Haberler

Demokratik Açılımla İlgili Tarihi Oturumdan Meclis Tutanaklarına Yansıyan Atışmalar: CHP'ye Güle Güle Daha Rahat Konuşuruz

TBMM demokratik açılımla ilgili tarihi oturumunu dün gerçekleştirirken geride ziyaretçi locasından yansıyan iki ayrı eylem görüntüsü ve Genel Kurul'da önce CHP ve DTP arasında yaşanan "Dersim" gerilimi ardından da AKP Adana Milletvekili Ömer Çelik ve Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasındaki muhalefetle atışmalar kaldı.

TBMM demokratik açılımla ilgili tarihi oturumunu dün gerçekleştirirken geride ziyaretçi locasından yansıyan iki ayrı eylem görüntüsü ve Genel Kurul'da önce CHP ve DTP arasında yaşanan "Dersim" gerilimi ardından da AKP Adana Milletvekili Ömer Çelik ve Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasındaki muhalefetle atışmalar kaldı. İşte sakin başlayan ancak tansiyonun giderek yükseldiği Genel Kurul'dan Meclis tutanaklarına yansıyan karşılıklı söz düellosu...

-"SİZİN İRAPTA YERİNİZ YOK"-

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - modern teknolojiyle donatılmış okullardan üniversitelere, yüksek standartlı demokrasiden dış politikaya kadar her alanda ezberleri bozduk, statükoyu değiştirdik ve ülkemize yeni bir ufuk çizdik. (MHP sıralarından "Tele kulak başladı." sesi)

Herkes görevini yapıyor, merak etme.

Değerli arkadaşlarım ve burada tabii ki öncelikli sorun, terörle, terör sorunuyla mücadeledir, etnik unsurların sorunlarıyla mücadeledir. Bunun içinde Kürt sorunu da vardır, Arnavut sorunu da vardır, benim Türk vatandaşımın sorunu da vardır, Laz, Abaza, Arnavut, Roman, hepsinin sorunları vardır kendilerine göre. Bunları çözmek durumundayız.

Bunun yanında azınlıkların da sorunları var

AKİF AKKUŞ (Mersin) - Öyle bir sorun yok.

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - inanç gruplarının sorunları var.

Sana gelmiyor, bana geliyor bunlar. Bu sorunlar bana geliyor.

AKİF AKKUŞ (Mersin) - AKP sorunu var.

BAŞKAN - Lütfen sayın milletvekilleri

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Size gelmiyor çünkü kimse sizi zaten muhatap olarak kabul etmez. Sizin irapta yeriniz yok. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Ve özellikle bir şeyi ifade etmek istiyorum. Bu sorunlar, şöyle tarihe baktığımız zaman Bakıyorsunuz, taa Ziya Gökalp döneminde, cumhuriyetin ilk yıllarında buna yönelik projeler üretilmiş. Sayın Baykal az önce "Bakın, yirmi yıl önce biz bunu yaptık." diyor. Neyi? Kürt sorunuyla ilgili bir proje ifade etmiş. Ama bakıyorsunuz ki şimdiki konuşmalarla onun arasında değişik farklılıklar var.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Yok, yok. Hiçbir fark yok. Anlamamışsın.

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Bu da çok enteresan. Notlar elimde var. Tutanaklar da var, notlar da var.

DENİZ BAYKAL (Antalya) - Anlamamışsın, hiç anlamamışsın. Farkında bile değilsin. Zaten sorun da o.

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - İstiyoruz ki her sorun alanı, demokratik standartların yükselmesiyle

DENİZ BAYKAL (Antalya) - Sen farkında değilsin o işin.

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - temel hak ve özgürlüklerin gelişmesiyle

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Anlama kapasiten yok.

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - adalet ve hakkaniyetin her alanda, her vatandaşı kuşatmasıyla, ezilen, horlanan, dışlanan herkesin kucaklanmasıyla aza insin.

Değerli arkadaşlarım, yedi yıl boyunca bu anlayıştan, bu yaklaşımdan, bu kucaklayıcı tavırdan taviz vermedik. 72 milyon vatandaşımızın her birinin sofrasındaki ekmeğin özellikle büyütülmesi gayreti içerisinde olduk. Her bir vatandaşımızın derdini dinledik. Çare üretmenin, derman bulmanın mücadelesi içinde olduk. (CHP ve MHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Lütfen sayın milletvekilleri

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Tabii, tabii, sadaka kültürü.

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Sayın Başkan, şahsım ve Grubum, diğer liderler konuşurken en ufak bir müdahalede bulunmadılar. Bakın, şu anda, maalesef, şurada, bakıyorum, özellikle iki muhalif grup sürekli laf atıyor.

