Haberler

Dha Yurt Bülteni - 1

Gaziantep'te esrarengiz patlama sesiGAZİANTEP'te, kentin birçok bölgesinden duyulan patlama sesi, tedirginliğe neden oldu.

Gaziantep'te esrarengiz patlama sesi

GAZİANTEP'te, kentin birçok bölgesinden duyulan patlama sesi, tedirginliğe neden oldu. Patlamanın nedeni araştırılırken, yetkililer, kentte olumsuz bir durumun olmadığını belirtti.

Gaziantep'te dün gece saat 23.30 sıralarında şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Kentin büyük bir bölümünden duyulan ses, tedirginliğe neden oldu. Vatandaşların ihbarı üzerine polis alarm durumuna geçti. Yetkililer, patlama sesiyle ilgili araştırma yaptı. Ancak yapılan araştırmada, kentte herhangi bir olumsuz duruma rastlanmadı.

Valilik kaynakları, kentte şu an olumsuz bir durumun olmadığını, vatandaşların rahat olmasını istedi.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de patlama iddiasıyla ilgili doğrulanmış herhangi bir bilgi bulunmadığını söyledi.

Kentte tedirginlik yaratan olayın, savaş uçaklarının alçak uçuşu sırasında duyulan sonik patlama sesi nedeniyle olabileceği belirtildi.

GAZİANTEP VALİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA

Gaziantep Valiliği, gece saatlerinde kentte duyulan ve tedirginliğe neden olan patlama sesiyle ilgili açıklama yaptı. Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında görev yapan uçakların ses hızını aşmasından kaynaklanmış olabileceği değerlendirilen açıklamada şöyle denildi

İl genelinde duyulan patlama sesinden dolayı jandarma, emniyet, AFAD, itfaiyeye yapılan ihbarlar değerlendirilmiş, saat 00.25 itibariyle hastanelerimize ve diğer kurumlarımıza bildirilen ya da görevlilerimizce tespit edilen herhangi bir yaralanma, vefat ve maddi hasar bulunmamaktadır. Bu sesin Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında görev yapan uçaklarımızın ses hızını aşmasından kaynaklanmış alibeleceği değerlendirilmiş olup, gelişmelerden ayrıca bilgi verilecektir.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------

Yolda ilerleyen polis araçları

Çevredeki vatandaşlar

Genel ve detay görüntüler

Haber Metin Faruk TAMER-Mücahit YOLCU Kamera Ahmet ÖZER-GAZİANTEP-

GÖRÜNRÜ GEÇİLDİ

======================================

Fırat Kalkanı'nda yaralanan 5 asker Kilis'e getirildi

Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında, Suriye'nin El Bab bölgesinde DEAŞ militanlarının saldırısında 5 asker daha yaralandı. Sınır hattına getirilerek ambulanslara taşınan yaralı askerler, Kilis Devlet Hastanesi'nde tedaviye alındı.

Gün içerisinde harekat kapsamında yaralanan asker sayısı 7'ye yükselmiş oldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

-Ambulansların gelişi-

Yaralıların indirilişi,

-açilden görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)

GÖRÜNRÜ GEÇİLDİ

===================================================

Fırat Kalkanı'nın 17'inci şehidi Bitlis'e gönderildi

SURİYE'de yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı'nda çıkan çatışmada yaralanarak helikopterle getirildiği Gaziantep'te şehit olan Astsubay Kıdemli Çavuş 25 yaşındaki Halit Topuz'un cenazesi, düzenlenen törenin ardından toprağa verilmek üzere memleketi Bitlis'in Ahlat İlçesi'ne gönderildi. Şehidin babası Yusuf Topuz oğlunun cenazesinin ardından el sallarken, annesi Şükran Topuz ise "Yiğidim, aslanım güle güle" diyerek gözyaşı döktü.

Kilis'in karşısındaki Suriye topraklarında yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı'nda çıkan çatışmalarda dün gece yaralanan ve helikopterle getirildiği Şahinbey Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde kurtarılamayarak şehit olan Astsubay Kıdemli Çavuş Halil Topuz'un cenazesi, öğleden sonra morgdan alınarak 5'inci Zırhlı Tugay Komutanlığı'na götürüldü. General Hayri Ataman Kışlası'nda şehit Astsubay Halit Topuz için tören düzenlendi. Törene; Vali Ali Yerlikaya, Ak Parti Milletvekili Nejat Koçer, CHP Milletvekili Akif Ekici, Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı, 6'ncı Mekanize Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Hakan Atınç, 5'inci Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Ekiyor, İl Jandarma Komutanı Ömer Ersever, şehidin annesi Şükran, babası Yusuf, nişanlısı Aslı Yılmaz, kardeşleri ve askerler katıldı. Törende şehidin annesi Şükran, babası Yusuf, nişanlısı Aslı ve kardeşleri ayakta durmakta güçlük çekti.

Özgeçmişi okunan şehit Topuz'un cenazesi, İl Müftüsü Ahmet Çelik tarafından dua edildikten sonra cenaze aracına taşındı. Gaziantep Havalimanı'na getirilen şehit Halit Topuz'un cenazesi, askeri uçağa taşınırken babası Yusuf Topuz, arkasından el sallarken, annesi Şükran Topuz ise "Kuzum, kurban olurum. Yiğidim, aslanım güle güle git" diyerek gözyaşı döktü.

Şehit Astsubay Halit Topuz'un Türk bayrağına sarılı tabutu, askerlerin omzunda askeri uçağa konuldu ve toprağa verilmek üzere Bitlis'in Ahlat İlçesi'ne gönderildi.

FIRAT KALKANI'NIN 17'NCİ ŞEHİDİ

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından geçen 24 Ağustos'ta başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında DAEŞ militanlarının Cerablus, Rai ve El Bab bölgelerine yönelik roketli ve havanlı saldırılarında 12 asker şehit olmuştu. 1 askerin kaza sonucu şehit olduğu harekatta, Suriye rejim güçlerinin hava saldırısında da 3 asker şehit olmuştu.

Harekat kapsamındaki 17'nci şehit olan Halit Topuz'un, ailesiyle Ahlat'tan 10 yıl önce Denizli'ye göç ettiği ve Eskişehir'de yaşayan nişanlısıyla 6 ay sonra yapacakları düğünün hazırlıklarını yaptığı belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

Cenazenin morgdan alınması

Tabutun araca konulması

Tören alanı

Törene katılanlar

Şehit ailesi

Komutanlar

Tabutun uçağa konulması

Saygı duruşu

Ailenin uçağa binmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber: Mücahit YOLCU-Kamera: Ahmet ÖZER-GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=======================

Fırat Kalkanı şehidi Topuz memleketi Ahlat'a getirildi

FIRAT Kalkanı Harekatı'nda Suriye'nin El Bab bölgesindeki saldırıda yaralanan ve tedavi gördügü Gaziantep'teki hastanede şehit olan Astsubay Kıdemli Çavuş Halit Topuz'un naaşı memleketi Bitlis'in Ahlat İlçesi'ne getirildi.

Yaklaşık 300 araçlık bir konvoyla Muş'tan karayolu Ahlat'taki baba evine getirilen Astsubay Kıdemli Çavuş Halit Topuz'un naaşını yakınları ve Ahlatlı vatandaşlar tekbirleri eşliğinde bir süre omuzlarda taşıyarak Ahlat Devlet Hastanesi'ne götürdü. Şehit olan Astsubay Kıdemli Çavuş Halit Topuz bugün yapılacak törenle öğlen namazına müteakip toprağa verilecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------

Şehit Assubay Kıdemli Çavuş Halit Topuz'un naaşının baba evinin önüne getirilmesi

Nişanlısı Çiğdem'in ve akrabalarının cenaze arabası üzerindeki bayrağa srılarak ağlamaları

Baba evinin önünden genel görüntüler

Naaşın AHlat Devlet Hastanesine konvoy eşliğinde getirilmesi

Naaşın cenaze aracından alınarak hastane morguna taşınmasının görüntüleri

Morgun önünden görüntüler

hastane önünden genel görüntü

Haber: Halil ÜLKER/AHLAT (Bitlis), -

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===============================================

Şehit ateşi bir kez daha Eskişehir'e düştü

DİYARBAKIR Lice'de PKK'lı teröristlerin saldırısında şehit düşen Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Arıyeşil'in Eskişehir'deki babaevi yasa boğuldu.

Evli ve 1 çocuk babası 32 yaşındaki Uzman Çavuş Mehmet Arıyeşil'in şehit haberini askeri yetkililer Eskişehir'in Gültepe Mahalesi Dermaner Sokak'ta oturan babası İsmail Hakkı ve annesi Hamide bildirdi. Şehidin babaevine Türk bayrakları asıldı, bir 112 ambulansı da evin önünde hazır bekletildi. Evin önüne Odunpazarı Belediyesi tarafından taziye çadırı kuruldu. Şehidin babası İsmail Hakkı Arıyeşil'in Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'ndeki bir fabrikada işçi olarak çalıştığı öğrenildi.

ESKİŞEHİR BİR ŞEHİDİNİ DÜN TOPRAĞA VERMİŞTİ

Eskişehir'de dün, Fırat Kalkanı Harekatı'nda şehit düşen Piyade Uzman Çavuş 26 yaşındaki Melih Ateş toprağa verilmişti. Diyarbakır Lice'de şehit düşen Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Arıyeşil'in de bugün Eskişehir'de toprağa verilmesi bekleniyor.

Görüntü dökümü:

--------------------------

-Evin önündeki ambulansın,

-Rahatsızlanan yakınlarına ambulans içerisinde müdahalede bulunulması,

-Babaevinin balkonuna Türk Bayrağı asılırken,

-Evin önünde Kuran-ı Kerim okunması,

Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN-ESKİŞEHİR,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=====================

İzmit'te polis kadınların basın açıklamasına izin vermedi

İZMİT'TE, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü nedeniyle basın açıklaması yapmak isteyen kadınlara polis izin vermedi.

İzmit Yürüyüş Yolu'nda Kadın Platformu'nun öncülüğünde bir araya gelen kadınlar, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü nedeniyle basın açıklaması yapmak istedi. Ellerinde dövizler bulunan kadınlar, sloganlar atıp, düdük çalarak basın açıklamasının yapılacağı alana doğru yürürken, polis engeline takıldı. Polis, basın açıklamasına ve yürüyüşe izin verilmeyeceğini söyleyince kısa süreli tartışma yaşandı.

Tartışmanın ardından kolkala giren kadınlar, 'Kadınlar vardı, kadınlar her yerde' nakaratını söyleyerek bir süre yürüdü. Polisin yeniden müdahale ettiği kadınlar, olaysız şekilde dağıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Kadınların yürümesi, polisin engel olması

-Polis ile kadınlar arasındaki tartışma

-Kadınların şarkı söyleyerek yürümesi

-Polisin dağılmaların istemesi

Haber: Selda Hatun TAN/İZMİT (Kocaeli), -

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=====================================

Deniz Kuvvetleri'nden nefes kesen tatbikat : MAVİ BALİNA-2016

MAVİ BALİNA-2016 Tatbikatı; Türkiye'nin ev sahipliğinde NATO, Amerika Birleşik Devletleri, Bulgaristan, Pakistan ve Romanya Deniz Kuvvetleri unsurları ile Türkiye'den Deniz ve Hava Kuvvetleri unsurlarının katılımıyla, 19-28 Kasım 2016 tarihleri arasında Doğu Akdeniz'de yapılıyor. Tatbikatın amacının, katılan birlik ve komutanlıkların gerçek harekat ve görevlere hazırlıklarını desteklemek için koordineli denizaltı savunma harbi, denizaltı harbi ve deniz hava harekatı eğitimlerine imkan sunması olduğu belirtildi.

