Haberler

CHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Kılıçdaroğlu: (2) "Aradan tam 51 gün geçti, hala komisyon kurulmuş değil. Şimdi ben Cemil Çiçek'e sormak zorunda değil miyim? Sen o koltukta hangi gerekçeyle oturuyorsun? TBMM'de dört bakanın rüşvet aldığı iddiası varken, sen parlamentonun itibarını korumak görevini üstlenmen gerekirken, parlamentonun itibarı ayaklar altına alma hakkın ve yetkin var mıdır?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dört eski bakanla ilgili Meclis Soruşturma Komisyonu'nun çalışmaya başlamamasını eleştirerek, "Aradan tam 51 gün geçti, hala komisyon kurulmuş değil. Şimdi ben Cemil Çiçek'e sormak zorunda değil miyim? Sen o koltukta hangi gerekçeyle oturuyorsun?" dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Balyoz ve Ergenekon Davalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"17 Aralık oluyor bizim diktatör bozuntusunun aklı başına geliyor" diyen Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 4 Ocak 2014'te "yeniden yargılama haktır, yeniden düzenleme yapılabilir" dediğini aktardı.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ertesi gün 'yeniden yargılama konusuna olumlu bakıyoruz, bizim açımızdan hiç bir sıkıntı yok.' Günaydın. 'Yeterki yasal altyapı oluşturulsun, arkadaşlarım bu konuda çalışıyorlar.' Ama bu konuda hiçbir çalışma yapılmadı, Meclis'e de hiçbir çalışma gelmedi. Birtek parti bu çalışmayı yaptı, yasa teklifini parlamentoya verdi, o partinin adı CHP'dir. Bununla da yetinmiyor, Malatya mitingi sonrası uçakta gazetecilerle konuşuyor, 'Balyoz davasını alel acele hallettiler' diyor. 'Ergenekon'da hala gerekçeli karar hazırlanmadı, burada katakulli olduğu çok gerçek.' Sen bu katakullinin baş aktörü değil misin? Sen yapmadın mı? 'Bu davaların savcısıyım demedin mi?' Şimdi hangi yüzle bunları söylüyor, vallahi inanamıyorum."

Başbakan'ın "bütün bu davalarda intikam hissiyle hareket edildi" dediğini de aktaran Kılıçdaroğlu, "E sen o intikam hissiyle hareket ettin. Sen orduyu aşağıladın, sahte delillerin arkasından gittin..." diye konuştu.

Başbakanın günah çıkarmaya çalıştığını iddia eden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"22 Haziran'da yine İstanbul'da bir toplantı var, yine zeytinyağı gibi suyun üstüne çıkmaya çalışıyor. Balyoz sanıklarına 'Onlardan teşekkür de beklemiyoruz, ama bu ülkede hukuk mücadelesini kimlerin verdiğini bilsinler o yeter' diyor. E, pes ya. Vallahi pes. Sen onlardan özür dileyeceksin, özür. Karda, kışta, çamurda o aileler sürekli sokakta sessiz çığlık eylem yapıyorlardı. Sen adalet mi sağladın? Neymiş 'teşekkür de beklemiyormuş.' Önce sen adam gibi özür dile. Özür diler mi? Dileyemez. Çünkü insan olanlar, vicdan sahibi insanlar özür dilerler. Özür dilemek bir erdemdir. Ama o erdemden nasibini almayan birinin özür dileme şansı da yoktur. Onun için biz buna zaten 'diktatör bozuntusu' diyoruz. Dün öyle diyordu, bugün tam tersini söylüyor. Biz bununla da yetinmiyoruz, o insanların itibarları iade edilmeli. Hiçbir tereddütümüz yok. Grup Başkanvekili arkadaşlarıma kanun teklifini hazırlamalarını söyledim. O insanların itibarları iade edilmeli. Bunu yapabilirsek sorunu  çözmüş oluruz. Peki arkada kalanlar unutulmuş olacak mı? Hayır. Acıyı bal eylemesini de hep beraber bileceğiz. Türkiye'yi demokrasiye hep birlikte ulaştıracağız."

