Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bütçesi Komisyonda Kabul Edildi
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Bakanlığının 2014 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yaptı.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün,"Gelecek 10 yıl içinde Türkiye'de enerji sektöründe 100 milyar doların üstünde bir yatırım gerçekleşmesi bekleniyor. İşte bu gerçekleşecek yatırımlarda yerli teknoloji kullanılması ülkemiz açısından büyük önem taşıyor. Biz de TÜBİTAK'ı da devreye sokarak ülkemizde bu teknolojileri geliştirmek için çalışmalarımızı yoğun şekilde sürdürüyoruz" dedi.
Ergün, Bakanlığının 2014 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yaptı.
AK Parti iktidarı olarak 5 gün sonra 11 başarılı yılı geride bırakacaklarını dile getiren Ergün, 11 yıl içinde Türkiye'nin çehresini ama daha da önemlisi ufkunu ve vizyonunu değiştiren icraatları hayata geçirdiklerini, Türkiye'nin ekonomide ve siyasette güven ve istikrara kavuşmuş olmasının bu 11 yıl içinde kazanılan ve korunması gereken en büyük değer olduğunu vurguladı. Dünyada bugün etkileri hala devam eden küresel krize karşı en iyi direnç gösteren, krizi fırsata dönüştüren ülkelerden biri olmayı Türkiye'nin başardığına işaret eden Ergün, Türkiye ekonomisinin artık dünyada ters rüzgarlar dahi estiği halde kendisini koruyan bir kimlik kazandığını söyledi.
Reel sektör ve sanayicilerin güven ve istikrar ortamından aldığı güçle Türkiye'nin milli gelirini, ihracatını, istihdamını artırdığını belirten Ergün, Orta Vadeli Programda ekim ayında yapılan son revizyonda 2013 yılı için yüzde 3,6 oranında bir büyüme öngörüldüğünü anımsattı. Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdiye kadar elde ettiğimiz veriler, bu büyüme rakamının çok rahatlıkla yakalanacağını gösteriyor. Dünyanın ve özellikle en büyük ihracat pazarımız olan Avrupa ülkelerinin durumunu düşündüğümüz zaman biz yine bulunduğumuz coğrafyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden birisi olmaya devam edeceğiz. Şuraya dikkatinizi çekmek istiyorum: Ekonomik gelişmeler, son birkaç yılda Avrupa ülkelerinin önemli bir kısmında mevcut hükümetlerin değişmesine yol açtı. İşsizlik oranının tarihi seviyelerde olduğu Avrupa'da, İspanya ve İtalya gibi önemli ülkeler dahi 7 çeyrektir resesyondan çıkamadılar.
İşte bugün Türkiye'nin büyüme iradesini istikrarlı bir şekilde korumasını, bu gelişmeler eşliğinde değerlendirdiğimiz zaman Türkiye'deki başarı hikayesinin daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Tabii ki yüzde 8-9'luk büyümeleri gerçekleştirdiğimiz dönemlerle kıyasladığımızda yüzde 4'lük büyüme bizi tatmin etmiyor olabilir. Ama etrafımızdaki gelişmelerle birlikte Türkiye'nin başarıları değerlendirildiğinde çok daha anlamlı olmaktadır. Türkiye, her ne kadar bu 11 yılda önemli bir aşama kaydetmiş olsa da, henüz bu ülkeye ve milletimize yakışan bir seviyede değiliz. 11 yılda ekonomide, demokraside, hayatın birçok alanında düşük standartlara sahip bir ülke konumundan orta standartlara sahip bir ülke konumuna yükseldik."
"2023 yılında 60 milyar dolarlık Ar-Ge hedefi"
Bakan Ergün, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması açısından en önemli alanların "bilim ve teknoloji" olduğunu belirterek, bu alanlarda bir basamak ilerlemenin diğer alanlara 10 basamak etki edeceğini vurguladı.
