Haberler

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki Olaylar

Kamerunlu jeopolitik uzmanı Samuel Nguembock, sahip olduğu siyasi sistem sayesinde Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin kaderinin halk ayaklanmasıyla devlet başkanının istifa etmek zorunda kaldığı Burkina Faso'nunkine benzeyemeyeceğini ifade etti.

Kamerunlu jeopolitik uzmanı Samuel Nguembock, sahip olduğu siyasi sistem sayesinde Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin kaderinin halk ayaklanmasıyla devlet başkanının istifa etmek zorunda kaldığı Burkina Faso'nunkine benzeyemeyeceğini ifade etti.

Paris'teki Kamu Politikası ve Yönetimi Enstitüsü'nde öğretim görevlisi Nguembock, AA muhabirine, devlet başkanının 3. kez iktidara gelmesine karşı çıkan ve hafta sonu gözaltına alınan muhaliflerden sonra Demokratik Kongo'daki durumla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Nguembock,  "Siyasi tarihi, jeopolitik ve kültürel özelliğiyle Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin sonu Burkina Faso gibi olmaz" dedi.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin Burkina Faso ile karşılaştırılamayacağını savunan uzman, ülkenin siyasi sisteminin kapalı olduğunu vurguladı.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti Devlet Başkanı Joseph Kabila'nın babası Laurent Desire Kabila'dan sonra iktidara geldiğine dikkati çeken Nguembock, babası gibi Joseph Kabila'nın da dinamik bir sivil topluma geçilmesine izin vermeyeceği değerlendirmesinde bulundu.

Siyasi sistemin kapalı olmasında ülkede var olan altın ve elmas gibi doğal kaynakların etkisinin bulunduğunu belirten uzman, bunlardan yararlanmak için siyasi ve askeri liderlerin mesleki yetkilerini kullandıklarını öne sürdü.

Nguembock, tüm bu etkenlerin ülkenin mevcut ve gelecekteki siyasetini etkileyeceğini kaydetti.

Laurent Desire Kabila, 1996'da dönemin Devlet Başkanı Joseph Desire Mobutu'yu devirerek iktidara gelmişti. Mobutu gibi yolsuzlukla suçlanan Kabila, 2001 yılında öldürülmüş ve yerine oğlu geçmişti.

Kabila'nın yeniden iktidara gelmek için anayasa değişikliğine gitme planlarına karşı çıkanlar ve güvenlik güçleri arasındaki çatışmalarda ocakta 42 kişi ölmüştü.

Muhalifler, devlet başkanlığı ve genel seçimler için nüfus sayımı şartı koşan yasa tasarısını protesto etmişti.

Senato, 23 Ocak'ta, seçimlere ilişkin yasa tasarısını muhalefetin istediği şekilde "nüfus sayımı şartı" ifadesini kaldırarak kabul etmişti.

Senatoda kabul edilen tasarıyla, muhalefetin talep ettiği gibi nüfus sayımı ile seçmen listesinin yenilenmesi şartları olmadan devlet başkanlığı seçimi 27 Kasım 2016'da yapılabilecek.

Tasarısının yürürlüğe girmesi için meclis tarafından onaylanması gerekiyor.

Muhalefet ve sivil toplum kuruluşları, tasarının 2001'de iktidara gelen Kabila'nın 3. kez devlet başkanlığı yapmasını sağlamak amacıyla sunulduğunu savunuyordu.

Ülkede hafta sonu Kabila'nın 3. kez iktidara gelmesine karşı olduğu öne sürülen  "Filimbi" adlı halk hareketinin kuruluşu dolayısıyla düzenlenen basın toplantısını askerler basmış ve aralarında Senegalli ve Burkina Fasolu muhaliflerin yanı sıra Amerikalı bir diplomat, Fransız, İngiliz ve Belçikalı gazetecilerin de bulunduğu yaklaşık 30 kişiyi gözaltına almıştı. Gözaltına alınanlardan 4'ünın sınır dışı edilmesine karar verilmişti.

Burkina Faso -

Burkina Faso'da 4 ay önce, 1987'de iktidara gelen Blaise Compaore'nin tekrar aday olmasına imkan tanıyan anayasa değişikliği tasarısı krize neden olmuştu.

Tasarıya karşı çıkanlar sokakları savaş alanına çevirmişti. 1991'de seçildikten sonra 2 kez 7, 2 kez de 5 yıl devlet başkanlığı yapan Compaore, protestolar üzerine 1 Kasım'da istifa etmek zorunda kalmış ve Fildişi Sahili'ne sığınmıştı.

Kriz, 16 Kasım'da Michel Kafando'nun bir yıl olarak öngörülen geçiş döneminin devlet başkanı olarak seçilmesiyle sona ermişti.

Kaynak: AA / Güncel

Burkina Paris Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title