Haberler

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2)

Başbakan Yardımcısı Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verilen tutuklama kararına ilişkin, "Biz isteriz ki basın, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı hiç kimsenin başına bir sıkıntı gelmesin.

Başbakan Yardımcısı Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verilen tutuklama kararına ilişkin, "Biz isteriz ki basın, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı hiç kimsenin başına bir sıkıntı gelmesin. Ben de iddianameyi okudum, savcıların iddiası bunun bir casusluk suçlamasıdır. Kendilerini terör örgütü üyesi olmasalar bile terör örgütünün ortaya koyduğu casusluk faaliyetlerine destek olmak manasında bir suçlamadır. Ama kişilikleri bellidir. Özellikle topluma mal olmuş kişilerin yargılanmasında aslolan delilleri karartma ve kaçma ihtimali var mı yok mu, bunlar ortada olmadığına göre, gönlümüz arzu eder ki bunların tutuksuz olarak yargılanması" dedi.

Kurtulmuş, Kanal 24'te yayınlanan "Ankara Masası" programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Suriye'deki gelişmelere ilişkin Türkiye'nin tutumunun sorulması üzerine Kurtulmuş, bu konuda iki anahtar kelimenin üzerinde durduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bunlardan biri teennidir. Devlet aklı, hele hele Türkiye gibi büyük bir devlet geleneğine sahip olan bir ülkede devlet aklı, heyecanla, hisleriyle hareket etmez, teenniyle hareket eder. Ortada önemli, mahiyeti itibarıyla önemli, potansiyelleri itibarıyla çok daha gelişmeye müsait ortam olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla teenniyle hareket etmek durumundayız. Teenni meseleleri ihmal ederek görmezden gelmek değildir. İkinci anahtar kelime de teyakkuzdur. Biz en kötü senaryoya karşı teyakkuz halinde oluruz ama bu zaten ulusal güvenliğimizi, sınırlarımızı, egemenliğimizi korumak bakımından ülkeyi yönetenlerin vazifesidir. TSK'nın da öncelikli vazifesi Türkiye'nin sınırlarını, egemenliğini korumak, Türkiye'ye karşı fiili olarak ortaya çıkabilecek bir durumu bertaraf etmektir. Tüm bunları teenni içinde konuşuruz. Olayı sürdürmek, krizi derinleştirmek, boyutlarını genişletmek üslubuyla asla bunları konuşmayız. Bakanlar Kurulu'nda da bu iki temel kavram etrafında oluşabilecek, hem siyasi olarak neler yapılabileceği teenni kapsamında gözden geçirilmiştir hem de Türkiye'nin imkanları ve kendisini koruyabilme kabiliyetleri ortaya konulmuştur. Türkiye'nin hiçbir ülkeye karşı hasmane bir tutumu yoktur, hiçbir halka karşı düşmanca bir tavrı yoktur. Bölgedeki tüm ülkelerde, tüm ülkelerde yaşayan farklı halklarla Türkiye dost bir ülkedir, o dostluğunu da sürdürmeye kararlıdır."

-"Herkes olayın bir tarafından baktı"

Suriye'deki siyasi istikrarsızlığın, en hafifiyle mülteciler sorunu üzerinden bir küresel sorun haline geldiğini vurgulayan Kurtulmuş, şu anda hemen hemen dünyanın tüm ordularının Suriye'de bulunduğunu bildirdi.

