Haberler

Bireysel Saldırılar İsrail'in Güvenlik Algısını Sarstı

Güncelleme:

Filistinlilerin son dönemde bir grup veya örgüt bağlantısı olmadan düzenledikleri bireysel eylemler İsrail'deki güvenlik algısını derinden etkiliyor.

ULA ATAULLAH - İsrail'in sistematik ve orantısız saldırılarına maruz kalan Filistinlilerin son dönemde bir grup veya örgüt bağlantısı olmadan düzenledikleri bireysel eylemler İsrail'deki güvenlik algısını derinden etkiliyor.

Filistinli gençlerin bıçaklar veya otomobiller ile gerçekleştirdiği bu eylemler, herhangi bir grup veya örgüt tarafından üstlenilmez iken, İsrail istihbaratı da bu bilgiyi doğruluyor.

Söz konusu eylemleri AA muhabirine değerlendiren Filistinli uzman ve akademisyenler, örgüt bağlantısı bulunmayan bu eylemlerin İsrail güvenliği için yüksek risk oluşturduğunu ve bu ülkenin güvenlik birimlerini aciz bıraktığını ifade ediyor.

-İsrail'de endişeye neden oldu

Filistinli askeri uzman Vasif Ureykat, bireysel eylemlerin İsrail'in güvenliğini sarstığını, siyasi ve sivil toplum liderlerinde de endişeye neden olduğunu belirtti.

Örgüt bağlantısı olmayan saldırıların, organize eylemlerden farklı olduğuna dikkati çeken Ureykat, "Bireysel saldırıların uygulanış şeklini tahmin etmek dünyadaki tüm istihbarat birimleri için çok zor. Bu zorluk tek başına İsrail emniyet ve askeri birimlerini endişelendiriyor. Saldırıları durdurma konusunda aciz bırakıyor" dedi.

Bu eylemler uzun süre devam edebilir

Bu tarz eylemlerin Batı Şeria ve Kudüs'te topyekun bir "İntifada" başlayana kadar sürebileceğine işaret eden Ureykat, her hangi bir örgüt ya da grup bağlantısı olmaması ve siyasi çözüm bulunmaması nedeniyle söz konusu eylemlerin uzun süre devam edebileceğini söyledi.

Ureykat, "Terör hücrelerinin çökertilmesi veya militanların yakalanması yoluyla örgütlü yapılar kontrol altına alınabilir. Ancak bireysel eylemlerde bu söz konusu değil" şeklinde konuştu.

- "İsrail, her davranışın bir karşılığı olduğunu bilmeli"

Birzeit Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Abdussettar Kasım, bıçaklı eylemlerin İsrail emniyetinin zayıf yüzünü ortaya koyduğunu kaydetti.

Kasım, İsrail hükümetinin Filistin halkına özellikle de Kudüs'te yaşayanlara yönelik işlediği suçlarını bedelini ödediğini belirterek, "Filistin halkı ayaklandı. İsrail'in aralıksız sürdürdüğü saldırılarını kabul edemiyor. İsrail, her davranışın bir karşılığı olduğunu bilmeli. Bu gençleri kimse durduramaz" ifadelerini kullandı.

Gazze'deki Ezher Üniversitesi Siyaset Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Muheymir Ebu Sade ise "Bu eylemlerin güvenlik ve siyaset alanlarında ağır bedeli var. Bütün İsrailliler korku ve endişe içinde. İsrail emniyet birimleri bu olaylar karşısında aciz kalıyor. Eylemlerin genişleyerek örgüt veya grup çatısı altına girebilme ihtimali var. Böyle bir şey olursa gerçek bir İntifadayla karşı karşıya kalırız" değerlendirmesinde bulundu.

İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet, Filistinli 60 eylemcinin soruşturmasının ardından yayımladığı raporda, "İsrail, çoğu bıçaklı saldırı olmak üzere bireysel eylem dalgasıyla karşı karşıya kaldı. Saldırıları gerçekleştiren ve daha önce sabıkası olmayan Filistinli gençler, kendilerinin kişisel, vatandaşlık ve ekonomik alanlarda ayrımcılığa maruz kaldıklarını hissediyor" ifadelerini kullanmıştı.

Şin Bet yayınladığı raporunda ayrıca şunlar kaydetmişti:

"Eylemcilerin yüzde 91'i erkek, yüzde 86'sı bekar ve yüzde 82'si de 16-25 yaşları arasında. Saldırganların yüzde 72'si Batı Şerialı, yüzde 23'u Doğu Kudüslü ve yüzde 5'i ise İsrail'de yaşayan Araplardan oluşuyor. Saldırıların yüzde 38'i İsrail içinde, yüzde 62'si Kudüs'te gerçekleşti. Saldırıların yüzde 67'si bıçakla olurken, yüzde 33'u silahla ve araçla İsraillileri ezmek gibi eylemlerden oluşuyor. Sonuç olarak Filistinli gençlerin başvurduğu eylemler, sistematik olmayan plansız ve anlık gelişen olaylardan ibarettir."

Yahudi yerleşimciler, geçtiğimiz Ağustos ayında Batın Şeria'nın Nablus kentinde Devabişe ailesinin evini kundaklamış, anne, baba ve 18 aylık bebekleri hayatını kaybederken, ailenin 4 yaşındaki çocukları sağ kurtulmuştu. Söz konusu olayla başlayan gerginlik, Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarla giderek tırmanmış, Batı Şeria ve Gazze'nin çeşitli bölgelerinde düzenlenen gösterilerle çatışmalar ciddi boyutlara ulaşmıştı.

Yaşanan olaylarda ekim ayının başından bu yana 70'den fazla Filistinli öldürüldü. Aynı dönemde 10 İsrail vatandaşı ve Batı Şeria'ya işgalci olarak yerleştirilen Yahudi yerleşimci de bıçaklı saldırılar ya da Filistinlilerin otomobilleriyle çarpması sonucu hayatını kaybetti.

Kaynak: AA / Güncel

Batı Şeria Filistin İsrail Kudüs Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title