Haberler

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: (4)

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan'ın görevinin başında olduğunu belirterek, "Bu, Sayın Hakan Fidan'ı yıpratma operasyonudur.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan'ın görevinin başında olduğunu belirterek, "Bu, Sayın Hakan Fidan'ı yıpratma operasyonudur. Ama burada hükümetimizin, Cumhurbaşkanımızın tavrı son derece nettir. Görevinin başında, görevini de iyi yapan bir müsteşarımız vardır." dedi.

Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, soruları yanıtladı.

Bir basın mensubunun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üniversite diplomasıyla ilgili tartışmalar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın Tokyo'ya büyükelçi olarak atanacağı yönündeki iddialara ilişkin soruları üzerine Kalın, şu yanıtı verdi:

"Ülkemizin bu kadar meseleyle uğraştığı bir dönemde bunlar aslında ciddiye alınmayacak şeyler. Fakat Cumhurbaşkanımızın diploması meselesinin ne amaçlarla sürekli köpürtülüp, gündeme getirildiği ortada. Şimdi ilginç olan sağda solda pek de ciddiye alınamayacak mecralarda gündeme getirilen bu konunun daha farklı, ciddi olmasını beklediğimiz kişiler tarafından dillendiriyor olması. Bu konuda aslında biz daha önce de açıklama yaptık. Sayın Cumhurbaşkanımızın diplomasının kopyaları basınla paylaşıldı, internette var. Girerseniz bulursunuz, yıllıklarda yayınlandı. Bütün bunların üzerine Sayın Rektör geçen hafta bir açıklama yaptı. Bundan öte ne yapmamızı bekliyorlar. 10 milyon tane çoğaltıp, o diplomayı herkesin adresine mi gönderelim? Bu konuda eğer ciddi ve samimi bir gayretleri varsa, üniversitenin yaptığı açıklamayı da esas alarak değerlendirirler. Biraz dert başka anladığım kadarıyla."

Hem Türkiye'de belli çevrelerde hem de Avrupa'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırmanın ve Erdoğan karşıtlığının prim yaptığına dikkati çeken Kalın, "Birileri bunun üzerinden, içinde Tayyip Erdoğan'ın olduğu, bir şekilde eleştiri konusu olabilecek mevzuları gündemde tutarak, kendilerine prim yapmaya çalışıyor. Alman Parlamentosu'nda örnek verdim. 1915 Olayları'nın tartışıldığı bir oturuma bakın, sürekli Tayyip Erdoğan'ı tartışıyorlar. Hani konu 1915'ti, hani bugünkü Türkiye'yi sanık sandalyesine oturtmak gibi bir niyetiniz yoktu, hani tarihle yüzleşmekti esas olan. Onları bir kenara bırakın, Tayyip Erdoğan saldırganlığı merkezli bir tartışma yürüyor. Üstelik de burada Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde, daha sonra Cumhurbaşkanı olarak attığı adımların hiçbirisi gündeme bile getirilmiyor. Yani 1915 Olayları ile ilgili, tehcirle ilgili, ortak acı konusundaki açıklamalarımız, Ermenilere dilediğimiz taziye ve acılarını paylaştığımızı ifade etmemiz... Onların taşınmaz mülklerinin iadesi, Akdamar Kilisesi'nin restore edilmesi vesaire, vesaire hepsi bir kenara bırakılıyor. Böyle aslı astarı olmayan konular üzerinden gündem yapılıyor. Bana sorarsanız bu diploma tartışması da bundan çok farklı değil." değerlendirmesinde bulundu.

Kalın, MİT Müsteşarı Fidan'ın görevinin başında bulunduğunu vurgulayarak, "Biz bunu daha önce açıkladık. Buradan bir defa daha teyit edeyim. Görevinin başındadır. Sayın Müsteşarımız dün buradaki toplantıda da bizimle beraberdi. Bu tür spekülasyonları kimler çıkartıyor ona bir bakmak lazım. Amaç ne? Bu, Sayın Hakan Fidan'ı yıpratma operasyonudur. Burada hükümetimizin, Cumhurbaşkanımızın tavrı son derece nettir. Görevinin başında, görevini de iyi yapan bir müsteşarımız vardır. Bu tür yıpratma operasyonlarıyla, yalan yanlış haberlerle kendilerince Hakan Fidan'ı yıpratmaya çalıştıklarını zannediyorlar, başarılı olamayacaklar." diye konuştu.

