CHP'den Ses Kaydı İddiası

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, bazı ses kayıtlarına göre, milli eğitim görevlileriyle toplantıların yapıldığını ve eğitimin nasıl dizayn edileceğinin talimatlarının verildiğini iddia etti.

Tekin, CHP Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, bazı vakıf ve cemiyet üyelerine ait olduğunu iddia ettiği ses kayıtlarının ve deşifrelerin bulunduğu slaytı basın mensuplarına izlettirdi.

Tekin, daha sonra kayıtlara ilişkin yaptığı açıklamada, " Bilal Erdoğan, paraları sıfırlamakla kalmamış milli eğitimin nasıl sıfırlanacağı ile meşgul olmuş, büyükşehirlerde TÜRGEV ve çeşitli vakıflara arsaların imar uygulamalarının nasıl olup olmayacağı organizasyonunu kendisinin yaptığı çok net şekilde ifade ediliyor" iddiasında bulundu.

Tekin, bir basın mensubunun sorusu üzerine, ses kayıtlarında milli eğitim görevlileriyle toplantıların yapıldığını belirterek, şöyle konuştu:

"Ses kayıtlarında, milli eğitim görevlileriyle toplantılar yapılıyor, eğitimin nasıl dizayn edileceğinin talimatları veriliyor. Bunun dışındaki uygulamalarla yani milli eğitimin ötesinde milli emlak denilen kamuya ait yerler Bilal Bey'e söyleniyor, Bilal Bey de imar uygulamalarında il genel meclis üyesi ve İstanbul Büyükşehir Komisyon üyesiyle konuşuyor ve bu uygulamalar, 'meclislerde sıkıntı olabilir, olursa da bu afet yasasında faydalanabilir, bu maddeyle buraları çıkarın'... Bu madde aynı zamanda şahıs arazisi ya da başka araziler de olsa rahatlıkla kamulaştırma imkanı var. Bu maddelerin hepsi din iman adına kullanılmış. Bir tarafta din tarif ediyorlar, bir tarafta da imansızlığın nasıl olup olmayacağının tarifini somut şekilde ifade ediyorlar."

Türkiye'de kızlı-erkekli yurtların çok tartışma konusu olduğunu dile getiren Tekin, "Biliyorsunuz, kızlı-erkekli yurtların proje mimarını da biz zannederdik ki bu ülkenin Milli Eğitim Bakanı varmış, demek ki bu ülkenin Milli Eğitim Bakanı yok bu ülkenin Bilal'i varmış. Eğitime de Bilal ve arkadaşları karar veriyormuş. Üzücü ama ne yazık ki öyle" dedi.

Tekin, bir soru üzerine ses kayıtlarının zamanlamasının öneminin bulunmadığını ifade ederek, "Belli ki eski, bu kızlı-erkekli ayrışımının olduğu tarihlerden önceki tarihlerdir. Biz tabii bütün bu uygulamaları milli eğitimdeki değişiklikleri zannederdik ki milli eğitimin eğitim şurası var herhalde onlar karar veriyorlar. Demek ki onlar sembolikmiş" şeklinde konuştu.

Konuyu Meclis'e taşıyıp taşımayacaklarına ilişkin bir soru üzerine de Tekin, bugüne kadar verdikleri gensoru ve soru önergelerinin hiçbir tanesinin cevabını alamadıklarını ifade etti. Soru ve araştırma önerilerinin tamamının bir gerçekliğe dayalı olarak verildiğini belirten Tekin, "Bunun somut örneği de kamuoyunda bugün çok tartışılan ama aynı zamanda 2012 yılında Başbakan'ın nasıl dinlendiği ile ilgili vermiş olduğumuz soru önergesiydi. Bize bir cevap vermişler. Bir bakanlığa bir bürokrata yakışmayacak bir cevap. Ama bugün dinlemeler konusunda kendilerinin de rahatızlıklarını ifade ettiklerini görüyoruz" diye konuştu.