Kurtulmuş, Suriye'de, birçok devletin, kendi imkanlarını arttırmak için kullandığı örgütler bulunduğunu, ülkede vekalet savaşları denilen savaşların uzun bir süredir devam ettiğini belirterek, "Suriye'de barışın sağlanabileceği bir ortak perspektifin kuvvetlendirilmesi, Viyana Görüşmeleri'nin biran evvel ve kararlılıkla sonuç alacak noktaya getirilmesi, Suriye'deki tüm toplumsal kesimlerin temsil edildiği bir demokratik sürecin işletilmesi ve bunun da uluslararası camia tarafından garanti edilmesidir esas olan. Biz bunları yıllardır söylüyoruz. Ama maalesef uluslararası camia Suriye krizini nasıl çözeceğini bilmediği için herkes olayın bir tarafından baktı. Gelinen nokta burasıdır. Buradan bir çıkış yok. Dolayısıyla Suriye'de daha fazla kan akmaması için bu sürecin başlatılması, barışın ortaya konulması gerekiyor" diye konuştu.

-"Bu hükümet güçlü bir reform hükümetidir"

Hükümet programına ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, 64. AK Parti hükümetinin yüzde 49.5'in oyuyla iktidara geldiğini ancak yüzde yüzün hükümeti olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, "Bu memlekette bizim temel hedefimiz, hiç kimsenin kendisini ötekileştirilmiş, kenarda bırakılmış, ihmal edilmiş hissetmeyeceği bir Türkiye'nin kurulabilmesidir. Bunun için de bu hükümete illa bir ad vereceksek, bu hükümet güçlü bir reform hükümetidir" diye konuştu.

Bu hükümetle yeni bir reform dönemine başlanacağını vurgulayan Kurtulmuş, AK Parti'nin 13 yıl içinde önemli işler yaptığını ancak yapamadığı işler de bulunduğunu, yeni dönemde yapılamayan bu işlerin tamamlanacağını vurguladı.

Bu işlerin birkaç başlık altında hükümet programında toplandığını anlatan Numan Kurtulmuş, bunlardan birinin Türkiye'de yeni bir siyasal reform sürecinin başlatılması olduğunu, bunun ilk adımlarından birinin de yeni anayasa olduğunu söyledi.

Özgürlükçü, sivil, demokratik ve gerçekten milletin iradesiyle parlamentoda yapılması başarılan yeni bir anayasaya ihtiyaç bulunduğunu aktaran Kurtulmuş, bu konuda parlamentoda bulunan siyasi partilerin ortak sorumluluğu bulunduğunu aktardı.

Siyasi partiler ve seçim yasasında değişiklikler yapılmasının kaçınılmaz, eşit ve özgür yurttaşlığın sağlanması için atılacak adımların da zorunluluk olduğunu belirten Kurtulmuş, Alevi yurttaşların hak ve hukuklarının genişletilmesi, cemevleri ve irfan merkezlerinin hukuki statüsü gibi bir takım adımları da çok hızlı bir şekilde atacaklarını ve reformlar gerçekleştireceklerini bildirdi.

İkinci alanın ise ekonomiyle ilgili olduğunu bildiren Kurtulmuş, Türkiye'nin ekonomide belli bir seviyeye geldiğini ancak daha yukarıya çıkması için ülkede bir üretim devrimine ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Kurtulmuş, "Türkiye bir orta gelir tuzağı riskiyle karşı karşıyadır ama aynı zamanda bir orta teknoloji tuzağı riskiyle de karşı karşıyadır. Bunun atlatılabilmesi için yüksek teknolojinin teşvik edilmesi, esnaf ve sanatkarın güçlendirilmesi, genç girişimcilerin ekonomik sistemin içinde dahil edilmesi ve dar gelirli kesimin de alım gücünün arttırılması için adımlar atılacaktır. Asgari ücretin bin 300 lira olması, emeklilere yapılacak katkıların arttırılması gibi alanlarda reformlar yapılacaktır. Tüm bunları bir takvime bağlayarak 100 gün içinde atılacak adımları atacağız ve milletimiz görecek ki AK Parti söylediği reformlarında samimidir, ciddi bir şekilde bu işi ele alıyor" dedi.

Kurtulmuş, bu reformların takip edilebilmesi için ayrıca bir başbakan yardımcılığının ihdas edildiğini, bunun da AK Parti'nin niyetini önemli bir şekilde ortaya koyduğunu vurguladı.