Türkiye'nin ev sahipliğinde Doğu Akdeniz'de gerçekleştirilen, dünyanın en prestijli tatbikatlarından biri olarak nitelendirilen MAVİ BALİNA-2016 Tatbikatına; Türk Deniz Kuvvetleri'nden; 4 Fırkateyn, 5 Denizaltı, 1 Korvet, 1 Lojistik Destek Gemisi, 2 Deniz Karakol Uçağı, 4 Helikopter, VLF BAFA (Denizaltı Cevapsız Yayım İstasyonu) ve Türk Hava Kuvvetleri'nden 2 F-16 uçağı, NATO şemsiyesi altında Kanada'dan 1 Fırkateyn ve İspanya'dan 1 Lojistik Destek Gemisi olmak üzere toplam 2 gemi, Bulgaristan'dan 1 Fırkateyn, Pakistan'dan 1 Fırkateyn, Romanya'dan 1 Korvet, ABD'den 1 Muhrip ve 1 Deniz Karakol Uçağı, NATO Deniz Komutanlığı'ndan 1 Analiz Timi personeli, ABD, Bahreyn, Cezayir, Gürcistan, Kuveyt, Lübnan, Nijerya, Pakistan, Romanya ve Suudi Arabistan'dan toplam 16 gözlemci, 2 karargah subayı ve 3 Analiz Timi personelinin katıldığı belirtildi. Türk Deniz Kuvvetleri tarafından planlanan ve devam eden tatbikata uluslararası katılım konusunda gösterilen yoğun ilgi, Deniz Kuvvetlerin dost ve müttefik devletlerin deniz kuvvetleri ile olan yakın işbirliği ve birlikte çalışabilirliğinin bir göstergesi olduğu ifade edildi. Gizli ve stratejik bir silah olan Denizaltılara karşı savaş taktiklerinin denendiği sofistike bir tatbikat olan Mavi Balina Tatbikatı Türk Deniz Kuvvetleri tarafından 2 yılda bir kez davet tatbikatı olarak gerçekleştirildiği belirtildi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber-Kamera: MUĞLA - ANKARA

==============================================

TSK'ya 18 bin 500 adet MPT-76 piyade tüfeği üretilecek

MAKİNA Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Kırıkkale Silah Fabrika Müdürü Mehmet Ocakcıoğlu, Türkiye'nin milli imkanlarla tasarlanarak ürettiği ilk piyade tüfeği MPT-76'yı savunma sanayi müsteşarlığının uzmanları tarafından test edildiğini olumlu sonuç çıkması halinde 2017 yılı içerisinde TSK'ya 18 bin 500 adet üreteceklerini söyledi.

Kırıkkale Silah Fabrika Müdürü Mehmet Ocakcıoğlu, memleketi Tokat'ta iş adamı Burhan Besler tarafından düzenlenen 'Dostlar Meclisi'ne katıldı. Özel bir otelde düzenlenen toplantıda müdür Mehmet Ocakcıoğlu, kendi ürettikleri milli piyade tüfeği MPT-76 ve keskin nişancı tüfeği BORA 12 isimli tüfek hakkında bilgi verdi.

Türkiye'nin milli imkanlarla tasarlanarak ürettiği ilk piyade tüfeği MPT-76'nın boyunun 90 santim olduğunu belirten Müdür Ocakcıoğlu, "Bunun dipçiğini uzatırsan maksimun bir metreye çıkıyor. Ağırlığı 4 kilo 250 gram. Şarjörü 20 mermi alır. 800 metre ilk hızı var. 600 metre etkili alanımız var. Yani hedefinizi 600 metrede etkisiz hale getirebilirsin bunla. Bu silah geri tepmez, sessiz çalışır. Yani bu silahımız dört dörtlüktür. 700 mermi atar dakikada" dedi. Müdür Ocakcıoğlu, MPT-76'nın -40°C soğuk ve +60°C sıcak ortamlarda, çamurlu, tozlu iken arazi çalışma testleri ile beraber toplam 42 ayrı teknik testte üstün başarı sağladığını belirtti.

Piyade tüfeği MPT-76'nın şu anda TSK'da kullanılan G3 piyade tüfeğinin yerini alacağını söyleyen Mehmet Ocakcıoğlu, şöyle konuştu:

"Çünkü bu 600 metreden hedefi vurduğu için fazla yaklaşmanıza gerek yok. G3 400 metre. 200 metre fark var. Bu 20 bin mermi atar. G3'ler ise 8 bindir. 2009 yılından itibaren ARGE çalışması bazında yapıldı, onun neticesinde 180-200 civarında askeriyeye verildi. Asker kullandı, eksiklikleri hakkında bize bilgi verdiler. Bizde onları uygulamak suretiyle şu anda görmüş olduğumuz silahı elde etmiş olduk. Bu TSK için ürettiğimiz silahlardan bir tanesi. Şu anda 550 tane üretildi. Şu anda fabrikamıza da askeriye ve savunma sanayi müsteşarlığının uzmanları teste tabi tutuyorlar. Testten olumlu sonuç çıkacaktır. Bu 550 tüfeğimizi kabul ettikleri takdirde 2017 yılı içerisinde 18 bin 500 adet imalati yapacağız."

Görüntü Dökümü:

---------------------------

-Silahların görüntüsü

-Tanıtımı

-Ocaklıoğlu'nun konuşmaları

Haber-Kamera: Mustafa TURAPOĞLU-Fatih YILMAZ/TOKAT,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=================

Krom madeninde mahsur kalan işçi 23 saat sonra kurtarıldı

Aklından ölüm geçmiş

Denizli'nin Acıpayam İlçesi Karaismailler Mahallesi'ndeki özel krom maden ocağında yaklaşık 7 aydır çalışan ve göçükte mahsur kalıp, ekiplerin çalışmasıyla kurtarılan 10 yıllık madenci 40 yaşındaki Sadi Serin'in ambulansla kaldırıldığı Acıpayam Devlet Hastanesi'ne tedavisi sürüyor. Serin, yaşadığı o anları anlattı. Başına gelen olaydan sonra madende çalışıp çalışmayacağına henüz karar vermediğini ifade eden Serin, şunları söyledi:

"Madende çalışırken, birden göçük oldu, arkadaşım son anda kurtuldu. Üzerindeki tahkimatlar kırılmaya başlayınca bende madenin içine doğru kaçarak kurtuldum. Göçük önümde meydana geldi. Kurtarılmayı beklerken, madenden çıkamayacağımı sandım. Aklıma ölüm geldi. Çocuklarımı son kez göremeyeceğimi düşündüm. Arkadaşlarımla sürekli göçüğün arkasından konuştuk. Onların sesini duyunca daha da rahatladım ve kurtarılmayı bekledim. Ben de madende beklerken tekrar göçük ihtimaline karşı üzerime tahkimat kurarak güvenlik önlemimi aldım. Çökme ihtimaline karşı altında bekledim. Sonra arkadaşlarım beni kurtardı. Madende tekrar çalışıp çalışmayacağıma ise henüz karar vermedim. Ama mecburen geçim parası için çalışmak zorundayız."

Hastanede eşinin başından ayrılmayan Fatma Serin ise, artık madende çalışmasını istemediğini belirterek, "Madende çalışmak kolay değil, çocuklarımın yetim kalka riski var. Madene girdim, eşimin sesini göçüğün arkasından duyunca rahatladım. Madende çalışmasını istemiyorum, karnımızı doyururuz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

Sadi Serin'den hastanede görüntü

Sadi Serin'in konuşması

Eşi Fatma Serin'in konuşması

Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ,

GÖRÜNRÜ GEÇİLDİ

============================

Otomobil su kanılan uçtu: 2 ölü, 1 yaralı

MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'nde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil kontrolden çıkarak su kanalına uçtu. Kazada 18 yaşındaki Ali Geyik ve 15 yaşındaki Hasan Türkaslan hayatını kaybetti. Suya gömülen araçtan son anda çıkan Eren Ö. (15) ise yaralı olarak kurtuldu.

Kaza, dün akşam saat 21.00 sıralarında Patlangıç Mahallesi Mustafa Severoğlu Caddesi'nde meydana geldi. Ali Geyik, idaresindeki 48 NR 196 plakalı otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybedince otomobil tel örgüleri aşarak yaklaşık 5 metre yükseklikten DSİ'i ait su kanalına uçtu. Kazayı görenler durumu polis, itfaiye ve sağlık ekiplerine bildirdi. Ekiplere çevredeki vatandaşlar da yardım ederken, Eren Ö. otomobilin camını kırarak dışarı çıktı. Araçtan çıktıktan sonra akıntıya kapılan Eren Ö., yaklaşık 300 metre ileride suyun yüzeyindeki boruya sarılarak hayata tutundu. İtfaiye ekipleri tarafından bulunduğu yerden çıkarılan Eren Ö., otomobildeki iki arkadaşının bulunduğunu ve onların kurtarılmasını istedi. Sağlık ekipleri Eren Ö.'ye müdahale ederken, yoldan geçen bir vatandaş akıntıya kapılan bir kişinin olduğunu ihbar etti. Akıntı yönüne koşan bir itfaiye eri beline halat bağladıktan sonra suya girerek Hasan T.'yi yakaladı. Sudan çıkarılan Hasan T. yapılan kalp masajıyla hayata döndürülürken, sağlık ekiplerinin yaptığı müdahalenin ardından ambulansla özel bir hastaneye kaldırıldı. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen Hasan T., kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.

Eren Ö.'nün ifadesine göre çalışmalarını yoğunlaştıran ekipler, kanalda kayıp olan Ali Geyik'i ararken, itfaiye ekipleri de vinçle suya gömülen otomobili kanaldan çıkardı. Geyik, çıkarılan otomobilin içinde ölü olarak bulundu. Kazada ölen Ali Geyik ve Hasan T.'nin cansız bedenleri savcının incelemesinin ardından Fethiye Devlet Hastanesi Morgu'na gönderildi.

"TEL ÖRGÜLER YETERSİZ, SÜREKLİ KAZA OLUYOR"

Kaza sonrasında ifadesine başvurulan Eren Ö., otomobili kullanan Ali Geyik'in 1 ya da 2 şişe bira içmiş olabileceğini öne sürdü. Çevre sakinlerinden Mehmet Beder ise, kanal kıyısında yeterli önlem alınmadığını ve kendisinin de aynı yerde kaza yaptığını belirtirken, "Kanaldan çıkmak çok zor. Bende geçen yıl kaza yaptım. Sürüklendiğimi görenler halat atmasa belki bende ölmüştüm. Buraya artık tedbir alınması gerek. Demir bariyer yapmak çok mu zor. Burada insanlar ölüyor. Tel örgüler yetersiz kalıyor" dedi.

Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------

Su kanalından görüntü

Ekiplerin arama ve kurtarma çalışmalarından görüntü

Sudan çıkarılan cesetten görüntü

Sudan çıkarılan otomobilden görüntü

Hasan T.'ye kalp masajı yapılmasından görüntü

Sağlık ekiplerinin çalışmasından görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ergün TOS / FETHİYE-MUĞLA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==========================================

Dereye uçan minibüsten atlayarak kurtuldular

ZONGULDAK'ta köprü üzerinde seyir halindeyken kontrolden çıkan minibüs, 30 metre yükseklikten dereye uçtu. Sürücü Cem Bakır ve kızı 17 yaşındaki Zadecan Bakır, minibüs dereye düşmeden atlayarak kurtuldu.

