Haberler

Başbakan Yardımcısı Akdoğan Açıklaması

"Uluslararası düzeyde faaliyet yürüten bu tür yayıncı kuruluşlarımızın (TRT, AA) da kamu diplomasisi yani devletin ve hükümetin iletişim politikası çerçevesinde Türkiye'nin ve milletin menfaatlerini oraya taşıması, imaj oluşturması, tanıtım yapması, lobi faaliyetinde bulunması önem taşıyor" "İdeolojik savrulmalar oldu, toplumda ciddi sıkıntılar yaşandı, masum birtakım hak arama mücadeleleri veya gösteriler daha büyük siyasi kalkışmalara dönüşebildi.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Uluslararası düzeyde faaliyet yürüten bu tür yayıncı kuruluşlarımızın (TRT, AA) da kamu diplomasisi yani devletin ve hükümetin iletişim politikası çerçevesinde Türkiye'nin ve milletin menfaatlerini oraya taşıması, imaj oluşturması, tanıtım yapması, lobi faaliyetinde bulunması önem taşıyor" dedi.

Akdoğan, TRT Haber'de canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.

TRT ve Anadolu Ajansının (AA) kendisine bağlı kuruluşlar olduğu anımsatılarak, bu kurumlar için nasıl bir vizyon hedeflediği sorulan Akdoğan, bu iki kurum dışında Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Basın İlan Kurumu ve RTÜK'ten de sorumlu olduğunu hatırlattı.

Söz konusu kurumların yayıncılık alanında faaliyet gösterdiğini ve bazı noktalarda mükerrer faaliyetler yürüttüklerini anlatan Akdoğan, "Ben başbakan yardımcısıyım ama bu bakanlığı bir iletişim bakanlığı gibi kurguluyorum. Devletin bütün iletişim birimleri, Basın Yayın Enformasyon, Basın İlan Kurumu, TRT, AA, RTÜK, bütün bunları bir iletişim stratejisi çerçevesinde ortak amaca doğru yol yürüyen kurumlar olarak görüyorum. Çünkü bunlar sadece ulusal faaliyette bulunan kurumlar değil, uluslararası mahiyette kurumlar" diye konuştu.

TRT'nin uluslararası yayınları olduğunu, AA ve Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün birçok ülkede faaliyet gösterdiğini belirten Akdoğan, "Hem ulusal bazda hem uluslararası bazda benzer birtakım faaliyetleri var. Bunların koordinasyon ve ortak vizyon içerisinde ortak hedeflere doğru yürümesi önem taşıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Bütün bu birimlerin kamu diplomasisi yürüten kurumlar olarak da algılanabileceğini dile getiren Akdoğan, "Bu çerçevede ben bu kurumların öncelikle bir koordinasyon ve eşgüdüm halinde ortak projeler uygulayabilen kurumlar olmasını arzu ediyorum. Bundan sonraki süreçte de bu şekilde bir yol haritası belirlemeyi düşünüyoruz" ifadesini kullandı.

Medya ve iletişim sektöründeki sivil toplum kuruluşlarıyla bir toplantı yapmayı düşündüğünü bildiren Akdoğan, kamunun görüşünü almadan önce sivil toplumun görüşünü almak istediğini, sektörün sorunlarını dinleyerek işe başlamanın önemli olduğunu söyledi.

-"TRT ve AA, Türkiye'nin dünyaya açılan yüzü"-

TRT ve AA'nın uluslararası düzeyde birçok ülkede faaliyet gösterdiklerini aktaran Akdoğan, bu kurumların Türkiye'nin dünyaya açılan yüzü olduğunu, bu bağlamda kamu diplomasisi kavramının ön plana çıktığını dile getirdi.

Kamu diplomasisi kavramının daha çok dış politikayla uluslararası kamuoyu oluşturma, bilgilendirme faaliyeti olarak görüldüğünü, bu boyutuyla uluslararası yayın yapan TRT ve AA'nın da kamu diplomasisi faaliyeti yürüttüğünü ifade eden Akdoğan, "Bunun biraz daha nitelik kazanması, Türkiye'nin ulusal menfaatlerini dünyaya duyurma, tanıtım yapma, imaj oluşturma, lobi faaliyetini yapma, bunlar aslında bütün kamu kurumlarının bir faaliyet alanıdır ama uluslararası düzeyde faaliyet yürüten bu tür yayıncı kuruluşlarımızın da kamu diplomasisi yani devletin ve hükümetin iletişim politikası çerçevesinde Türkiye'nin ve milletin menfaatlerini oraya taşıması, imaj oluşturması, tanıtım yapması, lobi faaliyetinde bulunması önem taşıyor" diye konuştu.

