Haberler

Çiçek'ten Rektörler İçin Şantiye Şefi Benzetmesi

Height: 1.8em;">200'e yakın Üniversitemiz var. Üniversite açılışlarına gidiyoruz.

Height: 1.8em;">200'e yakın Üniversitemiz var. Üniversite açılışlarına gidiyoruz. Rektörlerimiz şantiye şefi gibi, sadece yaptıkları... kapalı ne kadar bina yaptılar. Şu kadar derslik yaptık, bununla uğraşıyor. Doğru dürüst sempozyum yapılmıyor..." dedi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, ESAM tarafından Güneşli'de bir otelde düzenlenen "Birinci Dünya Savaşının Yüzüncü Yılında Emperyalizm ve İslam Konulu" Sempozyuma konuşmacı olarak katıldı. Toplantıya ayrıca Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, eski Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı ve ESAM Başkanı Recai Kutan ile İstanbul Valisi Vasip Şahin katıldı. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Genel Kurmay Başkanlığı'nın arşivinde 1. Dünya Savaşı dönemine ait olan fotoğraflardan hazırlanan slayt gösterisini izletti.

Siyasetcilerin övünmeyi sevdiklerini söyleyen Çiçek, " Kürsülere çıktığımız zaman mikrofonların önünde, bir gecede 70 kadırgayı indirmekle övünürüz. Gölcük Depreminde 7 tane dozeri, 7 günde indiremeyiz, birincisi aklımıza gelir, ikincisi aklımıza gelmez.Emperyalist güçlerin milletimize ne büyük tuzaklar kurduğunu söyler dururuz ama o tuzakları bin defa yaşamış olmamıza rağmen binbirincisine düşmek noktasıanda kendimize çeki düzen vermeyiz. " dedi.

GEÇMİŞLE BUGÜNÜN SİYASETİ...

Balkan Savaşları döneminde yaşanan siyasi ortamın bugünleri çağrıştırdığını söyleyen Çiçek şöyle konuştu: O günkü siyasi ortama baktığımızda aymazlık içinde olduğumuzu görmemiz lazım. İki parti vardı. İttihat ve Terakki, Hürriyet ve İtilaf Partisi.İki parti birbirlerinin gırtlağına öyle bir siyaset adına sarılmıştı ki, Balkanlarda olup bitenleri göremediler.Birbirlerini vatanı sevmekle, sevmemekle, dindarlıkla, dinsizlikle suçlamaya devam ettiler. Sonuçta balkanlar ne İttahatçılara kaldı ne itilafcılara kaldı.2014 Türkiye'sine geldiğimizde, yanı başımızda bunca olay varken, Türkiye içinde bunca sıkıntıları yaşarken adeta, İtilaf Partisiyle İttihat Partisinin söylemlerine benzeyen kelimeleri kanırtırcasına, hakaretamiz sözlerle, bir siyaset gündemi oluşturuyoruz. Balkan savaşları, birinci dünya harbi sonuçları bize bir şey ifade etmiyorsa, doğruyu görmek için daha ne kadar kan dökülmesi, kaç tane savaş çıkması gerekir.

REKTÖRLERE ELEŞTİRİ

Toplantıyı önemsediğini yoğunluğuna rağmen İstanbul'a gelip katıldığını söyleyen Çiçek, " Cihan harbiyle ilgili bana çok fazla birşey gelmedi. Bunu da kınıyorum. 200'e yakın Üniversitemiz var. Üniversite açılışlarına gidiyoruz,. Rektörlerimiz şantiye şefi gibi sadece yaptıkları, kapalı ne kadar bina yaptılar. Şu kadar derslik yaptık, bununla uğraşıyor. Doğru dürüst sempozyum yapan vesaire yapan, gençlere mesaj veren aklımızı başımıza almamızı gereken bir toplantı doğru dürüst yapılmıyor. Üniversiteler bir toplumun motorudur. Hafızımazı canlı tutmak bakımından geçmişle gelecek arasında bir köprüdür. Her ilimizde bir üniversite var. Bunu da kınadığımı ifade etmek isterim. Bunun için para gerekmez" diye konuştu.

"MATRUŞKA GİBİ SORUN İÇİNDE SORUN VAR"

Millet olarak, dünya coğrafyasının en sıkıntılı bölgesinin merkezinde bulunduğumuza dikkat çeken Cemil Çiçek, "Bu bölgenin sorunları çok fazla. Matruşka gibi sorun içinde sorun var. Çözdüğünüzü zannediyorsunuz yeni sorunlar çıkıyor. Ama şunu iyi bilmememiz lazım; Anadolu milletler mezarlığıdır. Burada ancak güçlü olanların yaşama hakkı vardır. Zayıf düştüğünüz anda gidersiniz. Bu savaşlar sebebiyle, çıkardığım birinci ders şudur; gaflete düşen, fitneye yenik düşer. O halde fitneye yenik düşmek istemiyorsak, uykudan uyanmamız lazım. Bu coğrafyada birbirileriyle çekişenlerin hayat hakkı yoktur. Bu topraklarda sadece güçlüler ayakta kalabilir. İki; zaaf gösteren zayıf düşer, merhamet görmez, ayakta da durmaz" diye konuştu.