Kaza, dün akşam saat 21.00 sıralarında kent merkezindeki Fevkani Köprüsü üzerinde meydana geldi. Cem Bakır'ın kullandığı 67 EL 798 plakalı minibüs, kontrolden çıktı. Cem Bakır, yanında bulunan kızı Zadecan Bakır ile birlikte minibüs dereye düşmeden yola atladı. Minibüs ise köprü bariyerlerini kırarak 30 metre yükseklikten Asma Deresi'ne uçtu. Hafif yaralanan Zadecan Bakır, Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'de tedavi altına alındı. Yara almadan kurtulan baba Cem Bakır da ifade vermek üzere polis tarafından karakola götürüldü.

Polis, AFAD ve itfaiye ekipleri dere içindeki minibüs içinde ve etrafında başka bir yaralı olup olmadığını kontrol etti. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

-Dereye uçan minibüs

-Dereye uçtuğu köprü

-Detaylar

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===============================================

Kızı hastalanan anne otomobiliyle acil servise girdi

İZMİR'in Karabağlar İlçesi'nde, ateşlenen kızını hastaneye götüren Nur Acet, hızını alamayıp fren yerine gaza basınca otomobiliyle acil servise girdi. Anne ve kızı kazayı yara almadan atlatırken, acil serviste maddi hasar oluştu.

Kaza, dün akşam saatlerinde İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi'nde meydana geldi. Nur Acet, 35 SF 275 plakalı otomobiliyle ateşlenen küçük kızını hastaneye götürmek için yola çıktı. Acet hastanenin acil servisine geldiğinde fren yerine gaza basınca acil servisin kapılarına çarptı. Kazayı yara almadan atlatan Acet ve kızını çevredeki vatandaşlar otomobilden indirdi. Kazanın etkisiyle şok yaşayan anne ve kızı bir süre olayın şokunu yaşadı. Acil serviste maddi hasar oluşurken, otomobil ekipler tarafından kaldırıldı.

Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

---------------------------------

Acil servisten görüntü

Kaza yapar otomobilden görüntü

Nur Acet ve kızından görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber: Mehmet CANDAN - Kamera: Mehmet GÜNEY / İZMİR,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=======================

Bakan Soylu: Avrupa, Türkiye'yi kendisine tampon bir ülke olarak görüyor

BULGARİSTAN'ın Kapitan Andreova Sınır Kapısı'nda Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan tarafından kurulan 'Üçlü Temas Merkezi'nin açılışına katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bazen büyük ülkelerde yanlış okumalar yapar. Özellikle Avrupa, Türkiye'yi kendisine ait bir tampon ülke olarak görüyor" dedi.

Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan'ın oluşturduğu 'Üçlü Temas Merkezi', Kapıkule Sınır Kapısı'nın hemen karşısında bulunan Bulgaristan'ın Kapitan Andreova Sınır Kapısı'nda açıldı. Açılışa İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bulgaristan Başkabakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Rumiana Baclıvarova, Yunanistan İçişleri Bakan Vekili Nikolaos Toskas katıldı. Bakan Süleyman Soylu, Kapıkule Sınır Kapısı'ndan yanındaki heyetle yürüyerek Bulgaristan'a geçti. Üç bakan birlikte 'Üçlü Temas Merkezi'ni kurdelesini keserek açılışını gerçekleştirdi.

İçişleri Bakanı Soylu, bakanlarla birlikte düzenlenen basın toplantısında Üçlü Temas Merkezi'nin ülkemiz hem de küresel güvenlik için ciddi bir öneme sahip olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Karşı karşıya kaldığımız durumları çok net anlayabilme kabiliyetine sahibiz. Anadolu ve Balkanların düzensiz göçün önlenmesi bakımın önemli noktalar olduğunu farkındayız. Bu nedenle komşu ülkeler arasında hızlı bir işbirliği mekanizmasının varlığı ve sürdürülebilmesi hem ülkemiz hem Avrupa ve hem de dünya için büyük önem taşımaktadır. Bugün kurulacak merkezin çalışmaları neticesinde yasadışı göç, uyuşturucu ticareti, organize sular ve terör suçlar ile diğer suçlarda mücadelenin temelleri atılacaktır. Türkiye, Yunanistan ve Bulgaristan arasında ortaklaşa çalışılması bu üç ülkenin yanı sıra bu coğrafyanın da menfaatinedir."

Suriye'den kaynaklanan göçmen sorununun insani trajedi olduğunu, insanlığın 2'nci Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük nüfus hareketiyle karşı karşıya kaldığını belirten Süleyman Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu bir insanlık sınavıdır. Bu sınavda başlangıç noktası olarak Suriye, geçiş noktası olarak da Türkiye ve sonrasında Balkanlar ile Avrupa bulunmaktadır. Bu noktada Türkiye en fazla duyarlılık ve iyi niyet gösteren ülke konumundadır. İnsanlık için yaptığımız harcama bugün sivil toplum kuruluşları ile birlikte 25 milyar dolar seviyesindedir. Eğer Suriye'deki soruna kalıcı bir çözüm bulanamazsa, hepimizi şiddetli bir şekilde etkisi altına alabilecek kitlesel göç dalgalarına da engel olmak maalesef mümkün olmayacak. Suriye sorunu tek başına Türkiye'nin Bulgaristan'ın, Yunanistan'ın veya herhangi bir başka ülkenin sorunu değildir, bu artık küresel bir sorundur ve herkes sorunu çözmek için elinden geleni yapmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak, hem Suriyeli göçmenlerin hayatlarını tehlikeye atmamaları, hem de insan kaçakçılarına fırsat verilmemesi, geçişleri engellemek amacıyla tüm tedbirleri aldığımızı bilmenizi istiyoruz. Nitekim aldığımız tedbirler neticesinde Ege'de 2015 Ekim ayında günlük ortalama 7 bin civarında seyreden, bu rakamın altını dikkatle çizmek istiyorum. Ortalama geçişler halihazırda 70'in altına inmiştir. Bu karşılık işbirliği ve Türkiye Cumhuriyet devletinin bu konuda ortaya koyduğu ciddiyetin ve takibin bir neticesidir."

Süleyman Soylu, polis, jandarma ve sahil güvenlik teşkilatlarının insanüstü gayretler göstererek ve hayatlarını riske atarak göçmen kaçakçılığını önlemeye çalışıtıklarını belirtti. Soylu, "Türkiye, Avrupa Birliği ile yapılan mutabakat gereği üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiriyor. Buna da en yakın şahitler, sınır komşularımız Yunanistan ve Bulgaristan. Elbette Avrupa'nın da yapması gerekenler var. Bugünkü işbirliğini yapmakta zorunluyuz. Bu Temas Merkezi de çok önemli görevler yürütecektir" dedi.

"AVRUPA TÜRKİYE'Yİ KENDİSİNE AİT TAMPON ÜLKE GÖRÜYOR"

Bulgaristan Başbakan Yadımcısı ve İçişleri Bakanı Rumiana Baclıvarova ile Yunanistan İçişleri Bakan Vekili Nikolaos Toskas da yaptıkları konuşmada, merkezinde göç, terör, uyuşturucu, sınırı aşan suçların önlenmesi konusunda büyük etkisi olacağını söyledi. Daha sonra gazetecilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Gerekirse sınır kapılarını açarız" dediğinin sorulması üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şunları söyledi:

"Bazen büyük ülkelerde yanlış okumalar yapar, özellikle Avrupa Türkiye'yi kendisine ati bir tampon ülke olarak görüyor. Nerede gördü, Ortadoğu ile sınırlarıyla ilgili gördü. Bunun yanılgısını Suriye meselesi ortaya çıkınca anladı. Anladığı şu, demek ki tampon ülke olarak nitelendirebileceğin bir ülke söz konusu değil. Sınır aşan meselelerin hepsiyle ülkelerin birbirine olan uzaklığın ehemmiyetin olmadığını, Suriye'deki ortaya çıkan sonuçlar tüm dünyaya gösterdi. Binlerce kilometre uzakta olabilirsiz ama binlerce kilometre uzakta olmak sorunların, meselelerin sizin tam merkezinde olmadığı anlamına gelmiyor. Aranızda başka ülkeler olabilir bu da sorunların ve meselelerin merkezinizde olmadığı anlamına gelmiyor. Bugün Avrupa, Batı yanlış okumasını net bir şekilde gördü. Fakat bana göre cesaretinden ve büyüklüğünden dolayı yani ortaklığından, ortak ülkelerin varlığından dolayı maalesef return dediğimiz dönüşü yapamıyor. Biz o dönüşü bekliyoruz. Bu 10 yıllara hatta yüz yıllara salip yanlış okumasını doğru bir okumayla beraber bütünleşmesini esas itibariyle bekliyoruz. Tekrar söylüyorum buna en çok ihtiyacı olan Avrupa'dır, buna en çok ihtiyacı olan şu anda masada olan Türkiye, Yunanistan ve Bulgaristan'ın ortaya koyduğu birlikteliktir."

Türkiye'nin Suriyeli mültecileri kendi ülkemizin vatandaşları gibi görerek insanlık adına büyük adımlar attığını belirten Bakan Soylu, Avrupalıların kabul etmese de böyle bilmesi gerektiğini söyledi. Soylu, "Bu konuda Bulgaristan ve Yunanistan'ın birbirimizin çok iyi anladığını ve ortak notada hareket etme kabiliyet bulunduğunu da belirtmek isterim. Biz birbirimizi anlıyoruz maalesef Avrupa Birliği'ni yöneten dostlarımız gerekli hassasiyeti bugüne kadar bu hassasiyeti göstermediler. Çok net. Bunu çok açık söylemek lazım. İnsanlık şartla yönetilemez. Bir sözleşmenin parçası insanlık olamaz. Bu doğru bir ey değil. Biz burada iki ülkenin orak gayretleriyle bir araya geldik ve bir süreci yöneteceğiz. 6 yıldır dünyanın temel meselesi haline gelen Suriye meselesinde Avrupa Birliği'ni yöneten dostlarımız aynı kararlılığı göstermemişlerdir" dedi.

"EN ÖNEMLİ SORUN GÖÇMEN SORUNUDUR"

Bakan Soylu, ülkelerin karşı karşıya olduğu en önemli meselenin bugün Suriye'den kaynaklı insani trajedi ve göçmen sorunu olduğunu belirterek, "Biraz önce Adana'daydım dün Adana'da yaşadığımız menfur bir saldırı münasebetiyle hastaneleri ziyaret ettim. İnanın hastanelerde Türkiye uyruklu insanımız kadar Suriyeli kardeşlerimiz de vardı, bugün insanlığın bir parçası olduğumdan duyduğum onuru belirtmek isterim. Orada yanımıza gelen, 'Şükran' diyen insanlar, teşekkür eden insanları ve çocuklarıyla geleceğe, savaştan çıkmış aydınlığı kucaklamış insanların teşekkürü parayla karşılığı bulunamaz. Bunun bir insanlık imtihanı olduğunu bunun bir sınav olduğunu hep söyledik, hep söyleyeceğiz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

-Kapıkule Türkiye sınırı

-Bulgaristan gümrüğü

-Açılan ortak temas noktası

-Bulgar ve Yunan bakanın gelişi

-Süleyman Soylu'nun gelişi

-Bakanlarla buluşması

-Bakanların sohbeti

-Ortak temas noktasının açılışı

-Basın toplantı salonu

-Bakanların gelişi

-Bakanların konuşması

-Süleyman Soylu'nun konuşması

-Salondan ve gazetecilerden görüntüler

-Süleyman Soylu detay

-Diğer Bulgar ve Yunan bakanlar

-Soruları cevaplamaları

-Merkezdeki Türk görevliler ve askerler

-Bakanların merkezden çıkışları

Haber-Kamera: Gurbet GÖKÇE-Engin ÖZMEN/BULGARİSTAN, -

================================

Edirne'de Bakan Soylu'ya yoğun ilgi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kapıkule Sınır Kapısı'nda Ortak Temas Merkezi açılışının ardından Edirne Valisi Günay Özdemir'i ziyaret ederek partisinin İl Başkanlığı'na geçti.

