Haberler

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Burası Çatladıkapı Muhtarlığı Değil

Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ soruşturmalarıyla ilgili "Bize diyorlar ki; nasıl oldu da bunları topladınız. Biz devletiz be! Burası Çatladıkapı Muhtarlığı değil." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bize dünyadan akıl verenler var, bu kadar ismi nasıl biliyorsunuz. Nasıl oldu da bunları toparladınız, içeri aldınız. Biz devletiz be! Burası Çatladıkapı Muhtarlığı değil" dedi.

Hakim ve savcılar için kura töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan satır başları şöyle:

"Bu millet ne bu F- 16'lara, ne bu helikopterlere, ne bu tanklara, toplara hiçbir şeye daha önce apoletler göründüğü zaman selam duranlar gibi selam durmadı. Bütün bu yargı camiası mesajlarını yayınladı. Anında tutuklama operasyonlarını kolluk kuvvetleri ile başlattı. İşte milli iradenin tecellisi budur. Yasama, yürütme, yargı o gece hepsi birleşti. İşte demokrasi budur. İşte onurlu mücadele budur. İşte ikinci kurtuluş mücadelesi budur. Siz bu mücadelenin yargı ayağını orada temsil ettiniz. Sizleri kutluyorum. Eğer Türkiye 15 Temmuz'un ardından bir kaos yaşamamışsa bunu 17-25 Aralık girişiminin önüne de geçilmesine borçludur. 17-25 Aralık'ta gerekli operasyonları yapmamış olsaydık bu işin rengi çok daha farklı olabilirdi. Milletimiz elbet darbeye teslim olmazdı ama darbenin bastırılması da bu kadar hızlı olmayabilirdi. 17-25 Aralık'ta ihanetin kaynağı olan yargı ve emniyet 15 Temmuz'da darbenin önüne geçilmesinde en çok hizmeti geçen kurumlar oldular.

3 BİN 456 HAKİM VE SAVCI MESLEKTEN İHRAÇ EDİLDİ

15 Temmuz'dan bu yana 3 bin 456 hakim ve savcı yüksek yargı mensubu meslekten çıkarıldı. Meslekten uzaklaştırılan ancak yapılan inceleme neticesinde haklarındaki iddiaların mesnetsiz olduğu anlaşılan 198 hakim savcı da görevlerine iade edilmiştir. Burada bir şeyi özellikle ifade etmek istiyorum. 40 yıllık siyasi yaşamım içinde özellikle son 14 yıl başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı dönemimde vicdanının yerine FETÖ üyelerinin yaptığı gibi vicdanının yerine bir şarlatanı ikame ederseniz oradan adalet çıkmaz. Biz irademizi hakka teslim etmek zorundayız. Kalkıp da irademizi birilerine ipotek olarak verirsek yanarız. Onun aklı varsa, iradesi varsa, ilmi varsa siz bu alanlar da bileceksiniz ki Allah'ın bana verdiği akıl ve irade var, tahsil ettiğim ilmim var. Öyleyse burada hükmedeceğim, kararımı vereceğim. Yoksa dur bakalım şuraya soralım da kararımızı öyle verelim, böyle adalet olmaz. Binlerce, on binlerce insan bu neden bu ülkede yandım. 5,10, 15 yıl hapishanelerde çürüyen insanlarımız oldu. Şimdi bunu düzeltme fırsatını yakaladık. Bunu iyi değerlendirmemiz lazım. Öyle şeyler vardır ki şer zannedersiniz onda hayır vardır. İşte 15 Temmuz bize böyle bir imkanı verdi. Mağdurlar var deniyor. Kusura bakmayın mağdur filan yok. Bütün yargı ve kolluk kuvvetleri samimi davrandığı sürece burada mağdur yoktur. Samimi davranmıyorsa nasıl hakları iade ediliyorsa öyle edilir. Bazı yanlışlar olabilir ama unutmayın ki benim 241 şehidimin hesabını kim verecek. Onların aileleri mağdur değil! Benim şurada özel Harekatta aslan gibi şehitlerimin hesabını kim verecek. Kazan'da, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde şehit olanların hesabını kim verecek. Şu makama gelenler şüphesiz ki hem bağımsız hem tarafsız olacak.

"BURASI ÇATLADIKAPI MUHTARLIĞI DEĞİL"

Bize dünyadan akıl verenler var, bu kadar ismi nasıl biliyorsunuz. Nasıl oldu da bunları toparladınız, içeri aldınız. Biz devletiz be! Burası Çatladıkapı Muhtarlığı değil. Bir devletin istihbaratı bunları bilmiyorsa kusura bakmasınlar. Sen ABD'den kalkıp, senin savcıların buraya getirilip yedirilip, içirilecek, sonra bir Türkiye vatandaşını ülkeye girerken tutup içeri atacaksın. Senin ki tarafsızlık olacak. Kusura bakma, bizde senden daha çok tarafsız ve bağımsız yargı var. Adı Amerika olduğu zaman bağımsız tarafsız, adı Türkiye olduğu zaman bağımlı , taraflı. Yok böyle bir şey. Gücümüzü, kendimizi bileceğiz.

BİZDE SENDEN DAHA ÇOK BAĞIMSIZ YARGI VAR

Sen kalkacaksın ta Amerika'dan, senin savcıların FETÖ terör örgütü vasıtasıyla Türkiye'ye getirilip, burada yedirilecek, içirilecek, giydirilecek...Ondan sonra Amerika'ya tekrar dönecek, ondan sonra da bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını içeri girerken pat tutuklayıp alacaksın, 6 aydır orada hapiste tutacaksın, yargılamayacaksın. Seninki tarafsızlık olacak, bağımsızlık olacak, o kişiye karşı 'Onu niye hesaba çekmiyorsunuz' diye sorduğumuzda o zaman da diyeceksin ki 'Böyle böyle burada bağımsız, tarafsız yargı var.' Kusura bakma, bizde senden daha çok tarafsız ve bağımsız yargı var."