ALİ KOÇAL (Zonguldak) - Konuşma üslubunuzu ona göre ayarlayın.

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Bakın, ben hem Hükûmet adına hem de Grubumun Başkanı sıfatıyla konuşuyorum. Lütfen, anlayın ki anlatabilesiniz. Dinlemesini öğrenin. Dinlemediğiniz sürece de hiçbir şey anlatamazsınız bu ülkede. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Erdoğan, siz Genel Kurula hitap edin.

Değerli arkadaşlarım, lütfen hatibi dinleyelim.

-"DEMOKRASİ BİR ARAÇTIR, TRAMVAYDIR"-

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Çözüm üretmeyen bir siyaset, sorunları ele almayan, hafifletmeyen bir demokrasi, halkın taleplerine duyarsız kalan bir devlet anlayışı olamaz. İşte bu noktadan hareketle bizler dedik ki: "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, insanı yücelt ki devlet yücelsin."

Demokrasiden hiç kimsenin korkusu, çekincesi, tereddüdü olmasın. Demokrasi bu ülkeyi bozmaz, merak etmeyin. Tam tersine, birleştirir, bütünleştirir, kardeşliğimizi daha da pekiştirir. Demokrasi korkuların -özellikle söylüyorum- pazarı değil, panzehiridir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Demokrasi en temel meşruiyet zeminidir. Meşru siyasetin görevi, iktidarıyla, muhalefetiyle, bütün sivil mekanizmalarıyla meşruiyet alanını genişletmektir. Vatandaşların

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Bir araçtır.

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Evet, aynen öyledir! Aynen öyledir!

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Tramvaydır.

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Aynen öyledir! Bütün sistemler, dinler, hepsi insanın mutluluğu için birer araçtır. Amaç insanın mutluluğudur, bunu öğren! (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

-"KOMŞUNUN SANDALI BENİM GEMİM OLSUN MU?"-

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (DEVAMLA): Biz, yanı başımızdaki komşumuzun derdini biliriz, hastalığını biliriz, ihtiyaçlarını biliriz ama etnik kökenini bilmeyiz, bilsek de inkar etmeyiz, hor görmeyiz, sadece saygı duyarız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Biz millet olarak öyle bir medeniyetten geliyoruz. "Komşusu açken tok yatan bizden değildir." anlayışıyla bir tas çorbayı komşumuzla paylaşabilme anlayışını gösterebilen bir halkız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bunu küçümsemeye de kimsenin hakkı yok. Bu farklı bir alicenaplıktır, farklı bir kadirşinaslıktır.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Komşunun sandalı benim gemim olsun mu?

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Kimse de bunu bir sadaka kültürü olarak vasıflandıramaz. Burada da bir dalalet var, bir gaflet var. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Çok önemli bir şey bu.

Biz, insanı insan olduğu için, açık konuşuyorum, ne Türk olduğu için ne Kürt olduğu için ne Laz olduğu için ne Gürcü, Abaza, Pomak, vesaire -neyse- olduğu için sevmiyoruz. Biz, yaradılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Doğrusu, zaman zaman benim alındığım, gücendiğim bazı durumlar olur bazı topluluklarda. Örneğin

YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Meclis Başkanı mesela...

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla)- Kürt kökenli vatandaşıma birisi kalkar şu Kürt, şu Laz, şu Türk Arkadaşlar, yani bu tür ifadeleri yakıştırmak bile yanlış. Sanki o ifadeyle orada bir küçümseme mantığı yatıyor. Bunlardan bir defa kurtulmak lazım. Sen söyleme ya, ben duyduklarımı, bildiklerimi, gördüklerimi söylüyorum, bu gerçekleri söylüyorum. Zaten sıkıntının altında bu var.

YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - "75 Kürt milletvekili var." dediniz.

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Geçenlerde benim İçişleri Bakanım bir şey söyledi, burada kıyamet kopardınız.

-"RAYDAN ÇIKAN SENSİN"-

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) -Yani bu ülkede bir hızlı tren var mı yok mu bunların haberi yoktur. Şöyle bir, Ankara'dan Eskişehir'e bir bin git, bir tadını gör. (AK PARTİ sıralarından gülüşmeler)

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Var, var, raydan çıktı! Kaç kişi öldü?

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Sen öyle zannediyorsun, raydan filan çıkmadı, aynen yoluna devam ediyor.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Raydan çıktı raydan!

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Aynen yoluna devam ediyor, raydan çıkan sensin, sen, raydan çıkan sensin! (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Raydan çıktı raydan! Öldü, adam öldü! Kaç kişi öldü?