Parti binası önünde yoğun ilgisiyle karşılanan Bakan Soylu, doların yükselişinden yakınan bir vatandaş ile sohbet etti. Adını vermek istemeyen emekli vatandaş, 'Emekli maaşlarının dolar karşısında her ay 80 dolar zarardayız. Nasıl olacak sayın bakanım? Fakirleşiyoruz. Önlem almayı düşünüyor musunuz?" diye sordu. Bakan Soylu ise "Yarın dolar düştüğünde parayı iade edecek misin? diye karşılık verince sözlerini sürdüren vatandaş, "Ama sayın bakanım refah diye bir şey var. Yani halkı fakirleştirmek değil, önemli olan toplumun zenginleştirmek değil mi? Politik bir savunma yapıyorsunuz" şeklinde konuştu. Bakan Soylu da gülümseyerek 'Peki sen anlamıyorsun' dedi ve parti binasına girdi.

15 Temmuz darbe girişimi üzerinden Avrupa Birliği'ne yüklenen Soylu, şunları söyledi:

"14 yıl bu ülkede her seçimi alacaksın, sen F16'larla tanklarla, silahlarla, helikopterlerle bu ülkenin reyini ve 7 yüz 80 bin kilometresini başkalarına peşkeş çekmek için işkal etme girişimine sahip çıkacaksın. Bu millet sana öyle bir tokat atar ki demokrasisine reyine de bütün geleneğine sahip çıkar. Bir daha kalkışma yapanlara buradan Edirne'den size sesleniyorum. Bu millet size bir daha kalkışma yaparsanız size daha fenasını yapar. El yumruğunu yemeyen kendi yumruğunu balyoz zannedermiş. Biz gösterdik onlara balyoz yumruğunu. Birilerinin uşaklığını yapacaksınız ve bu memlekette bu memleketin bütün hasretlerini istismar edeceksiniz. Milliyetçiliğini istismar edeceksiniz. Dini duygularımızı istismar edeceksiniz. Yıllarca bu ülkenin dış dünyayla karşı karşıya kalmış olduğu durumları istismar edeceksiniz. ve bu milletin her birinin yanında gidip iyi niyetle beraber onların gönüllerini çelmeye çalıştıktan sonra onlara oyun kuracaksınız tezgah kuracaksınız. ve ondan sonrada bu milletin adamlarına darbe yapmaya kalkışacak bu milletin yarınlarını birilerine pranga edebilecek bir anlayışa mahkum edeceksiniz. Bizim lafımız bellidir. 15 Temmuz darbe girişimiyle Avrupa Birliği'nin dün almış olduğu karar arasında bir bağlantı olduğunu bilmek için alim olmaya gerek yok. Aynısıdır hiç merak etmeyin"

"TÜRKİYE'NİN BÜYÜMESİNİ İSTEMİYORLAR"

Türkiye'nin büyümesini istemeyenlerin olduğunu anlatan Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bakın şimdi en önemli yaptığımız işlerden bir tanesi ipek yolunu canlandırmaktır. Niçin yaptık bu bölünmüş yolları? Sadece trafik kazaları azalsın diye mi? Elbette ki azaldı ama biz o yolları modern ipek yollarını canlandırmak için yaptık. Batı ve Doğu arasında güvenli olan ülkeyi Anadolu coğrafyasını yeniden dünyanın Avrupa'nın doğunun ve Batının vazgeçilmez bir ülkesi yapabilmek için ortaya koyduk. Peki niçin yaptık 56 havalimanını, sadece uçaklarla daha iyi uça bilmek için mi? Hayır tahammül edemediler. Neye tahammül edemediler? Sayın Cumhurbaşkanımızın defalarca söylediği Yüksekova Havalimanı'na tahammül edemediler. Neden tahammül edemediler? Çünkü eğer Yüksekova Havalimanı olursa PKK terörizmi ve birilerinin tekelinden çıkar İran'dan etrafındaki coğrafyadan oraya uçak seferleri yapılır, oraya uçaklar gelir oradan uçaklar 3-4 sefer İstanbul'a ve Avrupa'ya sefer yapar ve birlerinin tekeli olmaktan milletin kendi yeri olarak bütünleşen hal alır diye. Yaptığımız nettir yaptığımız açıktır ve bundan vazgeçmeyeceğiz"

İçişleri Bakan Süleyman Soylu, konuşmasının ardından Edirne'den ayrıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------------

-Bakan Soylu gelişi

-Kalabalık karşılama

-Bakan ile emekli vatandaş maaş polemiği

-Parti binası önünde kalabalık karşılama

-Yaşanan izdiham

-Bakan Soylu parti binasında konuşma

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,-

GÖRÜNRÜ GEÇİLDİ***

=================================================

Bakan Kılıç tramvaya bindi, onu gören vatandaşlar şaşırdı

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç Tekkeköy İlçesi'nde düzenlenen Samsun-Çarşamba Devlet Yolu Köprülü Kavşaklar Temel Atma Töreni'ne katıldı. Burada konuşma yapan Bakan Arslan, Türkiye'nin 2023'e, 2053'e, 2071'e yürüdüğünü söyleyerek, "Bu yürüyüşe Türkiye büyüdükçe, Türkiye güçlendikçe, Türkiye dünyada söz sahibi oldukça ve sözü geçerli hale geldikçe ve aynı oranda ne yazık ki düşmanlarımız rakiplerimizde bizim büyümemizi bizim yol almamızı istemiyorlar. Niye istemiyorlar çünkü Recep Tayyip Erdoğan ve onun arkadaşları dünyadaki mazlumların ve mağdurların umudu olmaya devam ediyor. Bir şey daha oluyor dünyadaki mazlumlara ve mağdurlara şu mesaj veriliyor; Bir olursanız beraber olursanız Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi iri olursanız diri olursanız sözünüzün geçerliliği dünya çapında daha bir anlamlı hale geliyor. Belkide bugüne kadar dünya 5'ten büyüktür diyen çok kişi çıkmıştır. Ama Sayın Cumhurbaşkanımızın söylemesi ile birlikte bu söz bir anlam buldu, bu söz bir kabul buldu ve bu sözün ardından dünyadaki bütün mağdurlar ve mazlumlar dedilerki artık bizim de bir hamimimiz var bize de sahip çıkan bizim derdimizle dertlenen bizim adımıza dünyanın her yerinde herkese ama özelikle de yanlışlığa kafa tutuan bir lider varö diyerek sözlerine şöyle devam etti:

"İşte o lider dünyaya kafa tuttukça sizler ve dünyadaki mağdurlar mazlumlar o lideri destekledikçe ne yazık ki Türkiye'nin büyümesini istemeyen,Türkiye'nin büyümesi önünde engel olmak isteyen çok rakip çok dış güç çıktı. Ancak en kötüsü içimizdeki hainlerin onlara maşalık etmesiydi. İçimizdeki hainlerin Türkiye'nin bu kutlu yürüyüşüne, Cumhurbaşkanımızın bu kutlu yürüyüşüne engel olmak isteyenlere alet olmasıydı. Sadece 15 Temmuzda değil 17-25 Aralık'ta, gezi olaylarını düşünün neyi istemiyorlardı İstanbul'da üçüncü köprüyü istemiyorlardı. İstanbul'da üçüncü havalimanını istemiyorlardı İstanbul- İzmir arası otoyolunu ve Osman Gazi Köprüsü'nü istemiyorlardı. Ülkemiz insanının, ülkemizin büyümesi için çok önemli olan bu büyük projeleri istememesi akıl alır gibi değil. Ama ben sebebini söyleyeyim. Türkiye'nin Avrupa ile Asya arasındaki köprü konumunun hakkını vermek adına büyük projeler yapması bu projelerden ekonomi ve ticaretin büyümesi ve bu anlamda Türkiye'nin büyümesi dış güçlerin işine gelmiyordu. İşte bu dış güçler bizim içimizdeki hainleri kışkırtarak onları maşa olarak kullanarak bizim bu büyük projelere karşı çıkmaya başladılar. Onlar istedikleri kadr çıksın biz büyük projeleri bir bir bitiriyoruz ve bitirmeye devam edeceğiz.ö

Törende konuşma yapan Gençlik ve Spor Bakan Akif Çağatay Kılıç ise, "Biz ancak vatanımıza, milletimize, hizmet etmek yolunda burada varız. 15 Temmuz gecesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ihanet edenlerin o hain terör şebekesinin, FETÖ terör şebekesine karşı PKK'sına, DAEŞ' ine karşı El Nusrası'na karşı, biz hepsine karşı mücadele halindeyiz. Bu mücadeleden de geri durmayacağız. Canımızı ortaya koyduk. Cumhurbaşkanımızın baş komutanımızın ortaya koymuş olduğu o hedeflerden geri durmadan yürüyeceğiz. Bizi bugün anlamayanlar ve eleştirelenler yarın anlayacaklar. Bir zamalarlar ne diyorlardı. Sayın Cumhurbaşkanımız bunlar korkunç bir şebekedir, bunlar ülkeye büyük ihanet içerisindedir, dediklerinde 'Ya o kadar değil sayın Cumhurbaşkanım, niye o kadar sert söylüyorsun' ne oldu. 15 Temmuz gecesi o kadar da sert söylüyorsunuz diyenler ne oldu. Gördünüz işte nasıl bir ihanet şebekesi ile karşı karşıya olduğumuzu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin imkanlarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin içerisine sızan ve orada milletine devletine bağlı olan askeri personelimizin arasına sızmaya çalışıp da ihanet edenlere kusura bakmayın bizim acıyacak hiçbir yanımız yok. Hiç acımayız da. Onlarla işbirliği yapanlara karşı da acıyacak yerimiz yok bizim. Herkes görevinini başındadır. Biz işimizi biliyoruz. Adalet terazisi ortadadır. İnce eliyoruz, sık dokuyoruz. Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın da talimatı açıktır, vicdani bakışımız da budur. Ama kusura bakmayın acıma yok. Dolayısıyla bu mücadelemiz sonuna kadar devam edecekö dedi.

Bakan Arslan ve Bakan kılıç daha sonra hazırlanan butonlara basarak temel attı. Bakan Arslan buradaki tören sonrasında Samsun Çarşamba Havalima'ndan özel uçakla Türkmenistan'a gitmek üzere kentten ayrıldı.

Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç ise Samsun programına devam etti. Bakan Kılıç, TÜYAP Fuar Merkezi'nde açılan Gıda Fuarı'na gidip stantları gezdi. Burada bir stantta kendisine yemek ikramında bulundu. Yemeğin tadına bakan Bakan Kılıç, bu sırada kendisini takip eden basın mensuplarına tattığı yemekten ikram etti. Bir basın mensubunun fotoğraf makinesini alıp kendisini takip eden gazetecilerin fotoğrafını çekti. Bakan Kılıç, buradan ayrıldıktan sonra makamın aracından inip Samsun Raylı Sistem Hattı'ndaki tramvaya bindi. Bakan Kılıç'a Samsun Valisi İbrahim Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri de eşlik etti. Bakan Kılıç'ı tramvayda gören vatandaşlar büyük şaşkınlık yaşadı. Bazı vatandaşlar Bakan Kılıç ile selfie çekti. Bir mobilya firmasının üretim bölümünde boya ustası olarak çalışan 50 yaşındaki Mehmet Yargu'da Bakan Kılıç'ı tramvayda görünce şaşırdı. İş çıkışında tramvayı kulllandığı söyleyen Yargu, bir süre Bakan Kılıç ve beraberindekiler ile sohbet etti. Bakan Kılıç, karayolları durağında tramvaydan indi ve makam aracına geçerek Golf Kulübü'ne gitti.