-12 Eylül Davası-

Geçen bir hafta bir davanın daha sonuçlandığını ve 12 Eylül darbecilerinden Kenan Evren'le, Tahsin Şahinkaya'nın mahkum olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, Başbakının bu dava üzerinden "demokratlık" çıkarmaya çalıştığını savundu.

Kılıçdaroğlu, "Mahkumiyetleri tamamen göstermelik, hiçbir zaman hapse de girmeyecekler. Herkes bunu biliyor. Ama sen gerçekten demokratsan, gerçekten özgürlükçüysen, gerçekten hukukun üstünlüğüne inanıyorsan, 12 Eylül'ün siyasi yönüyle yüzleşeceksin.Onları değiştiriyorsan, eyvallah. Değiştirmiyorsan, kusura bakma sen de apoletsiz Kenan Evren'sin. Nokta" dedi.

12 Eylül dönemi ile bugünkü dönemi karşılaştıran Kılıçdaroğlu, "12 Eylülcülerin elinde sopa vardı, bunun elinden de var. Sen 12 Eylül darbe hukukunun yarattığı adamsın. Onunla, onun siyasi aktörleriyle getirdiği düzenle yüzleşirsen, değiştirirsen eyvallah" ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, bunların gerçekleştirilmesi için yüzde 10 seçim barajı ve YÖK'ün kaldırılması, Siyasi Parti Kanunu'nun değiştirilmesi gibi konular geldiğini söyledi.

Başbakan'ın "yasama ve yargı benim için ayakbağıdır" dediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Emin olun Kenan Evren bile bunu diyememiştir. Bu ondan bir adım daha ileri gitti. Basının üzerindeki sansürü kaldırabiliyor mu? Kaldırmıyor, havuz medyası oluşturuyor. Emin olun Kenan Evren ve arkadaşlarının aklına havuz medyasını oluşturmak gelmemiştir, şeytanın aklına gelmeyen şey bunların aklına geliyor. Zaten olay bu" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, şunları dedi:

"Sokakta 'özgürlük' diyen gençleri öldüren kim, o da öldürüyordu, o idam ediyordu. Bu idam kalktığı için doğrudan sokakta infaz ediyor. Bu, Evren'den daha ileride bir diktatör. O da faili meçhulleri savunuyordu, bu da savunuyor. 12 Eylül darbe hukukuyla yüzleşirsen, sorunumuz yok. Ama sen hala Kenan Evren ve arkadaşlarının getirdiği yasaları savunmakla ömür tüketiyorsun ve kendine 'demokrat' diyorsun. Senin demokratlığın su götürür, kimse kusura bakmasın."

17 Aralık operasyonundan sonra yaptıkları ilk işin, dört bakanla ilgili Soruşturma Komisyonu önergesi vermek olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, 19 Mart 2014 tarihinde AK Parti'nin de "usulen" bir önerge verdiğini savundu.

Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in o önergeyi İçtüzüğe aykırı olarak işleme koyduğunu iddia etti.

Seçimlerden sonra AK Parti'nin önergesini çekerek, yeni bir önerge verdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, komisyon kurulmasıyla ilgili önergelerin 5 Mayıs 2014'te görüşmelerinin başladığını söyledi.

Çiçek'in görüşmeleri Pazartesi gününe denk getirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Televizyonda vatandaşlar yapılan yolsuzlukları dinlemesin diye. Düşünebiliyor musunuz? Cemil Çiçek, TBMM Başkanı... AKP'nin hamisi ve koruyucusu, görüşmeleri vatandaş duymasın, işitmesin, gizli yapalım, soruşturma komisyonu kuralım" dedi.

Kılıçdaroğlu, 12 Mayıs'ta bütün gruplara üç katı fazlasıyla üye bildirmesi konusunda yazı yazıldığını, kendilerinin de 12 üyeyi bildirdiklerini anımsatarak, Meclis Başkanlığına birkaç kez yazı yazmalarına bir cevap alamadıklarını belirtti.