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Kimse ölmedi.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Yalan söylüyorsunuz o zaman. Tren raydan çıktı, adam öldü.

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Dünyanın her yerinde kazalar mukadderdir, olur.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Mukadderdir tamam!

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Amerika'sında da olur, her yerinde, Avrupa'sında da, her yerinde Kazanın olmadığı, bu tür şeylerin olmadığı yer var mı? Her yerde var.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Takdiriilahi tamam!

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Dolayısıyla kalkıp da sataşmak için kendine malzeme arama...

-"DİNİ MİLLİYETÇİLİK NASIL OLUYOR SAYIN BAŞBAKAN"-

MUHARREM İNCE (Yalova) - Dini milliyetçilik nasıl oluyor Sayın Başbakan, bir anlatın!

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Rahatsız olma!

MUHARREM İNCE (Yalova) - Dini milliyetçilik nasıl oluyor?

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Siz yapamadınız biz yaptık, devam ediyor. Bundan sonra da kararını vereceğiz, rahatsız olma! (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Rahatsız olma!

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Geçen hafta reddettiniz

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Yapamadıklarınızı biz yapıyoruz.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - "Cemevleri ibadethane olsun." dedik, reddettiniz.

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Onun için rahatsız oluyorsunuz.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - "Cemevleri ibadethane olsun." dedik, reddettiniz geçen hafta.

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Zaten sıkıntının altında yatan temel esas bu. AK PARTİ sizin yapamadıklarınızı yaptığı için rahatsız oluyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Daha on gün önce, cemevlerinin ibadethane olmasını reddettiniz.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - "Madımak müze olsun." dedik, niye yapmadınız Sayın Başbakan?

BAŞKAN - Lütfen sayın milletvekilleri

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, soruyorum.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - "Madımak müze olsun." dedik yapmadınız. Niye yapmadınız?

BAŞKAN - Lütfen

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Bugün, hangi coğrafi bölgede, hangi ilde olursa, hangi etnik kökene, hangi mezhebe, hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, her bir vatandaşım kendisini ötekinin yerine koysun ve düşünsün. (CHP sıralarından gürültüler)

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Düşünmekle (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Özdemir, lütfenSayın Özdemir...

MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - Genel Başkanınıza saygınız yok mu? Deniz Baykal'a saygınız yok mu?

-"SAYIN BAYKAL GRUBUNUZA LÜTFEN HAKİM OLUN EDEPTEN ADAPTAN UZAK HAREKET EDİYORLAR"-

BAŞKAN - Sayın Özdemir, lütfenSayın Özdemir...

MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - Genel Başkanınıza saygınız yok mu? Deniz Baykal'a saygınız yok mu?

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Sayın Baykal, lütfen grubunuza hakim olun! Bakın, edep, adaptan uzak hareket ediyorlar. Ben grubuma siz konuşurken böyle bir saygısızlık yaptırttım mı? Lütfen grubunuza hakim olun! (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Lütfen...

-"SİZİN HİÇ OĞLUNUZ YAVRUNUZ ÖLDÜ MÜ?"-

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (DEVAMLA): Değerli arkadaşlarım, sizlerin hiç köyleri boşaltıldı mı? Sizin ekip biçtiğiniz tarlalarınız, hayvanlarınızın otladığı yaylalarınız yasak bölge ilan edildi mi? Gece yarısı köyünüzü teröristler sarıp camide namaz kılanların üzerine kurşun yağdırdı mı? Oğlunuzu, kızını, malınızı mülkünüzü aldı mı? Sizden haraç topladı mı?

ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) - Tabii ki

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Köylerinizin yollarına mayın döşendi mi? "Analar tabii ki ağlayacak." diyenler, sesleniyorum şimdi: Sizin hiç oğlunuz, yavrunuz öldü mü? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale) - Öldü Öldü

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Biliyorum ben nelerin öldüğünü. (Gürültüler)

BAŞKAN - Lütfen, sayın milletvekilleri

OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale) - Utanın! Utanın! Bu soruyu sorarken utanmalısınız!

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Dersim'de olanları, savunanları ben insanlık noktasında nasibini almamış olarak değerlendiriyorum, öyle değerlendiriyorum. (AK PARTİ ve DTP sıralarından alkışlar)

Benim aziz milletimin her bir ferdi bu soruları kendisine sorsun. Kendisini ötekinin yerine koysun, samimi bir şekilde vicdan muhasebesi yapsın. Terör örgütüne yönelik öfke, tüm bir etnik gruba veya toplumun bir bölümüne yöneliyorsa bu son derece hatalı bir bakış açısıdır. Terör örgütüyle -lütfen burayı iyi dinleyelim- benim Kürt kökenli vatandaşlarımı, kardeşlerimi bir araya getiremezsiniz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Sen getiriyorsun!