Akdoğan, artık dış politika ve iç politikanın iç içe geçtiğini, içeride kamuoyu oluşturma, bilgilendirmede bulunma yönüyle kamu diplomasisinin son dönemde iç siyasette ve iç gündemi belirleme noktasında da kullanılan bir kavram olmaya başladığını bildirdi.

Bu çerçevede bütün söz konusu kurumların içeride de doğru bilgilendirmeyi yapma, kamuoyu oluşturma, hükümetin ve devletin iletişim politikası çerçevesinde halkı bilgilendirme konusunda önemli misyonlar yüklenmesi gerektiğini anlatan Akdoğan, şöyle devam etti:

"Bu bakanlığı da bir iletişim ve kamu diplomasisi bakanlığı gibi görüyorum. Son dönemde de uluslararası zeminde de bu kavram gelişmeye başladı. Özellikle 11 Eylül'den sonra, bu terörle mücadele bağlamında da yumuşak gücün kullanılması, kamuoyu oluşturulması, ortak akıl üretilmesi, ortak dayanışma zemini üretilmesi konularında kamu diplomasisi gündeme gelmişti. Birçok konuda bu kavramın ortak akılla belli bir strateji ve vizyon çerçevesinde birtakım konuların gündeme taşınmasında önem taşıdığına inanıyorum. Bu çözüm süreci de böyledir. Diyelim ki Ermeni meselesi 2015'te daha çok gündeme gelecek. Onunla ilgili Türkiye'nin tezlerinin anlatılması konusunda yani hem uluslararası zemindeki konular hem de yereldeki ulusal bazdaki konuların işlenmesi, kamuoyunun bilgilendirilmesi, gündem oluşturulması çerçevesinde birçok konu olduğunu görüyoruz. Dediğim gibi çözüm süreci de bunun parçasıdır. Farklı konularda toplumun bilgilendirilmesi, bir farkındalık oluşturulması, bilinçlendirme oluşturulması konusunda bu kavramın biraz daha artık piyasaya sürülmesi ve etkinlik kazandırılması gerektiğini düşünüyorum."

-"Toplumun sağlıklı bilgilendirilmesi önemli"-

"Bizi yeni bir model bekliyor mu? İkincisi hem Gezi olaylarında hem benzeri süreçlerde gördük ki birtakım kötü niyetleri de içine katarak söylüyorum:  Türkiye'nin kendisini dünyaya anlatması zannettiğimiz kadar kolay bir iş değil. O süreçle ilgili bir planlamanız var mı" sorularını yanıtlayan Akdoğan, ülke gündeminde türbülans, sarsıntı oluşturan, toplumsal fay hatlarını harekete geçiren her konu, her tartışma hakkında toplumun sağlıklı bilgilendirilmesinin önemli olduğunu vurguladı.

Kamu diplomasisi kavramıyla propagandadan söz etmediğini ifade eden Akdoğan, kamu diplomasisinde ise doğru bilgi yaymanın, toplumu doğru bilgilendirmenin, doğru gündemi oluşturmanın önem taşıdığını kaydetti.

Birçok konuda bu sıkıntının yaşandığını anlatan Akdoğan, "İdeolojik savrulmalar oldu, toplumda ciddi sıkıntılar yaşandı, masum birtakım hak arama mücadeleleri veya gösteriler daha büyük siyasi kalkışmalara dönüşebildi. Bütün bunlarda kamu yayıncılığının daha objektif, daha serin kanlı, toplumsal fay hatlarındaki kırılmayı önleyecek şekilde, bütünlüğü sağlayacak şekilde yayın yapmaları önem taşıyor. TRT ve AA da bugüne kadar çok sorumlu ve duyarlı bir yayıncılık yaptı. Hem meslek ilkeleri bağlamında hem de editöryel bağımsızlık konusunda" değerlendirmesini yaptı.

"Bizi bir model bekliyor mu" sorusu üzerine Akdoğan, TRT'nin de AA'nın da Basın Yayın Enformasyon Kurumunun da medya temsilcilerini getirip eğittiğini, bazen bunların çakışabildini belirtti.