Görüntü Dökümü:

------------------------------

-Temel atma töreninden detay

-Bakan Arslan ve Bakan Kılıç'ın konuşmaları

-Bakan Kılıç'ın Gıda Fuarı'nı gezmesi

-Bakan Kılıç'ın basın mensuplarının fotoğrafını çekmesi

-Bakan Kılıç'ın tramvaya binip gitmesi

-Detaylar

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER-Hakan AKGÜN/SAMSUN,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

================================================

Bakan Eroğlu, Gümüşhane'de 262 milyon liralık 28 tesisin temelini attı, açılışını yaptı

Rize'deki programın ardından karayoluyla Gümüşhane'ye giden Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu Valilik ziyareti sonrasında açıklamalarda bulundu. Bölgeye 14 yılda 6 milyar liralık yatırım yapıldığını belirterek temeli atılacak ve açılışı yapılacak tesislerin DSİ, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Orman Genel Müdürlüğü'ne ait olduğunu anlatan Bakan Eroğlu, tesislerle ilgili broşürü incelerken yazıların küçük oluşu nedeniye sorun yaşadı. Eroğlu, "Gümüşhane tarihinde ilk kez aynı anda 11 baraj ve göletin temelini atacağız. Bu görülmüş bir şey değil. 15 sene süren baraj inşaatlarını bitirdik, yanlış yapılanları düzelttik. Her gelişimizde müjde verdik. En son geçen yıl 3 Ekim'de geldim, o zaman da müjde verdim. Şimdiye kadar 510 milyon lira değerinde 72 müjde verdim. Bu seferde 'eli boş gelmeyelim' dedim ve müjdelerle geldikö dedi.

Valiliğin ardından Gümüşhane Belediyesi'ni ziyaret eden Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'na Başkan Ercan Çimen fahri hemşerilik beratı verdı. Bakan Eroğlu, daha sonra da Atatürk Kültür Merkezi' nde düzenlenen 262 milyon liraya mal olacak 28 tesisin temel atma ve açılış törenine katıldı. AK Parti Gümüşhane Milletvekili Cihan Pektaş, Gümüşhane Valisi Okay Memiş, Belediye Başkanı Ercan Çimen ile ilgili kurum amirleri, ilçe belediye başkanları ve çok sayıda vatandaşın da katıldığı törende konuşan Bakan Eroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin ülkenin en hain darbe teşebbüslerinden biri olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Her şey millet için. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın'. Bizim anlayışımız, felsefemiz bu. Sizler başımızın tacısınız ve bunu 15 Temmuz'da gösterdiniz. 15 Temmuz tarihimizdeki en alçak, en hain darbe girişimidir. Büyük bir oyunun, büyük bir planın bir parçasıdır. Ama şunu hesap edemediler. Bu millet dünyanın en kahraman milletidir. Ben de bu milletin bir ferdi olmaktan büyük gurur duyuyorum. Bu kanlı, alçak, hain, sapık anlayışı yaymaya çalışan FETÖ'nün darbe girişimi milletimizin kahramanlığı sayesinde püskürtüldü. Allah bir daha böyle bir alçak darbe girişimini göstermesin."

"UYU, BÜYÜ, HEDEF 2071"

Türkiye'nin 2071 yılında küresek bir güç olacağını kaydeden Bakan Eroğlu, kadınlara seslendi, "Bacılarım, sizden talebim var. Yeni doğan ve doğacak olan çocuklara, 'Uyusun da büyüsün' değil, 'Oğlum, kızım uyu, büyü, bir an önce hedef 2071. 2071 yılında sizler Türkiye Cumhuriyeti'ni dünyada küresel güç yapacaksınız' diyeceksiniz. Uyu, büyü, hedef 2071. Merak etmeyin 2071 yılında Türkiye küresel bir güç olacakö dedi.

KATILANLARA FİDAN VERİLDİ

Konuşma sonrasında Bakan Eroğlu ve beraberindekiler butona basarak tesislerin açılışını yaptı ve temelini attı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı görevlilerince vatandaşlara yaklaşık 4 bin fidan dağıtıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Valilik ziyareti

-Basın toplantısı

-Temel atma ve açılıştan görüntüler

-Bakan Eroğlu'nun konuşması

-Detaylar

HABER KAMERA: FATİH TURAN / Gümüşhane,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

================================

CHP'li Özel: "AP'nin kararının hukuken geçerliliği yok ama ağırlığı çok"

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, partisinin Marmaris İlçe Başkanlığı'nı ziyaret etti. Avrupa Parlamentosu'nun (AP) kararını değerlendiren Özel, "AP'nin kararının hukuken geçerliliği yok ama ağırlığı çok" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, partisinin Marmaris İlçe Başkanlığı'nda basın mensuplarına açıklamalar yaptı. AP'nin aldığı son kararı değerlendiren Özel, Türkiye açısından son derece üzücü olduğunu belirterek, "Bugün gelinen noktada Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye'nin 470'e karşı 30'lu oylarla görüşmelerin durdurulmasına ilişkin alınan kararın, hukuken bir geçerliliği yok ama ağırlığı olan bir karardır. Türkiye'yi Avrupa'dan kopartmak ve Türkiye'nin Avrupa Birliği hedefini engellemenin sorumluluğunun, şu anki hükümete ait olduğunun altını çizmek lazım. Bugün bu krizden çıkmanın yollarının en başında olağanüstü halin kalkması gelmektedir. Sonrasında ise hukukun üstünlüğünün kabul edilmesi, kuvvetler ayrılığının yeniden tesis edilmesi ve herkes için insan hakları ve demokrasinin sağlanması gerekiyor. Darbeyle hesaplaşmaya evet ama bu hesaplaşma yapılırken hukuk dışına çıkılmasına hayır demek gerekiyor. İşkence iddialarının üzerine meclisin cesaretle gitmesi gerekiyor" dedi.

Konuşmasında geri çekilen cinsel istismarla ilgili düzenlemeye değinen Özel, "Son haftanın en çok konuşulan konusu çocuk istismarı. Bu konuda istismarcıları serbest bırakma yolunda ortaya konulmuş bir önerge Meclis'ten döndü. Biz ilk gün çocuklara, kadınlara ve Türkiye'ye 4 gün kazandırmak için iç tüzüksel hakları kullanarak, önergeyi salı gününe ertelemiştik. O dört günde kadın örgütleri ayağa kalktılar. Her türlü siyasi görüşten vicdan sahibi insanların harekete geçmesiyle bu önerge geri çekilmek zorunda kalındı. Bunu geri çektiren parlamenter sistem ve muhalefet anlayışıdır. Eğer Türkiye'de Başkanlık sistemi olsaydı, sarayın bilgisi dahilinde Başbakanın talimatıyla meclise gelmiş olan o önerge hiç gelmeyecek, başkanlık kararnamesi olarak yayınlanıp hayata geçecekti. Tecavüz ettiği ya da cinsel istismara uğrattığı çocukla evlendiği takdirde hapisten kurtulabilecek kişilerin bu ailelerin üzerine gitmesinin yolu açılacaktı" dedi.

"BAKIŞ AÇILARI HATALI"

Türkiye'deki mülteci sorununa da değinin Özel, "Mülteci meselesi konusunda iktidarın da, Avrupa'nın da bakış açıları hatalı hatta hastalıklıdır. Mülteciler insandır. Sığınmacılık en temel insan hakkıdır. Yarın kimlerin göçmen olacağı da sadece konjonktüre bağlıdır. Bunlar eşya değil. Bunlar pazarlık yapılacak unsurlar değil. Tehdit konusu yapılacak bir durum hiç değil. Kapıları açarım diye tehdit etmek de, 6 milyar dolar vereyim sizde kalsın demek de mülteciyi metalaştırır. Uluslararası hukukta suçtur. Mültecilerin hakları vardır. Bunları Türkiye de Avrupa Birliği de tanımak zorundadır" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

CHP ilçe binasında soruları yanıtlayan Özgür Özel konuşmaları

Haber- Kamera: Doğuş Esat BERME / MARMARİS (Muğla),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

================================

Metin Fevzioğlu: Türkiye'nin bir numaralı sorunu adalettir

TÜRKİYE Barolar Birliği Başkanı Metin Fevzioğlu, Türkiye'nin bir numaralı sorunun adalet olduğunu söyledi. Avrupa Parlamentosu'nun aldığı kararı da eleştiren Feyzioğlu, Türkiye'nin hedefinin 200 yıldır Avrupa olduğunu ve bundan vazgeçmeyeceğini söyledi.

Türkiye'nin fiziki olarak en büyük baro binası, düzenlenen törenle açıldı. Denizli Barosu'nun 7.5 milyon liraya mal olan hizmet binasının açılış törenine Barolar Birliği Başkanı Metin Fevzioğlu, Denizli Valisi Ahmet Altıparmak, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli Baro Başkanı Müjdat İlhan ile avukatlar, Denizli Adliyesi'nde görevli savcı ve hakimler katıldı. Denizli Baro Başkanı Müjdat İlhan, yargının en önemli ayağı olan savunma makamını güçlendirmek, Denizlili avukatların daha iyi fiziki koşullarda hizmet verilmesi için inşa edilen hizmet binasının Denizli halkına da açık olduğunu söyledi.

Törende konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Fevzioğlu ise yeni hizmet binasının Denizli'ye hayırlı olmasını diledi. Avrupa Komisyonu'nun Türkiye ile ilgili kararını eleştiren Fevzioğlu, Türkiye'nin 200 yıllık modernleşme ve çağdaşlaşma yolundan döndürülemeyeceğini söyledi. Konuşmaların ardından Denizli Barosu'nun hizmet binası açılış kurdelesi protokol üyeleri tarafından kesildi.

'TÜRKİYE AB'YE GİRME HAKKINA ÇOKTAN SAHİP OLMUŞTUR'

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Fevzioğlu, daha sonra basın toplantısı düzenleyerek basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'nin üyelik müzakerelerini dondurma kararını eleştiren Fevzioğlu, "İlk sözüm Avrupa Birliği'ne. Sanki bizi az kaldı, tam üye yapacaklarmış gibi, onlar ısrar etmiş de biz ayak sürümüşüz gibi şimdi biz sizi almayacağız, müzakereleri donduruyoruz diyorlar. Bir kere herkes samimi olsun, AB'yi samimiyete davet ediyorum. Bugüne kadar AB'ye giren son 10 yılda AB'ye giren devletlere bakınız, Türkiye AB'ye girme hakkına çoktan sahip olmuştur. Ama hep ayak sürüdüler. Avrupa'da popülist siyasetçiler kendi siyasetlerini yürütürken, Türkiye düşmanlığını malzeme olarak kullanmayı mazeret bildiler. Oysa bunun ne Avrupa'ya faydası var, ne Türkiye'ye faydası var. AB'ye girmek elbette Türkiye'nin menfaatine, ama Avrupa'nın da menfaatine. Çünkü AB'nin tam sınırında Ortadoğululaşmış bir Türkiye mi tercih edilir, yoksa çoğulcu, katılımcı demokrasinin tüm kurallarını yerine getiren, hukukun üstün olduğu, birliğini beraberliğini koruyan Türkiye mi?" dedi.

