkları aslında daha önceki oyuncaklardan çok farklı bir şey değil. Daha önce de bir takım oyuncaklar vardı. Onlar da çocuklarda bir takım bağımlılıklar yapmıştı. Bugün mevcut dünya düzeni üzerinde her gün yeni bir şey popüler oluyor. Günümüzde de popüler olan stres çarkları. Bağımlılık yaptığına yönelik özellikle Amerika'da stres çarklarının stresi çarklarının aksine stresi arttırdığına ve dikkati dağıttığına yönelik çalışmaları var. Bu nedenle önce Amerika'da, daha sonra İngiltere ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde yasaklandı" diye konuştu.

"EĞİTİMDE BAŞARIYI AZALTIR"

Stres çarkının çocuklar için oyuncak mantığıyla kullanıldığına dikkat çeken Balıkçı, "Çocuklar stresten dolayı kullanmıyor, çocuk oyun ihtiyacından dolayı stres çarkını kullanıyor. Çocukların oyun ihtiyacını bugün stres çarkı karşılıyor. Çocuklar sürekli stres çarkını elinde tuttuğundan dolayı çocuklar bir süre sonra bağımlı hale geliyor. Ondan kopmakta zorlanabiliyor, ilgisini stres çarkına verdiğinden dolayı derslerden kopmasına, eğitim düzeyi başarısının azalmasına neden oluyor. Ülkemizde henüz 2 ayda bunları görmek mümkün değil ama dünya bunu gördüğünden dolayı yavaş yavaş yasaklamaya başladı" dedi.

İLERİDE TEHLİKE YARATABİLİR

Psikiyatrist Kuzeymen Balıkçı, kumar bağımlılığının yetişkinler için nasıl bir sorunsa, stres çarkının da çocuklar için günümüzde büyük bir sorun olduğunu belirterek, "Stres çarkları dikkat eksiliği yapmaz fakat dikkati bozuk çocuğun dikkatini daha da bozar. Hangi hastalığa sebep olduğuna yönelik net bir veri henüz yok. En büyük nedeni de bağımlılık yaratma potansiyeli. Bugün dünyanın en önemli sebeplerinden biri de bağımlılık. Giderekte büyüyor. Bu sadece madde bağımlılığı olmak zorunda değil. Artık dünyanın önde gelen Amerika Psikiyatri Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütünün Psikiyatri Ekibi gibi iki önemli örgüt, gelecekte oyun bağımlılığı ve kumar bağımlılığının en büyük sorunlarımızın olacağını belirtiyor. Hatta oyun bağımlılığına daha fazla yer vermeye başladılar. Çok daha fazlası da olacak. Stres çarkının aslında ileri de bağımlılık artırıcı bir potansiyeli olur. Bugün kumar bağımlılığı yetişkinler için nasıl bir sorunsa, stres çarkı da aslında çocuklar için günümüzde bir sorun. Çocuklar sosyalleşmek yerine stres çarkı ile oynayacak. İletişim kurmak yerine, arkadaşlarıyla oyun oynamak yerine kendi dünyasına doğru yönelecek. Bu da daha izole, daha otistik, dünyaya yakın insanlar yaratmasına neden olacak" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------------

Stres çarkı oynayan çocuklardan görüntü

Stres çarklarından görüntü

Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Uzman Doktor Psikiyatrist Kuzeymen Balıkçı röp.rtaj

Haber- Kamera: Ersan ERDOĞAN / MANİSA,

=======================================================

6)HIRSIZLIK GİRİŞİMİ GÜVENLİK KAMERASINDA

MUĞLA'nın Milas ilçesinde, içki satışı da yapılan bir büfeden hırsızlık girişiminde bulunan 2 kişi, işyerinin güvenlik kameraları tarafından görüntülendi. Polis, iki şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı. Milas - Bodrum Karayolu üzerindeki Koru Sanayi Sitesi'ndeki Mustafa Yıldırım'a ait Yıldırım Büfe'ye bugün saat 04.30 sıralarında kapısını zorlayarak giren iki kişi, kasadaki 150 lira para ile bir koliye doldurdukları raflardaki içki ve sigaralar ile bir dizüstü bilgisayarı, dışardaki otomobile taşıdı. Daha sonra iki şüpheli, büfedeki çelik kasayı otomobile taşımaya çalıştı. Bu sırada, işyerinin alarm sistemi üzerinden polise ve büfenin işletmecisi Mustafa Yıldırım'a sinyal gitti. Alarm sisteminden gelen sinyal üzerine işyerini kontrole gelen Yıldırım'ı farkeden iki şüpheli çelik kasayı bırakıp, koşarak kaçtı. O anlar işyerinin güvenlik kameraları tarafından görüntülendi. Şüphelilerin, olay yerinde bırakıp kaçtıkları otomobilin kiralık olduğu tespit edildi. Otomobildeki aramada, şüphelilere ait olduğu sanılan bir cep telefonu ile büfeden alındığı belirlenen içki ve sigaralar ile dizüstü bilgisayar ele geçirildi. Otomobilin kiralandığı oto kiralama şirketindede inceleme yapan polis, şüphelilerden birinin 36 yaşındaki E.K. olduğunu tespit etti. İşyerini güvenlik kamerası kayıtlarından diğer şüphelinin eşkali de belirlendi. Polis, iki şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Hırsızlık girişiminden güvenlik kamerası görüntüsü

Haber: Oktay ÇAYIRLI / MİLAS (Muğla),

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Mustafa Yıldırım Aydoğan Bingöl Konya Politika Güncel Haberler

title