-"Sayın Cemil Çiçek soyadını değiştirsin"-

Meclis Başkanlığı'ndan 2 Haziran'da kendilerine bir yazı geldiğini ve "Sizin 9 üyeniz daha önce düşüncelerini açıkladıkları için komisyonda görev alamaz, değiştirin" dendiğini aktaran Kılıçdaroğlu, bunun üzerine yeni üyeler bildirdiklerini söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Bugün 24 Haziran. Aradan tam 51 gün geçti, hala komisyon kurulmuş değil. Şimdi ben Cemil Çiçek' sormak zorunda değil miyim? Sen o koltukta hangi gerekçeyle oturuyorsun? TBMM'de dört bakanın rüşvet aldığı iddiası varken, sen parlamentonun itibarını korumak görevini üstlenmen gerekirken, parlamentonun itibarı ayaklar altına alma hakkın ve yetkin var mıdır?" değerlendirmesini yaptı.

Anayasanın 100. maddesinin çok açık olduğunu ve "her parti için ayrı seçim yapılacak" dediğini belirten Kılıçdaroğlu,  şöyle konuştu:

"Bildireceksin, biz de fezlekelere bakacağız. Fezlekeler ne zaman geldi? 28 Şubat 2014. Dört ay geçti, daha fezlekelere kimse el sürmüş değil. ya da Sayın Cemil Çiçek soyadını değiştirsin. 'Cemil Biat' koysun. 'Akbiat' koysun... Biz de anlayalım. Çık açık açık söyle, 'Ben TBMM Başkanı değilim, AKP Grubunu temsil ediyorum' de. Eğer bunlar olmazsa, yolsuzlukları örtmenin sorumlularından birisi de Cemil Çiçek olacaktır. Bu ağır itham o'nun çocuklarına miras olarak kalacaktır. Arada bir doğruları söyleyen bir kişi var AKP'de, adı Bülent Arınç. 2 Haziran'da gazeteciler soruyor. 'AKP üye bildirdi mi?' diye. Verdiği cevap çok ilginç, 'zannediyorum ki bu hafta içinde AK Parti grubu da soruşturma komisyonuna üyeleri mutlaka bildirmiş olacaklar. Bildirmezse o zaman kasıtlı bir gecikmeden bahsedilebilir. Bunun sorumlusu AK Parti Grubu olur.' Emin olun Cemil Çiçek'ten daha cesur, bunda biraz vicdan var. Yani bu kadar büyük bir ayıpla karşı karşıya Cemil Çiçek. Birşey olduğu zaman Erdoğan her gerekçeyi Pensilvanya'ya bağlıyordu. Şimdi merak ediyorum, soruşturma komisyonunun kurulmasını herhalde Pensilvanya engelliyor, başka kim engelleyibilir? O da onun emrinde herhalde. Sen namuslu adamsan kul hakkı yemediysen neden komisyonu kurmuyorsun, şimdi de Cumhurbaşkanlığına soyunuyor beyefendi, malı daha iyi götürmek için."

17 Aralık'ın "rüşvet havuzunu da" ortaya çıkardığını iddia eden Kılıçdaroğlu, nüfuz ticareti kullanılarak, para aklandığını savundu.

Kılıçdaroğlu, "Onun yeri de TÜRGEV'di. Başbakan'ın çocuklarının yer aldığı vakıf. Nasıl bir havuz ki Bakanlar Kurulu'nca kamuya yararlı sayılıp vergi muafiyeti verilmiş. TÜRGEV'e gelen en büyük rüşvet, Royal Protokol'den gelmiştir" görüşünü dile getirdi.