GÜN OLA HARMAN OLA... BİR ŞEYLER İSTEDİĞİNİZ BU DEFA DA BİZ...

85 koli dosya gitti. Hala dosyalar gönderiliyor. Bizden teröristleri istedikleri zaman kendilerine veriyoruz ama onlar bakın böyle bir teröristi bize vermiyor. Niye vermiyorsun? Neymiş yargı varmış, mahkeme kararı olmadan veremezlermiş. Olabilir, peki. Gün olan harman ola. Aynı şey burada da olabilir. Bir şeyler istediğiniz zaman bu defa da biz, (hakimlere hitaben) sizlere havale edeceğiz. Siz karar vermedikçe biz de vermeyeceğiz. Bundan sonra böyle. Hem stratejik müttefik olacağız hem de farklı şeyler konuşulacak, olmaz böyle bir şey.

Hem stratejik müttefik olacağız hem de farklı şeyler konuşulacak. Olmaz böyle şey, Eğer Türkiye birisini terörist ilan etmişse vereceksin. Vermiyorsan burada bir su kaçağı var demektir. Amerika bizimle karşılıklı suçluların iadesi olan bir ülkedir. Öyleyse gereğini yapması lazım, ama yapmamıştır.

Meslekten ihraçlar yoluyla yargı teşkilatımız terör örgütüne destek verenlerden büyük ölçüde temizlendi. Şimdi sizler gidince tam olarak temizlenecek. Ama cesur olacaksınız, bunun sonunda şehadet de vardır. Acaba şu olur mu bu olur mu yok. Hem adil olacaksınız hem ben de bir Selim olabilirim diyeceksiniz. Sistemdeki açıklar devam ettiği sürece yarın başka örgütlerin de böyle girişimlerde bulunmasının önüne geçilemez. Bunun için öncelikle HSYK'nın yapısının değişmesi gerekir. Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerimizden HSYK üyelerinin seçim yönteminin değiştirilmesi için gereken uzlaşmayı göstermelerini bekliyorum. Ülkemiz için böyle hayati bir konuda hiçbir ülkenin kendi siyasi görüşünü dayatarak ülkenin önünü tıkama hakkı yoktur.

"TÜRKİYE'NİN HARİTADA YERİ NEREDE BİLİYOR MUSUN?"

Emniyet teşkilatımızın da polis alımları ve ihtiyaç duyulan konularda gerekli düzenlemeleri yapmaları gerekmektedir.

Biz kendi paramızla Marmaray'ı yapamazdık, Osmangazi Köprüsü'nü yapamazdık, Yavuz Selim Köprüsü'nü yapamazdık. 20 Aralık'ta Avrasya Tüneli'nin açılışını yapıyoruz. Bitmedi inşallah 18 Mart'ta Çanakkale Köprüsü'nün temelini atacağız. Arkadan Kanal İstanbul'u getirecek. Bakın bunları biz kendi paramızla yapmayacağız. S&P çıkıyor, Türkiye yatırım yapılamaz bir ülke… Bu siyasi bir açıklama. Türkiye'ye gelenler yatırım yapılıp yapılmayacağını görüyor. Ey S&P sen Türkiye'nin haritada yeri nerede biliyor musun, önce onu bir araştır. Buraya gelenler Türkiye'de yatırım yapılacağını gördükleri için bu yatırımları yapıyorlar. Bundan sonra da yapacaklarına inanıyorum. İstikrar olduğu için yatırımlar yapılıyor.

"BİR TERÖRİST BAŞINI İADE ETTİLER, ÖTEKİNİ ALDILAR"

FETÖ meselesi sadece bir şarlatanın hezeyanlarının peşinden gidenler konusunun ötesinde bir konudur. Bir terörist başını iade ettiler, ötekini aldılar. Oyun çok sinsi. Vermeme süreci uzarsa seslendireceğimiz çok hassas konular da olacaktır. Şu anda ABD Suriye'nin kuzeyinde PYD ve YPG'ye silah veriyor. Bunları bizzat Sayın Başkan'ın kendisine söylediğim için burada da söylüyorum. Silah vermeyin dedikten 3 saat sonra silah indirildi. Kobani'ye indirilen silahların yarısı PYD'ye, yarısı DEAŞ'a gitti.

"CLİNTON'UN AÇIKLAMASI ÇOK TALİHSİZ"

Herhalde derdimin ne olduğunu anlıyorsunuz değil mi? Suriye'de sayıları topu topu 10 bin civarında olan DEAŞ'ın yabancı savaşçıları ile mücadele eden 63 ülke, koalisyon güçleri olarak 10 bin DEAŞ'lıyı halledemiyoruz, PYD-YPG'ye diyoruz gelin şu DEAŞ'ı halledelim. Teröristin iyisi kötüsü olur mu, onlar da terörist. Demokratların adayı Bayan Clinton'un açıklamasını da çok talihsiz buluyorum. PYD-YPG'yi desteklemeye devam edeceğiz diyor. Siyasette bu tanımlamayı yapmanın amacı çok farklıdır. Ben bunu siyasi bir acemilik olarak görüyorum. Çok yanlış bir açıklamadır. Bu verdiğiniz silahlarla siz 600 bin insanın ölümüne neden olduğunuzun farkında değil misiniz?"

Kaynak: AA / Güncel

Politika Güncel Haberler

title