RAHMİ GÜNER (Ordu) - Kim getiriyor, kim?

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Kürt kökenli vatandaşlarımın, kardeşlerimin sorunu farkıdır, terör örgütü farklıdır

BEYTULLAH ASİL (Eskişehir) - Bu millete iftira ediyorsun!

-"SEN ONU KENDİNE SAKLA SANA LAZIM OLUR"-

ERDOĞAN: Bölünmekten bahsetmek, ihanetten bahsetmek, bu milletin en hassas olduğu konuları tamamen bir hayal ürünü olarak sürekli gündeme getirmek vatanseverlik de olamaz, milliyetçilik de olamaz.

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Hem vatansever hem milliyetçiyiz ama siz nasibinizi almamışsınız!

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başbakan, Cengiz Çandar yanlış mı söylüyor?

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, bakınız, bu sürece karşı çıkanları da kabaca ben üçe ayırıyorum.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Cengiz Çandar yanlış mı söylüyor?

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Onu sen kendine sakla kendine, sana lazım olur.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Yanlış mı söylüyor?

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Birincisi, bu açılım sürecine, içeriğini bilmediği için karşı çıkanlar var. Onları bilgilendirmek boynumuzun borcudur.

Benimle beraber seyahat ediyorsun. Taa Orhun Abidelerinden Karakurum'a olan, orada yapılanları gören sen değil miydin, sen değil miydin?

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Göreviniz, yapacaksınız!

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Siz üç buçuk yıl iktidar oldunuz. Üç buçuk yıllık iktidarda, soruyorum sizlere, Türk cumhuriyetlerinin hangisine hangi yardımı götürdünüz? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Hangisine hangi yardımı götürdünüz?

Bıkmadan usanmadan, Edirne'den Ardahan'a kadar karış karış, mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev dolaşıp bunları anlatacağız.

-"ŞEHİTLER GELSİN BAĞIRALIM DİYE BEKLEYENLER VAR" DEDİ BAYKAL SALONU TERK ETTİ-

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (DEVAMLA): İkincisi, bu açılımın sonunda rant kapıları kapanacak. Değerli arkadaşlar, şimdi, bu açılımın sonunda rant kapıları kapanacak olan istismarcılar var. Şiddet üzerinden, şehit cenazeleri üzerinden siyaset yaptığını zannedenler var. Bunlar, tabii ki bu sürece karşı çıkıyorlar. Hatta "Şehitler gelsin de biraz daha fazla bağıralım." diye bekleyenler var. Bunlar var. (CHP ve MHP sıralarından gürültüler)

ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) - Yazıklar olsun, ayıp!

ERKAN AKÇAY (Manisa) - İçimiz kan ağlıyor, yazıklar olsun size!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yazıklar olsun size be!

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Siz yapmıyorsanız niye alınıyorsunuz? Yapmıyorsanız niye alınıyorsunuz? Alınmayın, rahat olun. Yaa, niye rahatsız oluyorsun? Yaa, niye rahatsız oluyorsun? (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP milletvekilleri Genel Kurul salonunu terk etti) Niye rahatsız oluyorsun?

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Ayıp be ayıp! Başbakansın, ayıp!

-"CHP'YE GÜLE GÜLE DAHA RAHAT KONUŞURUZ"-

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - Ben, Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna güle güle diyorum. Siz olmadan daha rahat konuşuruz, güle güle. Ben burada Grubumla, kalanlarla beraber yola devam ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bunların tahammülü yok. Bunların düşünceye tahammülü yok. Bunların meseleleri konuşmaya tahammülü yok. Bunlar izleyici tribününü provoke edenleri buraya getirenlerdir, anlayış bu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bunlar budur. (Gürültüler) Bakınız, parti programımızda partimiz bu sorunun

BAŞKAN - Lütfen sayın milletvekilleri

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Devamla) - toplum hayatımızda neden olduğu olumsuzlukların bilinciyle bölge halkının mutluluğunu, refahını, hak ve özgürlüklerini gözeten, Türkiye'nin bütünlüğü ve üniter devlet yapısıyla birlikte bölgeyi tehdit eden terörün önlenmesinde zaaf yaratmayacak bir şekilde kalıcı, tüm toplumun duyarlılıklarına saygılı, etkili ve sorunları kökünden çözmeye yönelik bir politika izleyecektir.

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sizin kalbiniz mühürlü. (ANKA/SON)

(EG/HF/BÜN)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

title