Yurt dışından bu vakfa gelen parayı açıkladığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, bu paranın 100 milyon dolardan 10 dolar eksik olduğunu iddia etti.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"10 dolar niye eksik çözmüş değilim. Eğer birisi bunu çözerse... Havale parası olabilir. 100 milyon dolar. ya arkadaş yurt dışındaki bir firma senin oğlunun vakfına niye bu parayı gönderisin. Defalarca sordum, herşeye laf yetiştirir, burada tık yok. Bunu söylediğim zaman dut yemiş bülbül gibi. Zaten yolsuzluk dediğimde dut yemiş bülbüle dönüşüyor. Çünkü bu işin ustası, başka birisi öğrenmesin istiyor. Sadece malı ben götüreceğim diyor. Ama senden daha vahimler, daha becerikliler var. Onlar götürdüler, 700 milyarlık saat götürdüler, eminim sana öyle saat verilmemiştir. Zarrab yeniden gitmiş ya Halk Bankası'na, mutlaka bir saat işi ayarlıyordur. Erdoğan, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti tarihinde rüşvet pazarlığı yapan bir başbakandır. Çok net, rüşvet pazarlığı yapan. Rüşveti oğluyla görüşen bir başbakandır."

Başbakan ile oğlu arasında geçtiğini iddia ettiği ses kayıtlarını okuyan Kılıçdaroğlu, "Böyle birisinin Başbakanlık koltuğunda oturması bu ülke için büyük bir ayıptır. Her siyasi görüşe saygım vardır. Ama kimse kusura bakmasın hırsızlara, kul hakkı yiyenlere saygım yoktur. Bu Sıtkı Bey wikileaks belgelerinde adı geçen Sıtkı Bey. Sıtkı Ayan, büyük işler çeviren bir isim" diye konuştu.

Bu belgelerde Başbakan'ın iki ayrı kanaldan check edilmiş İsviçre Bankaları'nda sekiz hesabı olduğunun söylediğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ben kendisine defalarca çağrı yaptım, dedim ki 'avukatını görevlendir, bir dilekçe versin, senin bankada hesabının olmadığını, yazıyı alsın.' Dilekçe nasıl hazırlanır diye merak ediyorsan, Sayın Baykal'a gidersin avukatıyla konuşursun, dilekçeyi nasıl yazmışsa sen de aynı dilekçeyi verirsin. Kendini temize çıkarırsın. O zaman kimse sana birşey diyemez. Parayı çok sevdiği için belki avukata para vermek istemeye bilir diye, bir öneride de bulundum; 'vallahi avukatı bana gönder, söz veriyorum avukatın parasını ben ödeyeceğim' dedim. Ben sandım ki bugün grup toplantısında, diyecek ki 'Ben senin parana muhtaç mıyım, avukatı da ben görevlendireceğim, dilekçeyi de ben vereceğim.' Dedi mi? Tık yok, neden malı götürdü de onun için. Sen nasıl dilekçeyi göndermezsin, kendini nasıl aklamazsın. İsviçre gibi demokratik bir ülke, verirsin dilekçeyi senin çocuklarının hesabı var mı yok mu? Sana diyecekler ki 'hesabın yoktur' getireceksin kapı gibi koyacaksın, diyeceksin ki 'bu wikileaks belgelerinin tamamı sahtedir ve zinhar İsviçre bankalarında hesabım yoktur.' Diyemiyor. Tam dut yemiş bülbül. Buraları duymuyor."

-"Torba kanun olmaz"-

Parlemontonun görevinin yasa yapmak olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, devletin kurallarının ihlal edilemeyeceğini söyledi.

Yasanın yapılmasına ilişkin bir Bakanlar Kurulu Kararı olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, bu kararı okudu.