İnsan haklarıyla ilgili gelişmeler, Türkiye'de milli birlik ve kardeşliğin tesis edilmesi, bir daha asla silahların, bombaların patlamadığı bir ortamın sağlanması ve kıyamete kadar silahların toprağa gömülmesinin temin edilmesi konusunda kararlı şekilde duracaklarını dile getiren Kurtulmuş, bu adımların hiç birini diğerine tercih etmeyeceklerini, terörle mücadele konusunda bir kararsızlığın içine düşmeyeceklerini, asla "terör var" diye demokratikleşme konusunda geri adım atmayacaklarını kaydetti.

Yeni bakanlıklar kurulacak mı?

Yeni bakanlıklar kurulup kurulmayacağına ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, şu aşamada buna ihtiyaç bulunmadığını belirterek, "Yakın vadede öyle bir şey görülmüyor, eksiklik hissedilirse yasal değişiklik gerekirse yapılabilir. Ama şu aşamada hükümetin, bakanların görevleri, alanları bellidir. Mühim olan rotadan sapmadan yolumuza devam etmektir" diye konuştu.

Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin sorulara karşılık da hiç bir konuda dayatma yapmadıklarını, yeni anayasanın AK Parti'nin veya CHP'nin anayasası olmayacağını söyledi.

Bütün partilerin bir araya gelerek, konuşması, tartışması, uzlaşması gerektiğini aktaran Kurtulmuş, "Çok açık net söylüyorum, bu Parlamento artık yeni bir anayasa yapmayacaksa siyaseten hiç bir şey yapmayacak demektir. Bunun yapılması gerekiyor. Ortaya bunlar konulur, belli bir zamanlama içinde bunlar yapılır" ifadelerini kullandı.

Sadece Parlamento'da grubu bulunan partiler değil, kimin ne görüşü varsa bundan yararlanmak istediklerini dile getiren Kurtulmuş, "Önyargısız şekilde, kamplaştırmadan, şunların anayasası, bunların anayasası, şunların iç tüzüğü, bunların iç tüzüğü demeden, bu memleketin ihtiyacı ne varsa bunları tartışıp, konuşmak ve sonuç almak isteriz" diye konuştu. Kurtulmuş, bütün partiler eğer bu yaklaşım içinde hareket ederlerse ortak noktaya gelinebileceğine inandığını kaydetti.

Başkanlık sistemi

Başkanlık sistemine ilişkin sorulara karşılık da Numan Kurtulmuş, "Başkanlık sistemi"ni, anayasal ve siyasal reformun bir parçası olarak gündeme getirdiklerini belirtti.

Başkanlık sisteminin, kamuoyunda ve siyaset çevresinde yeterince tartışılmadığını ifade eden Kurtulmuş, "Anayasa, siyasi partiler yasası, Meclis iç tüzüğü, diğer bütün anti demokratik yasaların temizlenmesi ve Türkiye'nin yeni bir sistemi geçmesi konusundaki konulardan birisidir, bütünün bir parçasıdır. Onlarca farklı konunun içinde bir parça da budur. 'Etkin bir yürütmenin sağlanması için başkanlık sistemi acaba faydalı olur mu' tartışmasıdır bizim yaptığımız. Bir başkası 'hayır etkin bir yürütmenin ortaya konulabilmesi için başkanlık sistemine gerek yok, şöyle bir sistem öneriyorum' der. Onu da tartışalım" değerlendirmesinde bulundu.