Akdoğan, "Bu konularda bütün bu devlet imkanlarının biraz daha yakınlaşması, koordinasyon içerisinde hareket etmesi bence daha büyük sıçrama yapmamıza sebep olacaktır" dedi.

-"Bunlar basit işler değil"-

"Yeni dönemde Başbakan ve Cumhurbaşkanı arasında sorunlar çıkabileceği yönünde beklentilere karşın sürecin sorunsuz atlatıldığı" belirtilerek "bundan sonra sürecin nasıl yürüyeceği" yönündeki soru üzerine Akdoğan, cumhurbaşkanı, başbakan, kabine, MYK, genel başkan değişikliği yaşandığını ve bunların basit işler olmadığını ifade etti.

Türkiye'nin en büyük partisindeki değişikliklerin ülkenin geleceğini ilgilendirdiğinin altını çizen Akdoğan, geçişe ilişkin kaygı ve korkuların hepsinin boşa çıktığını söyledi.

Başbakan kim olmalı, sorusuna cevap aranırken en önemli parametrelerden birinin de cumhurbaşkanı ve başbakan arasındaki uyum olduğunu belirten Akdoğan, "Bu noktada baktığımızda Sayın Davutoğlu'nun son derece doğru tercih olduğunu, buna en uygun isimlerden biri olduğunu gördük ve bu sürecin başarıyla tamamlanmasında Davutoğlu profilinin büyük önem taşıdığını görüyorum. Bundan sonra da yeni Türkiye'nin inşasında cumhurbaşkanı başbakan uyumu önemlidir. Erdoğan-Davutoğlu uyumu gerçekten Türkiye'yi şaha kaldıracak bir dinamizm getirecektir" diye konuştu.

Bu konuda bir kabullenme ve takdir olduğunu gördüğünü de ifade eden Akdoğan, kongrede delegenin oybirliğiyle Davutoğlu'nun genel başkanlığını kabul etmesinin, bütün AK Parti camiasının bir bütün olarak belirlenen ismin arkasında durmasının büyük bir ahlaki erdem ve duruş olduğuna dikkati çekti.

Akdoğan, şöyle devam etti:

"Bu noktada gerçekten kutlanması gereken bir tavır sergilediğini AK Parti ailesinin söylemek gerekir. Onun arkasında durmuştur. Daha önce çok tartışmalar olabilir, farklı isimler gündeme gelebilir, farklı mülahazalarla farklı tenkitler yapılmış olabilir, kurumlarda çok ciddi tartışmalar olmuş olabilir ama neticede isim belirlendikten sonra bütün bu yapı blok olarak belirlenen ismin arkasında durmuştur, ahlaki duruş sergilemiştir."

Konuyla ilgili toplumun genelinde de rahatlama olduğunun görüldüğünü dile getiren Akdoğan, "Ortaya bir vizyon kondu, hükümet programı kondu. Bunlar da 62. cumhuriyet hükümetinin bir seçim olmadığını, sadece 2015'i değil, 2019'u da hedeflediğini gösterdi. Şu anki hükümet 2019'u, 2023'ü hedefleyen, buna göre plan yapan, bir vizyon geliştiren hükümet olduğunu ortaya koydu. Bunlar da toplumdaki umudu daha da artırdı diye düşünüyorum" dedi.

Akdoğan, bir başka soru üzerine, gelinen noktanın kurumsal bir başarı olduğunu söyledi.

Başbakan Davutoğlu'nun hem AK Parti camiasının hem de toplumda kabul gördüğünü ifade eden Akdoğan, "Başbakanımızın son derece başarılı bir siyasi performans ortaya koyduğunu görüyoruz. Hitabeti zaten malum, diğer genel başkanların çok fevkinde bir hitabete sahip. Muhtevası entelektüel birikimi malum. Burada merak edilen siyasi performansıydı. Siyasi polemikler, siyasetin gündemini taşıması, ortaya koyduğu dirayet, kararlılık, bunlara da baktığımızda bir kabullenme olduğunu görüyoruz. Bu yüzden bu geçici bir kredi değil, kalıcı bir kabullenme ve destek olarak ben bunu okuyorum" yorumunu yaptı.