Tekin, YSK'dan fazladan oy pusulusı bastığına ve AGİT'in bu konudaki ara raporuna ilişin bir soru üzerine, bugüne kadar olduğu gibi bu seçimle ilgili çok ciddi kuşkuların bulunduğunu savundu.  Bugün AGİT yetkililerinin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret edeceklerini dile getiren Tekin, o ziyaretin ardından hem Kılıçdaroğlu'nun hem de AGİT yetkililerinin seçimle ilgili düşüncelerini söyleceklerini aktardı.

-İstanbul'un su sorununu daha önce belirlemiştik"

Tekin, 3 yıl önce İstanbul'da 100 milyar doların nasıl ranta çevrildiğini kamuoyuyla paylaştığını, buna ilişkin bir rant haritasını da kürsüye neden koyduğunu açıklamak istediğini söyledi. Tekin, "3 yıl önce nasıl İstanbul'un talan edildiğini daha sonra işte CD'de ya da tapelerdeki konuşmalarda da görüyorsunuz. Onun için özellikle onu da altına koyma ihtiyacı duydum" dedi.

Gürsel Tekin, 1999 depreminden sonra  eski Başbakanlardan Bülent Ecevit hükümeti döneminde depremin önlenmesi için çok ciddi çalışmaların yapıldığını ve bu çalışmada özellikle Türk bilim insanlarının dışında tecrübeli Japon bilim adamlarından da destek alındığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Hazırlanan raporda Türkiye coğrafyasının yüzde 66'sının fay hatları üzerinde olduğu tespit edildi. Yani hekime gidiyorsunuz, hekim size damarlarınızın 3 tanesinin tıkalı olduğunu söylüyor. Ne yapacaksınız onun üzerine? Ona göre kendinizi konumlandıracaksınız. Bu rapordan sonra özellikle kamuya, millete ait arazilerin deprem dönüşümünde kullanılması için tamamı ayrılmıştı. Ama şimdi görüyoruz ki ne yazık ki oralarda görüldüğü gibi hiçbiri kalmadı. Yandaşlara rant, rezidans, alışveriş merkezleri ve maalesef hepsi peşkeş çekildi."

CHP olarak 2008 yılında gerek ulaşımla ilgili, gerek depremle ilgili, gerekse sadece İstanbul'un su sorunu değil İstanbul'un yanında Türkiye'nin ve Ortadoğu'nun su sorununu sempozyum alanında Türkiye'ye duyuran siyasi parti olduklarını ifade ederek, iktidarın bilimsel olarak hazırlanan bu çalışmadan AK Parti yöneticilerinin faydalanamadığını savundu.

-"Kaçırılan konsolosun annesi Hanım Ana ile görüştüm"

Tekin, IŞİD tarafından Musul'da kaçırılan 49 Türk vatandaşına ilişkin de şöyle konuştu:

"Cumartesi günü Hanım Ana ve konsolosumuzun babasıyla görüştüm. Hem bayramlarını kutlamış oldum. Daha önce de aradım. Ne yazık ki bugüne kadar hiçbir yetkili özellikle Arınç, Bursa milletvekilidir ve Hanım Anamız da Bursa'da oturuyor konsolosumuzun annesi, lütfedip kadınların nasıl davranıp davranmayacağını, nasıl gülüp gülmeyeceğini değil Hanım Ananın günlerce nasıl ağladığını görebilirse herhalde onun da bir yönetici olarak vicdan borcu olduğu inancı içerisindeyim. Bunu özellikle sizlerle paylaşmak istedim. Umut ediyorum ki gerek konsolosumuz gerek 49 vatandaşımız en kısa süre içerisinde evine, yuvasına da ulaşmış olur."

Toplantının sonunda iddiaların yer aldığı CD, basın mensuplarına dağıtıldı. - Ankara

Bilal Erdoğan Gürsel Tekin İstanbul Türkiye Politika Güncel Haberler