Türkiye'nin zengin petrol ve doğalgaz kaynakları olmasa da özellikle de gençlerin zekasına, bilgisine ve aklına sahip olduğunu ve bunun en büyük zenginlik olduğunu dile getiren Ergün, Bakanlığının yeni isim ve yapısıyla Türkiye'nin ve reel sektörün rekabet gücünün Ar-Ge, inovasyon, markalaşma, tasarım ve kalite gibi alanlarda olduğunu söyledi.
Türkiye'nin mevcut ürünlerini daha fazla pazarlara satarak 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşamayacağını vurgulayan Ergün, "Mevcut ürünlerin yelpazesini, niteliğini değiştirmek, içine bilgi katmak zorundayız ki katma değerli ürünler oluşturabilelim" diye konuştu.
Son teşvik sisteminde de olduğu gibi yatırımları artırmaktan ziyade nitelikli yatırımları artıracak hamleleri gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Ergün, KOBİ destek modellerinde olduğu gibi nitelikli proje üreten KOBİ'leri daha nitelikli desteklerle buluşturduklarını bildirdi. Ergün, şunları kaydetti:
"10 yıl önce Türkiye'nin 230 milyar dolarlık milli geliri vardı ve Ar-Ge'ye bunun yüzde 0,5'i kadar kaynak ayırıyordu. Şimdi bu rakam yüzde 1'e yaklaştı ama milli gelirimiz de yaklaşık 800 milyar dolar oldu. 7-8 katlık bir Ar-Ge harcaması kamu ve özel sektör olarak gerçekleştirilmiş oldu. Bunun üçte ikisini kamu, üçte birini özel sektör yapıyor. Hedefimiz 2023 yılında Ar-Ge harcamalarının payınının milli gelir içindeki payını yüzde 3'lere çekmek, 2023 yılında ise 2 trilyon dolarlık milli gelir hedefliyoruz. Yaklaşık 60 milyar dolarlık Ar-Ge harcaması yapmak; bunun da üçte ikisini özel sektörün, üçte birini kamunun yapmasını hedefliyoruz."
"Ofset uygulamalarla teknoloji kapasitemizi artırmış olacağız"
Bakan Ergün, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun (BTYK) yılda iki kere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandığını ve alınan kararları birer birer hayata geçirdiklerini söyledi.
Son toplantıda enerji sektörüyle ilgili çok önemli kararlar aldıklarını belirten Ergün, Türkiye'nin, her geçen gün büyüyen ekonomisine paralel bir şekilde enerji ihtiyacı da artan ve bu ihtiyacı büyük oranda ithalat yoluyla karşılayan bir ülke olduğuna işaret etti. Ergün, "Gelecek 10 yıl içinde Türkiye'de enerji sektöründe 100 milyar doların üstünde bir yatırım gerçekleşmesi bekleniyor. İşte bu gerçekleşecek yatırımlarda yerli teknoloji kullanılması ülkemiz açısından büyük önem taşıyor. Biz de TÜBİTAK'ı da devreye sokarak ülkemizde bu teknolojileri geliştirmek için çalışmalarımızı yoğun şekilde sürdürüyoruz" diye konuştu.
Bugüne kadar kamunun büyük alım gücünü, ilaç sektöründe olduğu gibi fiyatları indirmek için kullandıklarını belirten Ergün, bu gücü, ulaştırma, enerji, sağlık, bilgi teknolojileri ve haberleşme gibi kritik sektörlerde yatırım ve teknoloji transferi amacıyla kullanacaklarını kaydetti. Ergün, şöyle devam etti:
"Bu sektörlerde önümüzdeki 10 yılda yapılacak toplam yatırımın 600 milyar doları bulacağını düşünürsek, bu adımların önemi daha iyi anlaşılacaktır. Savunma sanayinde başarıyla uyguladığımız ofset uygulamalarını, işte bu sektörlere de yansıtarak, teknoloji kapasitemizi artırmış olacağız. Mesela şu anda Türkiye'de hızlı tren projelerinde, Ankara metrosunda, 3G çalışmalarında, nükleer santral çalışmalarında ofset uygulamaları gerçekleştirildi ve bunların genişletilmesine çalışılmaktadır."