-İş güvenliği-

İstanbul'daki bir inşaatta meydana gelen kazanın ardından başlayan iş güvenliği tartışmaları ve bu konuda yeni bir düzenleme olup olmadığı sorusu üzerine de Akdoğan, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek, "Can kaybetmek, hayat kaybetmek bu kadar kolay olmamalı" dedi.

Türkiye'de son dönemde inşaat alanında çok büyük yatırımlar yapıldığına değinen Akdoğan, bunlara paralel olarak iş güvenliğinde de aynı hassasiyetin sergilenmesi, aynı kalite çıtasının yukarı çekilmesi gerektiğini bildirdi. Akdoğan, 2012'de bu amaçla bir iş güvenliği yasası çıkarıldığını anımsatarak son olaydan sonra hem adli hem idari soruşturma açıldığını kaydetti.

Akdoğan, Bakanlar Kurulu'nda bu konunun çok ayrıntılı bir şekilde ele alındığını ve sektörde bununla ilgili nasıl sorunlar yaşandığının tartışıldığını ayrıca Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun görevlendirildiğini belirtti.  Bu tür olayların yaşanmasının arkasında "ya bir denetim sıkıntısı ya da eğitim sıkıntısı olduğunu" ifade eden Akdoğan şunları söyledi:

"Temennimiz böyle acı olayların bir daha yaşanmamasıdır. İnsanımızı geri getiremiyoruz, bundan gerçekten ciddi dersler çıkarılması gerekiyor ama sadece kamu olarak, devlet olarak değil... Siz Meclis'te yasa yaparsınız, bakanlıklarınız gerekli adımları atar ama en ucunda yine insan faktörü var, onun eğitimi var, onun denetimi var. Bütün bunlar sadece kamunun yaptığı işler değil."

"Canlarımızı geri getiremiyoruz ama bundan sonrası ailelerine sahip çıkmak" diyen Akdoğan, hak sahiplerine gerekli ilgiyi göstermek, onların acılarını hafifletecek adımlar atmak ve bundan sonrasıyla ilgili gerekli tedbirler geliştirmenin devletin ve kamunun görevi olduğunu kaydetti.

- Ankara

Kaynak: AA / Politika

Ahmet Davutoğlu Yalçın Akdoğan Ak Parti Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

ÖĞRETMEN ATAMALARI | Öğretmen atama kadro ve branş dağılımı ne zaman açıklanacak? Yusuf Tekin açıklama yaptı mı? 26 NİSAN CUMA HUTBESİ | Bu haftaki Cuma hutbesi konusu nedir? Cuma hutbesi oku! 36 BİN SÖZLEŞMELİ SAĞLIK PERSONELİ BAŞVURU EKRANI! 36 bin sözleşmeli sağlık personeli alımı başvurusu nereden yapılır? Mehmet Büyükekşi aday olacak mı? TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi aday oldu mu? Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu çalışanlarına mobbing mi uyguladı? Eski Patiswiss CEO'su çalışanları azarladı! Devlet Bahçeli'nin Ferdi Tayfur göndermesi Erdoğan'a mı? Semih Yalçın ne dedi? Recep Tayyip Erdoğan, Özgür Özel görüşmesine Kemal Kılıçdaroğlu ne dedi? Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür Özel'i neden uyardı? Noterde kredi kartı geçiyor mu? Noterlerde kredi kartı ile ödeme yapılır mı, kartla ödeme geçer mi? ESRA EROL'DA çocuk gelin skandalı nedir? Esra Erol son bölümde ne oldu, olay ne? Yalı Çapkını 67. bölüm 2. fragman canlı izle! Yalı Çapkını Seyran'a ne oldu? LİLA Kağıt kurucusu kimdir? Lila Kağıt sahibi Abdullah Öğücü kimdir? Lila Kağıt halka arz oldu mu? Lila Kağıt katılım endeksine uygun mu? HALKA ARZ TAKVİMİ 26 Nisan hangi burç? 26 Nisan'da doğanlar hangi burç oluyor? 26 Nisan tarihi hangi burç olur? ÇÖL TOZU SON DAKİKA! Çöl tozu nedir? Çöl tozundan nasıl korunulur, zararları ne? Brighton - Manchester City maçı ne zaman, saat kaçta ve hangi kanalda? Brighton- Manchester City maçı kaç kaç bitti? #9917
500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title