Numan Kurtulmuş, 12 Eylül Anayasasının, Cumhurbaşkanlığını "layüsel, çok büyük yetkileri olan bir hale getirdiğini" ifade ederek, şöyle konuştu:

"Ne biz bir şahıs için bunu tartışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın böyle bir şeye ihtiyacı da yok. Böyle düşünenler Anayasa'nın 104. maddesindeki cumhurbaşkanının yetkileri maddesine baksınlar. O madde içinde öyle yetkiler verilmiştir ki dünyanın hiçbir başkanında olmayan layüsel yetkilere sahiptir cumhurbaşkanlığı makamı. Herhangi bir şahsa, sayın Cumhurbaşkanımıza ilave bir güç vermek için değil, tam tersine cumhurbaşkanlığı makamını, eğer böyle bir sistem olursa sorumluluk altında bırakan bir yapıya dönüştürmek ama icrayı da yürütmeyi de çok etkin hale getirmek için yapılmış olan bir tekliftir. Bunun tartışılmasını istiyoruz. Bunun bir zamanlaması var. Şu anda hemen yarından itibaren hükümet güven oyu aldıktan sonra buna başlayacak değiliz. Reform paketinin içinde, sürecin bir halkası da budur. Türkiye'nin sivil, demokratik yeni bir anayasa ihtiyacı."

"Yapmamız gereken, doğru, açık, net bilgiyi Türkiye kamuoyuna sunabilmek"

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, kendisine bağlanan alanlarla ilgili yapılması gereken reformların sorulması üzerine, önce kendisine bağlı kurumlardan brifing alacağını söyledi. Kurtulmuş, "Şu anda dışarıdan gözlemlerle tespit ettiğim eksiklikler var, ama o brifingleri aldıktan sonra detaylı olarak kurumlar üzerinden ne yapılabilir bu ortaya konulacak" dedi.

Özellikle kamu diplomasisi alanına önem verdiklerini ifade eden Kurtulmuş, "Maalesef Türkiye özellikle yurt dışında zaman zaman hak etmediği, haksız bir takım eleştirilerle bir takım kara propagandalarla karşı karşıya kalıyor. Bizim hükümet olarak yapmamız gereken, doğru, açık, net bilgiyi Türkiye kamuoyuna sunabilmektir. Ayrıca dünya kamuoyuna bunun sunulmasıdır. Dünya kamuoyunda oluşacak tereddütler, sorular varsa bunları giderecek çalışmaları aktif şekilde ortaya koyabilmektir. Basın alanındaki hak ve özgürlüklerin çok ciddi şekilde savunulmasını gerçekleştirmektir. Bunlarla ilgili eksik alanlar neyse, nerede ne reformlar yapılması gerekirse bunları da bir takvim içerisinde yapacağız" şeklinde konuştu.

Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanması

Cumhuriyet Gazetesi yöneticileri Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasıyla ilgili daha önce yaptığı "Keşke tutuksuz yargılansalardı" dediğinin hatırlatılması ve "İnşallah Pazartesi günü tutukluluğa yapacakları itiraz olumlu bir sonuca varır" denilmesi üzerine Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Ümit ederim. Biz isteriz ki basın, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı hiç kimsenin başına bir sıkıntı gelmesin. Ben de iddianameyi okudum, savcıların iddiası bunun bir casusluk suçlamasıdır. Kendileri terör örgütü üyesi olmasalar bile terör örgütünün ortaya koyduğu casusluk faaliyetlerine destek olmak manasında bir suçlamadır. Ama kişilikleri bellidir. Özellikle topluma mal olmuş kişilerin yargılanmasında aslolan delilleri karartma ve kaçma ihtimali var mı yok mu. Bunlar ortada olmadığına göre, gönlümüz arzu eder ki bunların tutuksuz olarak yargılanması. Burada sayın Dündar ve sayın Erdem Gül ile ilgili özel olarak söylüyorum ama genel olarak da söylüyorum. Mahkeme süreci devam ediyor. Daha fazlasını konuşmak haddimiz de hakkımız da değil. Ümit ederiz ki mahkeme, adaletli ve objektif bir karar verecek."

(Bitti)

Kaynak: AA / Politika

Numan kurtulmuş Can Dündar Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title