'BİZİ MODERNLEŞME YOLUNDAN KİMSE AYIRAMAZ'

Avrupa Birliği ülkelerini terör örgütünün söylemlerinin peşine takılmakla eleştiren Fevzioğlu, "Birliğini beraberliğini koruyan Türkiye dediğimizde AB'nin bir kusuru daha var. O da Türkiye'de insan hakları ihlallerine karşı söz söylüyoruz diye bölücü terör örgütünün söylemlerinin peşine takıldı bazı Avrupa ülkeleri. Evet, Türkiye'de insan hakları sorunu var, demokratik kurum ve kuralların işlemesinde büyük sorun var. Yalnız terör örgütünün söylemleriyle insan hakkı, temel hak hürriyet, çoğulcu demokrasi ihtiyaçlarına dair söylemleri birbirinden kesin çizgilerle ayırmak lazım. AB, Türkiye'yi çağdaş toplumuna elini uzatmakta çok geç kaldı. Çok tereddütlü davrandı. Onun yerine birtakım terör örgütü sempatizanlarıyla toplantıları ve bir takım faaliyetleri tercih etti. Bu da dolayısıyla Türk milletine rahatsız etti. Ancak Türkiye'nin yolu ve yönü 200 yıldır Avrupa'dır. Bugün Avrupa Birliği'nce sahiplenilmiş olan değerlerinin bir sahibi de hiç kuşkusuz Türkiye'dir. Çünkü bu topraklardan çıkmıştır bu değerler. Çok açık söyleyeyim, 200 yıllık modernleşme, çağdaşlaşma, yolundan bizi hiç kimse döndüremez. AB'nin bir kararı da durduramaz, Türkiye'de geçici siyasetin sığ söylemleri de bizi bu yoldan çeviremez" dedi.

'ŞANGHAY, AB'NIN ALTERNATİFİ DEĞİLDİR'

Şanghay İşbirliği Örgütü'nün AB'nin alternatifi olamayacağını söyleyen Fevzioğlu, "Elbette Şanghay İşbirliği Örgütü, Avrupa Birliği'ne bir alternatif değildir. Avrupa'dan kopmamızı da seçimle, bir takım siyasi taban konsolidasyonu hedefli söylemler sağlayamaz, buna sebep olamaz. Bunu Türkiye'deki siyasetçiler için de Avrupa'daki siyasetçiler için de söylüyorum. Sığ siyasetle, hamasetle bir yere varılmaz. Şanghay işbirliği Örgütü'nün üyelerine baktığımızda tamamı demokrasiden uzakta kalmış, tamamı insan haklarında sınıfta kalmış ve enginliği, refahı, küçük bir azınlığa, oligarklara dağıtan devletlerdir, toplumun geneline yaymayı başarmış, sınıf farkı olmaksızın her vatandaşın eşit vatandaş olduğu toplumlar değildir. Türkiye'nin hedefi ise bu değildir. Şanghay Ekonomik Örgütü ile elbette işbirliği kurulabilir ama Avrupa Birliği'nin alternatifi sayılamaz. Bu örgütün içine girmek askeri alımlarda da silah alınmasını, işbirliği yapılmasını somutlayacak bir adım olur. Bu da Türkiye'nin NATO üyeliği ile bağdaşmaz. Bulunduğumuz coğrafyada NATO ittifakının içinde yer almamız Türkiye ve NATO için de önemlidir. Rusya için önemimiz ve değerimiz NATO'nun üyesi olduğumuzda, Avrupa Konseyi'nin parçası olduğumuzda, AB ile adaylık sürecimiz devam ettiğinde çok daha fazladır. Aksi takdirde Rusya'nın işbirliği yapacağı bir devlet olmaktan çıkarız, Rusya'nın sömürmek istediği bir devlete dönüşürüz. Osmanlı Tarihini yakından bilenler Rusya'nın hedefinin daima Türkiye'yi sömürgeleştirmek ve ele geçirmek olduğunu bilirler. Türkiye'nin hiçbir devlete boyun eğecek biat edecek hali de yoktur" diye konuştu.

'BAĞIMSIZ YARGI, GÜÇLÜ MECLİS'

Başkanlık sistemi konusunda taslağı görmek istediklerini söyleyen Barolar Birliği Başkanı Metin Fevzioğlu, "Henüz kamuoyuna açıklanmadı. Partiler arasında neyi konuşurlar biz bilmiyoruz. Bizimle paylaştıklarında söyleyecek çok sözümüz vardır. Türkiye'yi uyaracağımız husus şudur. Hangi paket gelirse gelsin önümüze, kuvvetler ayrılığı ne oldu diye sorarız biz, yargı bağımsızlığını nasıl sağlıyorsunuz, yasamayı nasıl güçlendiriyorsunuz. Başkanlık sisteminin demokratik bir sistem olmasının vazgeçilmez koşulu tamamen bağımsız yargı ve güçlü bir meclistir. Başkan aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanı olacaksa, bu siyasi partiler yasasıyla partisinin bütün milletvekillerini atama yetkisi olur.12 Eylül faşist rejiminin Siyasi Partiler Yasası ile Başkanlık sistemine gidersek Meclis, hiç kuşkusuz başkan tarafından şekillendirilir. Bu apartman yönetiminde bile olmaz bu. Apartman yöneticisine denetçini sen tayin et diyor muyuz. Başkan adayının partisinin genel başkanı olmasına ve milletvekili adaylarını belirlemesine izin verilecek olursa yasama organı tamamen başkanı tabi olur ve denetleyemez. Yargı da bugünkü gibi siyasi iktidara bağımlı devam ettirilirse, bunun adı kuvvetler birliğidir. Biz bu sistemi biliyoruz. 6 yüzyıl yönetildik. Bunun adı padişahlıktır. Onun için bizim tutumumuz Başkanlık sistemine karşı çıkmak değildir. Meclisi nasıl güçlendireceksin, yargı bağımsızlığını nasıl sağlayacaksın. Bu soruların cevaplarını istiyoruz. Paylaşırlarsa bizimle tasarılarını bu soruların tatmin edici cevapları var mı paylaşırım. Ama basına yansıyan bilgi kırıntılarından gördüğümüz kadarıyla sanıyorum kaygıları bu değil, daha çok kişi üzerine bina edilmiş kaygılar var. Bir kişi için bütün sistemin değiştirilmesi gibi bir kaygı ve talep var" dedi.

'KİM BU İŞİN ARKASINDAYSA ORTAYA ÇIKSIN, ÜSTÜ ÖRTÜLMESİN'

FETÖ soruşturmalarıyla ilgili değerlendirme yapan Metin Fevzioğlu, Meclis Araştırma Komisyonu'nun faaliyetlerini sürdürdüğünü, 25 yıl önce İçişleri Bakanlığı yapan Mehmet Ağar'ın dinlendiğini, ama MİT Müsteşarı ile Genelkurmay Başkanı'nın dinlenmediğini, bu tutumu anlamanın mümkün olmadığını söyledi. Soruşturmaların siyasete uzanmasını vatandaşın beklediğini belirten Fevzioğlu, "Bu hain örgüt her yere girmiş, yargıyı ele geçirmiş, emniyeti, istihbaratı, bakanlıkları ele geçirmiş, ne hikmetse nasıl olduysa siyasi partilere geldiğinde yok, biz girmeyelim mi demiş? Buna inanın var mı Allah aşkına. Tabi ki söz konusu değil. O zaman burada vicdanlar soruyor. Anaokulu öğretmenine kadar gidiyorsunuz, siyasetçiler söz konusu olduğunda frene mi basıyorsunuz? Bunu artık insanlar soruyor ve herkes için eşitlik istiyoruz. Kimse, kim bu işin arkasındaysa, siyasi kaygılarla, oraya dokunursak domino etkisi yaratır gibi mülahazalarla üstü örtülmesin. 15 Temmuz'da bu milletin üzerine bomba yağdırdılar, Meclis'i bombaladılar. Suriye olmanın tam kıyısından döndük. O zaman millet olarak biz bu işin siyasi ayağında kimler var, inandırıcı delilleriyle görmek istiyoruz. Bir an önce davaların açılmasını istiyoruz" diye konuştu.

'TÜRKİYE'NİN BİR NUMARALI SORUNU ADALETTİR'

FETÖ soruşturmalarında dosyaların gizli olduğunu, avukatların dosyaları görememesini de eleştiren Fevzioğlu, "Mağduriyet iddiaları gittikçe çığ gibi büyüyerek şuyu vukuundan daha beterdir deyişini haklı çıkarıyor. 40 bine yakın tutuklu var, dosyalarında hangi deliller olduğunu hiç kimse bilmiyor. Açılsın bunlar, suçluyla suçsuzu ayıracak tek yol adil yargılama. Başka türlü ayrılamaz ikisi birbirinden. Suçlu ve suçsuzu adil yargılama yapıp ayırmadığınız sürece bundan terör örgütleri yararlanıyor. Açıkça söyleyelim size. Şu anda Güneydoğu'da vatandaşlardan Ahmet Türk'ü hangi nedenle aldınız. Cevaplayabiliyor muyuz? Dosya kapalı. Biz Ahmet Türk'ü barış yanlısı, merkeze insanı, şiddete karşı olan bir insan olarak biliyoruz. Kamuoyundaki algılama bu. Böyle bir kişiyi tutukladığına göre yargı, dosyası açılmak zorunda. Tarihinde halktaki tabanı en alt seviyelere kadar inmiş olan bölücü terör örgütü yapılan yargısal uygulamalar yüzünden yine taban kazanmaya başlayacak, uyarıyorum sizi. Teröristle mücadele silahla olur, terörle mücadele ise akılla olur. Akıl bize adil yargılama yap diyor. Bunun için delilleri göstereceksiniz, avukatıyla görüştüreceksiniz, savunma hakkı vereceksiniz. Türkiye'nin bir numaralı sorunu adalettir, Başkanlık sisteminden önce adalettir. Cayır cayır yanan sorunu adalettir. Türkiye'de mahkemeleri, tarafsız, bağımsız, güven verir, şeffaf hale getirmedikçe yapılan her kamuoyunu ilgilendiren soruşturma bizi birbirimize düşman ediyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------------------------

Salondan görüntü

Metin Fevzioğlu'nun konuşmasından görüntü

Açılıştan görüntü

Metin Fevzioğlu ile basın toplantısı

Genel ve detay görüntü

Haber: Osman Nuri BOYACI - Kamera: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=================================================

Avrupa Şampiyonu boksçuya memleketinde coşkulu karşılama

BULGARİSTAN'da düzenlenen Avrupa Büyük Bayanlar Boks Şampiyonası'nda altın madalya kazanarak Avrupa Şampiyonu olan 28 yaşındaki Elif Güneri, memleketi Karabük'te coşkuyla karşılandı.

Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da 14-25 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Avrupa Büyük Bayanlar Boks Şampiyonası'nda 81 kiloda ringe çıkan milli sporcu Elif Güneri, Macar Petra Szatmari'yi 3-0 yenerek altın madalya kazandı. Memleketine gelen Güneri, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Abdülkadir Çetin, işçi emeklisi babası Mustafa Güneri, annesi Asiye ve kız kardeşi Emine Güneri ve arkadaşları tarafından Türk bayraklarıyla karşıladı.

Şampiyonada seri başı olduğunu belirten Güneri, "Puan olarak Avrupa'nın en üst seviyesinde bendim. Şampiyonluğum bekleniyordu. Fakat hiçbir maç oynamadan kazanılmıyor. İlk tur maç yapmadan 2'nci turda Azeri rakibimi 3-0 yendim. Finalde Macar rakibimle karşılaştım. Daha önce dünya şampiyonasında çeyrek finalde yenmiştim. Bunun rahatlığı vardı. Tempolu bir maç oldu. Onu yenerek Avrupa şampiyonu oldum. Ülkeme altın madalya kazandırdığım için mutluyum, gururluyum. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tebrik gönderdi. Buradan kendisine teşekkür ediyorum" dedi.