Kararın 17. Maddesi'nde "torba kanun" olmaz dendiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Şimdi getiriyorlar, torba kanun. Tam torba, 60, 70 100 kanunda değişiklik. Vatandaş nereden bilecek, hangi kanunla ne değişecek? Araya birşeyler sıkıştırıyorlar. Bir bakıyoruz bir uyanıklık yapıyorlar, bir iki madde sıkıştırıyorlar, hukuku katlediyorlar, anayasayı askıya alıyorlar. Herhangi bir kamu görevlisi, görevden haksız bir şekilde alıyorsunuz, o da mahkemeye gidiyor. Mahkeme görevini iade ediyor. Bugünkü mevzuata göre en geç 30 gün içinde iade edilmesi gerekiyor. Peki bunlar ne yapmak istiyorlar, iki yıl geçtikten sonra gereğini yaparım diyor. Pes yani. Anayasa 138. maddesi, 'yargı kararları geciktirilemez' diyor. Bu, anayasayı askıya almak demektir. Kapatın mahkemeleri o zaman. Uygulamıyorsunuz, niye mahkemeleri meşgul ediyorsunuz. Bunun adına ileri demokrasi diyorlar. Şimdi diyorlar ki 'biz af çıkarmak istiyoruz, CHP karşı çıkıyor.' Çıkar bunları getir. Soma'daki işçilerin hakkı, getir kardeşim biz hemen çıkaralım. Hayır, bunları araya sıkıştıracağız, insanların sırtından kene gibi geçinmeye çalışıyorlar. Hukuk böyle inşa edilmez."

Özelleştirme Kurulu'nun herkesin malı olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, iktidar partisinin bu kurulun çalışmasına ilişkin de yeni düzenlemeler getirmeye çalıştığını, özelliştermelere karşı verilen mahkeme kararlarını uygulamak istemediğini ileri sürdü.

Kılıçdaroğlu, "AKP'ye oy veren saygı değer yurttaşlarıma sesleniyorum; Benim haksız olduğumu düşünüyorsanız ve 'bu düzenlemeler doğrudur' diyorsanız, AKP'ye her türlü desteği verebilirsiniz. Ama bu ülkede tüyü bitmemiş yetimin hakkının korunması gerek, o kamu fabrikası kurulurken benden de vergi alındı satacaksan doğru dürüst sat diyorsanız yüzünüzü CHP'ye çevirin" diye konuştu.

- Ankara

Kaynak: AA / Politika

Kemal Kılıçdaroğlu Cemil Çiçek Kenan Evren Ak Parti Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

Ben Bu Cihana Sığmazam final mi yaptı? Ben Bu Cihana Sığmazam neden bitiyor, 2. sezon devam edecek mi? Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli nedir? Yeni müfredatta neler var, hangi konular müfredattan çıkarıldı?? İntegral kaldırıldı mı? İntegral müfredattan çıkarıldı mı? Adana Demirspor Galatasaray maçı CANLI izle! 26 Nisan Adana Demirspor GS maçı canlı yayın nereden ve nasıl izlenir? Mesut Komiser döndü mü? Şevket Çoruh Arka Sokaklar'a geri döndü mü? Indiana Pacers vs Milwaukee Bucks NBA maçı CANLI izleme linki var mı, maç nereden nasıl izlenir? 27 Nisan Basketbol NBA CANLI İZLE! Gaddar 65. Bölüm fragmanı yayınlandı mı? 26 Nisan Gaddar yeni bölüm fragmanı izleme linki var mı? BUSKİ Bursa su kesintisi: Bursa'da sular ne zaman gelecek? 26-27 Nisan 2024 Bursa su kesintisi listesi! Kızılcık Şerbeti 61. Bölüm fragmanı yayınlandı mı? 26 Nisan Kızılcık Şerbeti yeni bölüm fragmanı izleme linki var mı? Yalı Çapkını 67. Bölüm fragmanı yayınlandı mı? 26 Nisan Yalı Çapkını yeni bölüm fragmanı izleme linki var mı? Arka Sokaklar 673. Bölüm fragmanı yayınlandı mı? 26 Nisan Arka Sokaklar yeni bölüm fragmanı izleme linki var mı? KOSKİ Konya su kesintisi: Konya'da sular ne zaman gelecek? 26-27 Nisan 2024 Konya su kesintisi listesi! ASAT Antalya su kesintisi: Antalya'da sular ne zaman gelecek? 26-27 Nisan 2024 Antalya su kesintisi listesi! Ateş Kuşları 53. Bölüm fragmanı yayınlandı mı? 26 Nisan Ateş Kuşları yeni bölüm fragmanı izleme linki var mı?
500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title