TÜM KATEGORİLER
BM Güvenlik Konseyi Terörle Mücadeleyi Görüştü
BİRLEŞMİŞ BM Güvenlik Konseyi, terörizm ve terörist propaganda mücadele konusunu görüşerek, terör anlatılarına karşı kullanılabilecek argümanlar için çerçeve belirlenmesine karar verdi.
BİRLEŞMİŞ BM Güvenlik Konseyi, terörizm ve terörist propaganda mücadele konusunu görüşerek, terör anlatılarına karşı kullanılabilecek argümanlar için çerçeve belirlenmesine karar verdi.
Konseyin Mayıs ayı Başkanı Mısır'ın Dışişleri Bakanı Semih Şükrü başkanlığında toplandı. Önceden üyelere dağıtılan basın bildirisi toplantıda tüm üyelerin onayıyla kabul edildi.
Bildiride DAEŞ ve benzeri terör örgütlerinin dini metinleri ve inanışları çarpıtarak şiddeti öven anlatılar oluşturup insan ve mali destek kazandığı ve daha fazla kişiyi radikalleştirerek şiddete yönelttiği vurgulandı.
Terör örgütlerinin internet, sosyal medya ve iletişim teknolojilerini, ideolojilerini yaymak için kullandığı kaydedilen bildiride, bu etkinin azaltılması için karşı mücadelenin başlatılması ve aynı mecralarda bu örgütlerle mücadele edilmesi istendi.
Bildiride bu amaçla BMGK'nın Terörle Mücadele Komitesi'nden bu konuda 30 Nisan 2017'ye kadar uluslararası hukukla uyumlu "kapsamlı uluslararası bir çerçeve" hazırlayarak BMGK'ya sunması talep edildi.
ABD'den Mısır'a üstü kapalı eleştiri
Mısır Dışişleri Bakanı Şükrü'nün yönettiği toplantıda söz alan ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Samantha Power ise konuşmasında basın ve ifade özgürlüğünü gündeme getirdi.
Şiddeti cesaretlendiren ideolojilerle mücadelenin önemini vurgulayan Power, bu mücadelenin siyasi muhalefeti bastırma için bahane teşkil etmemesi gerektiğini söyledi.
Birçok ülkenin terörle mücadeleyi kullanarak basın ve ifade özgürlüğünün kapsamını muhalifleri susturmak için daralttığını kaydeden Power, "Gazetecileri tutuklamak, onları idama mahkum etmek, basını devlet düşmanı olarak göstermek bu mücadeleye zarar verir. Medya terör örgütlerine karşı gerçeği göstermede müttefiktir. Basına saldırmak daha uyumlu vatandaş değil, daha yabancılaşmış, daha şüpheci bir topluma neden olur." dedi.
Kahire Ceza Mahkemesi, "Katar adına casusluk" davasında tutuksuz yargılanan gazeteci Esma Hatib, El-Cezire Arapça'nın eski yöneticisi İbrahim Muhammed Hilal ve yine aynı kanalın çalışanlarından gazeteci Ala Ömer Seblan hakkında idam cezası vermişti.