Hayalinin Türk bayrağını göndere çektirmek olduğunu anlatan Güneri, "Avrupa şampiyonu olduğum için çok mutluyum. Hayalimi de başardım. Şimdi hedefim ve amacım dünya şampiyonluğu. Dünya şampiyonasında derecem ve Avrupa şampiyonluğum var. Artık eksik olan dünya ve olimpiyat şampiyonluğu" diye konuştu. Başarılı sporcu daha sonra kendisini karşılayanlarla birlikte araçlara binerek şehir turu attı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Elif Güneri'nin Türk bayraklarıyla karşılanması

-Konvoydan görüntü

-Elif Güneri röp

HABER-KAMERA: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=====================

Bodrum'da kadınlardan şiddete karşı eylem

MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'ndeki kadın dayanışma derneği öncülüğünde, kadınlara yönelik şiddete karşı eylem yapıldı.

Bodrum Kadın Dayanışma Derneği üyeleri öncülüğünde, 25 Kasım Dünya Kadına Şiddet ile Mücadele Günü'nde eylem düzenlendi. CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan'ın da destek verdiği eylem için kadınlar, Bodrum Belediye Meydanı'nda buluştu. Meydandaki kadın ağacının altında toplanan 50 kişilik grup, 'Erkek şiddetini durdur', 'Devlet korumuyor iş başa düştü', 'Kadın cinayetlerine indirim değil, ağırlaştırılmış müebbet', 'Kendimiz için erkek şiddetine direniyoruz', 'Çocuk yaşta evlilik cinsel istismardır', 'Kadın cinayetleri politiktir' yazılı dövizler taşıdı. "Bu halin hiç çekilmiyor o halin hiç çekilmiyor" "Emeğimiz bedenimiz kimliğimiz bizimdir", "Kadın kadındır çiçek senin babandır" ve "Zıkkımın kökü dolapta isyan sokakta" sloganları attı. Meydana rulo şeklinde açılan beyaz kağıda, kadına yönelik şiddete karşı hissedilenler yazıldı.

Konuşma yapan Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Figan Erozan, "Kadına olan şiddeti görmek ve göstermek ve en önemlisi de dayanışmak gerektiğini düşünüyorum. O yüzden sokaklardayız yine o mücadele günü için dayanışma için bir aradayız" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

---------------------------------

Topluluktan görüntü

Figan Erozan'dan görüntü

CHP Muğla milletvekili Ömer Süha Aldan'ın görüntüsü

Genel ve Detay görüntü

Haber: Hülya ELTEŞ -Kamera: Nilüfer DEMİR / BODRUM (Muğla),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

============================================

CHP'li Aldan: Kadına şiddet, geleneksel bir hal almış durumda

CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, şiddetin kadına yönelik geleneksel bir hal aldığını belirterek, "Geçmişten bu yana kadına şiddet, Türkiye'de uygulanan bir yöntem ve geleneksel bir hal almış durumda. Belki iletişim araçlarının bu kadar gelişkin olmaması sebebiyle, pek çoğundan haberdar değildik" dedi.

CHP Bodrum Kadın Kolları, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle, ilçe binasında basın açıklaması yaptı. Açıklamaya CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen ve partililer katıldı.

Basın açıklamasını yapan İlçe Kadın Kolları Başkanı Emel Çakaloğlu, "Bugün dünya üzerinde yaşayan tüm kadınların ve çocukların çeşitli biçimlerde maruz kaldıkları ve giderek artan her türlü şiddet ve cinsel istismarı bir kez daha hatırlatma günüdür. Bugün kadına yönelik şiddet olgusunun hem kadına, hem de tüm topluma dayatılan ideolojik bakıştan, çağdışı ve gerici anlayıştan, ekonomik koşullardan, politik gelişmeler ve kültürel etkenlerden ayrı tutulamayacağı gerçeğini dünyanın gündemine tekrar tekrar taşıma günüdür. Yaşadığımız coğrafyada, kadınlar günlük yaşamda sürekli olarak cinsel, psikolojik, fiziksel şiddete, tacize ve tecavüze maruz kalmakta ve öldürülmektedir. Tacizciler, tecavüzcüler ve kadın katilleri tahrik indiriminden yararlanmakta ve hatta serbest bırakılmaktadır. Bunca olumsuzluk karşısında, her ne olursa olsun, Cumhuriyet Halk Partisi ve kadınları olarak, asla mücadeleden vazgeçmeyeceğiz" dedi.

'ORTAK DİLİMİZ VAR, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'

Çakaloğlu'nun ardından konuşan CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan ise, "Geçmişten bu yana kadına şiddet, Türkiye'de uygulanan bir yöntem ve geleneksel bir hal almış durumda. Belki iletişim araçlarının bu kadar gelişkin olmaması sebebiyle, pek çoğundan haberdar değildik. Son yıllarda kadına yönelik şiddetin nedenleri arasında aile içindeki şiddetin belli yansımaları, kültürel farklılaşma, kentsel göç, kültürel uyumsuzluk süreci, önemli bir kadına şiddet sebebi arasında yer alıyor. Asıl üzerinde durmamız gereken bir neden var o da öykünme. Külhanbeylik, efelik, erkeklik, taslamak yaygın bir hal aldı. 'Hey bana bak' anlayışı hayatın her anlamında egemen olmaya başladı. Her şey anlamını yitirdi, bu ülkeyi yeniden inşa etme durumuna doğru gidiyoruz. Cumhuriyetimiz hasar aldı. Cumhuriyetimizi yeniden tamir edeceğiz, o eski şaşalı günlerine döndüreceğiz. Ortak dilimiz var, Mustafa Kemal Atatürk. Şimdi herkes ona sarılmaya başladı" dedi. Açıklamaların ardından Aldan, bir süre partililerle basına kapalı olarak görüştükten sonra Bodrum'dan ayrılarak Muğla'nın Milas İlçesi'ne geçti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Kadın Kolları Başkanı Emel Çakaloğlu'nun açıklaması,

-Milletvekili Ömer Süha Aldan'ın açıklamaları,

-Açıklamaya katılanlardan genel detay görüntüler.

Haber: Nilüfer DEMİR - Kamera: Hülya ELTEŞ / BODRUM (Muğla),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

================================================

Pedalları eylem için çevirdiler

İZMİR'in Konak İlçesi'nde 'Critical Mass' etkinliği kapsamında toplanan bisiklet tutkunları, 'Biz trafiği tıkamıyoruz, trafik biziz' diyerek trafikte bisiklet sürdü.

Konak Saat Kulesi Meydanı'nda, dün saat 18.30'da toplanan yaklaşık 100 kişilik bisiklet sever, tüm dünyada her ayın son Cuma günü gerçekleştirilen 'Critical Mass' etkinliği kapsamında, 'Biz trafiği tıkamıyoruz, trafik biziz' diyerek trafikte bisiklet sürdü. Konak Meydanı'ndan hareket eden grup, bisikletleriyle Cumhuriyet Bulvarı'na çıkarak sağ şeritten Alsancak Semti'ne doğru harekete geçti. Renkli anların yaşandığı etkinliğe her yaştan bisiklet sever katıldı. Katılımcılardan bazıları Saat Kulesi önünde bisikletleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Otomobillerin trafiği tıkamadığını, tıkanıklığın sebebinin otomobiller olduğunu belirten grup, etkinliğin ardından dağıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Konak Meydanı'ndan görüntü

Bisiklet severlerden görüntü

Sürüş etkinliğinin başlamasından görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet GÜNEY / İZMİR,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==================

Edirneliler Sertap Erener ile coştu

EDİRNE'nin düşman işgalinden kurtuluşunun 94'ncü yıl dönümü kutlamaları kapsamında ünlü şarkıcı Sertap Erener, trafiğe kapalı olan caddede yaklaşık 5 bin kişiyi söylediği şarkılarla coşturdu. Hava sıcaklığının 7 dereceye kadar düşmesi nedeniyle sahneye ısıtıcılar konurken, Sertap Erener, "Edirne ne kadar soğukmuş burası, şarkılarla ısınacağız" dedi.

Edirne'nin düşman işgalinden kurtuluşunun 94'ncü yıldönümü kutlamaları kapsamında ünlü şarkıcı Sertap Erener, trafiğe kapalı olan Saraçlar Caddesi'nde sahne aldı. Konsere siyah deri pantolonla çıkan Erener'in sahnesine 7 dereceye kadar düşen hava sıcaklığı nedeniyle ısıtıcılar konuldu. Ücretsiz konseri yaklaşık 6 bin kişi izledi.

Edirne'nin çok soğuk olduğunu ifade eden Erener, "İyi eğlenceler diliyorum, şarkılarla ısınacağız bu akşam. Ne kadar soğukmuş burası ama sizde çok tatlısınız. Şarkılarla ısınacağız şimdi" dedi.

Söylediği şarkılarla Edirnelileri coşturan Sertap Erener, Zor Kadın şarkısının 'zor kadındım, gel unuttum gel' kısmını erkeklere söyletmekte zorlandı. Erkeklerin sesinin az gelmesine tepkisiz kalamayan Erener, 'zor kadındım' kısmını erkekler için 'zor adamdım' şeklinde değiştirdi. Bu haliyle kendisini izleyen erkeklerle birlikte şarkısını söyleyen Sertap Erener, hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı.

Konserde gazetecilerin sadece 2 şarkı için görüntü almalarına izin verilirken, daha sonra konser alanından çıkarıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------------

-Sertap Erener'in sahneye çıkması

-İzleyen kalabalık

-Şarkıları cep telefonlarına kaydedenler

-Erener'in şarkıları

-Sahnedeki ısıtıcı

-Erkeklere şarkı söyletmeye çalışması

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN/EDİRNE,-

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=====================================

Antalya'nın 'en'leri ödüllendirildi

ANTALYA'da 2015 yılının kurumlar ve gelir vergisi rekortmenleri, en çok ihracat yapan ve istihdam sağlayan Antalya ekonomisinin 'en'lerini oluşturan 43 firma ve kişi ödüllendirildi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) Geleneksel Ödül Töreni, ATSO Konferans Salonu'nda yapıldı. Ödül töreninde 2015 yılının kurumlar ve gelir vergisi rekortmenleri, Türkiye'nin ilk 500 ve ikinci 500 dev sanayi kuruluşları arasında yer alan Antalya firmaları, en çok döviz ve istihdam sağlayan firmalar olmak üzere toplamda Antalya ekonomisinin 'en'leri durumundaki 43 firma ve kişi ödüllendirildi.

ATSO'nun ödül törenine Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Günal, CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, MHP Antalya Milletvekili Ahmet Selim Yurdakul, Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, ATSO meclis üyeleri ve çok sayıda işadamı ve davetli katıldı. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve çok sayıda bakan telgraf gönderdi.

Daha önceki ödül törenlerine katılan siyasi parti temsilcileri konuşma yaparken, bu kez programda yer almadı.