"Milletimiz kimin, nerede durduğunu görüyor"

Başka bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, katıldığı bir televizyon programında, "Biz hapiste hasta yatan PKK'lıya da gittik, DHKP-C'liye de gittik. Hiç ayrım yapmadık." yönündeki ifadelerini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Kalın, şöyle konuştu:

"Hala Türkiye'de bu cümleler kurulabiliyorsa, terör örgütleriyle ilgili, terör mensuplarıyla ilgili bunun takdirini tabi millete bırakmak gerekir. Şunu da söylemem lazım, terörle mücadele konusunda bir tarafta hükümeti eleştirirken, öbür tarafta da kendilerinin böyle açıklamalar yapmaları veya birilerinin gene adeta terör faaliyetlerini teşvik edici, meşru gösterici, şirin gösterici tavırlar içerisinde bulunması elbette abesle iştigaldir. Bu çerçevede dokunulmazlıkların kaldırılmasında da biliyorsunuz hep bu konu gündeme geldi."

"Şimdi Avrupa'nın bütün meseleleri bitmiş gibi bir bakıyorsunuz bir takım Avrupalı siyasiler de bunu sürekli gündem yapıyorlar." diyen İbrahim Kalın, sözlerine şöyle devam etti:

"Dokunulmazlıklar neden kaldırıyor, böyle bir şey olabilir mi? Halbuki biz, dosya halinde örneklerini koyduğumuz zaman önlerine hiçbir cevap veremiyorlar. Avrupa'da dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili örneklere kendileri bir baksınlar. Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de, İspanya'da, İtalya'da, Avrupa'nın önde gelen ülkelerinde hangi milletvekillerinin dokunulmazlıkları, hangi gerekçelerle kaldırılmış, o kadar benzerlikler var ki. Terör destekçisi olduğu için, falanca faaliyete katıldığı için vesaire. Şimdi bunlar söz konusu olduğunda, Avrupa'da bu hukukun üstünlüğü çerçevesinde izah ediliyor, Türkiye'de olduğu zaman başka. Hukuk çerçevesinde bu konu parlamentoya geldi ve bu konuda bir karar alındı. Bundan sonra da inşallah hukuki süreç içerinde yürüyecektir ama dediğim gibi milletimiz terörle mücadele konusunda kimin nerede durduğunu çok açık bir şekilde görüyor."

" Münbiç'in DAİŞ'ten temizlenmesi bizi de rahatlatacak bir şeydir"

"ABD destekli Münbiç operasyonunda daha çok YPG güçlerinin yer aldığı anlaşılıyor. Dün Sayın Çavuşoğlu, 'ABD bize operasyon sonrası YPG güçleri ayrılacak garantisi verdi.' dedi. Bu garanti sizi ikna etti mi? Fırat'ın batısında YPG güçlerinin kalması durumunda Ankara'nın tepkisi ne olacak?" yönündeki bir soru üzerine İbrahim Kalın, şunları söyledi:

"Münbiç çevresinde yürütülen operasyonu bildiğiniz gibi Suriye Arap Koalisyonu yönetiyor ve bunun bünyesinde bulunan da Münbiç Askeri Konseyi tarafından yürütülüyor. Bunlar ağırlıklı olarak Münbiçli Araplardan oluşan bir kuvvettir. Şimdi tabi ki Münbiç ve çevresinin DAİŞ terör örgütünden temizlenmesi bizim de desteklediğimiz bir hedeftir. Çünkü biz DAİŞ'e karşı bütün sınırımızda bu operasyonun yapılması için aslında uzun bir süredir çağrıda bulunuyoruz ve bunun Cerablus ya da Mari-Harcele hattı üzerinde de bir an önce hayata geçirilmesi için biz Amerikalılarla ve diğer koalisyon ortaklarıyla uzun bir süredir görüşüyoruz. Dolayısıyla nihai hedefi itibarıyla Münbiç'in DAİŞ'ten temizlenmesi bizi de rahatlatacak bir şeydir. Çünkü orada bir tedarik hattı, intikal hattı kesilmiş olacak. O noktada bizim bir sorunumuz yok. YPG güçlerinin buraya katılması meselesine gelince, bizim şu ana kadar gördüğümüz ve Amerikalılarla konuştuğumuz konu şudur, YPG'liler Münbiç'in içine girmeyecekler, onlar geriden lojistik destek sağlayacaklar. Çünkü zaten YPG'lilerin Münbiç'e girmesi orada da çok ciddi başka etnik gerilimleri tetikleyecek bir gelişme olacaktır."

Süreci yakından takip ettiklerini bildiren Kalın, "Ama bizim YPG konusundaki tavrımız da açık ve nettir, bu konudan herhangi bir geri dönüş söz konusu değildir." ifadesini kullandı.

(Bitti)

Kaynak: AA / Politika

Hakan Fidan Türkiye Münbiç Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title