"DAHA NE KADAR KAN DÖKÜLMESİ LAZIM?"

"Bugün yaşadığımız siyasi süreçlere ve manzaraya baktığımızda bir aymazlık içerisinde olduğumuzu itiraf etmemiz lazım" diyen Çiçek, Balkan Savaşları sırasında iki partinin olduğunu ve bu partilerin birbirinin gırtlağına sarıldığı için olup bitenleri göremediğini Balkanlar'ın kaybedildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Günümüz Türkiye'sine gelindiğinde yanı başımızda olaylar varken ve ülke içerisinde sıkıntılar olduğunu belirterek, "Adeta itilaf partisiyle, ittihat partisinin söylemlerine benzeyen, kelimeleri kanırtırcasına hakaretane sözlerle bir siyaset gündemi oluşturuyoruz. Balkan Savaşları bize bir şey ifade etmiyorsa, 1. Cihan Harbi ve sonuçları bize bir şey ifade etmiyorsa doğruyu görmek ve uygulamak için daha ne kadar kan dökülmesi lazım, daha kaç tane savaş çıkması gerekir? Onun için bu tarihi günleri övünmek için, yerinmek için değil, ders çıkarmak için bu toplantıları yapmalıyız."

"500 SENE EVELLE YAŞADIĞIMIZ GÜZELLİKLERİN BUGÜNE NA KADAR FAYDASI OLUR"

Çiçek, gerek siyasette, gerekse başka türlü olabildiğince doğruları söylediklerini belirterek, "Güzel sözler söyledik. Ama bunların arkasına güzel örnekler, doğru örnekler koyamadık. Eğer siz siyasette veya hayatımızda, devlet ve toplum hayatımızda güzel sözlerin arkasına, gününüzden güzel örnekler koyarak veya onu gençlere anlatarak bir hayat tanzim edemiyorsanız, bundan 500 sene evvele yaşadığımız güzelliklerin bugüne kadar faydası olur, onunla övünmeye ne kadar hakkımız vardır, onu da bir defa daha gözden geçirmemiz gerekiyor" dedi.

"GERÇEKLERİ ISKALAMIŞ OLURUZ"

"Çok şükür bugün 1. Cihan Harbine nazaran daha güçlü bir devletimiz, daha diride bir milletimiz var" diyen Çiçek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama En başta biz siyasetçiler, toplum önderleri bir şeye dikkat etmeliyiz; biz kendimizi, kendimizle mukayese edemeyiz. Böyle bir yanlışlığa düşmememiz gerekir. Kendimizi rakiplerimizle mukayese etmemiz gerekir. Elbette bugünün Türkiye'si 30 sene evvelinin Türkiye'sinden daha iyidir. Ama bir de rakiplerimize baktığımızda, 'acaba iyi bir noktada mıyız? yoksa geride mi sayıyoruz?' bu mukayeseyi de yapmak gerekecektir. Bunu yapamadığımız takdirde gerçekleri ıskalamış oluruz."

YILMAZ'DAN ORDU HATIRLATMASI

Sempozyuma katılan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da, Ordunun savaşa hazır olması,yöneticilerinin de orduyu savaşa hazır tutması gerektiğini belirterek, " Birinci Danya savaşı yıllarında, millet ve ordu olarak birlik ve bütünlük içinde değildik. Millet aşırı şekilde politize olmuş, bu orduya da sırayet etmişti. İç siyasi mücadeleler, dış düşmanların varlığını unutturacak hale gelmiş, bu durum dışarıdaki hazırlıklara karşı tedbir olmada, ihlale yol açmıştı. Alacağımız birinci ders, ülke içinde bölünmemek, iç siyasi çekişmeleri fazla abartarak dış gelişmelerin takibinde bir zaafa düşmemektir"dedi.

KUTAN'IN SÖZLERİ ALKIŞ ALDI

ESAM Başkanı Recai Kutan da konuşmasında, " Gücün değil, hakkın ve haklının güçlü olduğu yeni bir dünyaya ihtiyacımız var. Tarihi gerçekler gösteriyor ki, böyle bir dünyayı emperyalist Batı medeniyeti kuramaz. Çözüm ancak temeli hak ve adalet olan bizim kendi medeniyetimizdir" diye konuştu. - İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Cemil Çiçek İstanbul Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title