ANTALYA İŞ DÜNYASININ GURUR GÜNÜ

Antalya iş dünyasının gurur günü olduğunu belirten Rifat Hisarcıklıoğlu, CHP ve MHP'li genel başkan yardımcıları ve milletvekillerine iş dünyasının yanında oldukları için teşekkür etti. Antalya'nın ekonomisi nasılsa Türkiye'nin ekonomisinin de öyle olduğunu kaydeden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "Antalya'nın ekonomisinde yaşanan sıkıntılar Türkiye ekonomisinde de yaşandı ve bütün aksilikler üst üste geldi. Terör, Suriye ve 15 Temmuz darbesi, bunlardan zararı Türkiye ekonomisi de Antalya da gördü" dedi. Rusya krizi sonrasında ATSO'nun hazırladığı rapor doğrultusunda birçok desteğin alınabildiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, Rusya ile sağlanan mutakabat sonrası işlerde bir miktar açılma sağlandığını, ama 2016'da yaşanan sıkıntıların 2017'ye de sarkacağının görüldüğünü söyledi.

İSTİHDAMA YÜZDE 50 VERGİ KOLAYLIĞI

İş dünyasının en büyük iki sıkıntısının istihdam maliyeti ve finansman olarak belirlendiğini anlatan Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB olarak İŞKUR'la önemli bir proje hayata geçirdiklerini ve mesleki teknik iş kursları açıldığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, "Tarlada, fabrikada, turizmde nerede elemana ihtiyacınız varsa size maliyeti olmaksızın yetiştiriyoruz ve günlük 50 TL cep harçlığı ve sağlık sigortası yapılıyor. Yetiştikten sonra o elemanı 4.5 yıl istihdam ederseniz vergi yükünün yüzde 50'si düşüyor. Bundan istifade edin. Lütfen bunlardan istifade edin. Bundan en çok yabancı yatırımcılar istifade ediyor. İşin farkındalar ve siz de farkına varın. Bunu baba oğluna yapmaz bu fırsatı kaçırmayın" diye konuştu.

VERGİSİNİ ZAMANINDA ÖDEYENLERE YÜZDE 5 ÖDÜL GELİYOR

İkincisinin de 2010'dan bu yana dile getirilen iki konu olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Gününde vergisini ödeyen arkadaşlarımızın genel bir şikayeti var ve ben de bunların içindeyim. Herhangi bir sebepten dolayı vergisini ödemekte zorlananlara yönelik devletimiz kolaylık çıkartıyor. Ama diğer tarafta vergisini düzenli ödeyenler için hiç mi ödül olmayacak? Ama vergisini düzenli ödeyenler için de bir ödül gelmesi lazım dedik ve Maliye Bakanımız bir talimat verdi. Bununla ilgili çok yakında müjdeyi alacağız, yüzde 5'lik bir ödül düzenlemesi" dedi.

DAMGA VERGİSİ ÇAĞDIŞI

Diğerinin de damga vergisi olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, damga vergisinin çıkarılma sebebinin çok komik olduğunu ve geçmişte hayvanları damgalamak için çıkartılan bir vergi olduğunu belirterek, "Damga vergisi artık dünyada bir örneği yok. Hangi vergi çıkarsa o üstümüzde kalıyor. Geçmişte hayvanları damgalamak için çıkartılan vergi ve neredeyse her attığımız adımda ve yazdığımız kağıtta damga vergisi demek durumundayız. Artık sadece tek bir nüsha için damga vergisi ödenecek ve aslında tamamen kalkması için Maliye Bakanlığı nezdinde çalışmalar yürütüyoruz" dedi.

YÜZDE 9.90 FAİZ MÜJDESİ

Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin krediye ulamakta çok zorluk çektiğini dile getiren TOBB Başkanı, "Türkiye'deki tüm oda ve borsalar olarak parmağımızı taşın altına koyuyoruz. Yıllık faizin 9.90 olacağı bir müjdeyi inşallah sizlere duyuracağız. Bütün üyelerimiz bankacılık sistemi içinde kredi alabilecek noktadaysa kredi alabilecek" dedi. Hisarcıklıoğlu, TOBB olarak Antalya'ya Fen Lisesi inşaatının başladığını ve 2017'de hizmete gireceğini de dile getirdi.

'HERKESİ YANIMIZDA GÖRMEYİ ARZU EDERDİK'

Ödül törenin açılışında konuşan ATSO Başkanı Davut Çetin ise konuşmasında sitemde bulundu. Bu ödül töreninin 29 yıldır kesintisiz yapıldığına dikkat çeken Davut Çetin, "Bu törende, bizler ve devletimiz vergi, ihracat, istihdam şampiyonlarına teşekkür ederiz. Bunun için devletimizin bütün zirvesine davette bulunuruz. Bu yıl Antalyalı işadamlarının en zor yılı olmuştur. Bu nedenle bugün herkesi yanımızda görmeyi arzu ederdik" dedi.

2016'NIN BİR AN ÖNCE BİTMESİNİ İSTEDİ

2016'nın bir an önce gitmesini ve daha huzurlu bir yeni yılın gelmesini dilediği ve sabırsızlıkla beklediğini belirten Davut Çetin, "2016 bizim için ibret yılı oldu. Şahsen ben, bu yıl, kendim için sağlığın, ailenin, dostluğun değerini daha iyi anladım. Antalya için turistin değerini, Antalya için Rusya'nın değerini daha iyi gördük. Türkiye içinse demokrasinin değerini, büyük Türk milletinin asaletini çok daha iyi anladık. Atatürk'ün değerini ise her zaman, her gün daha iyi anlıyoruz" dedi.

ANTALYA İÇİN GÖRÜLMEMİŞ BİR YIL OLDU

2016'nın Antalya ekonomisi için de daha önce görülmemiş bir yıl olduğunu anlatan Çetin, "Hasar tespiti için özellikle ticaret sektöründe geniş bir anket çalışması yaptıklarını söyledi. Meclisteki küçük bir ankete göre üyelerin yarısının satışlardaki düşüş nedeniyle çalışan sayısını azalttığını belirten Çetin, "Arkadaşlarımızın yüzde 20'si kredi kullanamadıklarını belirtti. Fakat en önemli sorun ne kredi, ne faiz, ne enflasyon. İki büyük sorun durgunluk ve alacak tahsilatı olarak çıktı. Destek önlemi vergi indirimi, alacak tahsilatını hızlandıracak düzenlemeler" dedi.

2017'DEN BEKLENTİLER OLUMLU DEĞİL

2017 beklentilerinin de olumlu olmadığına değinen ATSO Başkanı, bunun da en büyük nedenini ülkemiz gündeminde bitmeyen tartışmalar olarak gösterdi. Hükümet desteklerinden de bahseden Çetin, buna rağmen Antalya turizmi, tarımı, ticareti, sanayisinin ekonomik afet yaşadığını belirterek, şunları söyledi;

"Bu yıl ilk kez vergi tahsilatımız azaldı. Kayıtlı çalışan sayımız yüzde 12 oranında düştü. 2 bin işyerimiz SGK kaydından çıktı. Karşılıksız çek oranımız yüzde 8'e ulaştı. Türkiye'nin turizm geliri 8 milyar dolar civarında azaldı. Sadece domates ihracatında 110 milyon dolar kaybettik. Bu yıl 10 ayda Antalya tarımında enflasyon oranı eksi yüzde 10'dur. Ürünün bol olduğu nisan ve mayıs aylarında ortalama fiyat düşüşü yüzde 40 oldu. Böylece tarım sektörümüzde gelir kaybımız 1.5 milyar liraya ulaştı."

ANTALYA'NIN 'EN'LERİ

GELİR VERGİSİ-TİCARİ KAZANÇ: Yılmaz Turgan 4 milyon 9 bin TL. Mehmet Dikmen-Dikmenoğlu Ticaret 2 milyon 408 bin TL. İzzet Münir Uzun 2 milyon 146 bin TL.

KURUMLAR VERGİSİ: Fraport İçtaş Antalya Havalimanı 290 milyon 305 bin TL. Güneş Ekspres Havacılık 255 milyon 780 bin TL. PGS Otelcilik Turizm 79 milyon 252 bin TL.

TEMSİLCİLİKLER GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ BİRİNCİLERİ: Akseki gelir vergisi Mehmet Çetintaş 88 bin TL. Akseki kurumlar vergisi Ömer Duruk Tesisleri 830 bin TL. Kemer gelir vergisi Mehmet Ziya Şimşek 262 bin TL. Kemer kurumlar vergisi Antalya Yaşam Hastanesi 10 milyon 577 bin TL. Elmalı gelir vergisi Zühtü Koloğlu 355 bin TL. Elmalı kurumlar vergisi Sarıoğlu Otomotiv 732 bin TL. Gazipaşa gelir vergisi Mustafa Uysal 1 milyon 182 bin TL. Gazipaşa kurumlar vergisi Cemal Şenol Gıda ve Temizlik 921 bin TL. Korkuteli gelir vergisi Yaşa Sancaktar 291 bin TL. Korkuteli kurumlar vergisi Nur Gıda 1 milyon 793 bin TL. Serik gelir vergisi Hasibe Kumbul 437 bin TL. Serik kurumlar vergisi Nunhems Tohumculuk 14 milyon 568 bin TL.

DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMETLER

SEYAHAT ACENTALARI: MP Turkey Turizm 298 milyon 246 bin Dolar. Tantur Turizm Seyahat 173 milyon 27 bin Dolar. Kilit Global Turizm Seyahat 98 milyon 709 bin Dolar.

KONAKLAMA TESİSLERİ: Özaltın Otel İşletmeleri 56 milyon 563 bin Dolar. Sertaş Turizm 18 milyon 918 bin Dolar. Gitaş Turizm 13 milyon 469 bin Dolar.

İHRACAT DÖVİZ GELİRİ: Adopen Plastik ve inşaat 98 milyon 749 bin Dolar. AGT Dış Ticaret 51 milyon 593 milyon Dolar. Eti Elektrometalurji 44 milyon 944 bin Dolar.

YAŞ MEYVE VE SEBZE İHRACATI: Meykon Meyve ve Kaynak Suları 12 milyon 494 bin Dolar. Koç Zirai Ürünler 6 milyon 497 bin Dolar. Beyazkule Tarım Ürünleri 4 milyon 510 bin Dolar.

SÜS BİTKİLERİ VE MAMÜLLERİ İHRACATI: Çiçekçiler Birliği Dış Ticaret 6 milyon 492 bin Dolar. Flowerland Tarım 5 milyon 859 bin Dolar. Fleurantalya Süs Bitkisi Üretim 3 milyon 647 bin Dolar.

TÜRKİYE'NİN İLK 500 SANAYİ KURULUŞU ARASINDA YER ALAN ANTALYA FİRMALARI VE ÜRETİMDEN SATIŞLAR: AGT Ağaç Sanayi ve Ticaret 542 milyon 80 bin TL. Adopen Plastik ve İnşaat 451 milyon 180 bin TL. Yörükoğlu Süt ve Ürünleri 307 milyon 923 bin TL.

TÜRKİYE'NİN İKİNCİ 500 SANAYİ KURULUŞU ARASINDA YER ALAN ANTALYA FİRMALARI VE ÜRETİMDEN SATIŞLAR: Ekiciler Süt 220 milyon 244 bin TL. Eti Elektrometalurji 149 milyon 324 bin TL. Ankutsan Antalya Kutu Sanayi 120 milyon 606 bin TL. Antalya Enerji Üretim 114 milyon 560 bin TL.

EN FAZLA İSTİHDAM SAĞLAYAN İLK ÜÇ FİRMA: Galeri Kristal Turizm 6 bin 555 kişi. Fine Otel Turizm 3 bin 711 kişi. TT Hotels Turkey Otel Hizmetleri 2 bin 703 kişi.

Görüntü Dökümü

----------------------------

-Protokol üyelerinin görüntüsü

-Katılımcılardan görüntü

-Sinevizyon gösterimi

HABER: Mehmet ÇINAR-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Cumhuriyet Halk Partisi Süleyman Soylu Bulgaristan Antalya Politika Güncel Haberler

title